dün bu başlığı okuduğumda ya geçemezsem düşünceleriyle kendimi yıpratıyordum, ilk sınavdan kalınca ve de kimlerin geçtiğini öğrenince insanın morali bozuluyor. hayatta başarılması zor çoğu şeyi başarmış bi insanın böyle sikindirik bi sınavdan kalması özgüven adına kötü bir darbe.
size ilk sınavımı anlatmak istiyorum çünkü ben gerçekten de ehliyet verilmemesi gereken kişilerden olduğumu düşünmüştüm o sınavdan sonra.
07.05.2017 tarihli direksiyon sınavındayım.
sınav alanına giden bir dolmuş bulamayıp bir taksiyle sınav yerine gitmiştim. cebimde tam tamına 39 lira vardı ve taksi parası 50 lira tutmuştu. adama abi helal et başka param yok dedikten sonra biraz hayıflandıktan sonra taksiciden kurtulmuş ve amaan giderken de bulurum bi yolunu deyip geçmiştim ehliyet kursumun bekleme noktasına.
herkes rahat bense heyecanlı gibiydim, bunu hem bacaklarımın titreyişinden hem de kalbimin hızla atışından anlayabilirdiniz. sanki orada benden başka acemi yok hepsi usta şoförler gibi rahat görünüyorlardı. ben de buna kayıtsız kalamadım tabi onlar gibi görünmeye çalıştım, o uykulu görüntüyü kendime verip osuruktan bir sınava girip rahatlıkla geçecek öğrenci izlenimi vermeye çalışıyordum.
ilk başta hakkaten şaka maka herhalde heyecanımı yendim sanırım sınavı geçicem dediysem de sınav başlamasına 5 dakka kaldımı insanın tüm içindekini sıçmak ister bi heyecanla nasıl da bocaladığını görmeniz gerek sevgili dostlarım.
saat : 15.55.sınav başlama saati geldi.
komisyon başkanı: evet sayın 1.bay ( ne sikim bi nick amk neyse) başlayalım isterseniz kaputu açalım.
1.bay: tabi efendim öncelikle nasılsınız hocam iyisiniz inşallah
komisyon başkanı: kaputu açalım lütfen
açarız amk kaputunu da ne diye selam vermez ki bu insanlar amk, sanki rüşvet kabul ediyomuş gibi çekinirler, çağrı filmindeki hz. muhammed gibi gizlerler yüzlerini.
neyse efendim açtık kaputu, öndeki motoru, fren hidroliği yağını, radyatörü filan gösterdik, sonra arkaya geçtik reflektörleri, krikoyu filan derken her şey güzel gidiyordu.
ben tam her şey ne güzel gidiyo lan geçicem galba düşünceleriyle zevke gelirken araca binelim denildi ve kapıyı açıp bindim. kapıyı da daha profesyonel gibi gözükeyim diye sol elle açıp girmeye çalıştım ama nerdeyse kapının önünde mal gibi düşüyodum amk. neyse efendim kapıyla olan orta büyüklükteki sürtüşmemden sonra koltuğa oturdum.
aynaları sanki arkada başbakanı taşıyacakmışım gibi bir titizlikle kontrol ettim ve koltuğu ayarlayarak gösterge panelini, vites sayısını, silecekleri filan gösterdikten sonra geldik en önemli noktaya, aracı kaldırmaya. arka aynaya baktığımda herkes gülümsüyordu.
bastım marşa aldım boşa vitesi, emniyet kemerini taktım. gece bunları hep tekrar etmiştim kafamda. sonra bastım debriyaja sonuna kadar 1'e aldım vitesi ve ayağımı frenden çekip hafif gaz vererek debriyajı bıraktım. gel gelelim araç gitmiyordu, noluyor amk bakışıyla arkaya hocama bakmış. naptınız lan arabaya gitmiyo bu amk der gibi bakmıştım. sanki biri arabanın önüne takoz koymuş gibiydi, ehliyet almamı istemiyorlardı.
lakin hocanın el freni uyarısıyla kendime geldim ve hışımla el frenini aşağı indirdim.
gazı kökledim ve debriyajı hızlıca saldım, sınav alanından çıkarken yandan geçen tırlar, kamyonlar, bizi mendil gibi katlıycak kepçeler geçerken ben seri katil duyarsızlığı veya bir dolmuşçu cesaretiyle dalmıştım yola.
hocaların içlerinden dua etmeye başladıklarını hisseder gibiydim. ağlayan gözlerle çoluğum çocuğum var nolur bizi kamyonun altına sokma der gibi bakıyorlardı. biraz gülümsedim ve adeta fast and furious filminde gibi vitesleri aniden değiştirdim. ilk başta yavaş filan dediyseler de bi süre sonra direnmenin fayda getirmediğini anladılar.
