Sünnetlerden anlaşılması gereken şey öncelikle Kavlisünnetlerdir:
1-Kavli sünnetler=a)Emirle b)Tavsiye ile
a)Emirle olan sünnetler:Yerine getirilmesi Vacip hükmünde olup terki ise tahrimen mekruhtur,Örnek:Sakal salmak, Kurban kesmek,çocukları sünnet ettirmek gibi vs..
b)Tavsiyeli olan sünnetler:Yapıldığında hem şahıs hemde toplum için fayda sağlayan sünnetlerdir,terki tenzihen mekruhtur....
2)Fiili Sünnetler:Resul-i Ekremin(saa) ibadet maksadıyla yaptığı fiillerdir,eğer ibadet kasdı yoksa müstehab veya mübah hükmündedir.Örnek:Farzlardan önce ve sonra kıldığı namazlar,müstehab ve mübahlara örnek ise,Nafile ibadetler yeme içme ve uyumakla uyguladığı yöntemler..Fiili sünnetlerden anlaşılması gereken en önemli konu şudur,Resulullah ne maksatla yaptı?illet nedir?Bize ne mesaj vermek istedi?Bunları anlamak ise sünnetin ta kendisidir...
3)Takliti sünnet:Böyle bir sünnetin varlığını her ne kadar Alimler kabul etmişselerde bizce bu görüş bir çok problemi de beraberinde doğurur...
Tarifi:Ashabın yapıp Resul-i Ekremin bunları görüp ses çıkarmadığı şeylerdir,diye tarif edilmiştir..Eğer Resul-i Ekrem Ashabın yaptığına ses çıkarmamışsa ye dine uygun olduğu içindir,yada mübah olduğu içindir..Eğer Ashabın yaptığını biz sünnet olarak kabul edersek o zaman yüzlerce Ashabın taklit edilmesi gerekir,o zamanda her Ashabın kişilik ve ilmi değeri bir değildir...Biz o zaman Hangisini Taklit Edebiliriz?Eğer Ashab yaptığı ameli Resul-i Ekreme dayandırır.Ben Ondan duydum veya gördümderse o zamanda illet anlaşılıp onun bize vermek istediği mesaj anlaşılırsa sünnet yapılmış yerine getirilmiş olur..Yoksa biz taklit ettiğimiz amel ile Ashabın sünnetini yerine getirmiş oluruz,Resul-i Ekremin deil çünkü Ashabın yaptığı kendi sünnetidir,buna binaen Ashabın kendi yaptıkları sünnet deil bilakis geleneksel bir amel veya iyi bir amel olarak nitelendirilebir, sünnet olarakta algılanamaz eğer algılanırsa yüzlerce Ashabın yaptıkları çelişkilere sebep olacaktır.Zaten islam Mezheblerinin arasındaki ihtilafların temel sebebi budur..Çünkü taklit edilen ve yaptıkları sünnet kabul edilen yüzlerce Ashab vardır,Ve hiç birinin ilmi,ifanı kabiliyeti ve dini anlayışı bir değildir...
batıya olan sevgimiz, batıya olan inancımız, batıya olan özen timiz, batıya aşık olan türk insanımız ve her şeyi batı da bulabileceğimiz zanneden insanlar. evet 21.yüzyılın sorunlarından bir tanesi de bizim batıya olan sevgimizdir. eskiden ayıp yada utanılacak her şey artık normal gözüküyor. hepimiz islam dininden gittikçe uzaklaşıyoruz, farkın da mısınız? farkındasınız da işinize gelmiyor değil mi?
Şu andaki toplumda cemaat liderlerinin peygamber gibi görünülmesi hiç hoş durum olmasa da maalesef günümüzde bir çok insan öyle algılamaktadır. Bu duruma bir dur demek, bütün iman edenler için farz sayılır. Bırakalım artık Sofi, Süleymancı, Nurcu, Fethullahçı gibi ithamları iman edelim iman, gerçekten samimi iman edelim ki, ALLAH (c. c)' da bizi affetsin.
