eskiden sorardık arkadaşlarımıza, bir iddia, bir heves; "sana 19 dedirtebilir miyim?" biraz düşündükten sonra,kendinden emin, sümüklü tavrıyla; "hayır" diye cevap verirdi. 1 den 20 ye kadar saymasını isterdik. 19 u atlayarak sayardı bir matematik profesörü gibi. sonra 20 den geriye doğru saymasını istedik. gene 19 u atladı ama şunları dedi, biz garip garip gülümserken: " on iki, on bir, on, dokuz" iyice coşmuştuk gülerken. neden sonra sustuk? arkadaşımızdı o bizim, istediğimizi yaptırabildiğimiz türden!..
bu sıralar youtube da epeyce izlenen videodur. bryant oden yapmış şarkıyı. eğlenceli bir şarkı, çocuklara öğretilebilir.
sözleri ise;
a duck walked up to a lemonade stand
and he said to the man running the stand
hey. got any grapes?
the man said no we just sell lemonade.
its cold and its fresh and its all home made.
can i sell you glass? the duck said ill pass.
then he waddled away. till the very next day.
when the duck walked up to the lemonade stand
and he said to the man that was running the stand
hey. you got any grapes?
the man said no, like i said yesterday,
we just sell lemonade okay?
why not give it a try?
the duck said goodbye.
then he waddled away.
he waddled away.
he waddled away
till the very next day.
when the duck walked up to the lemonade stand
and he said to the man that was running the stand
hey. you got any grapes?
the man said look, this is getting old.
lemonades all weve ever sold.
why not give it a go?
the duck said how about... no.
then he waddled away.
he waddled away.
he waddled away
till the very next day.
when the duck walked up to the lemonade stand
and he said to the man that was running the stand
hey. you got any grapes?
the man said thats it!!
if you dont stay away,duck,
ill glue you to a tree and leave you there all day, stuck.
so dont get to close!
the duck said adios.
then he waddled away.
he waddled away.
he waddled away
till the very next day.
when the duck walked up to the lemonade stand
and he said to the man that was running the stand
hey. you got any glue?
what?
you got any glue?
no, why would i oh!
then one more question for you:
got any grapes?
and the man just stopped.
then he started to smile.
then he started to laugh.
he laughed for a while.
then he said, come on duck, lets walk to the store.
ill buy you some grapes so you wont have to ask anymore.
so they walked to the store and the man bought some grapes.
he offered one to the duck and the duck said no thanks.
but you know what sounds good? it would make my day.
do you think this store,
do you think this store,
do you think this store
has any lemonade?
then he waddled away.
he waddled away.
he waddled away.
dün değil ondan önce ki gün bir elektrik mühendisi amca söyledi bu kuralları. hoş dedi ama bana adının baş harfleri gibi geldi. kuralları da yazayım.
1- bilen yapar.
2- bilmeyen ya öğretir ya emreder.
3- hiç bilmeyen konuşur.
4- bir şeyi ben bilmiyorsam hiç kimse bilmiyordur.
5- bir şey bende yoksa hiç kimsede yoktur.
6- götü göt sikene siktireceksin.
bir chroma key şarkısıdır. içinde bulunduğu şarkıların kayıtları kevin moore ve ekibi tarafından istanbul'da yapıldığından olsa gerek çeşitli yerlerden alınan ezan seslerinden oluşur. sanırım ikindi ezanı ve yağmur yağmakta.
eğlenceli portal 2 oyununun eğlenceli final müziğidir.
well here we are again,
its always such a pleasure,
remember when you tried to kill me twice?
oh, how we laughed and laughed,
except i wasnt laughing,
under the circumstances ive been shockingly nice.
you want your freedom take it,
thats what im counting on,
i used to want you dead but,
now i only want you gone.
she was a lot like you,
(maybe not quite as heavy),
now little caroline is in here too.
one day they woke me up,
so i could live forever,
its such a shame the same will never happen to you.
youve got your short, sad life left,
thats what im counting on,
ill let you get right to it,
now i only want you gone.
goodbye, my only friend,
oh, did you think i meant you?
that would be funny if it werent so sad,
well you have been replaced,
i dont need anyone now,
when i delete you maybe ill stop feeling so bad.
go make some new disaster,
thats what im counting on,
youre someone elses problem,
now i only want you gone,
now i only want you gone,
now i only want you gone.
büyük ev ablukada grubunun bir şarkısıdır.
sözleri ise...
çaldı saat kaç ölmedi
kaldı ağrısı başında
o an tayyar bizi sevmedi.
ee acık haklı esasında.
tophanede bir evde
uyandı tayyar ahmet
yanında meçhul abla
garabet mi garabet.
dayadı ağzını musluğa
yabancıyım buraya bu kusmuğa
dedi
kuyuya düşmüş it gibi
telaşlı aptal bitkinim
ama yine gelir beni bulur bu kafa.
moruk,yok böyle bi sinema.
