emrah koş ananı türünden espri menşeili ilkokul düzeyinde sikindirik, zavallı akım olsa gerek. ulan yeter be ne emrah'mış, bilmiyorum bazılarının anıları mı tazeleniyor. bırakın artık daha üretken olun.
son bölümlerde iyiden iyiye dikkatleri çeken ve mide bulandıran gülmek için izliyoruz ulan sizin göğüslerinizi, kıçınızı görmek istemiyorum demek istediğim tespit. dikkat edin ofis çalışanı olan 3 hatun artık göğüs dekoltesi konusunda yarışır oldu kendinize gelin yahu biz bu nedenle sevmedik bu diziyi tamam espiriler, iyice sığlaştı ama ne bilim yapmayın, uğraşın gene güzel şeyler ortaya çıkarabilirsiniz.
sözlüğün demirbaşları oldukları için ayar vermek kalp kırmak istemiyorum ama sözlük genelinde yazılanları okuyup mantık süzgecinden geçirdiğimde bu sözlükte çok kalitesiz birinci ve ikinci nesil yazar görüyorum. zaten çoğu sanki bize düşen görev bitti sözlüğü uzaktan izlerim hocam moduna girmiş oluşuma artık bir şeyde katmıyor. e o zaman ne zikime online oluyorsun. hala yazan üretenlere sözüm yok sayıları az ama gene bir şeyler karalayıp ortama girmeye çalişiyorlar ama yok aşı tutmuyor sanki. oysa diğer nesillere bak, kuru kalabalık diyemezsin kesinlikle sözlüğü ayakta tutmak için çırpınıyorlar. neyse buradan son kez sözüm size ehtiyarlar kendinizi toparlayın saygzımız neslinize yoksa çok canlar yakarız.
baştan edit: ulaa yetkilerde sizde biliyorum, don kişot'luk yapmak gibi bir amacım yok ama bu yazıdan sonra uçarsam bu iyiden iyiye çürümenin ve kokuşmuşluğun gösterimi olur..
bir futbolcu düşünün kariyeri boyunca tüm rekorları kırmış lig, avrupa, milli takım demeden önüne gelene gol atmış ama gel gelelim kariyeri boyuncu hiç kendine güveni olmamış topa vurmaktan korkmuş, asist yapacam diye pozisyonun içine etmiş, şut çekme özürlü olduğu için çalıma kaçmış top kaptırmış. yahu nasıl bir korkak psikoloji ve kendine güvensizliktir anlamak mümkün değil sen kralsın bir kere şu topu al göm yahu. korkma!
aslında sahip çıkılması gereken eziklerdir, çünkü bir özürleri vardır ve özürlüyle dalga geçmek hiç hoş değildir. bunlar konuyuda devamlı saptırırlar yılda takılı kalırlar özürleri kabahatlerinden rezildir. ya aslında bi kabul etseler ezik olduklarını zaten bırakıcaklar ama nerde bunda bile haklı taraflar ararlar. genede dışlamamak lazım sonuçta insandırlar.
statü, kariyer, iş, zenginlik düzeyi v.b koşullar ne olursa olsun her düzeyden yontulmamış ayıların yaptığı ve bir erkek olarak beni bile tiksindiren vaziyeti husus. ulan bu hareketi kim sıradanlaştırdıysa bakıyorum artık günden güne sanki saçını kaşımak kadar doğal bir vaziyet almış bulunuyor toplum hayatında. daha bu gün bankada bireysel müşteri temsilcimle konuşuyorum adam dalgayla oynuyor. çıktım şirkete toplantıdayız hanımlarda var genel müdür tombala çekiyor ya arkadaş ben mi garibim de milletin içinde yapamıyorum anlamıyorum ki. millet yaparken ben utanıp, kızarıyorum. hadi eğitimsiz, görgüsüz adamlar yapsa bi kılıf bulup bak işte olmaz ki diyeceksin eğitim her hususta şart falan bişeler uyduracaksında ama arkadaş her düzeyden insanın eli zikinde, ne var bu kadar yoklayacak şimdi bu dallamalar millet içinde bu kadar aletle fiziksel ve duygusal bağlıysa eve gidince napıyolar el zikten ayrılmıyordor heralde.
bu ne lan şimdi? sonra diyorlar ki uludağ sözlük kalitesi çok düşük ve git gide daha da düşüyor. kim diyorsa sonuna kadar haklı. binlerce yazar onbinlerce entry ve hafta boyunca en iyi olarak oylanan bu. valla şunu söyliyeyim bunu hayran kalıp ağızdan salyalar saçıp oyluyorsan git çık oğlum sözlükten, vampircikte falan yazarlık yap. ironi desen 15 yaşında çocuk düzeyinde, aba altından sopa göstermek desen varoşca, sevişiyosan bik bik bi bik... yoksa çok abazan ve memesi kıllı kız mı varda oyluyor böyle şeyleri anlamıyorum ki?
