Spesifik olarak istanbul'un böyle olduğunu düşünüyorum çünkü bu kadar kalabalık ve bu kadar göç almış başka bir şehrimiz yok.
Nacizane dünya'nın bir kaç büyük şehrini gezmiş biri olarak ne yazık ki yabancı ülke şehirleri de kalabalık ve kozmopolit olsa da istanbul kadar kendini kaybetmiş insan yığınları ile dolu değil.
Mesela trafikte hergün gerilmeyeniniz var mı?
Arabasında sopa olmayan kaç kişiyiz mesela?
Metrobüse binicem diye iteklenen, insanların eşşek kadar yolda inatla üzerine yürüyüp kendi egosunu tatmin ettiği, koca koca yazılar ile neredeyse heryerinde "inen yolculara öncelik tanıyınız!" yazan metro'da inmeye çalışırken ayılarca tekrar vagon içerisine itilen bi tek ben değilim sanırım.
insanların bencilliğinden, bir adım önünde bir iş yapacak diye olmadık çingeneliğe başvurmasından, en eğitimlisinden en cahiline herkesin bu tavırda olmasından, bu kötü ruh halinin normallleşmesinden rahatsız olmuyor musunuz?
Tüm bunlara rağmen son durakta bile zaten herkes o otobüsten inecekken üzerinize basa basa sizden bir adım önde o otobüsten indiğinde kendisini bi bok sanan o insana rağmen, trafik kurallarını hiçe sayıp sizin ve diğer insanların hayatını tehlikeye atan ayılara rağmen, yolda yürürken bile kendinizi rahat hissetmediğiniz bu şehirde tüm o orman kanunlarına rağmen insan kalmaya çalışmak beni yoruyor.
bursa uludağ üniversitesi öğrencilerinin yaşlılara ve engellilere yer vermediğini söyleyen ve bundan yakınan uludağ üniversitesi engelli kadrosunda çalışan bayan.
bişeyler anlatmaya çalıştı, yarım yamalak nefesinin yettiğince. bazılarına saçma sapan kesik cümleler gibi geldi belki de aynı hande yener'in sandığı gibi. ama o yarım yamalak cümlelerde şu vardı; " beni bu hale siz getirdiniz, beni aranızdan siz uzaklaştırdınız".
kendisine erişebilen tüm uludağlı arkadaşlardan gidip gönlünü almasını rica ediyorum.
efendim eskiden cemre düşmesi ile deniz kabuğunun denize düşmesi ile yaprakların yere düşmesi ile beliren alametlerdir.
şimdilerde ise kıyamet alametleri gibi değişik değişik şeylerle bu alametler ortaya çıkmaya başlamıştır. yazmaya başlıyorum. sen bizi koru yarabbim.
bahar;
üniversite öğrencileri çimlere oturmaya başlamışsa bahar gelmiş demektir.
yaz;
alt komşu sabahın köründe kapının önünde elektirk süpürgesi ve suyla arabasını temizlemeye başlamışsa yaz gelmiş demektir.
son bahar;
televizyonlarda donla ve kamyon lasitği ile denize giren insan manzaraları yayınlanmıyorsa, anneler çocuklarını artık daha erken eve çağırıyorsa ve sokaktaki çocuk sesi daha boğuk geliyorsa son bahar gelmiştir.
kış;
ağaçta yaprak kalmadıysa, kedilerin sayısı azaldıysa ve öküz donduran soğuklar başladıysa kış gelmiş demektir.
gittiğiniz seçim sandığında oy pusulanızı mühürledikten sonra seçim ile ilgili hislerinizi sandık başkanı ve üyeler ile paylaşırsınız, "başkan bey bu sandık olduğuna eminseniz oyumu kullanmak istiyorum?" demenizle sandık başkanı sandık numarasını söylerken elinide masaya vurarak sayım işlemini başlatır. siz ve sıradaki seçmenler aynı anda ellerinizi duvarlara veya duruma göre yakın bir kapı ya da masaya vurarak hep birlikte sandık numarasından geri doğru sayarsınız.