dümdüz gidiyordum nitekim ve işler kolaydı, 25 metre geri gitme bölgesine geldik. durdum sinyalleri filan yaktım gidiyorum sıkıntısız filan derken tekrar düz yoldaydım.
sonra rampada kalkış bölümüne geldik ve onu da sorunsuz hallettim ve devam ettim.
ama sonra ışıklardan sağa dönücekken durdum ve vites geçmedi galba deyip tekrar debriyaja basmak için ayağımı çekince mal gibi stop ettim.
ondan sonrasını hatırlamıyom amk. galba sarhoş filan oldum, ayaklarım ellerim boşaldı. 4. vitese atmışım sol şeritten geçerken bi anda sağa geçmişim. bir başka sürücü adayını biçiyomuşum nerdeyse. sonra uyandım, arka koltuktaydım. hoca önde bağrınıyodu. yapacağınız işe sokarım he diyodu galba tam hatırlamıyom. bense sınavın bittiğini duyunca çocuklarını kartal kapan fatma girik gibi çöktüm amk çırpınmak boşaydı artık.
zaten arka koltuğa geç dediğinde ikinci kez sınava girceğim için verceğim para geldi aklıma, iyi aracı şarampole filan yuvarlamadım amk gene iyi sonuçlanmış her şey. nitekim sınav bitti. eve gitmek için babamı aradım bi de, sınavdan kaldığımı da söyledim güzelce. amk salağı seni yarın yurda veriyom der diye bekledim ama bişey demeden gönderdi parayı saolsun.
velhasılkelam bir ay kendi kendime sövüp saydıktan sonra sınav öncesi gece ulan kalırsam bi daha girerim
bi sürü hakkım var amk niye bu kadar kasıyom dedim ve bugün sonunda geçtim. otomobil salağı bi adam olarak yıllarca dolmuş kullanan bi keko olarak hiç geçemem sandım, ulan benden bi bok olmaz nereye geçiyom dedim kendime hep ancak sonunda bitti çile dostlarım. hepinize iyi şanslar dostlarım, yarın muhtemelen sınava girecek olanlarınız var. sen şimdi sevgili dostum bunu okuyosan bil ki ilkinde olmazsa ikincisinde o olamzsa üçüncüde olucak. git gide heyecan filan kalmıycak pisti ezberliyceksin zaten her defasında ve eninde sonunda başarıcaksın. haydi iyi geceler.
capgras sendromunun ilginç versiyonu olan ''kişinin kendi ayna görüntüsü için capgras sendromu''yla ilgili şu vakayı eklemek istiyorum.
neurocase'de sunulan tüyler ürperitici bir vaka kendi yansımasının aynanın arkasında yaşayan başka biri olduğuna inanan bir adam tanımlıyordu.
78 yaşındaki fransız hasta bay b. tours hastanesi nöroloji bölümüne yatırılmıştı.
önceki 10 gün boyunca, bay b. evinde, banyosundaki aynasının arkasında bulunan ve çarpıcı biçimde kendisiyle aynı fiziksel görünüşü paylaşan bir yabancıyı bildirmişti. yabancı kendisinin kopyasıydı, aynı boyuttaydı, aynı saçlara , aynı vücut tipine ve özelliklere sahip, aynı elbiseleri giyiyor ve aynı şekilde davranıyordu.
bay b. bu yabancıyla konuşmuş ve çok şaşırmıştı çünkü onun hakkında çok şey biliyordu. hatta bay b. iki kişilik çatal bıçakla birlikte aynaya yiyecek bile almıştı. sonunda, aynadaki yabancı saldırgan hale gelmeye başlamış ve bay b'nin kızı onu hastaneye götürmeye karar vermişti.
…bay. b. iyi yönlendirilmişti ve ailesinin üyelerini tanıma konusunda mükemmel bir başarı sağlamıştı.
hastanedeki testler alzheimer hastalığı olasığına dikkat çekiyordu. bay b.'ye bir antidepresan ve bir antipsikotik dahil olmak üzere çeşitli ilaçlar yazıldı.
