zamanı değerlendirmeyi bilmeyen tiptir. kaç yaşına gelirse gelsin henüz zamanın önemini kavrayamamış olduğu kesindir.
kadın programlarına giden tipler = (bkz: kadın programı izleyen tip).
elbetteki tam demokrasinin yaşanıyor denilebilmesi için öncelikle insana insan diyebilmek gerekir ki bu ülkemizde mevcut görünmüyor.malesef ayırabildiğimiz kadar ayırıyoruz. kapalı, açık, alevi, sünni, türk, kürt, atatürkçü, şeriatçı, galatasaraylı, fenerbahçeli, mhp'li chp'li...
ayrıca dini bir ibadetin siyasetle bu kadar bağdaştırılmasını anlamak mümkün değildir. ak parti veya başka her hangi bir parti kim oluyorda dini bir ibadeti, siyasi bir olgu haline getirip insanların ağzına sakız yapıyorlar. bu arada yurdum insanı başörtü kullanan herkesin ülkeye şeriat getirmeye çalıştığı fikrine nasıl kapılıyor bunuda anlamak mümün değil. insan inandığı dinin kurallarına belli ölçülerde uyar. neden sadece dert somut ve nesel birşey!!! anlamak mümkün değil!!!
güzelim yurdumda kilometrelerce boş değerlendirilmeyen alan varken cami, okul, kilise, çeşme vb hiç birşey yıkmaya gerek yoktur. ayrıca kim demiş camiler yıkılıp sinema açılırsa herkes sinemeya gidecek diye. önemli bir kültürel faaliyet olmasına karşın bundan önce önerilecek yüzlerce proje bulmak mümkün.
örneğin: hiç bir yeri yıkmadan okul yapıp birleştirilmiş sınıflardan kurtulmak.
örneğin: hiç bir yeri yıkmadan sanayi, fabrika ve hastane yapmak.
bir yüzyıl sonra değerini kaybedecek cümle. nasılki monarşinin üstünde rejimler bulunduysa ,insanlık cumhuriyetinde üstünde bir yönetim şekli keşfedecektir.
ülkemizden çıkmış olması sevindirici olsada hangi kriterlere göre seçildiği konusunda merak duymuyor değilim. avrupa gibi nüfuslu bir kıta'da manga en iyiyse en kötünün durumunu düşünmüyo değilim.
mesajınız var filminin konusunu oluşturan durum. sonuçta bugüne kadar aşka tarif ve tanım getirilemediğine göre gerçek olabilme ihtimalide söz konusudur.
din ve vicdan özgürlüğünü savunan bir ülkede gayet normal bir eylem. ayrıca laiklik ve atatürkçülüğede engel değildir. "dini siyasete alet etmemek" ve "din özgürlüğü" kavramlarını bu kadar karıştıran ikinci bir ülke varmı diye merak ettiren tartışmadır.
bu gidişle kötü yazarların bile terketmesi muhtemeldir. sol taraf iyiyi iterken, kötü yazarları da sözlük dışında farklı olaylara çekmeye çok müsait bir yapı almıştır.