kahvede okey oynarken, laik atak yaşayan bi dayımızın yaptığı ani bir çıkış.
Herkeste pasaport, ab abd Full vize,
Çiftçi işçi dedelermiz nineleri koluna takıp, Paris’i geziyorlarmış. Öyle diyor dayı.
Herkesin altında dönemlerin son model araçları varmış. Öyle her ailede 1-2 araba da değil, kişi başı 1-2 araba. Sonra efendim asgari maaşın dolar karşılığı 2000 ediyormuş falan işte. Ah be. Her şey çok güzel olacak diye devam etti.
mahalle bağırganı punchy. düğününe davet etmezsen küser, davet edersen sahnede olay çıkarır. lisede tokat attığı ted’e dostum yaa hatırlıyor musun? diye sarılan, ortamların ses seviyesi butonu bozuk adam. her mahallede bi tane var, ama keşke olmasa.
HIMYM tarihinin en gereksiz karakteri.
Ted’in hayatına bir gelip “bön aktivöstöm” tripleriyle girdi, çevresindekilere sürekli laf soktu, ama bir işe yaradığını gören olmadı. Bir de üzerine evliydi bu kaşar. ama Ted’le karışık işler çevirdi. Hadi Ted saf, peki sen neyin kafasındasın ablacım?
“Hıııığ kapitalizme karşıyım tmm mı” havası tam bir sahtekar numarası. kendi lüksünden ödün vermiyor.
Finalde herkes hak ettiğini buldu da, Zoey boşluğa karıştı.
tasarımcı çağır.
bir halt anladığın yok, çağır işte.
bir şey yap.
şu butonlar niye dans ediyor kardeşim?
hangi akla hizmet bu fontlar böyle? gözlük takmadan okuyamıyoruz.
nerede o eski, sade, insan gibi tasarım?
gözüm kanıyor bak, gözüm.
feature desen Allah affetsin öyle feature olmaz. Bug ulan bu. Bug.
bunu yaparken gülerek mi yaptın? ağlayarak mı?
bize niye bu eziyet? ne yaptık lan sana, hangi entryyle bu kadar gücendik?
bak hatırla, eskiden biz iyiydik.
tıklıyorduk, okuyorduk, mutlu mesut çıkıyorduk.
Alooooo kör olduk. yorulduk. bezdik.
biz burada yıllarımızı verdik, sen tasarımı s…
Babalarının yüz karaları olan iki sikik tipin versüsü.
ulan iki "oğlan” da babalarının karizmalarını yerle bir etmiş be. heisenberg gibi zeka küpü bir adamın oğlu walter jr.’a bakıyorsun, tek yaptığı şey mısır gevreği yemek, “mom, dad” diye ağlamak ve kahvaltı masasında tribe girmek. adama “oğlum bak, baban meth imparatoru olmuş, biraz şekil yap, karizma bas” diyorsun, ama yok. adamın tek karizması koltuk değneğiyle ses çıkarmak. o koltuk değneklerine biraz heisenberg karizması bulaşsa, o bile yeterdi amcık seni.
öte yanda lincoln’ün oğlu lj… hadi tam babasının oğlusun, kafasızlıkta level atlamışsın da yanlış yerden. dizide sürekli “kaçırıldım, kurtarılmam lazım, hüüüüüğp ne yapacağım” triplerinde. baban her sahnede birilerini tokatlarken sen 7/24 mağdur modundasın. babasının kolları biceps show yapıyor, sen daha bir bıçak bile tutamıyorsun. adam gibi adam lincoln’ün, senin gibi zavallı bir evlat çıkarması trajedi be.
özetle, bu iki piç de babalarının mirasını lekelemekten başka bir işe yaramadı. bunları kapıştırmaya kalksan, hepsi gözyaşı döküp “baba kurtar!” diye bağırır. walter white ve lincoln burrows gibi babaların en büyük pişmanlıkları: bu iki sikik evlat.
ulan abruzzi, adam tam bir racon makinesi. hapishanede herkesi hizaya dizmiş, “ben buranın babasıyım” diye dolaşıyor. ama öyle kuru kuru racon kesmek yok, ağırlık var, daşşşak var. bir “abruzzi masası” var zaten, oturuyorsan dua et. kalkarken neyle kalkacağını bilemezsin.
michael bile “bu adamın önüne geçmek değil, yanına oturmak lazım” diyor. helikopter hayali desen, öyle bir bağlandık ki o sahneye, uçamadı diye içimiz buruldu. ama adam dimdik, pes etmiyor, sonuna kadar delikanlı.
özetle, abruzzi bu dizinin mayasıydı. mafya raconu, hapishane kurnazlığı, ağır abi karizması… hepsi tek pakette. abruzzi’siz prison break, dolmasız yaprak sarması gibi.
c#, java, python vs., hepsini az cok ögrendim ve uygulamaya gecirdim... laaaaaakin
bi kac sene evvel power platform ile tanistigimdan beri,
python haric bir daha yüzlerine bile bakmadim. ha söyle bi sey var, power platform'un yeri business solutions. yani ticaret alani. calistiginiz yerde -- hangi departman olursa olsun, üretim dahil --
process automation dedigimiz olayi bununla kolayca gerceklestirebilirsiniz.
dil yetersizligim olsa bile, isteyen herkese ücretsiz yardimci olabilirim. su güzelim seyi türkiye'de yayalim. küresel dünyada verimimizi arttirmak cok önemli. bunu basarmak icin de inanilmaz bi arac sunmuslar.
