american idol jüri triosunun üçüncü adamı. bu adam, elemanlar şarkılarını jüriye sunduktan sonra sözlerine "kabalık etmek istemiyorum ama" diye başlar amma velakin muhtemel sonuç olarak yarışmacının suratına sıcarcasına laflar eder. hatta hiç unutmam; beşinci sezonun şehir elemelerinde erkek yarışmacılardan birine "yüzündeki sakalı kes kadın kıyafeti ile dolaş daha iyi edersin" gibi bir laf sokmuş, adam yerin dibine geçmişti. ama bazı lafları ve hareketleri komiktir güldürür izleyeni**. ingilterede bu tip bir yarışmada jüri üyesiyken american idol programına transfer olmuş ve bu programın daha çok izlenmesinde katkıda bulunmuştur. *
beşinci sezondaki en kaliteli sese sahip efendi kişilik. televizyondan gördüğüm kadarıyla çok efendi kişiliğinin yanısıra bazen yerinde duramaz heyecandan. amarkada buna soul patrol diye hitap ederler. bu abimizin bir diğer özelliği tamer karadağlı ile olan olağanüstü benzerliğidir *. ahanda burda kendisini görebiliriz. http://hosted.ap.org/dyna...HOME&TEMPLATE=DEFAULT
maçı 3d * tadında seyrederkene benim kaleciden gelen degaja rakip oyuncunun ortasahada kafa vurması sonucu topun havada süzülerek benim kaleme gol olması, defansın ve angut kalecinin aynı benim gibi bu olayı şaşkın bakışlarla izlemesi.
iyi bir gençlik dizisi. yerli pacey* espri yeteneği sayesinde diziyi alıp götürüyor. bilhassa bugün yayınlanan bölümde kendisini aşmıştır orjinalinden iyidir bence.
mensubu olduğumdan kelli paso hayaller dünyasında gezdiğim mına kodumun burcu. ya bu defa diyorum herhangi bir olay hakkında hayal kurmayacağım diyorum ama nafile yakamı bırakmıyor bu burç.
askerliğim boyunca gerçekleştiğine şahit olmadığım içtima türü. mutlaka gelmeyen olur mutlaka bi kere komutan habercisi ve şoförü diye bi meslek var askeriye cumhuriyetinde* onları hiç bir içtimada tutamazsın cicim.
starwars hayranı, türkiye çapında iyi sayılabilecek oyuncularımızdan. kendisi ile 19 mayıs 2005 atatürkü anma, gençlik ve starwars bayramında tanışmıştık. mecidiyeköydeki profilo alışveriş merkezindeki starwars fanları için episode 3 *özel gösterimine gelmişti kendisi, orada bizden biri gibi davranarak kompleksli olmadığını, sinemadan bitiş jeneriği bitene kadar çıkmaması ile sinema saygısını bizlere göstermiştir.
gerçekten aşık olduğunuz birisinin size karşı aynı duyguları beslediğini kendisi tarafından, sizin gözlerinizin içine bakarak söylediği an olabilir mesela. ***
okan bayülgenin uzattıkca uzattığı polemiğin giriş cümlesi. özlem türkönenin bü sözlerden sonra "bana özlem türköne derseniz sevinirim" gibilerinden bişey söylemesi okan bayülgenin nedense şalterlerinin atmasına sebebiyet verdi. yani neden bu kadar üstüne gitti bu olayın anlamak mümkün değil. makina başka bu sizi ilgilendiriyor başka lütfen karıştırmayalım okan bey.
silahlı fotoğraflarından dolayı bazı kişilerin işinin olmayacağını öğrenmemle dumur olduğum, ülkemde iyi olarak tanımlayabileceğim şarkıların altında imzası olan kişilik. hayır şunu anlamıyorum adam g3 ile resim çektirdi diye bazı arkadaşlar tepki göstermişler adam açık açık söylemişti bunu bir röportajında askere gidince böyle fotoğraflar olacak diye yani bundan doğal bişi olamaz, hepimiz bir tane de olsa silahlı olarak fotoğraf çektirdik askerde.
kızların sıklıkla başvurdukları yollardır. hatta bu kendi kendilerine tasarladıkları taktikleri diğer kız arkadaşları ile paylaşıp onlarında bu yolda emin adımlarla yürümelerini sağlarlar. eğer asıl kızımızı seven saf oğlan bu oltaya gelirse aklındaki sorular beynini yer şöyleki "acaba yeterince ilgi göstermiyor muyum" "sevgimi belli edemiyom galiba" "neden bu kız böyle davranıyor" "hemen aramalıyım" gibi. ama kızın da istediği budur zaten hep onunla ilgilenmeniz bir nevi köpeği olmanız. ama bide bu var (bkz: fazla naz aşık usandırır)
ilginçtir benim askerlikte başıma gelmeyen olay. ulan o kadar askerlik yaptık (15 ay boru diil) onlarca adam tanıdık içinden biri pisuvara sıçmadı be arkadaş ben de ona yanıyorum şimdi ne anlatcaz millete? neyse ben de mermerin deliğini tutturamayanlardan bahsederim artık *
dizi babında hayatımdaki bermuda şeytan üçgeninin bir diğer köşesi. diğerleri tabiki lost ve heroes. ayrıca bana göre prison breaki diğer iki baba diziden ayıran şey temponun bazen o kadar yükselmesi... gümüş camın diğer tarafında siz kardeşlerle ** beraber kaçar durumunda bulabiliyorsunuz kendinizi.
benzersiz bir yetenek gerektiren bir hadisedir. ki zaten kadın o kadar aşmış ki pasta konusunda bir yarışmacısı olan bir yarışmada ikinci olabilecek yeteneğe sahiptir. yalnız organizasyon komitesinin açıklaması da müthiş "Birinciliği hak ettiğini düşünmüyorduk. Bu yüzden ikinci yaptık" haha ulan bari kazanamadınız falan gibi bişi söyle ne demek ikinci yaptık.
ilk iki sezonunu yiyip bitirdiğim açılış jeneriğine hasta olduğum, enigmalar ve bol gerilim üstüne kurulu, kurgu olayının .mına koymuş, dizi olarak tanımlayamayacağım bi şey. oyuncu kalitesi, senaryonun güzelliği, müzik olayının aşmışlığı ve yerinde kullanılması bu diziyi bildiğimiz dizilerden ayırıyor. şimdi bismillah deyip üçüncü sezona başlayacağım hadi hayırlısı...
ölümüne hala inanamadığım şu sıralar televizyonda gördüğümde garip hislere kapıldığım sevilesi insanlardan. herşeyi yavaş yavaş yoluna koyduğu sırada (özellikle yardım kampanyaları yapması gözümde daha da yüceltti kendisini) bu olayın yaşanması insanı daha da kahrediyor. yarışma zamanından beri bilirim dinlerim kendisini (hatta ilk ve son sms oyumu kendisine vemişimdir) ruhu şad olsun.
izlerken, ev ahalisiyle gülmekten birer birer kanepeden koltuktan düştüğümüz, yarışmamsı parodiler bütünü.
hayır sonlara doğru concon bi kız çıktı konuşması aynen şöyle
-hayır yane bilemiyoruaaaam
tam bu esnada abime dönüp cidi ciddi
-abi bunların hepsi kurgu olmasın bunlar bizi yiyo galiba dedim.
ve hala öyle olmasını umuyorum çünkü kenan evrene candy diyen bir zatın beynine oksijen gidip gitmediğini sorgularım.