ülke adındaki Türk'ten, kanla sulanmış bayrağından utananların sahiplenmesine ihtiyacı olmayan Türkiye'dir!
ve bir de muhalif sesler olmadan demokrasinin olmayacağını anlayamayan "ileri demokrasi" sevdalılarının kazma kürek dibini kazdığı Türkiye'dir maalesef...
istiyorsa dilesin, bizi karıştırmasın şeklinde cevap verilecek beyanat.
yapılan kazılarda, açılan toplu mezarlarda bulunan kemiklerin türk halkına ait olduğu binlerce kez açıklandı. hal böyleyken, kimse özür falan beklemesin.
ha, bizden özür dilerlerse büyüklük eder kabul ederiz.
küçücük yaşına rağmen okul harçlığını çıkarabilmek için çalışırken ölmek, belki de hiç yaşayamamış olmaktır aslında...
adı "okul harçlığı" olsa da okula giderken cebe konamayandır o para.
sahi; geçenlerde yeni bir düzenleme yapılmıştı değil mi çocuk işçiler için? yaş sınırı düşürülmüştü... ve gerçekte hüküm süren şartlar düşünülmedi bile her zamanki gibi...
satın alınan cihazlara ait kullanma kılavuzlarının edebiyatçılar tarafından hazırlanmasını isteyen yazarın açtığı başlıktır.
böylece, sıkıcı teknik terimler edebi bir dille anlatılarak okumak istemeyenlerin ilgisini çekebilir. hatta bir kaç farklı tarzda yazılarak her kesimden okuyucuya da hitap edebilir.
mesela nazan bekiroğlu'ndan şöyle bir kullanım talimatı bekliyorum:
baktı kadın dağ gibi çamaşırlara.
önce, dedi
ayırmak lazım renklerine göre. renkliler bir yana. beyazlar bambaşka bir yere.
topladı herşeyi. ince ince çalıştı, titizlikle.
sıkıldı sonra, yoruldu bu koşturmacadan. boca etti makineye ne varsa elinde.
ne koyduğu deterjan miktarına baktı ne de suyun sıcaklık ayarına.
hayattı bu elbet, bitecekti bir yerde. nedendi ki bu koşturmaca?
bastı bir anda düğmeye ve döndü gitti arkasını. bilinmeze aktı dağ gibi renkliler, döndüler iki saatlik pamuklu yıkama programında, geri dönüşü olmayan yolda.
bittiğinde, sinyal verdiğinde makine; bağırdığında acı acı açtı kapağı kadın.
baktı önce, sonra anladı yavaş yavaş. kaynamış, küçücük kalmıştı renkliler.
o anda kavradı önemini kılavuzda yazan kurallara uymanın.
hayatı da elindeki çamaşırlar gibi, bir beden geriye çekildi sanki...
tabii siz macera türünden hoşanıyorsanız, ahmet ümit size çamaşır makinesi ve cinayet temalı bir kılavuz da hazırlayabilir pek tabii.
not: iş bu entry, kitap okumaya bayılıp kullanma kılavuzu okumaya üşenen yazarın deneyimlerinden yola çıkılarak yazılmıştır.