genelde içince kafayı bulan insan modelinde vuku bulur. o kadar içmiştir ki ; içmeden önce her yudumunu hesapladığı bir biranın yarısının bitmediğinin daha farkında değildir. farkında olduğunda ise iş işten çoktan geçmiştir; çünkü böyle saçma bir başlık açıp içini doldurduğunun farkında bile değildir.
şekil a da olduğu gibi bana olandır. uzun süre sonra uludağa sözlüğe yepisyeni bir başlık açma girişiminde vuku bulan gerçekliktir. bir de özlü sözlü bitirilirse tam olacaktır. ' sen(siz) toplumu düşündükçe neden kazık mı yiyorsun: cevap aslında bir soru : toplum diyerek sahip çıktığın aslında seni( sizi) haketmeyen bir halk yığınından ibaret olmasın'.. akp den gelecek tepkilerde gözönüne alınarak yeni içki partilerine kadar görüşmek üzere.
yabancı liglerden en dandik iki takımının maçı dahi evlerimize ulaşırken, tv yayınını geçtim, canlı radyo anlatımı dahi olmayan süper ligimizin açılış haftasının maçlarından biridir. herhalde diyarbakır a kadar gitmeye üşendiler. bu mantıkla atıverin o zaman ligden bu takımı.
maçkolikten aldığımız bilgilere göre diyarbakırspor 1 ankaragücü 2 şu an.
seyduna türküleri serisinden de tanıyacağımız bir özgün müzik şarkıcısı.
Ali Nafile 1962 yılında Hatay'da doğdu. Ortaokul yıllarında bağlamayla tanıştı. Dönemin ustaları Ruhi Su ve Zülfü Livaneli'den etkilenen sanatçı halk türkülerini kendine özgü yorumuyla seslendirmeye başladı. Aynı dönemde, Yunus Emre, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Köroğlu şiirlerinin yanı sıra ünlü Alman şair Rainer Maria Rilke(Venüs'ün Doğuşu-Aynı zamanda sanatçının ilk albümünün adıdır.) ve Fransız şair Charles Boudlere'in (Öbür Dünyadan) şiirlerini besteledi. Ardından kendi yazdığı şiirleri bestelemeye ağırlık verdi.
1993 yılında Venüs'ün Doğuşu, 1998 yılında Ferhat Livaneli'nin aranjörlüğünü yaptığı Sesimi Dinle, 2006 yılında da Tuncay Akdoğan'la birlikte Gecenin Yolcusu albümlerini yaptı.
Sanatçı, doğu müziği ile de yakından ilgilenmiş ve Lübnanlı sanatçı Marcel Khalife ile konserlerin yanı sıra, Gecenin Yolcusu adlı son albümünde şimdiye kadar bilinenden farklı olarak; Ya Hınne, Bint el Şelebiyye, Habbeytek Bıssayf gibi Arap Halk Müziğinin önemli eserlerini ustalıkla icra etmiştir.
Kendine özgü ses ve yorumuyla özellikle son albümünde Arap müziği motifleriyle Anadolu ezgilerini ustalıkla harmanlayarak müzikseverlere yepyeni bir tat sunmaktadır.
Sanatçı müziğin yanı sıra öğretmenlik mesleğini sürdürmekte, yurt içinde ve yurt dışında konserler vermektedir.
aşk acısını derinden hissettiren bir ali nafile şarkısı.
yüreğim uzaklarda kaldı canım
bana ellerini aç sakla beni
yüreğim uzaklarda kaldı canım
bana ellerini aç sakla beni
unuttum düşlerimi kör gecelerde
bana ellerini aç gözlerinde sakla beni
unuttum düşlerimi kör gecelerde
bana ellerini aç gözlerinde sakla beni
kimsesiz gecelere sığındım canım
kanatlarını aç sakla beni
kişmsersiz gecelere sığındım canım
kanatlarını aç sakla beni
unuttum düşlerimi yangınlarda
bana ellerini aç gözlerinde sakla beni
unuttum düşlerimi yangınlarda
bana ellerini aç gözlerinde sakla beni
bana ellerini aç bana dillerini aç bana gözlerini aç gözlerinde sakla beni
bana ellerini aç bana dillerini aç bana gözlerini aç gözlerinde sakla beni
bana ellerini aç gözlerinde sakla beni
bana ellerini aç bana dillerini aç bana gözlerini aç gözlerinde sakla beni.
