ilerde bir zamanda geleceği iddaa edilen bir zattır. Mehdi ve Mesih için şu tarihlerde gelecek veya şu zaman aralığında gelecek demek kısmende olsa kıyamet için zaman belirtmek demektir ki Allah bir çok ayetlerinde belirttiği gibi kıyametin vakti sadece Allah'ta saklıdır. Aynı zamanda Allah Şura suresinin 18. Ayetinde (kıyametin kopacağına, inanmayanlar, onun hemen gerçekleşivermesini isterler. iman edenler ise, onun hak olduğunu bilirler de ondan sakınırlar. iyi bilin ki, kıyamet saati hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler) ve bu ayet gibi bir çok ayette örnek olarak gösterilebilir bu duruma. Dikkat edilmesi gerekir ki bırakın zaman aralığı vermeyi saati hakkında tartışanlardan bahsedilmekte. Mehdinin geleceğine dair Kuranı Kerim de herhangi bir ayet bulunmamaktadır o yüzdendir ki kesin gelecektir gibi düşüncelerden uzak durmak gerekir. Gelecek veya gelmeyecek bizim irademiz dışında oluşacak şeyler oldukları için herkes üstüne düşeni yapmalı en güzeli de haddini bilmeli.
1931 yılında en meşhur eseri olarak bilinen 'Belleğin azmi' diye adlandırılan eserini yaptı. Sanırım bu eseri anlayabilmek için Salvador gibi Dali olmak lazım... Buyurun eseri; http://foxprorv.tumblr.co...r-dali-bellegin-azmi-1931 .
'Hafıza Teknikleriyle Beyin Gücünü Geliştirme' adlı kitabı yazan iyi bir düşünürdür. Burada da bu kitabından bir kesit vardır; http://foxprorv.tumblr.co...2648587352/sag-ve-sol-lob . Renklere göre karakter analizi gibi çok önemli bir çalışmasınında olduğu unutulmamalı.
çelişkilerle dolu, insan yaradılışına ters bir olaydır. allahın varlığına inanan bir insan, allahın kontrolü dışında bir şeyin gelişi güzel, rastgele bir şekilde oluşabilmesinin mümkün olmadığını iyi biliyor olması gerekir ve aksi düşünülemez. allahtan bağımsız, evrende herhangi bir olay -tabiri caizse kafasına göre- yaşanabilir mi, tesadüfen veya şans eseri olmuş olabilir mi ? ne büyük bir çelişkidir bu ! http://foxprorv.tumblr.co...477079528/tesadufen-sansl
Psikolojik bozukluğa sebep olacak bir durumdur. Devamını getirmek isteyecek kadar güzel olanın sadece rüya olduğunu fark edip bunu kaybetme endişesiyle girilen anlamsız çabadan ibarettir. En yaygın rastlanan sonuç ise devamını hiç getirememekten kaynaklanan hayal kırıklığıdır.
iyi yada kötü olması kişiye göre değişen, yaşanılması kesin olan yeni bir başlangıç için yaşamak zorunda olduğumuz bir olaydır.
'Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.' (bkz: Ankebut Suresi 57. Ayet)
Sürü psikolojisinden farksız değildir. Bakılan şeylerde aynı şeyi görebilmek gibi.
Başkalarının gözünden bakmaya çalışırken bile yada kendimizi başkalarının yerine koyarken bile, yine kendimiz gibi olamamaktan kaçamamak. Çok mümkün olmayan bir durum söz konusu.