sandıklar açılırken ise sandık başkanı açtığı her kutu için hangi başkan adayını, hangi muhtarı ve hangi belediye meclis üyelerini hissettiğini açıklar. tereddüte düştüğü kutuda bir tur bekler. diğer kutuları açar. kutuları açarken ipi kopardıktan sonra eliyle mühürü kenara doğru siler ve kutunun üzerine üfleyerek kutuyu temizler. yine sandık numarasından geriye sayarak kutuları açar.
gerçek ergenekoncuların iddianameyi hazırlayanlar ve hazırlatanlar olması çok büyük ihtimal olan dava.
savcı umarım bu entry'mi okur'da kendisinide bu örgüte dahil eder çünkü google'a bu kadar inanan bir savcıdan ancak bu beklenir. bunun dışında da iddianameyi hazırlayan savcı sanırım mahalle dedikodularını aşmayacak ciddiyetteki konuları dinleyip bunlarıda dava ile ilişkilendirmeyi pek seviyor.
bende o zaman bir şeyler söylemek istiyorum. tayyip erdoğan sürekli yurt dışına gidiyor, kendisi toplantılar yaparken eşi ve çocukları alışveri kisvesi altında cia ve mossad ajanları ile görüşüyor. ayrıca ben bir hahamım ve yurt dışına yerleşmeyi düşünüyorum. ha bir'de unutmadan bolu'da hisar tepesini kazarsanız bol bol kafatası bulunursunuz. bunu'da kimin üzerine yıkacağınızı ben söylemiyim isterseniz.
esas ergenekon'u yazayım ben size;
recep tayyip erdoğan; eski istanbul büyük şehir belediye başkanı. tarikatlar ile olan bağlarını kullanarak türkiye cumhuriyeti başbakanlığına kadar yükseliyor ve türkiye'nin rejimini ilımlı islam rejimi olarak değiştirmek isteyen bop'un eş başkanlığına amerika birleşik devletleri başkanı ve pentagon tarafından getiriliyor.
abdullah gül; tüm hayatını cemaatler içinde geçirmiş, siyasi yaşamı boyunca milli görüş partileri içerisinde yer almış ama ne hikmetse bir anda gömlek değiştirmiş cumhurbaşkanı. en son mahareti bölgesel kürt yöentimini resmi olarak tanıdığını belirtmek. türkiye'nin doğusunu kürdistan olarak kabul eden ve türk topraklarında hak iddia eden özerk yönetimi muahattap alan cumhurbaşkanı. bununda adı açılım. oğlu daha lise'de olmasına rağmen şirket patronu, mısır kralı. kayıp trilyon davasının baş kahramanı, af edicisi.
kemal unakıtan; çocukları her ihalenin arkasından çıkan, her krizden nemalanan maliye bakanı. nerde bir pirinç ihalesi var sülalesi orda. rabbimize sorduk haramdır dedi ama onlara'da nerde rant orayı söylüyor demek. finans kaynağı.
osman pepe; büyük oğlu orman bakanlığı sırasında 600 adet ev sahibi olmuş eski bakan. aynı zamanda mng holding'e sahillerimiz açan ve bunu hangi kılıfa nasıl uydurduğu belli olmayan kişi. bunun dışında 2b maddesinin mucidi. orman alanlarının talan edilmesi için çalışan ve bunu yabancılara peşkeş çeken ilk orman bakanıydı.
zahit akman; başbakan tarafından göreve atanan ve başbakan ile sıkı ilişkileri olan kişi. kendisi almanyadaki türk vatandaşlarını bağış toplama adı altında dolandırdığı için hüküm giydi. ancak yine kendisini göreve getiren başbakan tarafından korundu. finans kaynağı.
mir dengir fırat; eski akp genel başkan yardımcısı. kendisi hakkında ortaya atılan iddiaları çürütemediği için parti çiersindeki görevinden ayrılmak zorunda kaldı. adana ve mersin'in kürtleştirilme politiklarının mimarı. nerde bir belediye su sayacı değiştirecek olsa tak bu zat'ın firması oarada tekel olarak belirleniyor. nerede bir belediye bir elektrik sayacı değiştirecek tak bu zat'ın firması tekel oluyor. bir rantçı daha.
sabah ve atv; erdoğan'ın damadına satın aldığı yayın organları. binbir katakulli ile devlet bankalarından kimselere verilmeyen düzeyde düşük krediler çekildi. arap emirlerinden kaynaklar bulunmak için başbakanlık uçağı ile elçiler yurt dışına yollandı. akp'nin sesi soluğu. medya kanalı ile halkın yönlendirilmesinde kullanılıyor.
daha gider bu. gerisi için siz biraz hafızanızı yoklayın. gerçek ergenekon kim? kim kime darbe yapıyor çok açık.