gece gece aklıma gelen depresif şarkı. bu şarkıyı dinleyerek intihar edenler olduğu bence yaratılmış bir efsane. gerçeklik payı haber bültenlerine çıkmasına rağmen bence yok denecek kadar azdır. birileri zamanında reklam yaptı her zaman ki gibi canım ülkemde.
habere bir okuyucunun yorumu durumu çok güzel özetlemiş: '' zavalli hemşehrim!..secilmek icin buyuk adamlarin dibinde durmak kafi gelmiyormus demek ki!!''
bu seçimlerde en çok sevindiğim sonuçlardan biridir. partisinin adına çalışan akp li bir çok yetkili vardı. eskişehir de , trabzonda mersin de vs. , ama özellikle memleketi manisayı her ziyaretinde bir gaf yapan, olaylara vesile olan arınç ın bölgesinde mhp adayı cengiz ergün ün galibiyeti bende ayrı bir mutluluk kaynağı oldu.
seçim sonuçlarını incelerken karşıma çıkan ilginç bir istatistik. neredeyse tüm illere aday çıkaran dtp, özellikle çevre ilçeleri bir hayli tutucu olan boluya doğal olarak aday çıkarma gereği duymazken, bu oylar nereden çıktı acaba. hata desem 1 değil 2 değil tam 6 adet. bolu belediye başkanlığı için 4 gerede belediye başkanlığı için 1 mengen belediye başkanlığı için yine 1 oy çıkmış.
trabzonda beklentilerin aksine bir dönem daha seçilememiştir. oylarını yüzde 5 civarında artırmasına rağmen bayındırlık ve iskan bakanı faruk özakın da üstün çabalarıyla yarışı akp adayına karşı kaybetmiştir. bu seçimlerde akp nin yanılmıyorsam chp nin elinden aldığı tek belediye başkanlığıdır trabzon.
ergenekon davasından dolayı silivride tutuklu olan tuncay özkan, doğu perinçek gibi isimlerin oy kullandığı sandık. sandıktan chp birinci parti olarak çıkmış.
öyle bir akşam yaşanıyor ki; normalde haber bülteninin sonuna kadar yer alacak bir helikopter kazası, arkasındaki sorular, bir yanda ergenekondaki yeni iddaalar, uğur dündar ın arada kaynama ihtimali yüksek isyanı, seçim mitinglerinden henüz bahsedilememesi derken kanal kanal dolaşmama sebep olan haber yoğunluğudur.
edit: erbakan da canlı yayına çıkmış. vay anam vay.
kurtlar vadisi ve aşk-ı memnu dizileri aynı gün aynı saatlerde rakip kanallarda yayınlandığından, kurtlar vadisi pusunun senaristlerinin zaman zaman bayan karakter sayılarını artırarak, diziye aşk pompalayarak, bakın o diziyi de kapsayabiliriz, reytingleri bölmeyin tarzındaki girişimi sonucunda kurtlar vadisi pusu dizimizin yakında değişime uğraması sonucu ortaya çıkacak yeni ismi.
onur akın'ın mor bir hüzün isimli son albümünün en etkileyici şarkılarından biri. albümün açılış parçası olan bu şarkı, nazım hikmet'in 'mor menekşe, aç dostlar ve Altın Gözlü Çocuk' adlı şiirinin bir kısmından bestelenerek son derece hüzünlü bir parçaya dönüşmüş.
