90 lı yılların başında çok güzel bir ivme yakalamışken milenyum neslinin artık patlama yapacağı düşünülürken elimizde patlaması durumudur.
80 neslinin hatalarıdır bu gerçek.
maneviyatı öne süren anne babadan teknolojinin gelişmesiyle maddiyat temelli ilişki kuran anne baba formasyonuna dönüşümüz yeni nesillerin kötü yetişmesine sebebiyet vermektedir.
dışarıda arkadaşlarıyla sosyal ilişki kurup misket, kör ebe oynayan nesillerden tüm gün evinde oturup tablet oynayan nesillere geçiş yapmış bulunmaktayız. çocuğumuzu son marka tablet bilgisayarlarla ödüllendirelim derken tam tersi şımartmaktayız.
ve bu teknolojik ürünler çocuklarımızın küçük bir kısmına muazzam destek sağlarken büyük bir kısmının ise akıl karışıklığı yaşamalarına sebep veriyor.
kendini müslüman olarak ifade eden sözde dindarların sürekli atatürk konusu açıldığında allah ile kıyaslama yapıp kendilerini küfre sürükleme durumudur.
ne zaman atatürk konusu açsa ne yani adam allah mı eleştiremezmiyiz demeleri. adama duyduğumuz saygıyı dinselleştirmeleri bunun en büyük örnekleridir.
bırakın artık adamı allahla peygamberle kıyaslamayı tavırlarınız müslüman birisine hiç yakışmıyor. bu adamı çıkıp eleştirme hakkını bile bu topraklarda size atatürk verdi. allahın insanlığa bahşettiği yaşamı özgürleştirdi. ezanlar okunuyorsa namazlar kılınıyorsa onun ve arkadaşlarının mücadelesi sayesindedir eyy müslüman.
hoş sürprizdir. bilirsiniz google bu gibi durumlarda türklere pek sıcak bakmıyor görmezden geliyordu. soma olaylarında nokta kadar siyah gül koymaları gibi.
seçimde bütün partiler baraj altı kalırsa ve kimse barajı geçemezse ne olur? merak ediyorum inşallah tekrara gidilmez böyle durumda.
vallahi ülke son 30 yılın en büyük kalkınmasını yaşar. sebebi ise 550 totoşun masraflarından kurtulmuş olmamız.
kpss tarihte zorlanan arkadaşlara ramazan yetkini izlemelerini tavsiye ediyorum. adamın videolarını yaklaşık şubat ayında izledim hala birçok bilgisi hafızamdadır. ön lisans sorularına baktım 23 net yaptım. tekrar tekrar sarın izleyin derim. verdiği püf noktalar oturup ezber yapma zahmetinden kurtulmanızı sağlıyor.
(bkz: akşehir pembe köşk)
ezici çoğunluğu şeriatçı ve aşırı muhafazakarların yoğun olduğu, laikçilere küfürlerin havada uçuştuğu memleketim konyada bulunan genel evdir.
bugüne kadar buranın kapatılması için hiç bir protesto göremedim.
akşehir de bulunan genel evin adıdır. konya ve civar vilayetlerden bolca müşteri gelir. %95 i sağcı muhafazakar olan bir bölgede bu genelevin kapatılması için tepki sıfırdır. çok ilginç.
hay amunüim hadi ceza sagopayı geçtim elde tutulur tek adam yok piyasada birde utanamdan hidrayla sınırlandırmışsın diyor. mevzuyu anlamadıysan ironiyi çakmadıysan bu senin sorunun kardeş.
yaptığım en stres atıcı eylemdir. birde oturup ciddi ciddi lbunlara laf anlatan yazarlarımız var. yahu niye uğraşıyorsun bas küfürü rahatla sende. iki gavat troll yüzünden neden kendi moralini bozuyorsun amünüim.
son senelerde sikko sikko aşk dizilerinden başka bir şeyin olmaması gerçeğidir.
reyting uğruna şaklabanlık yapanlardan tut, bir bölümde 3 farklı adamla sevişenine kadar kopmuş ipin ucu.
nerede o deli yürek ağbimiz, eski kurtlar vadisi, yılan hikayesi. gerçekten hepsi özgün senaryolara sahipti. bugünkü kadar imkanlar yoktu ama dönemin efsaneleriydi. şimdi her türlü imkan var ama hiç biri klasik senaryoların ötesine geçemiyor. ya muğlanın köyünde geçen bir aşk dizisi, ya yalılarda villalarda geçen aşk dizileri var. bir ara da aşiret dizileri bunaltmıştı resmen.
bir tek komedi dizilerinde iyiydik onlara da bir şekilde hep engel oldular. (leyla ile mecnun, kardeş payı, işler güçler...)
ne zaman aklıma gelse paltomu giyer evde volta atarım. kapıya tekme atarak odama girer deli yürek ağbi gibi yatağıma uzanır uzun uzun düşünürüm. 18 senelik film o derece işlemiş içime.
kaç bayram geçti hala seçim barajı kaldırılmadı.
bu ülkede 40 yıldır demokrasi yok.
birileri demokrasi diye geliyor gidene kadar seçim barajını iliklerine kadar sömürüyor.
milli iradenin en büyük düşmanları bu iktidarlardır.
milenyum çağına baktığımızda islam ülkelerinin nasıl bir bir düştüğünü, işgal edildiğini, terör içinde boğuştuğunu görmekteyiz. zamanında abdnin kuklası durumunda olan devletler bile param parça oldu. ırak, suriye, mısır, libya, afganistan bir bir düştü. geriye iran ve türkiye gibi iki önemli güç kaldı. yaşanan vakalar açık ve nettir ki sıra türkiyededir.
çomarlar kendini avutsun yumurta göte dayandığında, ülke dibe battığında ecdadları suratlarına tükürecek.
seçim barajını düşürmemesi samimiyetsiz olduklarının ispatıdır.
bu mecliste 4 tane vasıfsız başkanın cirit atmasını istemiyoruz.
%8lerle 9larla meclise giremeyen partilerin hakları gasp ediliyor.
hem onların vekil hakkını gasp edip hemde milli irade den bahsedemeyiz değil mi?
barajı düşürün %2 lere bak nasıl liderler çıkıyor ortaya.
efendimiz sav. savaş ve devlet meselelerinde çevresindeki bilir kişi sahabelere fikirlerini sorması çok demokratik bir insan olduğunu gösterir.
uhud savaşını da sahabelerin isteği üzerine yapmıştır.
demokrasiden bahseden bütün partilerin bunca sene seçim barajları sayesinde koltuk sayılarını şişirmesi, iktidar olması, muhalif olması, 5 koltuk yerine 10 koltuk alması
bir de utanmadan demokrasiden bahsediyorlar efendim.
muasır medeniyetlerde %3 üstünde baraj yok.
politikacılarımız sürekli 80 darbesini en ağır şekilde eleştiriyor ancak darbecilern getirdiği yasalardan faydalanmasını da çok iyi biliyor.
örnek: bunca sene dokunulmazlıklardan faydalanmaları. (sonunda bundan kurtulduk)