"andolsun ki, birçok cini ve insanı cehennemlik olarak yarattık. , onların kalpleri var. fakat anlamazlar, gözleri var, fakat görmezler, kulakları var, fakat işitmezler. onlar hayvanlar gibidirler. hatta hayvanlardan da sapıktırlar. onlar gaflet içindedirler. "
daha önce açıldı mı bilmiyorum ama baktım bulamadım.
nike'ın türk milli takım'ı için yaptığı reklamdır. Agresif bir konsept izlenmiş ve pekte iyi yapılmış.
reklam içerisinde vurgulanan özelliklere sahip tek futbolcu var. arda turan. ama o'da birkaç saniye gözüküyor o kadar.
--spoiler--
amansız demek - inatçı demek, sürekli demek.
amansız demek - gururuna sarılmak demek.
amansiz, rakibine diz çökmez.
amansiz, zamana yenilmez.
amansiz, acıyı yener.
amansiz, kendini feda eder.
amansiz asla pes etmez.
amansiz kanının son damlasına kadar savaşır.
amansiz ol.
--spoiler--
entryler gelip geçici, kimseyi kırma kimseyi üzme, sadece eğlenmene bak nasıl olsa hepimzin bir gün silik olma ihtimali var. sözlük entrysi sözlükte kalır sen gerçek hayatı düşün denmektedir.
sözlük yazarlarının kriz nedeni ile emeklerinin karşılığını alamamaları ve 3 oy'a 5 entry girmeleri durumu.
entry emeğini oylama karşılayamamaktadır. geleceğin belirsizliği karşısında yeni gelen yazarlar ile birlikte sözlük yazarları oy tasarrufu yapmaktadır. oy likiditesi tuzağına girilmiştir. moderayon'un bir an önce sözlük merkezi kasalarını açarak yazarlara oy kredisi kullandırması gerekmektedir. ayrıca oy faizleri düşük tutulsun. öğrenci adamız ödeyemeyiz hacizlik olmayalım.
kürtler ile ilgili her hangi bir başlık açıldığında laz, çerkez diye uzayıp giden bir liste ile kürtleri içselleştirme bak başka kökler'de var deme çabası.
evet var, evet onlarda türkiye'de yaşıyor, evet hepiiiiiiimiiiiiz kardeeeşiiiiz, evet lazlar'da bir etnik grup ama ben türklerden ayrı bir etnik gruba tabiyim ben türklüğü kabul etmiyorum diyen bir laz görmedim ki karadeniz'de yaşan biriyim. şimdi bu neyi meşrulaştırma çabası?
lazlar, çerkezler, ermeniler, araplar, zazalar... ki en çok bu zazalara hastayım. lan zazalar'da kürt. ne zazası a küu.
yeter artık etnik köken saymaktan her entry'de içim dışıma çıktı.
dikkat ederseniz bu mevzuyu'da savunma olarak kullananlar genellikle kürtler ve kürt yandaşları. ne yapmaya çalışıyorsunuz? bir şeyleri meşrulaştırmaya mı? sayın yine isterseniz etnik kökenleri ama o kadar köken içinde içinden en çok şerefsiz çıkan ırk yine kürtler olacak. bu matematiği değiştirmez. demiyorum ki tüm kürtler şerefsiz asla da demedim. hatta ne entryler yazdım kürt kardeşlerim için ama bu tip entry girenlerin alayı başka çabalar içinde.
ha ben saymadım mı etnik grup saydım. ama valla sözlüğün gazına geldim.*
rocco abimizin piknik masasında hanım yengeyi şey ederken alet'in yerinden çıkması sonucu bank'a vurulması sonucu rocco'nun acıdan yerlerde kıvrandığı ve yenge'nin olayı bozuntuya vermemek için getir öpeyim demesi sonucu rocco abimizin yengeye bir tane patlattığı sahneler gibi sahnelerdir.
son 5 ay'dır. yaşadığım durumun en kısa, net ve abartısız anlatım şekli bu sevgili sözlük. istanbul'a geleli 5 ay oldu.