Sözleri şu şekilde :
Heeeeeeey...
kızım, annem, karım, kardeşim
sen
başında güneşler esen
altın gözlü çocuk,
altın gözlü çocuğum benim;
deli çığlıklar atıp avaz avaz
burnumun dibinden gelip geçti de yaz,
ben, bir demet mor menekşe olsun
getiremedim
sana!
ne haltedek,
dostların karnı açtı
ne haltedek,
kıydık menekşe parasına!
sanal alemdeki haber sitelerinde ve televizyonlarda son zamanlarda moda olan bir durumdur. istisnalar dışında aslında flaş sözcüğü başlıkta ne kadar fazlaysa bilinki o haber o kadar sıradandır. örnek vermek gerekirse 'flaş flaş fenerbahçeden müthiş transfer' diye başlık atılmış bir haberin içeriğine girdiğinizde o transferin fenerbahçe voleybol takımına yapılmış olduğunu ancak farkedebilirsiniz. bir nevi okur sayısını artırmak için yapılan aldatmacadır. vatan gazetesinin internet sitesinde sıkça rastlanır.
populer kültürden bilerek veya bilmeyerek şu an için uzak duran insandır. bu kişi bir sözlük yazarı ise sol framede günde bilmem kaç kere dönen bu başlıklara genellikle entry girememenin dayanılmaz acısını yaşayabilir.
yerel seçimlerde chp bolu belediye başkan adayı. buradaki tutucu halkın büyük kesimi akp adayına oy vereceğinden, seçimlerden yenilgiyle ayrılması yüksek olasılıktır.
unutma eyleminin internete yansımasıdır. en azından benim başıma çok sık geliyolar bu ve buna benzer unutkanlık. genellikle bir şey aklınıza gelir veya aile bireylerinden biri şuraya başvuracaktın, şunu araştıracaktın gibilerinden bir sözle bilgisayarı açmanıza vesile olur. pc ve bağlantı kısa sürede açılır. ilk eliniz ister istemez msn ye gider. girişte amaç iki dakika bakıyım kim var kim yoktur. buradan kaç iki dakika sürdüğü belirsiz zamandan sonra mail kutusunun kontrolü, ordan mutlaka oku tarzı mail. sırlı bir video ile youtube yönlendirilme vs... burdan kurtulabildiyseniz başka bir maille muhtemelen facebooka gitmiş bulunacaksınız. tam bu aralar internete giriş amacınızı çoktan unutmuş, bir-iki-üç derken kendinizi internette sörf yaparken bulacaksınız. saatler sonra belki bir vesileyle aklınıza gelecek ya da bilgisayarı kapat onayını gördüğünüzde son olarak bir şey unuttummu dediğinizde aklınıza gelecek internete giriş amacınız. tabii ki sözlüğe erkenden uğrayıp böyle bir başlığa gözünüz çarparsa bu anlattıklarım gerçekleşmeyebilir.
zamanında yeni şafak gazetesi yazarı ali murat güvenin 'şükürler olsun ki böyle bir ülkede yaşıyorum' adlı yazısında ekşi sözlükle ilgili yaptığı genellemelerden sadece biri. yazının tamamı için:
grup mayıs rüzgarı ve hakan yeşilyurtun birbirinden güzel yorumladığı eğlenceli bir şarkı.
bak yine karanlıklar gidiyor
gün doğdu doğacak
bak yine yeşillendi dünya
çiçek açtı açacak
bin yıllık cefa artık bitmeli
insanlar gülmeli canım insanlar gülmeli
açıver kollarını kollarını yaşama
yeni yeni sevdalara
bir adımlık yol uzakta değil
ölümsüz dünya canım ölümsüz dünya
sararan yüzler ağlayan gözler
gün gelir biter
bir umut senden Bir umut benden
birleşsin eller
yarınlar bizim bizim olacak
sevdalı yürekler canım sevdalı yürekler
açıver kollarını kollarını yaşama
yeni yeni sevdalara
bir adımlık yol uzakta değil
ölümsüz dünya canım ölümsüz dünya
7 gencin ölümünden sonra halkın karşısına çıkıp ilk ağızdan açıklamaları merakla beklenen bu adam kusura bakmayın ama memleketimden akp manzarlarının ne ilk örneğidir ne de son örneği olacaktır. senin basın toplantısın da olayların sorumluluğunu üstünden atmana bir lafım yok buna alıştık artık. ama be adam sen kimsin ki, milletin acılarının tavan yaptığı nokta da ölen gençleri yarı çıplaktılar diye nitelendirip, görevini unutup cumaya gidecem izin verin tarzında olaya yaklaşıyorsun...