başlığın olması gereken hali, "ekrem imamoğlu nun suya zam yapmayacağız diye bir taahhüdümüz yoktu demesi" şeklindedir.
halkla, alenen dalga geçmiş imamoğlu bu açıklama ile. saçmalamış, laf olsun diye konuşmuş, içine düştüğü zavallı durumdan böylesine basit bir şekilde sıyrılmak istemesi onu dahada basitleştirmiş.
insan utanır biraz, böyle bir savunma şekli mi olur? "suya zam yapmayacağız diye taahhüdümüz yok" demek ne demek ekrem? gerçi sende haklısın, arkanda ne yapsan, ne söylesen tasdik eden bir güruh var.
o yüzden bu türlü çıkışlarını normal karşılamak gayet doğal! tabi, buna oy veren çomarlar durumun vehametinin farkında, "lan ekrem bu ne demek" diye tepki göstereceklerine adım gibi eminim, ama içlerinden.
bildiyin rezillik ayol! terbiyesizliyin sik alası yane, yine içlerindeki kini nefreti dökmüşler. türbanlı kardeşlerimize saldıran kemalist tiyatrosu üzerinden. 7 bin 700 kişide beyenmiş.
neymiş efandım, ışıklı bir kuduz hanımefendi başörtülülere "huaaarrrr" diyerek mağsumane bir saldırı yabıyormuş, tam o sırada orada bulunun "beladiye kuduz ekipleri" ise hanımefendiyi vurup zeyirliyorlarmış!
rezilliye bakınır mısınız nonoşlar! bildiyin kuduz olarak nitelemişler nur yüzlü kamalist hanımefendiyi! pislikler, yabozlar, sizsiniz kuduzlar, at y*rakları!! ayhh, at y*ragı dedim özür dilerim!
ama inanın kendimde deyilim şu an, layik atağım tuttu. kasıklarım tir titriyor, basurum da aynı zamanda! hoffff, yether artıkın fallahi yeherr! biri bizi kurtarsın bu misfuck teröründen ayol!
nerdesin imamoğlu, nerdesin kızzz?! arada bir istanbula da uğra, uğrada üzül, oraya bir ünlem koy! ayhhh başımda başladı baq, hofff pıçak gibi saplandı ağrı! folqaan, folqaannn ertesi gün hapımı getirir misin nonoşum?
neyy, efandım ben mi gidip alayım, gün ay yıl dosyası üzerinde mi çalışıyorsun? ay bana bi şeyler oluyo, ayy yetişin, komşular yetişin, yetişinnn!!!
sırf başörtülü diye saldırıya uğrayan kadınların tepkisiz kalışını, bu kadınlara saldıran yaratığı şeytan olarak nitelemeleri, etrafta bu olayı adeta bir sığır gibi izleyip tepkisiz kalanları öküz olarak betimlemeleri cuk olmuş.
yani bu kezde turnayı gözünden vurmuş, hizlerimize tercüman olmuşlar. teşekkürler arkadaşlar, elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık! başarılarınızın devamını diliyorum!
"nasıl olsa karşımda kimse yok, ağzıma geleni söyleyeyim" diyerek sosyal medyanın azizliğine uğramış akabinde ise içinde biriktirdiği kini ve nefreti dökmüş ağza alınmayacak küfürler etmiştir.
olay ayyuka çıkınca da göz altına alınmış. bu sanal alem işte böyle hallere düşürür insanı. üstte de dediğim gibi, "nasıl olsa karşımda kimse yok istediğim gibi küfür eder, sövüp sayarım" dersiniz ama belanızı bulursunuz.
asıl olan reelde insanların karşısına çıkıp böyle konuşmak veya küfür edebilmek. sanal da cesaret edebiliyorsanız reelde de cesaret edebilirsiniz. bence de etmelisiniz, etmelisiniz ki o ettiğiniz küfürleri üzerinizde gerçekleştirelim.