"neden geeeldiiim istaaaaannbulaaa.
dolandım duuuurrrdumm evareeee." **
neyse, bi halt ettik part-tıme'dır iştir, üç kuruş para kazanırız dedik geldik. ulan geldikte neye güvenip geldik? ev yok bark yok. o misafirhane senin bu yurt benim dolaşıp duruyoruz. en uzun soluklu kaldfığım yer 2 ay bir arkadaşın 1+1 olan 4 kıllı adam kalan resmen duvarlarına taş.k kokusu sinmiş evi.
kaldığım yurttaki ayak kokusundan bahsetmiyorum bile. o efsanedir, ayrıca bir başlık değil tek başına 7 ciltlik tez konusu'dur.
olum bu ne lan?
al çantayı sırtına her ay bir yere taşın, artık sosyopat oldum çıktım. pat derken pezevenk diyorum birde yaşadığım kültür şoku cabası.
ev'den rahatlıktan çık git 8 katlı erkek yurduna. ordan çık git plazması olan misafirhaneye. %70'i bayan olan bir iş yerinde çalış işten çık doğal kazaklı hemcinslerinin yanına git. üstüne üstlük çoğunluğu parmak arası şıpıdık terlik giyiyor olsun.
öğlen yemeğini beyoğlun'da şirketin verdiği ticketla en kral mekanda mini etekli izleyerek ye, arkasından şahane bir sigara kahve muhabbeti patlat, akşam gel yurt kantininde çift kaşarlı tost, kağıt bardak'ta kezzap çayı iç.
ne lan bu?
cabası bi'de ikide bir mekan değiştir. sürekli bir gün sonra kalacağın yeri düşün. her an göt açıkta bir parkta ayyaşlarla tinercilerle uyuma durumun olsun.
türkiye'de sürekli yakınma sebebi olan "aman dikkat" denilen ama en çokta dikkat edilmesi istenilen kişilerce çıkarılan, delikanlılarımızın genç kızlarımızın en çok düştüğü hata.
Türk milletine vatandaşlık bağı ile bağlı kürt, türk, çerkez,ermeni, yahudi, laz, boşnak, bulgar, yunan, ingiliz vesair milletin aynı toraklara gönül vermiş bilimum ırk'ın evlatlarıyız. Biz hepimizin iyiliğini isteyen farklı yollardan aynı amaca ulaşmaya çalışan bazen tartışan bazen sevişen, şii, sunni, alevi veya yahudi, ermeni, hrıstiyan ailelerin birbirine aşık olan aynı sıralarda okuyan, aynı sıralarda aşık olan, aynı yoları kullanan, aynı şiirlerle aynı şarkılarla aşık olan, aynı gün batımına bakıp aynı denizde yüzen, aynı havayı soluyan ama sürekli birbirimizle didişen, gün geldiğinde başarılarımızla aynı bayrağı eline alıp sokaklara çıkan, sesimiz kısılana kadar aynı marşları yanımızdaki tanımadığımız adamın omzuna koyduğumuz ellerimizle zıplayarak söyleyen, aynı şey için farklı dinlerin ritüellerine göre dua eden, aynı öss'ye aynı oks'ye aynı türlü seçme sınavına tabi tutulan gençleriz.
Salak solcu gerizekalı ülkücü, dayak yiyen gösterici, kro ülkücü, dünya'dan bir haber dinci ve diğer tüm gruplamalar bizi biz olmaktan çıkartır. tartıştırır.
delikanımıza, içimizden gelen ve bir şekilde bize dikte edilmiş kin'e dur diyelim.
eleştiri tabi ki yapıcaz. Konuşucaz. Ama hakaret, aşağılama, hor görme, küçümseme gibi ön yargılı başlık ve cümleler ile olaya girdiğimiz anda zaten karşımızdakini yok sayarak bir yere ulaşamayacağımızın farkına varma vaktidir.
Bilgi bir görüşe ait değildir, zeka bir ırka ait değildir, doğruluk çoğu zaman tek bir siyasi görüşle yakalanamayabilir. sentez yapmak gerekir.
Sen eksik olursn ben eksik olursam, sağ eksik olursa sol eksik olursa hepimiz yetim kalırız.
türkiye olmazsa hepimiz yetim kalırız.
