çiftlerin birbirine isim kullanmak yerine aşşkıım diyerek hitap ettikleri aşamaya pek cabuk gececekleri ilişkiyi yaşatan kızdır. kişi böyle bir beklenti tasıyorsa şanslı bile sayılabilir. he bir de raziye degil ama o ayarda isimli bi kız arkadası olan arkadasıma sordugumda ona ismini söyleyerek hitap etmek babama mahmut demek gibi birşey deli misin cevabını almıştım.
ilişkinin sık sık mesajlasılan aşamasında, telefonunuuzda son kullanıcıya mesaj at secenegi yoksa ve rehberin basında olmasını diliyorsanız; aşagıdaki secenekler tam size göre efendim:
AAAA,
AAaşkim,
AAabitanem, (aa telefonun calıyo diye telefonu elleyen hasbam ev arkadasının görmesiyle; abi tanem seklinde algılanabileceginden, şakalara malzeme olunabilir)
AAacanım,
AAAhmet,
AAayşe,
yada sadece ismen kaydetmek şeklinde de gercekleşebilir. tamamen kişinin yaratıcılıgına kalmıstır ki bir de sen beni boyle mi kaydettin yani kavgaları vardır ki böyle çift düşman basına evlerden ırak diyorum.
venedik'te elime gecmiş bir el broşurunun uzerinde dont play jesus,take a gondola yazmasıyla bu ne ya ne alaka diye sormama sebep olan, anlatılanlara göre, millet isa ya sende amma atıp tutuyosun biz ne bilelim senin özel oldugunu diye hezeyanda bulunmuş,o da suyun üzerinde yürümüş. yani denizin üstünde yürüyen adamlardan biri de isa olabilir.
yılmaz erdogan ve demet akbag'ın haybeden gercekustu ask oyununun bir sahnesini anımsattı.
bu baslıkta, arkadaslar hep halay cekenin kişiyi tasvif etmişler mideli midesiz godoş gavat diye ama durum acaba damat bey tarafından nasıl karsılanacaktır. hele bir de o halayın eski sevgili'ler'den olustugunu hayal edecek olursak..
tabi bir de eski sevgililigin konumu,derecesi de degerlendirilmelidir, örnegin megersem damat beyin arkadası ise eski den kasıt 15 sene oncesiyse eski sevgilinin bir yanında kendi sevgilisi bulunuyorsa...se...sa gibi diger değişkenlerle bence her zman mevzu yaratmaya degecek birşey olmadıgı şeklinde degerlendirilip, kendini davulun zurnanın sesine bırakılabilinesi bir durum olabilir.
ilişkinin ilerleyen dönemlerinde mekana doyumun arttıgı bir safhada gercekleşmik olmasını temenni ediyorum. keza ilk bulusma ise vahim bir duruma dalalettir. yetersiz ekonomik gücü eleştiriyor olmak istemem ama bir park bahce daha hoş bir ortam olabilirdi kanımca. hatta simit sarayından alınan simitler ile bir bankta oturmak bence iki tarafın da guzel vakit geçirmesini saglayan bir aktivite olaiblirdi.işte tam bu noktada (bkz: hava muhalefeti)
devlet yurdu ortamında dısarda cici cici gördüğünz kızların hepsi bu danalıgı yapmaktadır. cunku ortamı bok götürüyodur bardak mardak hijenik olmayacagından şişeden kafaya dikilir.şişe ranza ile duvar arasında herkesin aynı yere koydugu bir yerde konuçlanır böylece kimsenin su şişesi birbirine karısmaz. dısarda tenekeden bile kola içemeyen "pipetiniz yok mu" diyen pelinsu dan eser yoktur,devlet yurdunda insanlık hak getire bir vaziyettedir.daha kötüsü ise odanızı paylaştıgınız dananın o şişeyle salyali malyalı ilişkisi olduguna şahit olmaktır