edit facebook sayfasında bir kaç arkadaş tepki göstermiş, anladığı dilden konuşmuş. söz konusu kemalist yobazın kızı ile çektirdiği bir fotoğraf üzerinden. böyle şeyleri tasdik etmiyorum ama, kısasa kısasta hayat vardır. eyvallah kardeşim.
tam hali, “Toplumumuzun ruh sağlığı bozuk. Özellikle de bir bakan var ki her gün çıkıyor, ‘O terörist, bu terörist’ diyor. Biliyorsunuz ismini: içişleri Bakanı Süleyman Soylu. Soylu bizim ruh sağlığımızı bozuyor, bu kadar açık. Toplumu kamplaştırırsak, kutuplaştırırsak ruh sağlığımız bozulur” şeklinde olan.
yaprakların sizi alkışladığını söylemeniz bunun kanıtı zaten, yani ruh sağlığınız zaten bozuk. sayın soylu'nun bir kabahati yok!
"boyun boylansın soyun soylansın, otağın şen ömrün uzun olsun hayırlı olsun sayın süleyman soylu."
başlığın olması gereken hali, "ekrem imamoğlu nun kat karşılığı üstlendiği inşaatı yarım bırakması" şeklindedir.
cengiz alçayır iddiası. böyle bir tweet atmış alçayır, ibb başkanı imamoğlu'nun yakuplu'da kat karşılığı üstlendiği bir inşaatı yarım bıraktığını iddia etmiş.
yine iddiaya göre, inşaatın çoktan bitirilip teslim edilmesi gerekiyormuş. lakin, imamoğlu sürekli süre uzatımı istediği için üstte de dediğim gibi inşaat yarım bırakılmış.
arsa sahipleri ise, imamoğlu nun bld başkanı olmasından dolayı korkup bu durup karşısında tepki gösteremiyorlarmış. ilginç, eminim bir cevabı vardır imamoğlu'nun.
dikkatimi çekti önce, çıkaramadım tabi "lan kime benziyor bu adam yav" diye bir beyin fırtınası yaşadım o an. vedat beyi yakından tanımadığım için oldu bu tabi.
ikinci turda, (tur derken, koşu parkurundayız o ara. ters yönde ilerliyoruz) karşılaşınca dank etti kafama. bildiğin vedat uşaklıgil di adam. tıpkı ona benziyordu. tabi o da farkına vardı kendisine baktığımın.
sonra korkarak çevirdim başımı, yoluma devam ettim. hay annesini keseyim, "insanlar çift yaratılmıştır" derlerdi de inanmazdım! evet.
layiktroller yine çamura yatmış, tabi muslukları "layiktroll dayire başkanlığı"na bağlı olduğu için sürekli akıyor. onlar için bir sorun yok yani. o yüzden atıp tutuyorlar, ama merak etmeyin gün gelir musluğunuz akmaz olur!
hofff!! en büyük hayalim nonoşlar, düyünüme atatürke benzeyen adamı çağırmak yane! az önce bir vidyoda gördüm. mutlu bir çift çağırmış o da teşrif etmiş. göksel paşam benim.
biliyorsunuz bizde çiçeyi burnunda nişanlı bir çiftiz, folqanlan! son 10 yıldır düyün hayeli ile yanıp tutuşuyoruz ama kısmet olmadı, malum hayat pahalılığı. birde paşaport işlemleri, uçak bileti masrafı var tabisi.
hollanda'ya gitmemiz gerektiyi için. ama yether artıkın, düyünümüzü yapıcez en kısa zamanda işalla. atatürke benzeyen adamı da çağırıcez. folqan ne diyecek, nasıl tepkime koyucek bilmiyorum, skimde de deyil doğrusu!
ama ben yapıcem, göksel paşamızı düyünümüze davet edicem. masada oturup kulüb rakısı içsin yeter. gecenin şarkısı da "brez atatürk, sayın atatürk" olucek. isterse gerdeye de davet edebilirim. hofff, hayeli bilene güzel!