Milletini, devletini, ülkesini, yolda yanından geçen teyzeyi, annesinden azar işitip ağlayan çocuğu, mitçi sandığımız simitçiyi, toprağımızın kokusunu, yeşilimizin tonu'nu, denizimin mavisini, deniz gezmişleri, mahirleri, alparslan türkeşleri,bülent ecevitleri, nihal atsızları ve en çokta Atatük'ü seven herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum.
Benim gidecek başka ülkem yok. Sevecek başka toprağım yok. Gidecek yeri sevecek başka toprağı olmayan ve bu konu'da duyarlı olup bu ayrışmayı önlemeye çalışan tüm yazarlarımıza sevgilerimi ve teşekkürlerimi iletiyorum.
Bir solcunun bilmediği atatürk ile ilgili bazı blgileri ülkücülerin bilmesi gibi doğal bir olay.
atatürk her kesime hitap etmiş neredeyse tüm konularda beyanlarda bulunmuş büyük bir liderken, solcular atatürk ile ilgili herşeyi bildiklerini zannediyorlarsa ve bazı bilinmeyenleri ve bazı kişilerin ilgi alanına girmeyenleri kendi üstünlükleri gibi gösterip, bak bunu bilmiyorsunuz cahiller ukalalığını yapıyorlarsa, onların bildiklerini o varsayımlarındaki çoğu ülkücünün dışında kalan ülkücülerin unuttuklarını bilmeleri gerekir.
kızların sürekli erkekler öküz demesi ama kızlarında öküzleri sevdiğini belirten cümle.
yakınsalarda kızlar öküzü sever.
grup vitamin'in fatoş şarkısı tüm kızlar için geliyor;
Fatoş almış orağını
Aman Fatoş canım Fatoş
Fatoş almış orağını
Ot biçmeye gidiyormuş
Ot biçmeye gidiyormuş
Orda dört yan delikanlı
Aman Fatoş yandım Fatoş
Orda dört genç delikanlı
Fatoş'a da rastlamış
Fatoş'a da rastlamış
1. si biraz ürkek
Aman Fatoş yandım Fatoş
1. si biraz mahçup
Yanağını okşamış
Yanağını okşamış
2. si biraz çapkın
Aman Fatoş yandım Fatoş
2. si biraz çapkın
Donunu da indirmiş
Eteğini kaldırmış
3. sü anasının gözü
Loveiyetto aman Fatoş
3. sü anasının gözü
Otlara da yatırmış
Otlara da yatırmış
4. nün yaptıkları
Loveiyetto aman Fatoş
4. nün yaptıkları
Bu türkü de söylenmez
Bu türkü de söylenmez
Bu türkünün ana fikri
Aman Fatoş yandım Fatoş
Bu türkünün ana fikri
Bütün erkekler öküz
Bütün erkekler öküz
Ana fikri baba fikri
Aman Fatoş yandım Fatoş
Ana fikri baba fikri
Kızlar öküzü sever
Kızlar öküzü sever
Bu türküyü duyan kızlar
Aman Fatoş yandım Fatoş
Bu türükyü duyan kızlar
Ot biçmeye giiiiideeeerrrmiiiiiiii oy aman iiiiii iiiiiiii iiiiiiiiiihihihihişş
Türkiye bir kaç parçadan oluşan farklı toplumlardan oluşan bir devletmidir ki türkiye halkları olsun?
Türkiye cumhuriyeti toprakları üzerinde yaşayan ve bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes "türk" tür. Türkiye cumhuriyeti üzerinde yaşayan insanlara da türk halkı denir.
07:30- güne bu gün neye karşı çıksam diye başlamanın yanında sol yumruk havaya kaldırılarak esneme hareketi yapılır.
8:00- monarch'ın koyu aromalı en pahalı kahvesi yudumlanırken tek düze yazılar yazan herhangi bir sol görüşlü gazete okunur.
9:00- Faşizm üzerine anadan babadan duyma kulak dolması kuzu sarması ritüeller tekarar edilirki yolda izde en ufak ir faşizmle karşılaşılırsa hemen ağızdan çıkabilsin. *
10:00- yen kokulu arabaya binilip "sömürülen" dilenci çocukların pis kokusundan uzaklaşılmak için arabanın camları iyice kapatılır klima açılır.
