bugün bir haber okudum. Bir müdür öğrenciye tokat atıyor , öğrenci de adamı pompalı tüfekle öldürüyor.
Sosyal medyada bugün çokça tartışma okudum , bir taraf şiddet yapan şiddet bulur diyor , diğerleride onları vahşilikle suçluyor. Öğretmenler de genel olarak 'okullara hergün ne çocuklar geliyor haberiniz yok , şımarıklar, yaramazlar , azgınlar" tarzı söylemlerde bulunarak kısaca "bir tokat" ın eğitimin parçası olduğunu söylemiş alttan alttan. Ha birde 'bizim zamanımızda bir hocamız vururdu , iki babamız"cılar.
Bu konuyla ilgili kimse "tokat atan kişi ölmeyi hak eder" demiyor, denmemeli. Yani özel olarak bu olaydan bahsediliyorsa herkes farkında yanlış ve üzücü bir durum olduğunun. Ama benim takıldığım bir nokta var.
"Şiddet yapan şiddet bulur" diyenlere neden bu kadar sert çıkılmış? hayır kimse bu durumdan memnunuz demiyor ki , Yıllarca öğretmenden dayak yiyen öğrencilerin nasıl lastik patlattiklarını yada hocalarını dövdüklerini çevremizde görüp duymadık mı? belli ki var bu. Polyana olmaya gerek yok.
kısacası ; tokat atan kişi ölmeyi hak etmez fakat bu coğrafyada şiddet yapan şiddet bulur.
Aslında insanlar arasında ikiye ayrılan çabadır , zaten anlaşılmazlıklar buradan çıkıyor.
Sosyal büyüyen ve hayatı anlamaktan kastı "insanı anlamak" olan kişiler , yani "hayat" müessesesini sosyallik olarak algılayıp devam eden kişiler sanırım daha sağlıklı. diğerlerinin işi daha zor.
Hayatı anlamaktan kastı "doğayı anlamak" olanlarda sıkıntı oluyor. "Hayvanım lan?" oluyor.. "ulan bu ışık topu hergün doğup batıyor ama du bakalım." oluyor.
Yani demek istediğim insan ilişkilerine gelene kadar doğayı çözmek istiyor fakat , doğa olum bu ömür mü yeter la. Üstelik bu bakış açısına bir daldın mı öyle kolay kolay çıkışında yok , kocaman bı muamma var ortada , dev gibi , kafanda öyle duruyor görmezden de gelemiyorsun. Öbür kulvarda mesela bunun çevirisi "aklı havada olmak."
Demem o ki birinci grupta olun a dostlar , nihayetinde 60-70 sene şurada takılacağız. Sağlıklı olan neyse ordan dümdüz devam etmek lazım. Ben ikinci gruba çoktan dahil oldum maalesef ama bunun farkında olmakta birinci gruba atılan bı adım galiba.
Bunlardan bağımsız olarak , herşey çok manuel lan. Yani böyle ayda yılda bir açılan çok ekstrem kapılar haricinde (yada çöküşler) ne yaparsan o oluyor yani. Git ne istiyorsan hergün yap uzun vadede sonuca varıyorsun. inançla ilgili değil bak bu , herhangi birşey , zaman harcadığınız gönül verdiğin herhangi birşeye verdiğin emeğin karşılığı er geç (genelde geç) dönüyor. Onda sorun yok yani çok öyle şey olmayın.
Bir dinsiz ve laikçi olarak ; yol paramı vizemi filan halledin , 5 dakika durursam şerefsizim dediğim. Çok meraklıyım sizin yarrak ortadoğu topraklarınıza amk.
"Ulan ben şu adamın konumunda olsam gidip facebookta instagramda ne yorum yapmışlar diye gezinir miyim amk" dediğim.
Ayrıca (bkz: futbolcuların cahil olması)
Türk porno sektörü adına güzel bir adım. Dalga geçmiyorum , gavur bu sektörde ne paralar dönderiyor biliyorsunuz , bizdede bir adım atılmış en azından.
2006 civarları bunlardan çok vardı sonra azalarak bittiler , peki hala bir yerlerde kafasını yan çevirip üzgün bakış atan tek gözü saçlarıyla kapalı emolar var mıdır?
2005 gibi Türkiye'ye gelen bu akımın 2016 yılına kadar hiç bozulmadan ulaşmış bir temsilcisi var mıdır?
farklı tarzlarda bir çok yerli ve yabancı sanatçıya kaliteli bir canlı performans kaydı yapıp yayınlayan yeni sayılabilecek youtube kanalı. (yada ben yeni keşfettim.)
'Çin seddinin temeli 20'den fazla ayrı ayrı krallık tarafından atılmıştı. Chu, Qi, Yan, Wei, Han, Zhao, Qin Krallıkları birbirinden korumak için sınırlarında ilk setler inşa ettiler. Qin,Zhao,Yan kralıkları ise XiongNu, DongHu, LinHu, Hiung-nu'ların saldırılarını durdurmak ve ülkenin kuzey sınırlarını koruma amacıyla da inşa ettiler. Çin'in ilk imparatoru Qin Shi Huang, burayı boydan boya aşılmaz bir savunma duvarıyla kapatmaya karar verdi.
Bu devasa inşaata girişmekteki amacı konusunda tarihçiler farklı görüşler öne sürmüşlerdir. Bunlardan bazıları:
◾Ülkenin sınırlarını başta Hiung-nu olmak üzere kuzeyden Çin'e karşı Moğol ve Türk boylarının saldırısına karşı savunmak.
◾Uzun savaşlar sonunda yıktığı beyliklerin esir düşen yöneticilerini sürgün ve ağır işe sürerek cezalandırmak.
◾Ülkeden kaçışları önlemek.
◾Ülkenin tek yönetim altında birleştiğini içeriye ve dışarıya göstermek.'
genelde babaların çocuklarına yada eşlerine yaptıkları suçlama. nedir bu bazı şeyler net söylenmez , harcamalar ve insanların yanında açılmayacak konular olduğu sanılır.
Malım. Diyebileceğim pek bişey yok. insanlarla iletişim kuramayacak kadar malım. insanların harika bulduğu yeteneğim var ama bunu paylaşmayacak kadar malım. Beni seven ve benim sevdiğim insanla iletişim kuramayacak kadar malım.
Herkes hayatında yıkımlar gördü fakat, hepsine saygım sonsuz ama benimki bir tık daha büyük sanki. Emin değilim ama.