bir kaç gündür entrylerine denk geliyor artı oyluyorum kendisini, düzgün birine benziyor. entrylerinde değindiği konular, ibretlik tespitleri gerçekten takdire değer.
lakin, az evvel girdiği entrysi ise gerçekten takdire şayan! işte, sözlüğün bu şekilde kalemi güçlü yazarlara ihtiyacı var. (#42408917)
izmir'den verilmiş, aracın geniş aile aracı olduğunu kanıtlamak amacıyla da maaile araca doluşup fotoğraf çekilmiş. aile bireyleri tarafından!
helal olsun, işte böyle dürüst satıcılara ihtiyacı var ülkenin. zira, memleket üç kağıtçı dolmuş. lakin, ilan sahibi sözünü kanıtlamış, aracın geniş aile aracı olduğunu tek bir foto ile ortaya koymuş!
uludağ sözlük ahalisinin rahat bir nefes almasını sağlayıp, tüm gerçeklerin gün yüzüne çıkması için yapılması gereken atraksiyon.
evet efendim, biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde nadide sözlüğümüz bir klasör ile sarsılmış, çalkalanmıştı.
pc sinde gay klasörü bulunan bir yazar ifşa olmuş, akabinde ise bu dosyaya verilen adın gay değilde "gün ay yıl" olduğunu iddia etmişti. lakin, bu üstünkörü açıklama biz değerli yazarların aklındaki soru işaretlerini kalkmasına olanak tanımamıştı.
en azından benim, o yüzden böyle bir karar aldım arkadaşlar. bu dosyayı müge anlı'ya taşıyıp gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını sağlamak istiyorum. kafamdaki soru işaretlerinin bertaraf edilmesi açısından.
nasıl, iyi fikir değil mi sizce de? bence öyle! evet.
başlığın tam hali, "ekrem imamoğlu nun suya neden yüzde 20 zam yaptık çünkü yüzde 40 indirim mantıksızdı" demesi şeklindedir.
tamda imamoğlu'ndan beklenecek bir savunma şekli olmuş bu. imamoğlu, istanbul'da suya yapılan yüzde 20 zammı bu şekilde savunmuş, seçim öncesi suya yüzde 40 indirim vaadinin mantıksız olduğunu söylemiş.
hani, "özrü kabahatinden beter" derler ya işte tam bu durumu özetlemek için söylenmiş sanki bu söz. "köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin" deyimi de cuk oturuyor.
bahaneye bakar mısınız! önce bir vaad veriyor adayımız, seçildikten sonra ise gerçekleştiriyor ardından ise vaadinin mantıksız olduğunu söyleyip suya yüzde 20 zam yapıyor!
--spoiler--
“Münafığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünden cayar, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder.”
son derece manidar bir gelişme. uzmanlar, istanbul'da hava kirliliği oranının korkutucu boyutlara ulaştığını, akşam saatlerinde dışarıya maskesiz çıkılmamasını, bilhassa yaşlıların dikkatli olmaları gerektiğini söylemiş.
hoffff!!! vallahi bıktık artık, ta şuramıza kadar geldi! yeter artık imamoğlu, yeter! sen geldin bütün belalar musibetler bizi bulmaya başladı! neredeyse 20 küsur yıldır böyle bir olay yaşamamıştı istanbul.
sen geldin bir kaç ay geçmedi havamız kirlendi. sokakları, caddeleri sular seller aldı. mısır çarşısı havuza döndü, suya, ekmeğe, servis/taksi ücretlerine kol gibi zam yaptın yetmedi, temel atmama töreni düzenledin ne demekse artık!
uzun sözün kısası, git artık imamoğlu git, git, gitt!!! beceremedin bırak artık imamoğlu, bırak! sokağa maske ile çıkmak ne demek amk! evet.
