en büyük özellikleri;
-arabada telefonla konuşup aynı anda şeritleri ayıran çizginin üzerinde takribi 20 kilometre ile giderler, bu yüzden ne yapacaklarını anlayamazsınız
-sol şeritten 50 kilometreyi geçmeden giderler ve yol vermezler, "yol ver geçeyim" manasında selektör yapınca el kol hareketleri yaparlar, yol vermediği için sağından geçip önüne geldiğinizde de el kol hareketleri yapmaya devam ederler.
-dikiz aynasının ne işe yaradığını bilmezler, o yüzden hep takip etmeniz gerekir her an bir şeyler yapabilirler diye
-sinyal düğmesinin ne işe yaradığını bilmezler, dikkatli olun her an arkadan vurup suçlu olabilirsiniz bunların yüzünden
-yolun ortasına hiçkimseyi umursamadan arabayı park ederler, "ben buraya arabayı koyarsam ne olur" diye düşünmezler park edip trafiği tıkarlar tepki gördüğünde de "bekleyin işte la ne var" derler, yanınıza böyle durumlar için tesbih alın "la havle" diyip çekmeye başlayın, sinirinizi alır biraz olsun.
-kırmızı ışıkta geçerler, eğer kırmızı ışıkta sizin arkanızda kalmışlarsa "kırmızıda geç" ya da "yol ver ben geçeyim" anlamında selektör yaparlar. "ne oluyor kardeşim kırmızı yanıyor" dediğinizde "olabilir ne var bunda geç işte ne olacak" diyebilirler semtine göre, tekrar tesbihe sarılın.
-asla yol vermezler, isteme gafletine düşmeyin.
-sarı ışık yandığı anda kornaya basmaya başlarlar, gitmeyin olduğunuz yerde durun iyice çıldırtın, tam kırmızı yanacakken gaza basın onlar kalsın ışıkta yine.
not: ben de ankaralıyım ama beni delirtiyor bu ankara şoförleri.