üç ay sonra, iyileşme tamamlandı. sanrı kaybolmuştu ve bay b. yabancının gittiğini açıklamıştı.
yazarlar, capucine diard-detoeuf ve arkadaşları, bunu "kişinin kendi ayna görüntüsü için capgras sendromu" vakası olarak tanımlıyor. capgras sendromu kişinin, gerçekten ona benzeyen ikizlerinin ya da sahte kopyalarının genellikle ,eşinin veya akrabasının, yerini aldığına dair inançtır. bay b., kendi görüntüsünün aslında kendisinin sahte bir kopyası olduğuna inanıyordu.
diard-detoeuf ve arkadaşları, 1989'da kendisiyle aynada uzun uzun konuşmalar yapan ve sağ tempo-parietal atrofisi olan 77 yaşındaki bir kadın hakkındaki rapor da dahil olmak üzere önceki iki vakayı ele aldı.
ayna capgras sendromu, hastanın kendi yansımanın bir başka kişi olduğunu düşündüğü bunama semptomlarına neden olabilen ''mirrored-self misidentification'' sendromundan farklıdır.
bu sendromda, yansıma bir yabancı veya akraba olarak görülebilir. ancak bay b. aynadaki adamın tamamıyla kendisi olduğunun farkındaydı–bir başka deyişle aynadaki yansımasını tanıyamamak gibi bir sorunu yoktu. aksine, aynadaki adamı benzer ve farklı yönleri olan bir tür ikizi olarak görüyordu.
researchblogging. orgdiard-detoeuf, c., desmidt, t., mondon, k., & graux, j. (2015). a case of capgras syndrome with one’s own reflected image in a mirror neurocase, 1-2 doı: 10.1080/13554794.2015.1080847
yerli , türkçe altyazı seçeneğiyle yabancı ve amatör yerli komedyenlerin gösterilerini bulabileceğiniz 100'ü aşkın videodan oluşan eşsiz bir arşiv. bill hicks'ten cem yılmaz'a ünlü komedyenlerin unutulmaz gösterilerini izlemek için tıklayınız.
recai bey ağzındaki baklavalardan ilmek ilmek söküldü.
kara yüzlü çocuk gibi farıtışlarından yakalanmıştı. siniryatalarda geçen bir ömür, süplengeçlerin elinden kim kurtarabilir?
recai bey, ki o soğuk bir çin akşamı, balıkların gözünde büyük fış fışçı.
gel yat dizlerimn kosinüsferidine. salamboryalardan geçen bir gemi ısıracak suburcak ellerini.
bilimsel arka planı zayıf kalmış olan felsefi bir yönelim.
öncelikle insanlığın evrimsel duraklarından biri ağaçtan inmeye başlamasıyla birlikte bitkilerin kök, yaprak ve gövde kısmını tüketmekten meyvelere ve etle beslenmeye geçmesiyle fizyolojisinde meydana gelen köklü değişimlerdir. buna örnek olarak apandiks organının zamanla körelmesi verilebilir. bitkilerin içindeki selülozu sindiren enzimlerin vejetaryen beslenme biçiminden etçil beslenme biçimine geçmesiyle artık işlevsiz hale gelmesiyle zamanla körelen bu organ evrimsel açıdan etçil beslenme biçimini destekler bir bulgudur.
ikincil olarak insan beyninin gelişme aşamalarındaki en büyük sıçramanın daha önceki entrylerde de bahsedildiği üzere aşçılık yeteneklerimizin gelişmesi ve eti pişirerek yememiz sayesinde olması da dikkati alınması gereken bilimsel bir gerçektir.
insanoğlunun eti çiğ olarak yemekten pişirerek yemeye başlaması sonucu olarak apandiks dışında çene ve diş yapısı da bu rejim değişikliğinden etkilenmiştir. eskiden çiğ eti parçalayıp bölmeye yarayacak olan dişlerin sayısı ve çenenin gücüne duyulan gereksinim azaldığından 20 yaş dişlerinin işlevsiz hale gelmesi de bulgularımızı destekleyici bir detaydır.
son olarak yapay et üretiminin bilimsel bir fantezi olmadığı halihazırda gerçekleşen bir olay olduğu ancak seri üretime geçilmesinin uzun yıllar alacağı unutulmamalıdır. yapay et üretiminin uygun ekonomik standartlar altında üretilmesi sonucunda ise veganizm'in temel argümanları çökmüş olacaktır zira etin sentetik yollardan üretildiği bu yöntemde hem canlıya zarar verme durumu ortadan kalkacak hem de hayvan yemleri üretilmesi amacıyla doğal yaşam alanlarının katledilmesinin önüne geçilecektir.
yerli , türkçe altyazı seçeneğiyle yabancı ve amatör yerli komedyenlerin gösterilerini bulabileceğiniz 100'ü aşkın videodan oluşan eşsiz bir arşiv. bill hicks'ten cem yılmaz'a ünlü komedyenlerin unutulmaz gösterilerini izlemek için tıklayın.