11:00- sevilen bir yabancı sanatçının kasedi-cdsi-mp3ü dinlenmek üzere teyp açılır. *
12:00- öğle yemeğini yemek üzere arkadaşlarla anlaşılan yerde buluşulur.
13:00- ortalama kişi başı 50 ytl hesap ödenir. bu arada yemek içerisinde garson emekçisine tabağı masaya sert koydu, yemeği geç getirdi, ilk söylediğimde bakmadı diye laf giydirilirken bir yandanda emekçilerin hakları konuşulur.
14:00- sahilde kısa bir turdan sonra yavaş yavaş eve dönülür.
15-16 arası giderken yaşananlar yaşanır.
16:15- güvenliğe selam verilerek kapıdan girilir.
16:30- allstar, nike, puma, adidas, dexter, timberland marka olabilecek en pahalısından ayakkabı çıkarılmak süreti ile eve girilir.
17:00 bilgisayar açılır ve sözlüğe girilir.
17:30 ülkücüler ile ilgili başlık açılmıştır, öküz, okumaz, bilmez, cahil, biz biliriz onların kafası karanlık, rezil insan misvetteleri, reis tebası, insanlığımızdan utandıran yaratıklar, tarzı entry girlir.
17:45- iyi bir solcunun 24 saati başlığını açan yazara seri eksi oy verilir.
17:50- hala kötüden örnek olamaycağını, sağcılarında solcularında içinde orospu çocuklarının olduğunu anlayamamış kıt beyinlerler sövecek başlık aranız.
18:00- üstteki entry'e ayar vermek amacı ile iyi bir solcunun 24 saati başlığına geri dönülür.
Bu güne kadar celebrity nedir diye fellik fellik yazarlara soran bir şahıs olan ben ilk kez kendimi sözlüğün herhengi bir listeinde derece yapmış olarak görmekten gurur duydum. Bir statü göstergesi olmasada yada ne bileyim başka birşey olmasada şımardım. Kapıdan geçmiyorum sözlük.
Anneme dedim akşam yemeğimi odamda yiyeceğim. bir komutan edasıyla süzüleceğim evin koridorlarında.
Kendimi ödüllendireceğim bu başarımdan ötürü.
Bir dahaki hedefim ilk 10'a girmek ve daha sonra haftanın en beğenilen entryleri arasında kendime çağdaş'ın ne bileyim vendetta'nın yada diğer bilimum yazarların yanında yer edinmek.
--spoiler--
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Eğer uzlaşma istiyorsak herkes aldığı pozisyondan bir adım geri atmalı. Tartışabilmek için karşımızdakinin kaygılarını dikkate alalım, kimseye ’öteki’ demeyelim" dedi.
--spoiler--
Ben şahsen bu açıklamadan birşey anlamadım. anlamakta mümkün değil. Açıklamanın bir hedefi yok. sorsan ne yaptın sen bu ne demek diye? "açıklama hacım işte, hani gerginlik felan var ya ona karşı duyrlı olduğumuzu göstermek için" diyecek hisarcıklıoğlu.
peki sorarım kendisine;
- Ülkenin rejimini korumaya çalışanlar
- Gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde olanlara karşı olanlar
- şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edenlere karşı duyranlar
- türk milletinin geleceğini düşünenler
- atatürk ilke ve inkılaplarının koruyucusu olan gençler
- v.s. v.s.
ger adım atar mı? Attırabilirmisin?
Bak tüsiad'a nasıl çatır çatır hedefi gösterdi. açıklama dediğin tüsiad'ın yaptığı gibi gerçekçi, gösteriş için değil amaç için olur.
Biz mehter takımı değiliz.
Kaostan medet umanlar ile ne gibi bir uzlaşma sağlanabilir? kendi yarattığı karmaşa ve bulanıklıktan sıyrılmak için kuyuya taş atıp "biz taraf değiliz" dedikten sonra "bir dahaki seçimlerde %60 ile geliriz" diyerek el ovuşturanlara karşı tek adım geri atmaya niyetim yok.
iktidar sahipleri unutmasınlar ki "rüzgar eken fırtına biçer". iktidar sahipleri fırtına ekiyor dikkat etsinler kendi ektikleri bu fırtına kasırga olarak ülkeyi biçmesin.
