Hayat zor gelmeye başlamıştır. Bacakların seni taşıyamaz, kolların ağzına lokma dahi götüremez olmuştur. Nefes alırken böğrünüzde bir yumruk hissedersiniz. işte o yumruğu ciğerlerinizden söküp atmanın tek yolu bağıra çağıra haykırarak ağlamaktır.
Ona söyleyemediğin şeyleri duş başlığına söylersin. kıyamadığın o sıfata edemediğin haklı küfürleri başını duvara vurarak banyoda yankılandırırsın. Kimin dinlediği umrunda değildir. Sıcak suyu açıp sadece dikilirsin duş kabininde. Ya da oturursun ancak oturunca kalkması bir hayli zor olur o tabureden. Hıçkırıklarının bitmesini beklersin lakin bitmez. içten gelir bir tane hele ki, iyice koyverirsin kendini.
Eğer müzik açtıysan sözlerine eşlik edersin. Sesinin ne kadar güzel olduğunu o anda fark edersin. Normalde müziğine kapılıp eğlendiğin şarkılardaki o acıyı hissedersin. Evet birileri bu şarkıları yazarken acı çekmiş. Tıpkı dinlerken hissettiğimiz gibi.
Ne kadar zaman geçti anlayamazsın. Girerken saate bakmış olsan dahi ne kadar vakit geçirdiğini kestiremezsin çünkü acılar beynini komple ele geçirir. Hırçınlaşırsın. Sıcak musluğu biraz daha çevirirsin sonra birşeyler hissetmek için. Cildin tahriş olur lakin umrunda değildir. Ulan insanlar intihar ediyor senin derin biraz kızarmış çok mu?
Kendine gelmek için derin nefesler almaya çalışırsın fakat ciğerlerindeki o maraz hala gitmemiştir ordan. Biraz daha ağlarsın ama bunlar nispeten sessiz olur. Güçsüzlüğünün farkına varırsın. Soluduğun havanın buharı seni rahatlatır fizyolojik olarak. Fakat ruhun daralır daha çok.
Son sözlerini söylersin ona. Yüzünü görürsün belki orda gözlerini kapatırsan. Yine de kırmak istemezsin. Az önce ettiğin küfürler, yakarışları düşünürsün ve ona bakarsın. Evet, bu o değil dersin. Bir çocuk gibi düşünürsün o an. Neyin gerçek olduğuna kendi kendine konuşarak karar verirsin. Bu sen değilsin dersin ona. Gerçek olamazsın dersin.
Ağlamak duş başlığının altında kolaydır çünkü ne kadar gözyaşı döktüğünü görmezsin. Silmene de gerek kalmaz hem. Ayrıca gözaltı torbaların şişince sıcak sudan dersin. Kim bilecek...
Artık yeter dersin ellerinin buruş buruş olduğunu görüp. Ayakların da öyledir. Ama bu buruşukluk biraz yenilenmişlik hissi uyandırır. Sonra ağlamanın şiddetinin azaldığını fark edersin. Uzun süredir ağladığın için yüz kasların hala gergin durur fakat sadede iç çekiyorsundur. Bunu fark edince durulursun. Yüzün gevşer. Ve bir rahatlık...
Duştan çıkınca biraz hafiflemiş hissedersin. Zaten hafiflemişsindir. Su kaybından dolayı biraz tuhaf hissedersin. Kötü ve bastırılmış duyguların biraz tatmin olmuş olur.
6 yıllık bir gözlem sürecinden sonra melodi isimli kızların hepsinin sevimli, kurnaz ve güzel olduklarına kanaat getirdim. bu tespitimde bana yardımcı olan yaklaşık 10 melodi'ye teşekkürlerimi sunuyorum.
evet arkadaşlar melodi isimli kız güzeldir, şeytan tüyü vardır hep çekici gelir. ismini söylerken sizi etkisi altına alır, bir hoşlantı oluşturur. henüz bir istisnayla tanışmadığım için bu tezi çürütmenize izin veremem.
Az önce laboratuar dersinde beni deli eden gruptur.
Sen o kadar çalış, uykundan fedakarlık edip derslere girip tıp fakültesini kazan fakat çocuk oyuncağı gibi olan ışık mikroskobunu kullanama.
Hazır preparatı revolverin altına yerleştirip netlik ayarlamasını yapamayacaksan neden geldin buraya kardeşim? Bu elemanlara yardım edicem diye gözlerim ağırdı yoğun ışıktan. tamam ponçik kızlarımıza yardım ederken büyük keyif alıyoruz ama by_mardinli_serseriye yardım ediyor olmak pek de keyifli değil.
Tıp fakültesine gelecek arkadaşlara duyuru: gelmeden önce youtube ya da akıllı tv de mikroskop nasıl kullanılır videosu izleyip gelin. lütfen.
troll'ün birisi başlatıyor tepkimeyi sonra çıg gibi artıyor başlıklar. kadınlara hakaret eden denyolar ve duyarlıymış gibi davranıp oy kasan amsalaklar ölümüne kapışır bir de sonuca varacakmış gibi.
