filmde 3 boyut, görüntüyle değil, bunun gibi ekrandan bir el uzanıp sizi boğuyormuş gibiyse gerçeğe ulaşır. ryan gosling'i burda izledikten sonra, oyuncu hamurunun kalitesini görememek çok zor.
kısa pantolon paçaları, birbirinin aynı insanlar, yoğun jacob's ladder etkisi ancak onun kadar olamayan bir film.
ilginçgillerdendir.
--spoiler--
yüz kişilik arka fonda yürüyen figüranlar, aynı kişilerden, aynı kıyafetlerden oluşur bu filmde. çoğu kişi fark etmez bile.
--spoiler--
dostoyevski başıma baktı, başım keldi. düşmanoyevski de başıma baktı, iyi adammış. raskolnikov, dedi, kaşkolnikovunu unutmuşsun, soğuk alacaksın hastayevski olacaksın. bunun üzerine melül melül baktım. gel, dedi, yemekte rostoyevski ve tatlı olarak elmalı pastayevski var. oysa sabah kaşarlı tostoyevski yemiştim. gönderilmeyi bekleyen bir de postayevskim vardı.
öeeeh. uzar gider lan bu. durmak lazım. baksana kızıyorlar sonra...
ergonomik, ancak çok sikindirik tipli kalemler üretir.
adamlar yazı yazmak için yapmış aleti, artistlik yapmak için değil. kalemi elinde çevirme huyu herkeste vardır. ama köşeli olması nedeniyle, buna pek gerek duyulmaz eldeyken ve hep doğru açıda tutmayı sağlar.
onun için, lamy ile evde yazar, dışarda ceket cebindeki deri dolma kalem kılıfından başka kalem çıkartırsın.
kırtasiyeden bir pelikan 4001 alırsın, kaleme doldurursun. kağıt ve kalem arasında bir hırt hurt ses duyarsın. bazı edebiyatçılarımız bu sesler üzerine edebiyat parçalamış ve benden küfür yemiştir.
oysa bir caran d'ache mürekkep alırsın. aynı kalem, aynı kağıt üzerinde kayar gider. ses mes yoktur. cillop gibi.
evet, tabirime küfredebilirsiniz ama cillop gibi yazdığı gerçeğini değiştirmez asla.
dolma kalemde bilindik marka. iyi.
çok ucuzdan başlayıp, araba fiyatına da çıkıyor. o da iyi.
be koduğumun evlatları, flighter 180 diye fevkalötesi bir kalem yapmışsınız, o daha daha iyi.
ulan ibneler, hiç mi düşünmediniz bunu alan adamın mürekkep pompası delinirse yedeğini nereden bulacak? bak bu fena, çok fena...
bakkala sigara almaya gitsen bununla, evet şu 3 bina aşağıdaki bakkalı kastediyorum.
o sigara parasını benzine verirsin. yanlış anımsamıyorsam, şehir içinde 100 km'de bi' 30 litre civarı içiyordu ya bu, ya countach. fark etmez, 20 de içse kazık aga.