başlığın tam hali, "cem yılmaz tarkan ve şahan gökbakar'ın kaz dağlarındaki eyleme destek olup devletin fidan dikelim çağrısına tepkisiz kalması" şeklindedir kaz kafalı kardeşlerim.
ne yalan söyleyeyim benimde kafama takılmıştı bu durum, "benimde" diyorum çünkü sabah gazetesi de değinmiş bu konuya, durumun farkına varıp "cem, tarkan ve şahan dün neredeydiniz" diye sormuş.
hakikatten beyler, dün neredeydiniz? o çok duyarlı olduğunuz konu, uğruna tweetler atıp, tepki gösterdiğiniz çevre için inanılmaz bir organizasyona imza attı, 11 milyon fidan dikimi için kolları sıvayıp işe koyuldu.
daha günün yarısında ise dikilen fidan sayısı neredeyse 14 milyonu buldu. bir değeri yok mu nazarınızda bu durumun? "ağaç ve çevre" duyarlılığınızı ateşlemeye yeterli değil mi, yoksa dikilen fidan sayısını mı az buldunuz?
tabi yha, ışıklı partimiz cehebe olsaydı deyil 14 milyon, on yüz bin milyon fidan dikilirdi deyil mi?
yakışır amına koyim. helal olsun adama, yozdil bir bu iki! adamlar kemalistleri bildiğin ayıklıyor! az önce fotoğrafını gördüm göksel kaya'nın. binmiş tekneye, atmış bacak bacak üstüne tekne keyfi yapıyor!
kimin sayesinde, bizim kemocanların tabi. yadırgamıyorum kendisini, yanlış anlamasın sakın, takdir ediyorum. bu kadar koyunu güdüp, işine baktığı için.
aslına bakarsanız çokta önemli bir olay deyil bu, sürprüz olmadı yane, zira kendisinden kllanıyordum. sırf bu yüzden meşazlaşırken zarf attım buna geçen. "bebeyim, bir erkeğe analdan girmekdeyince aklına ne geliyor" dedim.
önce bi duraksadı, yutkundu! o sırada, "ohh" dedi gibi sanki. öyle bir ses çalındı kulağıma(görüntülü meşaz). sonra, "evet " diyerek cevab vermesini isteyince, "pisliikkk" diyerek tepki koydu.
"neden" deyince de açık etti, eteyinde ne var ne yok dökündü. geymiş yane, sonra utanıp kapattı kamarayı. dediyim gibi kıllanıyordum, işkilleniyordum kendisinden de ağzından duymayı istemiştim.
hatta pc sinde depolamış yaşadığı ilişkilere ayit detayları felan! hafta sonu buluşma teklif edeceyim ama bir türlü denk gelmedi kendisi, kaç gündür. benden çekiniyor sanırım! "efenim, isim mi?" mamafih, veremem!
yahu, olayın nerede olup olmadığını boş verin ister konya da olsun , isterse izimir'de.
tepkiniz, bu caniye söyleyecek bir sözünüz var mı ? bir bebeğe kıyılmış, çöpe atılarak ölümüne sebebiyet verilmiş siz hala kendinizi kurtamanın derdindesiniz.
bi, "yazıklar olsun, allah belanı versin" deyin. insanları töhmet altında bırakmak gibi bir tavır sergilemeniz olayın vehametini görmezden gelmeniz gerçekten büyük cahillik!
başlığın olması gereken hali, "annesi tarafından 6 aylık bebeğe kına yakıldı diye kuduran laikçi çomarlar" şeklindedir, laikçi çomar kardeşlerim.
sol frame de bir aşağı, bir yukarı inip çıkan başlık altında bolca görmek mümkün bu tipleri.
yeni anne olmanın ve bunun yanı sıra gençliğinde verdiği cahillik ile bebeğinin eline kına yakan, bunun içinde bir gösteri düzenleyen anneyi yerden yere vuruyor çomarlar.
