ülkesinin başkenti ve en büyük metropol şehrinde 5 ayda 5 kez canlı bomba saldırısı olan ve onlarca masum insanın katledilmesini heybetli ve haşmetli bir şekilde kınayan, uzun adam.
yeni türkiyenin türbanlı haber spikerleri, türbanlı meclis üyelerinden sonra gelen yeni türbanlı meslek erbabıdır. hayırlı olsundur. çok güzel gerilemeye devam ediyoruz aynen devam.
beğenmeyen istediği arap ülkesine siktir olup gidebilir. Bi bitmediniz aq insanları giyimlerinden düşüncelerinden yargılama hakkınız yok. yasaylara aykırı mı? değil. Suç mu? değil. eee daha ne? sen öyle giyinmek istemiyorsan giyinmezsin. gerisi seni ne ilgilendiriyor ki?
erkek, kız farketmeksizin insan olan herkeste bir nebze de olsa olması gereken insani bir özelliktir. "ya ben hiç utangaç değilim" diyenler bu meziyetlerini kendilerinde olumlu bir özellik olarak görmesinler. utangaç olanlar hala daha içlerinde saf duygular besleyenler, insani yönlerini kaybetmemiş olandır.
lassie yuvaya dönüş (bkz: Eric Knight) unutamadığım bir kitaptır. bildiğimiz süper zeki köpeğimiz lassie'nin bir macerasını anlatıyor olması dışında çok detaylı hatırlamıyorum içeriğini. benim için bu kitabı unutulmaz yapan, ilkokul yıllarımızda verilen dönem ödevimin konusu olmasıydı. bu kitabı okuyacak ve özetini çıkaracaktım. 48 sayfalık kitaptan, 10 adet A4 kağıdına özet çıkarmıştım. evet fazla biliyorum. çünkü özeti kitabı okuduktan sonra değil, o aklımla bir yandan okuyup bir yandan A4'e yazarak yapmıştım. hey gidi giden günler. neredeyse 20 sene olmuş.
6.sezonunun finalinden önceki son bölümü olan 15. bölümü yayınlanmış olan efsane dizidir. Dizi ilk sezonlarında "yaşayan ölülerden" kurtulmanın, ve bir şekilde hayatta kalmanın mücadelesini anlatıyorken, artık iyiden iyiye formatından uzaklaşıp, "yaşayan ölüler"le değil, "ölmemiş yaşayan"larla mücadeleye döndü. Her sezon bir azılı düşman ve sezon içinde önemli karakterlere bürünmüş kişilerin sürpriz ölümleriyle prim yapmaya devam ettiği sürece de eski kalitesini kaybeden bir dizi olmaya başladı bana göre.
söylenilen herşeye inanmak, körü körüne takım tutar gibi partiyi desteklemektir. bu türlerde hesap sormak, sorgulamak, işini yapmayana haddini bildirmek vb. eylemler olmadığı gibi, partiyi destekleyenlerin genelde cahil cüheyla yada menfaati olan kişiler olduğu görülmektedir.
rakip taraftarlarının uydurmasıdır. olm hastamısınız? galatasaray kulübüne sormadan, onlardan olur almadan sizce maç tarihi verebilir mi tff? nitekim 3 farklı tarih seçeneği sunmuşlar kulüplere. bu tarihlerden birinde mutabık kalın. Eğer mutabakat sağlayamazsanız tarihi tff olarak biz belirleyeceğiz demişler. bakın beşikteşın ertelenen maçlarında o tarihler nasıl belirlenmiş bir inceleyin. ondan sonra burda aziz yıldırım tffb bik bik bik konuşun.
ayağına basılması suretiyle ayakkabının leş gibi olması.
istanbulda arabayla öyle her saatte istediğin heryere gitmek çok zor. o yüzden ben de bazen toplu taşıma kullanayım, devletimizin süper imkanı olan metrobüs ile gideceğim yere hızlı ve rahat! bir şekilde gideyim istiyorum. ama yok. sıkış pıkış balık istifi gibi gitmeyi hadi göze aldıkta bindik. yahu şu ayağa basmayın arkadaş. pırıl pırıl, jilet gibi göz kamaştıran ayakkabılar araçtan inince kum sahada maç yapmış veletlerin ayakkabılarına dönüyor. sonra gören demez mi koskoca fotografcibey olmuşsun ama ayakkabıların haline bak. rezillik.
en hafif tabirle gözü dönmüş, sapkın bir kişiliktir.
bu ve bunun gibi (bkz: karaman) adamların, benim geleceğimde ve yönetilme şeklimde söz sahibi olduklarını düşündükçe kahroluyorum.
hayatın birçok zorluğuyla yüzleşmiş olabilme ihtimali olan ergen kardeşimizdir. neler yaşadığını dinlemek ve ona göre yargılamak gerekir. günümüzde vakıf okullarında 19 yaşından daha küçük ergen bile değil, sübyanlarımız (üstelik erkek) tecavüze uğrabiliyorken hemde.