badem bıyıklı, akp sempatizanı, yandaşlarını kurum içine alan, hak hukuk tanımayan ama müslümanlığına laf kondurmayıp oruç tutup, namaz kılıp cennetin kapılarından öyle girildiğine inanan, lakin yediği onca insanın hakkını nasıl vereceğini düşünmeyip kaygısızca yaşamaya devam eden karaktersiz insan müsvettesi biridir.
dağıttığınız 'fatih' marka sınav kalemi bile ne kadar kadrolaştığınızın resmidir.
tüpçünün onca ısrarı ve yönlendirmesiyle yumuşatılan etik kurulu raporunda bile hakkında şike / teşvik yapmamıştır denmemektedir. hatta 8 maçla ilgili şike / teşvik teşebbüsü var denmiştir. suç var ama ceza yok durumu ortaya koyulmuştur. üstüne namusumuz dedikleri cas davasından feragat etmiştir. (bu davayı ayrıca uefaya açmışlardı, hani şu "uefayı çok ciddiye almayın, sonuçta bir dernek" dedikleri uefaya)
tüm bunlara rağmen, bazı fenerliler hala daha pişkinlikle etrafta gezmekte, aziz maskelerini çıkaramamaktadır. birazcık gözlerinizi açıp camianıza bu lekeyi süren yöneticilerinizden ne zaman hesap soracaksınız merak ediyorum. fenerbahçe camiası büyük bir camiadır, fenerbahçe taraftarı da büyük bir topluluktur. şikeyi yapan fenerbahçe taraftarı veya camiası değilken nedir bu yüzsüzlüğü, suçluyu, ahlaksızı savunma anlayışınız ? siz savundukça, siz aziz maskesi taktıkça, siz etrafa tehditler savurdukça bu yöneticilerle aynı kefede değerlendiriliyorsunuz. yeter artık, kendinize gelin. siz suçlu değilsiniz, sizi kullanan yöneticiler suçlu. bırakın cezalarını çeksinler. siz neden ceza çekiyorsunuz ? takımınıza verilecek bir ceza 1000 yıllık yüzsüzlük - pişkinlik - ahlaksızlık lekesinden iyidir.
eger bu sezon sampiyon yapilirsa futbol tarihinin en utanilacak sezonunun oynanmis olmasina neden olacak kulup.
kume dusmeleri gerekirken, tayyip, tupcu, platini, cavcav ile şike pazarligi yapan ve namusumuz dedikleri davalardan vazgecen, alenen soylenen irkci bir sozu savunan, her macta cirkeflik yapan, sezon boyunca hakemler tarafindan kollanan ve bu sayede de futbol namina hicbir sey yapmadan gote bala kazanan, taraftarinin hatiri sayilir bir kisminin da bu yapilanlarin arkasinda oldugu, sene boyunca futbol disinda her seyi konusmamiza neden olan, sporun centilmenliginin ve ahlakinin teget bile gecmedigi bir camiadır.
ama bu oyunu da galatasaray bozacaktır, boşuna heveslenmeyin.
"uff sana ne be salak" lafını sık kullanır. Bir şey sorarsın hemen trip atar, konuşmaz. derdini anlatmaz, anlatamaz. yüz halinden ve davranışlarından anlamamızı bekler. vermez şöyle uzaktan gösterir. bakınca da abaza demekten geri kalmaz. sevmek sevilmek ister ama hep platonikte kalır ileriye gidemez. sorgu suali hiç eksik olmaz, başınızın etini yer. anlamadığı konularda yorum yapma yeteneği üst seviyededir. bilgisi kısıtlıdır, fikri zayıftır. şekile şemale önem verir, içi önemsemez.
bu liste uzar gider. hiçbir bok olmaz türk kızından.
isviçreli bilim adamlarının yaptığı bir araştırmaya göre, unutmak istediğiniz kişi ile geçirdiğiniz zamanın birebir etkisi olduğu kanıtlanmıştır.
bu da beraber olduğunuz zamanın yarısına tekabül ediyormuş. mesela beş sene birisiyle birlikte oldunuz ve ayrıldınız, ondan sonra unutmanız için geçecek sürenin o birliktelik yıllarının yarısı olduğu söylenmektedir. yani unutmak için iki buçuk senenin geçmesi gerekmektedir.
yani "birini unutmak, onunla geçirdiğiniz zamanın yarısına eşittir." diye de formülize edilebilir.
kemal kılıçdaroğlu'nun piyasaya ilk çıktığı zamanlar da "elimde belgeler var" singılı çok tutmuştu. o kadar çok tutmuştuki ikincisini çıkaramadı öyle kaldı.