çıktı hatunu uyandırmadan
şekilli otomat yandı basmadan.
bak bu asansör türk
bak bu asansör türk
dura bas kalalım arada derede arada
bak bu asansör türk.
tayyar ahmet.
bak bu asansör türk
dura bas kalalım arada derede arada
inecem ben burda.
vurdu yola tayyar ahmet.
kırdı dümeni beyoğluna.
tekimiz bok hepimiz çok diye
selam verdi elin oğluna.
yolda burda bi yerde.
aklı rakıda ciğerde.
cuma günü içmez amma.
daha ilerde illallah.
dön evine tayyar karın bekler.
niye diye sormaz,
hazır yemekler.
ye yemeyi bak televizyona.
bire bas bakalım falana filana yalana dolana.
ateist olan bir yazarla yapılan röportajdır.
örnek röportaj. tamamıyle gerçektir. f:fumpty, y:nickini vermek istemeyen yazar. f:özel mesajla imana falan getirmeye çalışmıyorum da gerçekten inanıp inanmadığını merak ettim. yani iki muhabbet edelim istedim. inanmayan, ki gerçekten öyleysen, uzun saatlerce konuşabiliriz bu konuyu sende istersen şayet.
f:peki bir yaratıcının olmamasına seni inandıran neydi?
y:bilgi. bir zihniyet, bu kadar şeyi düşünemez. havada rüzgar var, allah yapmış. dağlar, ovalar var, allah yapmış. yani, allah yapmış demeyi biliyorsan, cevaplayamayacağın soru yok gibidir.
f:bir de bunları röportaj olarak sözlükte yayınlayabilir miyim?* y:yayınlayacaksan nickimi verme.* f:tamam nick yok*
f:hayır benim inanışıma göre allah yapmıştır. fakat araya bir vesile koymuştur her zaman. direk yapabilecek gücü de vardır. ama o böyle yapmayı tercih etmiştir. örneğin, yağmur yağacaksa güneş bi suyu buharlaştırır önce. yani her olayın bir açıklaması vardır, benim inanışıma göre tabii ki de.
y:ya bana hiç inandırıcı gelmiyor da yani pek.* f:dün gece acil çıkmam gerekti özür diliyorum.
ateizm ve din dünyanın var olduğu günden beri var sanırım. günümüzde bir olaya şaşıran bir ateist "allah allah" diyebilmekte. ağız alışkanlığı olmuş gibi. bazı inananıyormuş gibi yapanlar için de bu durum bir ağız alışkanlığı olmuş durumda. benim merak ettiğim hususlardan biri de bizde aşırı dindarların olduğu gibi sizde de aşırı ateistler var mı. veya biz mesela namaza falan gidiyoruz camiye sizin beraber toplandığınız bir yer var mı? yani bizde cemaatler falan filan var. sizinde ateizm içerisinde görüş ayrılığına düştüğünüz şeyler var mı?
y:biz mesela birkaç arkadaş toplanır, yemek yeriz.* f:*
daha sonra daha güzel sorular hazırlayıp güzel bir röportaj yapmak dileklerimle kendine iyi bak... çok teşekkür ederim kırmayıp cevap verdiğin için...
y:deli misin.*lafı bile olmaz. biz iyi insanlarız. sadece haksızlığı sevmeyiz. bu yani.
seçimlerde seçmenlerin şifreyle oy verme durumu. söylenenlere göre seçimlerde partileri alfabetik olarak sıralayıp en başta gelene oy verilmesi söyleniyormuş seçmenlere.
7 mayıs 2011 de gerçekleşecek olandır. fumpty, ben, düzenliyormuş. yeri henüz belli değilmiş.
edit: yeri belli değil derken trabzon'da da, trabzon'da nerde, trabzon da nerde, trabzon nerde da?
bir halil çalışkan yazısıdır.
--spoiler--
eşim olma, karım ol! bakma daha ilkel durduğuna sen, ruhu vardır kelimelerin. karı-koca eşten daha çok şey anlatır. hatta belki bize unutulmuş bir şeyi söyler.
sahi, biliyor musun? neden erkeğe koca, kadına da onun karı demiş eskiler?