Böyle bir gencimizden de böyle bir benzetme bekliyorduk. Ama hatırlatmadan da geçmek istemiyorum modeli ne olursa olsun her arabanın bujisi meme yapar zımparalamak gerekir.
Cep telefonuyla mesaj atarken kullanılan ifadelerdir. sadece bir ifade olmalarının yanında aslında her biri akıllı işaretler gibi özel içeriklere sahiptir. mesaj içerisinde kullanım sıklıklarına göre değişen anlamlar kazanırlar.
:) ==> mesaj içerisinde 1 defa kullanılan bir gülen yüz ifadesi sadece mutlu kişi anlamına gelir mesaj 18 yaş altı kişiler tarafınca okunabilir. ancak bu ifade sonuna konulacak daha çok parantez ( * )) ) işareti mesajın içeriğinde belden aşağı bir kelime, hakaret, küfür, cinsel içerikli dokundurma veya eskiye dair terbiyesizce anının tekrarı anlamına gelir 18 yaşından küçüklerin ana baba kontrolü ile okumaları şarttır.
:( ==> Üzüntülü ruh hali, bunalım, psikolojik rahatsızlık, geçiren kişinin mesaj attığı kişiye mesajda onunda aynı duyguya kapılması gerektiği, onunla bu duyguları paylaşması gerektiği anlamını verir, psikolojik açıdan hazır olmayan kişilerin okumaması ve çocuklardan uzak tutulması gereken mesajlardandır.
:x ==> öpücük değil sakso yapan yüz ifadesidir, kesinlikle cinsel içerikli mesajdır çocuklardan ve bilhassa mesaj kişinin eşinden gelen bir mesaj değilse kişinin eşinden uzak tutulması gereken mesajlardır.
:O ==> Şaşkınlık yaratıcı insanı ambale edici mesajlardır. içerik okunduktan sonra yakınlarda kolonya veya ayıltıcı herhangi bir madde bulundurulmalıdır.
:D ==> yavşak mesaj içeriği. Gelen mesajda kişi mesaj gönderdiği kişiye yavşakça yaklaşımlarda alttan alttan laf giydirmelerde bulunmuştur. 18 yaş altı kişilerin okumasında bir sakınca yoktur ancak ebevyn kontrolunde okunması tavsiye edilir.
:=) / :=( ==> kendini mesaja kaptırmış telefon karşısında mimik yapabilen ve bu yüzden mesajda bile burun çizebilme yeteneği olan bunu gerekli gören rahatsız bünye mesajıdır. Zorlasalar kaş kirpik bile çizeceklerdir, çocuklara okutulabillir ancak gerçek hayatta karşılaştırılmaması gereken kişilerin mesajlarıdır. Kişilerinde bu tip insanlar ile uzun süre bir arada bulunmamaları tavsiye edilir.
"kürtler faşizm yapmaz, faşist türkler kürtleri dışlar."
Ben demiyorum ki sürekli milliyetim şu diye sen diyorsun ama ben faşist oluyorum senin milliyetini sorgulayan olmadığı halde sen kendin ben kürdüm diye yırtınıyorsun e bende diyorum ki "bir imtiyaz istiyor bu tipine .oktuğum", sonra duruyorumulan bu ülkenin adı ne? Türkiye cumhuriyet imtiyazlar kalkalı olmuş 90 sene yani neredeyse 1 asıra dayanmışız ve bu kendini bilmeze gelene kadar bin atne sade türk vatandaşı bekliyor sırada " de get lan" diyorum başlıyor faşist diye. Ben sana o de get lan lafını kürtsün diye söylemiyorum ki imtiyaz istiyorsun diye söylüyorum.
Aynı din gibi sen bana bir nev dinsiz diyorsun sonra senin gibi hıyarları sevenlerin pompaladığı bunlar eziliyor mantalitesi ile mazlum edebiyatına kanan türk milleti beni faşist kafa tasçı ilan ediyor.
Ve biliyorum sen bunları okuyunca ağzından köpükler saçılıyor çünkü beynin algılamıyor aslında benim seni kendimden ayrı tutmadığımı ve asıl sorunun senin kendini bir bok sanman olduğunu.
