5. dercede maraşel. Marasel kime denir savaş kazanan komutana. Bu abimiz olayı çok fazla ciddiye alıp, bildiğin bayagi bayağı tek başına savaş kazanmış. ve marasel rütbesine en cok hak eden olmuştur.
bölücülük fikri ulusalıcıların ve milliyetçilerin paranoyasıdır. kimlik farklılıklarına saygı duyulsun,demokratik ve modern bir toplum için fikirlerini ve düşüncelerini kim beyan ederse etsin sözüm ona bu fikri ortaya atan kürt
,azeri hangi etnolojik kökene sahip olursa (türk harici ) ise o kişi ya vatan haini ya da bölücü. bu da toplum olarak ne kadar bayat düşüncelere sahip oldugumuzu gösteriyor.
Tam tersi bir ilişki yaşıyorum, eğer tam tersi bir ilişki yasasaydik mevcut durumda benim açımdan, hiç bir degisikilik olmayacaktı.aşk mevcut koşul ne olursa olsun, aşılması gereken her zorluğu aşar.
Bundan tam 20 yıl evvel. Üç beş kişi toplanmışız. Neden toplandığımız hakkında toplum içinde mesnedi fukara bir insan olarak bir bilgim yoktu. Ama o zamanlar bile severdim böyle amaçsız ve lüzumsuz toplanmaları. Neden mi? Biraz bilgi vereyim o zaman,bu konu hakkında. Birinci sebebim, herkes benim gibi amaçsız bu hayatta öyle his ederdim berileri. ikinci sebebim biraz zaruridir. Yani biraz sakıncalı ve duyanları bu da amma anasının gözüymüş dememeleri için açıklamıyacağım. Neyse biz bir grup arkadaş toplandık bu şekil taaa 20 yıl evvel haa... Siz edin hesabını. Nasıl ve nedenini karıştırmayın. Zatı münevver görüşlerinizi kendinize saklayın. Her neden ve amaç doğrultusuna bu kadar takılıp beni ve kendınızı yıpratmayın.
içten yapılmış bir anlaşma ile toplanmışız. Maddeller ve kuralları olmayan bir anlaşma ( DiLLERiN DOĞUŞU KONUSUNA GiRMiYECEĞiM KORKMAYIN ) Ben bu hayatta avare olmuşum. O zamanlar öyleyim en azından. Herkesin kendi yanına çektiği bir dumur, bir gariban. Karar veremezdim, kendi görüşlerini paylaşamazdım. bana yap deneni yapar, yapma deneni yapmazdım. Ama gocunmazdım . itaat etmekten ta o zaman zevk alırdım vesselam. gülmeyin itaat etmek de bir erdemdir sonuçta. kendi yoksunluğunu farkında, kendine yabancı bir delikanlıydım. O zamanlar bu durum karşısında gülünç duruma düşecek davranışlar sergilemek yerine başka delikanlıların boyundurğun da yaşamak daha ilkel kalsa da, bir çözüm üretemeyecek kadar sabiydim . Kendi bağımsızılığını kazanana dek itaat etmek de benim parolam idi. Evet arkadaşlar,toplanmış yürüyoruz bir de ne görelim bir yavru kedi . yok yok bu başka konu. Bunu başka zaman şey ederim ben size. Nerede kalmıştık,toplanmış öyle mal mal taş toprak oynuyoruz. bir den bir arkadaşımız ama zeka dolu bir arkadaş bu. hadi ne oturuyoruz böyle , Ayşe teyzenin kirazları na böyle ( el hareketini hayalinizde tasvir edin ) kıp kırmızı olmuş, biraz da biz yiyelim,ama nasıl heyecanlı piç kurusu. Neyse uyduk bu piçin aklına gittik.