"görgüsüzlük, zenginliği hak etmiyorlar, israf ediyorlar, faydalı işlerle uğraşsın, gösteriş meraklısı, bu kadının bebesi olarak dünyaya geliyorsun, çocuk için utanç kaynağı" diyerek.
halbuki kadın, kendi imkanları ile istediği gibi bir organizasyon düzenlemiş, kimseye bir zarar vermeden anne olmanın heyecanını kendi çapında kutlamış.
lakin, sözde özgürlükçü özde yobazlar tarafından kabul görmemiş. kimin skindeyse artık, yetmemiş bebeğin ismine takılmış birde bu çomarlar. bebeğin adı tuhafmış, "hifa, hfyya" falan diyerek tiye almışlar.
godoşluk işte böyle bir şey. "o kadar masraf yapacağına bir kaç fakiri doyursaydın" diyerek samimiyetsizliğin dibine vurmaları da ayrı bir konu. yardıma muhtaçlara yardım etmediğini nereden biliyorsun lan terbiyesiz?
her neyse, özetle ; burada tek sorun annenin başı örtülü ve mütedeyyin bir kadın olması. yoksa, kendileri ile aynı zihniyete sahip grup seks, cuckold partileri düzenleyen sapıkları bu kadar dolamadılar dillerine!
terbiyesiz pisliyin en önde gidenidir! sabahtan bu yana tüvittir senin, ekşi benim, uludağ göksel'in eleştiri yağmalaması yapıyor, at binen ışıklı sanatçımıza tepkime koyuyorlar at y*rrakları!
neymiş efandım, göksel bey at binmiş! ne yapsaydı peki, atı kendine mi pindirseydi he? soruyorum size, ne yapsaydı ellerini yere verip atın kendine binmesini mi sağlasaydı!
tabi ki hayır,yabılması gerekeni yapıp ata kendi bindi. aşşağılık pislikler, ne yapıceğinizi bilmiyorsunuz! atatürk'ü seven kim varsa hedef tahtasına koyuyorsunuz!
yetmiyor birde, "primci" diyorsunuz! ayhh bana bi şeyler oluyo, mutlu bana bi şeyler oluyo! ayhhh nasıl da saplandı ağrı, bıçak gibi! ayhh yetişin ayol, yetişin! ölüyom basurum tuttu kızz!!!
göksel nerdesin, gökseğlll!!! ataya benzeyen çocuğum olsun senden göksel koşş lann, koşş!!!
önceleri tek bir isim geliyordu aklıma kafam rahattı yani.
lakin atatürk'e benzeyen adamın at üstünde dolaşması sonrası bir ikileme düştüm. "acaba göksel mi yoksa diğeri mi daha çok primci" diye. zira kendisini "primci göksel" olarak nitelemiş at üstündeki görüntüsünü paylaşan arkadaş!
hayla bir sonuca ulaşamadım sözlük. neredeyse 30 dakikadır düşünüyorum ama mamafih. sizce hangisi isim gelmeli akla? lütfen yardım edin, pıliiz!
ilginç gibi görünse de bu şekilde bir durumun gerçekleştiğini gösteren bir fotoğraf ortalıkta dolanmakta an itibarıyla. bu işlerden pek anlamam ama bence photoshop!
aksi gerçekten eğreti durur. lakin, olayın aslı astarı anlaşılmadan yorum yapmakta sanırım hata! photoshop gibi uygulamalardan anlayan arkadaşların illa ki yorumu olacak, bir fikir yürütecekler.
buyrun o fotoğrafı ekliyorum. sizce gerçek mi değil mi?
muzdarip olduğum konu işte tamda bu nonoşlar. brokoli çorbası içerkene yanında ekmek yenir mi? yıllardır zihnimi kurcalıyor bu durum! az öncede yemekte brokoli çorbası geldi önüme.
ve yine zihnim bulandı, "acaba yanında ekmek yemeli miyim, yememeli miyim" diye düşünmeye başladım. lakin, çıkar yol bulamadım, sizce yesem elitliyimden bir şey kaybeder miyim? evet.