Önce kendi içimiz de yaşamalıyız, kendimizi düzeltmeliyiz. Kalbimizi temiz tutmalıyız, kalbimiz bizim merkezimizdir. Onu kirletirsek vay halimize insan merkezini sevgi ile doldurmalı ama bu sevgi allah sevgisidir.
vücudunu sergileyen tiplerdir. diyeceksiniz şimdi yobazmısın sen bunu yobazlık denirse yobazım hanginiz izin verir kızınıza veya karınıza bikini giydirmek. başkaları giysin biz bakalım ama bizimkiler giyip de kimse bakmasın yoksa ayar olurum ben. bu felsefe olduğu sürece bu konuları daha çok konuşuruz. sonra kimse çıkıp bu beni tahrik ediyo demesin kızlar zaten siz bikini giyerek zaten adamın salyalarını akıtmışsın volkan patlama aşamasın da dikkat ediceksin giyinmene.
artvin demek kültür demek, artvin demek doğallık demek, artvin demek yeşillik demek, artvin demek doğa demek, varmı artvin gibisi şu memlekette. yarın ordayım kısmetse on beş sene oldu çok ayıp valla. mardin'li arkadaşımıda götürüyom biraz yeşillik görsün on numara yerdir artvin macahel tavsiye ederim hem de şiddetle herkese saygılar.
bir müslüman gürcü olarak, gürcistan devleti ,osmanlı devletinden önce dünya ya hükmeden bir imparatorluktu. tabii her imparatorluktaki gibi yıkım kaçınılmaz oldu.
türk halkının, maalesef polislere güveni yoktur. arabayla gideriz polis durdurur, ruhsat der, bakar içi boş diye geri verir doldur öle ver der. işiniz karakola düşmesin zaten, hırsız girmiştir evinize, gidersiniz karakola, bizimde çayımız şekerimiz bitti yada bağış yapsanızda arkadaşın düğünü var gibilerinden istekler çıkar karşınıza. adamın evine hırsız girmiş karakola gidiyor, adam bir kere daha soyuluyor.
türkiye, cumhuriyet tarihinden itibaren laiklik den ve özgürlük ten bahseder. ama ne hikmetse iki kavramı da yaşayamamaktadır. amerikancılık, batıya yönlendiriliş ve en önemliside, hükümetlerin yayın organlarını satın alarak kendi lehlerin de yazılar ve anlatımlar görürüz. eleştiri oluca da yok etmeye çalışırız. bu yüzden de özgür basın yoktur.satılık basın vardır.
aslın da biraz uğraşsak olabilir.kendi kültürümüze sokabiliriz. balık-rakı, bira-midye tava keyiflerine son verebiliriz.ayrıca yeni dükkan açacaklara da güzel projedir.
herkes hayattan güzel şeyler beklemektedir.ama her zaman güzel şeyler olmamaktadır. o zaman da insan moral bozmaya yeltenir. oysaki hayat zaten bayattır. her şeye olumlu bakmak en iyisidir. her işte bir hayır vardır, düşüncesini kendimize monte etmiliyiz. belki o zaman moral bozmayız.
uçağa binmekten son anda vazgeçen insan, bütün yolculara eziyet etmekten başka hiç bir işe yaramaz.bilindiği üzere tüm bagajlar ve tüm yolcular tekrar aranır ve bu eziyettir.
türkiye'ye gelmiş, geçmiş en iyi on numarası, onun futbol zekası, onun futbol becerisine, onun insaları futbolu sevdirmesi, onun galatasaray'a uefa kupasını kaldırmasını, ona veda. o efsanedir.
2030 yılı na geldiğimiz de şu kelimeler konuşulacak. sene 2009 'cem yılmaz' o zamanlar çok rakipleri var, şimdiki gibi yalnız değil. bir ara şahan diye ivedik diye biri vardı boy ölçüşüyordu yok olup gitti. bi kaç yıl sonra, ivedik, 'cem yılmaz'a abi ben bir eşşeklik yaptım zamanında sana rakip oldum aklım sıra, şimdi işsizim kimse bana gülmüyor, bana bir iş verirmisin der ve jem ona villasının bahçesin de bahçıvanlık yapabileceğini söyler ve bahçıvanlıktan emkli olur ivedik.
hadi ya sen de nerden çıktın sen kimsin, ben tanrı, yoksun sen yok, işte karşındayım, şaka olmalı uyandırın lan beni, secde den kafamı kaldıran ne olsun, ne olursun beni geri gönder o zaman sana inanırım, tanrı, şimdi ister inan ister inanma.