Türkler bu dünyanın en mütevazi milletidir senin gibi her yerde ben şuyum ben buyum demezler sırf türk oldukları için ayrılcalık beklemezler senin sırrf kürt olduğun için beklentin olmasına karşın.
Ha şunu da anlatayım kürtçe bir isme sahip kız arkadaşım var ve ben ne zaman onun adını telafuz etsem kız arkadaşımla kürtçe konuşmaya yeltenen bir gerizekalı oluyor fakat kız arkadaşım kürt değil. Ha olması benim için sorun yaratmazdı ama ne lan bu? Size her türlü özgürlük verildi bu ülkede hala görmemişlik yapmanın sanki sindiriliyormuş gibi atlamanın mantığı ne koduğum? Madem oyle bende adı orhan yada ertuğrul olan biri görünce boynuna atlayayım nede olsa öztürkçe isimler bunlar. Bu mu sizin faşist olmayan kürt kavramınız?
Yok arkadaş bu ülkede faşist olan bir kesim varsa onlarda kanımca kürtlerin büyük çoğunludur. Hepsi demiyorum ama %90 ı faşisttir. ger kalan %10 uda terörist.
Bu konuda aldığım her ekşi oy kendi nazarımda artı oy olarak kabul görecektir.Çokta umrumda değil yani ne oy verildiği. sadece sizin ve sizi destekleyen hıyarların ne olduğunu bilen kişilerin olduğunu bilmeniz bana yeter.
Artık dimağımızdaki yerini kaybetmiş olanlardır. Bir çoğu en çok hatırlanması gerekenlerdir. Hatırlanmaları gerekirken 3 kuruşluk adamlar kadar değer görmeyenlerdir.
Bu ülke için can vermişlerdir.
Gaffar okkan 1952-2001 ( şehit diyarbakır emniyet müdürü)
Santa Barbara / Başkonsolos /
Mehmet BAYDAR
Konsolos / General /
Bahadır DEMiR
22.10.1975
Viyana / Büyükelçi /
Daniş TUNALIGiL
Paris / Büyükelçi /
ismail EREZ
Şoför
Talip YENER
16.02.1976
Beyrut / Başkatip /
Oktar CiRiT
09.06.1977
Vatican / Büyükelçi /
Taha CARIM
Madrid / Büyükelçi eşi
Necla KUNERALP
Em.Büyükelçi
Beşir BALCIOĞLU
12.10.1979
Lahey / Büyükelçi Oğlu
Ahmet BENLER
22.12.1979
Paris / Turizm Müşaviri /
Yılmaz ÇOLPAN
Atina / idari Ataşe /
idari Galip ÖZMEN
idari Ataşe Kızı
Neslihan ÖZMEN
26.09.1980
Paris Basın Müşaviri / 26.08.1980 tarihinde yapılan saldırıdan yaralı olarak kurtulmuş ve kısmi felç olmuştur.
Selçuk BAKKALBAŞI
28.01.1982
Los Angeles/ Başkonsolos /
Kemal ARIKAN
08.04.1982
Ottava / Ottawa / Ticaret Müşaviri /
Kani GÜNGÖR
04.05.1982
Boston / Fahri Başkonsolos
Orhan GÜNDÜZ
07.06.1982
Lizbon/Lisbon/ idari Ataşe
Erkut AKBAY
27.08.1982
Ottawa/ Askeri Ataşe Albay /
Atilla ALTIKAT
09.09.1982
Burgaz / idari Ataşe /
Bora SÜELKAN
08.01.1983
Lisbon / idari Ataşe Eşi / Nadide AKBAY, eşi merhum Erkut AKBAY'ın yaşamını yitirdiği 07.06.1982 tarihli saldırıda yaralanmış ve 08.01.1983 tarihinde yaşamını yitirmiştir.
Nadide AKBAY
09.03.1983
Belgrad / Büyükelçi /
Gali BALKAR
14.07.1983
BrükseI/Brussels/ idari Ataşe
Dursun AKSOY
27.07.1983
Lisbon/ Müsteşar Elçi
Cahide MIHÇIOĞLU
28.04.1984
Tahran/ Sözleş.Sek. Elçi
Işık YÖNDER
20.06.1984
Viyana / Çalışma Ataşesi
Erdoğan ÖZEN
19.11.1981
Viyana / Uluslararası Memur
Enver ERGUN