( piç dememe bakmayın o zamanlar küfür neyin bilmem ben) dayandık duvarın dibine . haa bu AYŞE teyzenin ne koca bir kadın olduğunu anlatmadım, böyle iki metre boylarında zebellah gibi bir kadın. Bunun bir de, bir oğlu var ki düşman başına. Misafirliğe gelip beni,benim oyuncaklarımla oynatmazdı. Tahiiiiiiiiiir. seni unutmak ne mümkün çocukluğumun,jokeri . Oy tahir vahşi bayırların maralı. Neyse nerde kalmıştık dayandık duvarın dibine,duvarı zor bela tırmanıp bahçeye sızdık. tabi birer birer ağaca tırmandık . Ağaca tırmanmadım ilk ben,emir geldi can hadi tırman sıra sende , ee haliyle bende itaat ettim. Başladık ağacı yağmalamaya elimiz yüzümüz her tarafımız kırmızı ya büründü,harbiden de şu itin dediği kadar varmış dedim içimden. Birden bir kadın sesi duydum ilkten bayağı boğuk geldi ses, ya da o an ki stres ve adrenalin yüzünden ne dendiğini ben anlamadım. Bu kadın malum bildiğiniz üzere ayşe teyze idi. inin aşağıya piç kuruları , yeter sizden cektiklerim felan filan. şaşırdım bu lafa ilkten,ne demek 'yeter sizden çektiklerim' o an şimşek çaktı bu haylazlar daha öncede girmişlerdi bahçeye. neyse efenim, birden bir ses ile irkildim tahir gelmişti.elinde kocaman bir sopa.. sopayı tarif ederdim ama çok uzadı bu seferlik sopasız kalın canım. herkes kaçmış,bir başına kalmıştım düşman topraklarında. tTahir sopayı kullanmak istiyordu, gözlerinden anladım, namusuzun amacı ben paralamak belli. o an ile ilgili tek hatırladığım, tahirin koca göbeği idi.Bayılmışım,hastanede uyandım, kafamı sarmışlar. Annem başımda ağlıyor, Ayşe teyze üzgün bir şekilde canın çok yandımı yavrum diyor. yok be ayşe teyze diyorum,sabiyim daha olayı kavrayamamışım. Tahir,dediğim gibi paralamış beni. Çok sonralı onu dövdüm. bağımısızlığımıda işte o zaman kazandım. Diğer bütün çocukları dövdüm en güçlüleri, liderleri bendim artık. Şimdi ben, Tahir ve diğer piç kuruları çok derin bir örgütün başındayız. Ah, Ayşe teyze, ah kiraz ağacı,ah piç kuruları , ah Tahir ahhhh.
Kürt kanı taşımama rağmen burda fasitce yazilan yazilar moralimi bozmadı. Alistim her türlü ırkçılığa, soykirima, dışlanma ve aypılanmaya. Amacım ajitasyon yapmak da değil. Sadece yıllarca hor görülen bir toplumun ferdi olarak şahsıma yapilan tum hakaretlere alıştım. Bir arkadaş kürtler hakkında çok affedersiniz " Orospu çocuklarına iş felan yok demis." Bir insan bir insana böyle bir küfürü ederken elli kere düşünmesi için o kadar çok ahlaki yargı ve o kadar cok düşünmesi gereken faktör varken. Koskoca bir millete (hali hazırda kendisi de bir milletin ferdi ) bu kadar iğrenç bir lafı söylerken utanmıyorsa ben ne kendi kokenimden utanirim ne de bu kadar igrenc bir mahlukun yazdiklarini kaaleye alirim.
Bir pictir efenim kendisi. Dizinin en yürek burkan karakteridir kendisi. Starklarin evinde büyümüş, annesi naçizane belli olmayan adam. Artık bu dışlanma ruhuyatine işlemiş, özgüveni kırılmış olup dağlara çıkmıştır.
Psikolojik açıdan daralmisti, bunalmistir. Sevgiye, sevkate yardima ihtiyaci vardir. O da aradığı herşeyin mutfakta olduğunu bilir, mutfak tüm dertlerden kaçmak için rahatlamak için paha biçilmez bir kaftandir onun için. Uzun lafın kısası mutlulukdur. Neyse ben mutfaga.
Fazla nutuk atmamak gerek bu konuda çünkü mesele erkek hegomanyasi değil. Mesele bilinçsiz bir toplum ve sosyokulturel açıdan yoksul bir toplum. Demem o ki Kadın erkek her anlamda birbirimizi maalesef tamamlıyoruz.