sahip olduğun ön yargı seni bir çok güzel tecrübeden mahrum bırakabilir. bu bir seyahate çıkmamakla, bir yemeği tatmamakla, bir insanı tanıma evresine girmemekle, güzel bir kitabı okumamakla ya da kaliteli bir filmi izlememekle meydana gelebilir.
kendimden örnek vermek gerekirse tek bir örnek. sadece tek bir örnek. fazlası değil. bundan yıllar önce fulp pikşın filmini izlemeden önce filme ön yargılıydım nedensiz bir şekilde. bunu yıktım ve o süreçten sonra tam 9 kere izledim.
ve o zamandan bu zamana şunu fark ettim. twist sahnesini bilirsiniz. modum o an ne durumda olursa olsun, hayatımda yüzümü güldürebilen tek video olmayı başardı ön yargılarımı yıkarak. sizde varsa ön yargılarınız kurtulun lütfen. iyi geceler efenim. *
olduğuna inandığım whatsapp grubudur. hepsinin değil de böyle bir 10 kişilik bir grup. yoksa sözlüğe aynı anda saçma sapan başlıkların girilip , sonra aynı anda durulması tesadüf olamaz.
ve nasıl bir teşkilatları varsa 10 güne yakın önce bir entrymi sabahın 6 sında, 4 dakikalık arayla 8 kişi eksilemişti.
gerçekten o saatte işsiz miydiniz de bunu yaptınız? *
evet belki başlık ağır oldu ama kusura bakmayın. şimdi efendim ülkemizi seviyoruz fakat bazı istatistikleride göz önüne sermek gerekiyor. yapılan son araştırmalara göre ülkemiz;
eğitimde 71. sırada iken, adalette 99. sırada. bitmedi!!
çocuk istismarında dünya beşincisi iken;
hayvan tecavüzlerinde ilk sırada yer alıyor.. diyecek söz yok.
ağlamak istiyorum. gözümden yaş geldi, aktı gitti. bu nasıl bir olay. siz şaka mısınız?
edit: bunun yeri bu entry değil ama yeter ya. şu sözlükte aldığım hiç bir eksi umrumda olmadı ama şu yazıyı bile eksileyenler olabiliyor ya hiç bir şey demiyorum. sadece yazık.. sözlükte entryi okumadan sadece nicke bakarak eksi verenler var şaka gibi.
adamın tipine ve ciddiyetine bakınca show gibi gelmedi fakat afedersin elini arkaya götürüp aynı elle su içmek nedir ya. böyle bir abdesti savunanlar varsa kendilerini sorgulamalılar. yatmadan önce kusasım geldi. teşekkürler.
edit: 26. saniyede tespihi fırlatması ne kadar doğru anlamadım.
Evet efendim, internetten kitap almak ve yahut hediye edinerek kitap almakta güzeldir. Fakat kitapçılarda vakit harcayıp kitabı almak çok daha güzeldir. Hele bir de yere çömelen hayalperest bir insan varsa tamamdır. *
Mark Twain kendi otobiyografisinde daktilo kullanılarak kitap hazırlayan ilk kişi olduğunu söyler. Yapılan araştırmalar da bunun doğru olduğu yönündedir. Bilinen daktilo türünde ilk eser Tom Sawyer olarak çıkmıştır daktilonun arasından.
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
işte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.
Şimdiye kadar bilinen en büyük kitap hırsızlığı Stephen Blumberg tarafından yapılmış. Kitap biriktirme hastalığı yani tıptaki ismiyle bibliomania olan bu adam, 268 kütüphaneden, 23.000 kitap çalmış. Hayatı boyunca çaldığı bu kitapların değerinin ise yaklaşık 20 milyon dolardır.
gece gece beni kahkahalara boğmuş yazar. ben böyle bir azim hiç bir yerde görmedim arkadaşım. aydinoğlu46 gelmiş. yalnız çaylakken entrylerine baktım da hiç trollce değil. keşke hep öyle kalsaymışsın. senin tabirinle evet.
Eğer bir kitap, kitapçıda durduğu belirli süre boyunca satılmamışsa, kolilenip yayınevlerine gönderiliyor. Raftan düşmüş olarak kabul edilen bu kitapların bir kısmı geri dönüşüme yollanıyor.
bu bilgiye göre bin bir emekle yazılan kitapların yazar üzerindeki psikolojisini düşünmek üzücü.
evlilik programları dedik kurtulduk. bir de başımıza gerçeğin peşine düşen, kendini polis sanan tipler çıktı. yok xxx kayboldu acaba nerede felan? ulan zaten polis onun araştırmasını yapar. bunu televizyona çıkarmanın amacı ne? bazen de kavga eden tipler oluyor. insan hayret ediyor. belgesel ve haberler olmasa televizyon tamamen israf ve beyin kaybı.
Dünyanın en uzun sürede yazılan kitaplarında, J. R. R. Tolkien tarafından yazılan Yüzüklerin Efendisi yer alıyor. Yüzüklerin Efendisi tam 16 yılda yazılmıştır.
En çok sevilen ve okunan çocuk kitapları arasında yer alan Çizgili Pijamalı Çocuk, sadece 2,5 günde yazılmış. John Boyne tarafından kaleme alınan kitap, 2,5 günde tamamlanarak, dünyanın en kısa sürede yazılan romanı sıralamasında başta geliyor.
Dünya tarihinde bilinen ilk kütüphane Sümerlere ait. Milattan önce 2600 yıllarında, Sümerlere ait tapınaklarda çivi yazısı kullanılarak yazılmış tabletler bulunuyordu. Hükümet belgelerinin, dönemin ticari faaliyetlerinin yazıldığı bu tabletler arşivlenerek saklanmaktaydı. Bu arşivler kütüphaneciliğin temelleri olarak kabul edilmektedir.
Dünyanın en büyük atlası; Blaeu’nun Büyük Atlası (Atlas Major) olarak biliniyor. Amsterdam’da yaşayan Blaeu ailesi, 17. yüzyılda yaptıkları atlas ve haritalarla ünlüydü. 1660 yılında yapılan ve 37 sayfadan oluşan atlaslardan biri de dünyanın en büyük atlası unvanına sahip. ingiltere Kralı 2. Charles’e hediye olarak yollanan bu atlas, 1.75 metre yüksekliğe, 1.95 metre genişliğe sahip. 6 kişinin ancak taşıyabildiği atlas muhteşem bir çizim ve el yazması bilgilerden oluşuyor.
The Prestige filmindeki ana karakterlerin isimlerinin baş harfleri ABRA (abra kadabra) iken Inception’daki karakterlerin isimlerinin baş harfleri DREAMS şeklindedir.
Kurt Cobain, Reservoir Dogs filmini çok sevmesinden ötürü In Utero albümünün notlar kısmında Quentin Tarantino’ya teşekkür etmiştir. Tarantino ise Pulp Fiction filminin soundtrack albüm notlarında Nirvana’ya teşekkür eder fakat albüm yayınlandığında son bir not daha eklenmiştir: “Huzur içinde uyu Kurt.”
Gelmiş geçmiş en çok satılan kitap, Charles Dickens tarafından, 1859 yılında yayınlanan iki Şehrin Hikayesi adlı romandır. 200 milyon satış oranına ulaşan kitabın orijinal adı; A Tale of Two Cities’tir. ingilizce olarak basılan kitabın konusu, Fransız Devrimi esnasında geçen olaylardan oluşmaktadır. iki Şehrin Hikayesi, 200 milyonun üzerine ulaşan satışı ile, tüm zamanların en çok satan edebi eseri olmuştur.