aargau kendisi bir kanton iken nasıl zürihe bağlı olduğunu bana düşündüren başlık.
zira aarau, kanton aargau'un merkezidir, bununla mı karıştırılmıştır?
bir kıza açılmaya yeltendiklerinde 'sen gerçekten çok iyi birisin..' şeklinde başlayan konuşmaları dinlemek zorundadırlar.
ama teselli olacaksa; (bkz: kızlar serserilerle çıkar efendilerle evlenirler)
cumartesi sabahları erken kalkıp çizgifilm izlemek, nintendo oynamak, Spice Girls'ün 'Wannabe'si eşliğinde dans etmek, evde tek başına 1, 2, 3.., sanal bebek hadisesi, Macarena şarkısı ve dansı... **
Sağlık derken neyin kastedildiği sorusunu getirir akla. Fiziksel sağlık mı? Bir fiskeden, bir kez kulağını çekmekten bir şey olmaz canım, çocuğun ruhsal sağlığı, arkadaşlarının önünde küçük düşürülmüş olması önemli değil ya! *
Sadece gebeliği önlemek için değil, adet sancılarını azaltmak, sormon bozukluğunu tedavi etmek gibi amaçlarla yapılan eylemdir. Ayrıca sivilcelere de iyi gelir.
Bütün eleştirilere ve evet, hatalarına rağmen, gençlikte 'acaba bundan 30-40 sene önce ne oldu?' sorusunu uyandıran, hiçbir yararı olmayan saçma sapan dizilerin yanında göklere çıkartılabilecek kapasitede bir dizi, hatırla sevgili.
Biraz gerilim, biraz dram, biraz komedi... Başrollerde Engin Altan Düzyatan, Fahriye Evcen ve Zeynep Papuççuoğlu'nun bulunduğu film, annesini kaybetmesi üzerine bir travma geçiren, düşük zekalı Can'ı, hayır pardon, A'yı anlatmaktadır. O kendi dünyasında, cennetinde mutludur, ancak onu cennetinden koparıp 'akıllı' yapmak isterler.
'Ben dünyanın en iyi kaçan gerizkelısıyım!' sözü beni çok etkiledi Can'ın. Trajikomik bu söz, bütün filmin havasını taşıyor üstünde.
Bir dahaki yazılıdan sonra beklediği not yine 10 civarında olursa büyük bir ihtimal 'Hadi len ordan' tepkisini alacak öğrencidir. Sınavda kopya vermeyip 'Zaten kötü geçti' diyen öğrencidir. Kopya vermek istemiyorsan açık açık söyle, 90 aldığında zaten dışlanacaksın, önce ya da sonra ne fark eder?
Bize hem bazı kendi insanlarımızın hem de Avrupa basını ve insanlarının PKK'nın adamlarını kabul ettirme çabasının bir sonucudur, demokratik bir ülkede olduğumuzdan dolayı onların aleyhinde söylenen her şey ayıptır. *
insanın sevgiye, yakınlığa en çok ihtiyacı olduğu anlardır. gece çöktüğünde, önce boğazınızda düğümlenir yalnızlık, sonra göz yaşı olup akar... aktıkça kopsun gitsin istersininz içinizden, ama gitmez, kalır orada sabaha kadar. şanslıysanız, sabah güneşin ilk ışığıyla kurtulursunuz ondan, şanslı değilseniz, bir gününüz daha hüzünlü geçecektir...