lan? n'oluyor lan? bitti mi yani şimdi? hepsi birden gitti mi? hiro mashima bir şey de bize lan? olamaz, ağır şoktayım şu an. acnologia tenrou adasını yeryüzünden sildi yahu... kimse bulunamadı deniyor lan?! oha. bütün fairy tail gitti mi? ayrıca yarım yıl adanın etrafındaki bütün denizler araştırılmış, ama kimse bulunamamış, olum taşşak mı geçiyorsunuz? bunlar guildde çıkar kesin, çıkmalı, bu kadar ters köşe olduğu hatırlamıyorum. 7 yıl sonrasına atladı manga ve haftaya oradan devam edecek, manganın son sayfasında başka bir çocuk denizlere bakıyor, yine kolunda fairy tail işareti var. ve mangaka olacak hiro mashima yeni bir arc'a başlıyor fairy tail diye bitirmiş bu sayıyı. lan olum, nereloloyor?! laaaaaaaaaaaaan! belki kafamı biraz toparlarsam editlenebilir bu entry. şu an ağır bir travma geçiriyorum.
garip bir insan. freddie mercury'nin yaratıcılığından da var mıdır bu adamda bilmem ama, sesinden bir şeyler olduğu kesin. ama kendisi bu zamana kadar farkında olmadığını iddia ediyor, ilginç tabii. bir kaç günde hit rekoruna koşacak iki videosu için:
geleneksel bir japon kıyafetidir. uzun düz kollu olur. indigo ya da kahverengi pamuk üzerine damgalı kendilerine özgü armaları vardır. genelllikle sadece festivallerde giyilir. aslında bunlar bir ailenin armasını temsil ederlerdi, çünkü aile hizmetçileri tarafından giyilirlerdi. daha sonraları ise çoğunlukla dükkanların ve organizasyonların armalarını gösteren bir araç olmaya başladılar. ayrıca itfaiyeciler de eskiden happi giyerlerdi, sırtlarındaki semboller ise hangi gruba bağlı olduklarını belli ederdi.
senelerdir sevenleri bekleten bir starcraft'a, bir duke nukem'e, bir diablo'ya dönmüş olan filmdir. sanırım çekilme olayı yalan oldu, ama açıklamaya cesaretleri yok. çünkü elimizde sopalarla bekliyoruz.
o değil de stephen chow amma yaşlandı yahu, yaşlanmasın bu adam.
yaz sıcaklarının gelmesiyle beraber yine vuku bulan olay. sağa dönersiniz, sola dönersiniz, ı ıh. yastığı kaldırır kafanızın üstüne koyarsınız, ı ıh. zaten klima çarpıyordur sizi, pencereyi açarsınız essin diye, damla rüzgar yoktur dışarıda. terlersiniz, "bir duş alayım, serin serin mis gibi uyurum o zaman" diye düşünüp duşa girersiniz, çıktıktan 5 dakika sonra kurur, 10 dakikada terlersiniz. yatağa girene kadar yağlı güreş pehlivanı gibi olursunuz.
güzel ülkemde almış başını gitmiştir. yakın bir zamanda da duracağa benzemiyor. tanım olarak bir kulağından girip ötekisinden çıkmak diyebiliriz. malum, bizde iki kulağının arasındaki kafatasının içindeki organı kullanan az insan var.
bu adamın yarın öbür gün gazetecilik hayatına müdahale edecekler. ve biz sadece, yine buraya, bu satırlara nefretimizi dökerek tepki gösterebileceğiz. çünkü fazlasını yapmaktan aciziz. çünkü artık bu ülkenin bilinçli, düşünme yetisine sahip bölümü, bu ülkenin azınlıklarından biri haline geldi. geleceğimiz hakkında hangimizin çok büyük umutları var? eleştirilmeyi kimse kaldıramıyor, kimse birbirini çekemiyor, mizah desen mizah kültürünü anlayan insan da az, sanat yan battı, komşu komşunun yüzüne bakmaz oldu vs.. bu liseye yazılabilecek çok şey var. ve elbette bu listedeki şeyler dünyanın diğer ülkelerinde de var. ama hepsinin bir arada bulunduğu tek ülke olsa olsa türkiye'dir. sanmıyorum ki bu olanlar değişecek, ya da bu gazetecimizin bu sözlerinin bir değeri olacak. o sözler sadece bilenin, anlayanın, durumun farkında olanların yüreklerine yerleşti.
sonunda aranan türk server'ının bulunduğu oyundur. incicraft. sağlam altyapı ile açılmış yeni bir server'dır. kendi aramızda oynamanın tadına varmamız için vardır. ip adresi ve bilgiler için benimle de iletişime geçebilirsiniz.
kendisine desteğim tam, çok fazla bir beklentim olmasa bile. benim anlamadığım neden bu kadar yerin dibine sokulduğu. bu adam gerçek beşiktaşlı, ve elinden geleni yapacağından da eminim. şu ana kadar çok da göze batan bir yanlışını görmedim. hatta bana kalırsa yıkıntı halindeki takımı çok güzel çevirdi ve idare etti. neden bu nefret? kedinize kışt mı dedi bu adam? borç para mı istedi "hocu valla haftaya verecem bak" diye? genç hocalara şans vermeden başarılı yeni hocalar nasıl doğacak? al işte, gördük kariyerli adamlarla olmayacağını. olay türk futbolunda. bize bizim ligde oynanan topu tanıyan bir adam lazımdı bana kalırsa. lafını dinlemezler diyorlar, zaten o mantaliyle gelen adam hiçbir türlü iş yapmaz bizim ligde, kariyeri ne kadar parlak olursa olsun, egosu kendini esir almış oyuncular türkiye liginde iş yap-maz. ayrıca şu an oynanan beşiktaş - eskişehirspor maçında gençleri deniyor. çok doğru bir hareket, hatta yabancıları daha az oynatıp daha fazla genci bile oynatabilirdi. belki de mağlubiyet alıp eleştirilmek istemediği için böyle bir hamle yaptı. fakat bu bile benim için bir umut ışığıdır.
çok beklentim olmamasının nedeni ise tecrübesiz olması. ama bir kez de sabretmeyi deneyelim be. bir kez de göndermeyelim, biraz pişsin, bakalım işi kıvıracak mı. gerçi dediğim gibi, türkiye liginde bu işler zor, oynanan futbol dışarıya göre çok farklı. takım yönetimlerinin amacı da.
neyse bakalım, neler olacak hep birlikte göreceğiz. iyi şanslar tayfur hoca, işin gerçekten zor, umarım başarılı olursun.
bu maçta tekrar görüyoruz ki beşiktaş'ın en büyük sorunu arka dörtlüdür. orta saha, kanat, forvet, geç bunları, kolay onlar. adam gibi stoper alın be artık. ömer toprak gelsin mesela. yanında ersan gülüm ile oynasın. ne diyorum lan ben.
