hakan erdem'in diğer ikisine göre ** "bu sefer pek de olmamış hakan abi" dedirten 41. yüzyılda tufandan sonra, çoğu sular altında kalmış bir dünyada geçen üçüncü romanı. bilimkurgumsu olan kitabın sonlarına doğru dünyanın kutupları bilineyen bir nedenden dolayı yer değiştirir ve ekvator türkiye'nin göbeğinden geçer.
dadaruhi'deki hali avaz'dakinden daha iyi olan ama eğer gaza gelip adımlarınıza kulaklığınızdan fon müziği olsun isterseniz avaz'daki halinin tercih edilmesi gereken, 78 tarihli "dertsiz insan gördün mü hiç" adlı durmuş çiğdem ( ki kendisi ferdi tayfur'u andıran içli bir sese sahiptir) şarkısından sample içeren ve budur dedirten replikas şarkısı.
biyoloji, biyokimya,farmakoloji,moleküler biyoloji dallarında eğitim alan ( internet sitelerinin yalancısıyım) ve bu alanlarda insanlığa daha faydalı olabileceklerine inandığım müzik grubu. melisa adlı şarkılarının hastasıyız(!!!) o ayrı.
ekranda klip dönerken altındaki banttan sola doğru giden, makul saatler arasında sağa sola selam kelam ve istek parça faslıyla akan ama gecenin ilerleyen saatleriyle birlikte, "y29 b185 k72 esmer ykşkl bi beyim.fanteziye açık evli, bekar, dul kadınlar yada erkekler.farketmez arayın, tanıtıcı msj atın .çğrya cevap verilmez" türünden inci tanelerine evrilen dadından yinmez mesajlardır.
- bi kilo kabak versene ordan.
- kabak yaramaz abla. ben sana domates veriym yada patlıcan?
aslında demek istenen:domates durduğu yerde kendiliğinden salça olmuş.sen de almazsan elimde patlıycak. patlıcanımsa dede taşşağı gibi buruşuk. sana ittirebilirsem akşam akşam ne mutlu bana.kabaklar nasolsa taş gibi. yarın da satarım onları.
john woo yaptığında adı tarz olan sahnelerdir. tırt filmlerde en fazla bir iki açıdan çekilen bu sahneler john baba'da para bok, karizma ve prestij gani olduğundan 20-30 kamerayla çekilir ve yurdum insanında "adamlar yapıyo" duygusu uyandırır.
yıllardır kapağını açmadığın bir kitabın arasında janjanlı kağıdı görünce "sahi lan çokomel vardı bi nooldu ona?" diye düşündürerek ameliedeki misketlerini bulan amcanın durumuna benzer bir duruma düşmenize neden olmaktan gayri hiçbir işe yaramayan eylem.
halbuki o kağıt daha faydalı işlerde kullanılabilir.
(bkz: alüminyum folyodan anten yapmak)