Piyasaya sert bir giriş yapmış,
Elfbar’ların (bkz: elfbar) *mına koymuş Ürdün uyruklu dünyaca tanınan (nargile) tütün üreticisi al fakher’in elektronik sigara markası.
Kaçak mal olmasına rağmen; Avrupa’da her ama her köşede bulunan diğer Lisanslı markaları tahtlarından indirmiştir.
sözde barış süreci adı altında yürütülen ihanet sürecinin ilk serüveninde göstermiş olduğu sert tepki ve hamleleriyle nasıl taktirimi almışlarsa , şimdi bu ihanet sürecinin ikinci serüveninde çektiğim siktirin nasibini almışlardır.
burda, CHP’li olmayan herkese troll mroll deniliyor da ben 2018 oyumu iyi parti’ye çaktım, sonrasında bölücülerle aralarına gerekli olan o asgari mesafeyi koruyamadıkları için bin pişman olup, tekrar nasıl MHP’ye dönmüş isem,
şimdi de aynı pişmanlığı mhp yüzünden yaşamış bulunuyorum.
Burda bana troll mroll diye hakaret savuran leş zihniyetli çapulcular, hdp’nin koynuna giren cehapeye desteğini kestiler mi acaba? Şimdi bile bu küstah piç apo muhabbetine destek çıkmışlar özgürcüğünüz. Al birini vur ötekine.
Asıl troll olan sizlersiniz yani. Varsa yoksa particilik, fanatizm. Çomar zihniyeti. yobazlık.
Kemaliklerin genlerinde olan yüzsüzlüktür.
15 sene terörist PKK’lıların sikini yala, halkçılık de, sikim de şu bu; her evden terörist pkk’ya bir oy kampanyaları başlat, Demirtaş teröristlerine selamlar, alkışlar… ne değişti birden? Şimdi mi zorunuza gitti ulan iğrenç sikikler.
şimdi hani güya diğerleri yapınca mı kötü oldu götünüzü verdiğiniz orospu çocukları pkk?
Allah’a şükür çizgimiz belli. Mhp eşliğinde
ilk sözde çözüm sürecinde akp’ye eleştiriyi de küfürleri salladık,
2014 sonrasında rollerümdeğiştiren pkk kankası Kürtçü CHP’ye de eleştiriyi de küfürleri de salladık.
Eğer MHP şimdi bu yüzsüzlerin yanına geçip düzeltmek yerine, kendilerini de alet ederlerse, siktir çekmesini de biliriz.
Partilerin hiç bir anlamı yok.
Yaşasın ülkücü hareket.
ulan hades dedikleri adamı kötü yapmaya çalışmışlar ama dizideki en dürüst en net karakter aslında o. yüce honos bilmiş bilmiş laf sokup milletin kafasını skerken, hades ne yapıyor? açık açık söylüyor ne yapacağını, niyeti neyse o. bi de adam resmen "benden bu kadar, iyisiyle kötüsüyle" diye ortada, arkadan iş çevirmiyor. piç gibi sinsilik yapmadan direkt önüne koyuyor gerçeği. adamda bir kral duruşu zaten.
hades'in derdi zaten güç dengesini korumak, sihri hakkı olan kullansın diyor. selena ise her bölümde bir halt yiyor
ortalığı birbirine katıl evrenin amuğa koyuyor. ama hades adam gibi çıkıp "bak dostum, sen o sihir gücünü doğru kullanmazsan herkesin canı yanar" diye bas bas bağırıyor. kural neyse onu söylüyor ama adama "kötü" diyorlar. ulan adam sistem adamı, düzeni kurmuş
boşuna mı bu kadar çırpınıyor?
Herif net kardeşim. selena gibi daldan dala atlamıyor, yüce honos gibi lafı dolandırmıyor. adamın bir amacı var. adalet ve denge. bu yüzden diyorum ki aslında kötü olan değil, gerçek kahraman hades! çünkü doğruları kimse sevmiyor ama o hep doğruları söylüyor.
bütün bu yalan dolan dünyasında hades tek başına savaşıyor, haklıyken haksız duruma düşüyor. ama ne diyoruz? ….. hakikat piçtir ama sonunda ortaya çıkar!!
Bi umutla telefonu yerden kaldırırsın ama ekran paramparça, telefon olmuş sana mozaik tablo. göte girmiş artık hissi yavaş yavaş götüne doğru gelir.
"sadece ekran koruyucudur yiau” la başlayıp, diş macunu efsanesi, buzdolabı numarası, çakmakla ısıtma yöntemine kadar gider. Gider ki ne gider. Geçmiş olsun.
öyle bi esaret ki bu, sanki kebapçıda hesap ödememek için tuvalete kaçmaya çalışıyosun. herkes yazıyo, gereksiz muhabbet dönüyo, ama çıkmaya kalksan anında radarlarına giriyosun. siddirin gidin be.
MasterChef’te o 3 jüriyi koyar köşeye, köpeklerine bile yedirmez. herif öyle bir şef ki, insan etini bile krallar gibi marine edip köpeklere sunuyor. Ne soslar, ne terbiyeler; Mehmet, Somer falan görse mutfağı bırakır.