Posta arabalarından söz et bana
Kan var bütün kelimelerin altında
Ezop'un şu lanetli dilinden söz et
Kan var bütün kelimelerin altında
Umulmadık birgün olabilir bugün
Aslan kardeşçe uzanabilir kayalıklara
Bir çay şöyle yağmurların kokusunda
Kan var bütün kelimelerin altında
işte durup dururken surda
Bir yelpaze gibi açıldı sesin
Güzün en gürültülü kanadında
Göğün en ince dalında
Kan var bütün kelimelerin altında
Umulmadık bir gün olabilir bugün
Bir çeşme gibi akabilir cumartesi
Çığlığındaki sessiz harfler
Dün gecenin ağırlığıdır damarlarında
Ne güzel konuşur sokak satıcıları
Fötr şapkalarıyla ne kalabalıktırlar
Ve çiçekçi kızların göğüsleri
Daha suçsuzdur kırlangıç yumurtasından
Kan var bütün kelimelerin altında
Yaprağını dökecek ağaç yok burda
Ama ışık sökebilir olanca renklerini
Sürekli işbaşındadır belleğin
Tanık şairler arasında
Oyuncu arkadaşlar arasında
Yolculuk bir kafiye arayabilir
Atının kuyruğundaki düğümde
Ölüm bir kafiye arayabilir
Ak gömleğinde
Yol bir kafiye arar ve bulur
Dönemeçlerin benzerliğinde
Kan var bütün kelimelerin altında
Bir gül al eline sözgelimi
Kan var bütün kelimelerin altında
Beş dakka tut bir aynanın önünde
Kan var bütün kelimelerin altında
Sonra kes o aynadan bir tutam
Beyaz bir tülbent içinde
Koy iç cebine
Bütün bir ömür kokar o ayna
Kan var bütün kelimelerin altında
işte o kandır senin gülüşün
Sızmıştır hayatın derinlerine
Siyahtır orda kırmızıdır
Daldan dala atlar
Sever çocuklara anlatılan masalları
Ama iş savunmaya gelince
Yalnız alevi savurur
Ve güneşin solmaz çekirdeğini
Yalnız doruklarda
Umulmadık bir gün olabilir bugün
Kan var bütün kelimelerin altında
Cemal SÜREYA
Yol bir kafiye arar ve bulur
Dönemeçlerin benzerliğinde .
Yalnız bu iki mısra ile anlatılabilir ömür,doğmak ve ölmek,diğer bütün dönemeçler kafiye.
yeterince bilgi sahibi olunmalıdır din hakkında konuşmadan önce. sıkmadan, kırmadan, zorlamadan, adam akıllı yapıldığı takdirde, insanı mutlu eden bir eyleme dönüşür.
Kurtlar Vadisinde ki Polat kadar delikanlı, Aşk-ı Memnu'da ki Behlül kadar aşık, Starbucks'ta kahve içebilecek kadar entellektüel ve en fiyakalısından postmodern dostlar. Önce bir ruh hayal edip, televizyon yada gazetelerde gördüğünüz yakışıklı yahut güzel bedenlere sığdırıp, aşk diyeceksiniz. Sonra;yolda, sokakta, okulda yada başka biryerde birilerini kesecek, belki sevda ile aşkın arasında ki farkı bile bilmeden;'seni seviyorum' diyeceksiniz, bu cümleyi yerli yersiz kullanacaksınız, basit ve cıvık konuşmalarınızda. Bilgilerin iktidarlara bağımlı olduğu bir ülkede, ne bildiğinizin dahi farkında olmadan, sorgulamadan, düşünmeden, bilginizle üstün gelemediğiniz insanları dışlayacak veye yaşama haklarını elinden alacaksınız. iktidarların fikriyle iktidarı kötüleyecek, muhalefeti suçlayacak;'bu ülkeden birşey olmaz' diyerek bitireceksiniz cümlelerinizi. Burger King'e gitmeyenlere asosyal, dönüpte kızların kalçalarına bakmayanlara çekingen, tüm bunlardan bahsedenlere de muhalif diyeceksiniz. Gerçekten istediğini söyleyemeyen ve bunu başarı sayan sinmiş insanlar olarak kalacaksınız. Sizi en doğru tanımlayan şey yalanlarınız olacak, yalanlarınız varlık nedeninizi oluşturacak. iyisi mi sizde kolay yoldan suçu düzene atın, toplumun insanı değiştirdiğini söyleyin olmadı 'Benim keyfim yerinde sen karışma işime;asosyal, çekingen, muhalif zavallı' diyerek kestirip atın.
internetin Ulubatlı Hasanları,facebooktan ülkeyi kurtarmaya çalışan değeli şahıslar.Ama evet dendiğinde kurtulacaksa problem yok,hayır dendiğinde kurtulacaksa yine problem yok.O zaman neden uğraşıyoruz,yazı tura atalım değil mi? *