biraz önce bir programda terim'in iki kızına denk geldim büyüğü biraz tontiş ve kendini beğenmiş, küçüğü tatlı ve duygusal akabinde ve detayında biranın ve iş yorgunluğunun etkisiyle kısa süreli dalmışım. kısa fakat kabir azabından daha zor gelen o süreçte küçük kızı sevgilimdi. new york'ta beraber okuyoruz gizli ilişkimizi herkesten saklıyoruz. bir gün 54.caddedeki dairemde beraber vakit geçirirken(ders çalişiyoruz) kapı kırılır ve fatih hoca içeri girer o solaryumda kararmış suratı, briyantinli dana yalama saçları, çeliği eriten bakışları sonucu altıma sıçmışım evet 25 yaşında altıma sıçtım. bir de gerçek hayat aklıma geldi, zor ciden zor bi erkeği gerer hocam bu kadarı, almıyalım allah kolaylı versin. oysa müfit erkasap'ın kızıyla çıkmak öylemi gez toz eğlen bi gram gerilmezsin.
ulan basket oynamakla boy uzamayı ilişkilendiren o doktoru yakalarsam zikicem. bu yalanı kim uydurduysa bir dönem çocuğunu kapan basket takimlarının alt yapısına koştu, sonuç hayal kırıklığı. aynı yaz kampında 3 ay ter döktüğüm arkadaşlarla hala görüşürüm en uzunu 1.64 adam 28 yaşında. ulan nasıl inandınız bu yalana, sporla olsa olsa 2-3 santim boyda gelişme sağlanabileceği bilimsel olarak kanıtlandı. peki bizim günahımız ne, hayallerimiz kim geri getirecek, cevap yok.
lise döneminde yaptığımız fakat tutmayan aktivite. oysa filmde öylemiydi hatunlar falan nasıl etkilemişti ama biz kendi şiirimiz yerine cemal süreyya'dan, ilhan berk'ten, edip cansever'den falan aşırdığımız anlaşılınca hatunlar ufaktan uzaklaştı bizden. bizde beden dersinde sıralara çıkıp kaptan kaptanım dememizle kaldık o kadar.
bu david lynch denen adamın filmini izleyipte bir cacık anlayan adam görmedim. ama ortam oldumu sinema muhabbetinde karı kıza hava için ilk bahsi geçen yönetmendir. hemen hatunu etkileyecem diye kayıp otoban, mulholland çıkmazından bahsedilir, ikiz tepeler'in ne büyük dizi olduğundan bahsedilir. kız ben bi bok anlamadım o filmlerden derse yelkenler suya indirilir hemen harbiden ne zikim filmdi ya aslında bende anlamadım denir. kızda artis ise başlanır kurgunun dehşetliğinden, kamera açısına kadar anlatmaya film hep 2.plandadır. ulan ne kişiliksiz adamsınz yahu biriniz çıkıp kral çıplak desin be.
bugün iki futbolseverin muhabbetine kulak misafiri olup konuşmalarından cımbız gibi çekip beni de etkileyen ve hak verdiğim önerme. cidden pele abartılmış bir star mıdır? tamam binin üzerinde golü var fakat hiç büyük takımda, büyük bir lig de oynamamıştır. ayrıca pele'nin eski maçlarına baktığımızda asla bizi estetik açıdan vay anasına hacı ne adammış dedirten görüntüleri yoktur. benim aklımda kalan bi kalecinin sağından atıp solundan geçip vurduğu şutun gol olmaması, bir de savunmayı dizip attığı bir gol gelir. ama asla maradona, cruff, eusebio gibi insanı etkileyen futbolu gözükmez. şimdi ki savunmaları düşündüğümüzde pele bu kadar rahat adam geeçbilir miydi tabiyki hayır, ama cristiano ronaldo ölümüne savunma yapılan bu devirde bile babasına çalım atıyor, dünyanın en zor liginde 30 golün üzerine çıkıyor demek ki 60'lar da oynasa, bugün yaptığı hareketleri siyah beyaz izlediğimizi düşünün, vay a.q ne adammış lan deriz o yüzden pele abartılmış bolon bir stardır. maradona bile bunu zamanında sezmiş pele'yle birlikte beraber çıktıkları bir ödül törenini terk etmiştir. sebep olarak pele gibi sıradan bir adamın kendisiyle kıyaslanması olarak göstermiştir. maradona'ya hak vermemek elde değil.
tüm başkanları göremedim ama yaşım dolayısıyla yetişebildiklerimde gözlemlediğim ilginç ortak bir özellik. bu özellik pelteklik, r leri söyliyememek ve türevleri şeklinde kendini gösteriyor. mesela aziz yıldırım'ın fenevbahçe şeklindeki telafusu veya ali şen'in fenerbahse deyişi güven sazak'ın feneğbahçe demesi yani şu yaşa geldim adam gibi fenerbahçe diyebilen bir tane fener başkanı göremedim arkadaş.