eşim değil, karım ol! kedilerin eşi olur, terliklerin de insanın eşi olmaz. bir ömür eşlik ediyor diye mi sevgiliye eş denir? eşlik etmek yeter mi? fazlasını beklemez mi insan yârinden? kelimeleri yitirmeseydik anlardık belki, evlenecek erkeğe eskilerin neden koca dediklerini. çünkü koca bilge demektir, yüce demektir. koca demek, dağ demektir. ve ne kadar yüce olursa olsun, üstünde kar olmayan dağ eksiktir. dağların yücesine kar yağar diye kadına da kocanın karı demişler. bakma şimdi evlenenlerin karı-koca ilan edildiğine. koca ve onun karı olmalıdır aslında. yani yüce bir dağ olmalı adam. kar gibi pak ve masum olmalı kadın. örtmeli ve bir ömür, süsü olmalı dağın. çünkü üşür tepesinde kar olmayan dağ, ne kadar yüce olursa olsun, yarım görünür
eşim olma, karım ol! bana benzemeye çalışma sakın. bana benden lazım değil bir tane daha. ama unutma ki sensiz yarımım. her zaman söylemem, ama sen anla.
eşim olma, karım ol! beni tamamla
bir öğrencinin feryadı genellikle okulla alakalıdır. yoksa ekonomiyle, ülkenin gidişatıyla ilgili bir feryadı öğrenci olarak yapmaz birey olarak yapar. ancak öğrenci olarak etkilendiği ekonomik veya ülkenin gidişatıyla ilgili bir durum varsa öğrenci olarak feryat edebilir. bir de hiçbir şekilde alakadar olmadığı bir konuyla alakalı feryat ediyorsa kollektif olabilirliği yüksektir o öğrencinin. eğitimle alakalı feryat ediyorsa haklıdır fakat yapacak bir şey yoktur. çünkü altyapı eğitimi düzeltmeye yetersizdir. feryat, isyan etmek bu tip sorunları çözmez, yapılması gereken şey zihniyeti değiştirmektir. zor olsa da başarılabilir.
Mehmetimi verin velakin bitmez özlemim
Çok sevdik be abi ses verir misin?
Ölümle yaşamı ayıran o ince noktadan
Kollarını açmış yükselir son holigan
Otuzsekiz yılın telafisiz yürek savaşçısı
Yirmibeş yılın yıkılmayan bir pençe Çarşısı
1903 te başlar ilk doğumun sancısı
Son nefeste yine var siyah beyaz
Kefen rengi hayat şekli erkeklerin semti
Aşık eder herkesi bu bayrağımın gölgesi
Cennetin transferi ve şampiyonluk isteği
Gururla gitti takım zaten renk muadili
1 Ağustos 2007 sende kapalıdaydın
Mehmet hocam tarih attı önce notumu aldım
Temmuz alacağın olsun Optik, Adem, Barış
iki buçuk yıl artı altı nedir ulan yarış
Karış karış deplasman parası olmayan mı var
Yardım elimiz abimiz taraftar yada değil
Hatta sokak köpeklerinin umut mercii
Gün doğdu onlar aşsız! Omuz omuzayız
Mehmetimi verin velakin bitmez özlemim
Çok sevdik be abi ses verir misin?
Ölümle yaşamı ayıran o ince noktadan
Kollarını açmış yükselir son holigan
Tanışmıyordum kendisiyle görmedim hiç bizzat
Beşiktaşlı olmak yeter sözlerimize izah.
Babadan emanet değil ki evladımıza miras
idrak edemeyecek bu aşkı hissetmeyen insan
Tepkiliyiz zamana, isyan etmişiz hayata
Endüstriyelleşen futbol titresin onunla
Üç ve sekiz hece ve harf her akşam tavaf
Taraftarlık ansiklopediye sığmaz sanat
Eski açıktan eşlik edicem hindi babaya ben yine
Yadigarımız olsun, ölüm adın kalleş olsun
Acımı paylaşan kulüple düşmanlığım durulsun
Provakatör Ali Sami'ler bizimle sus-pus olsun
Yer tut başkan gidince bizlere
Her söz baştan inattı mateme
Gel gör aşkın bembayaz rengine
Simsiyah bir plan yaptık ÖLÜMÜNE!
Mehmetimi verin velakin bitmez özlemim
Çok sevdik be abi ses verir misin?
Ölümle yaşamı ayıran o ince noktadan
Kollarını açmış yükselir son holigan
kendi içinde bi faydası yoktur. asıl olay dışarı çıktıktan sonradır. dışarı çıktığı zaman da nereye gittiği önemlidir. eğer bir yumurtalığa doğru yola çıkmışsa soyunun devamıdır. çokluğuyla övünülebilir. ama dışarı da herhangi bir yere gidiyorsa pek de bir faydası yoktur.
observer diye geçer. geçmişi geleceği şimdi ki zamanı aynı anda yaşadığını düşünürüm. birkaç tane vardır bunlardan. hatta dizi de işlenmediği zamanlarda bile kimsenin farketmediği yerlerde duran adamdır. yönetmen bile şaşırır buna. abramz ne diyeceğini bilemez.dağlar kızı olivia peter'a sahip olduğu için teşekkür etmeli bu kel adama.