dilediklerinde ve yazılanlarda aslında sizlerin de farklı yollardan savunduğu dünya barışı ve insan hakları yatmaktadır. batan çıkan yok bir sorunda yok öyleyse.
sadi celil cengiz ve çetin tankoç un çarşamba akşamları saat 11.00 - 02.00 arasında sunduğu güncel olayları ti ye alan ceza alacaklarını bile bile açıkça herşeyi konuşan bir radyo programıdır.
milleti kredi kartıyla sömüren bir şeye yaramayan servistir şöyle ki ;
1) 20 tl yüklemek istersiniz sormadan 3 taksit yapıyorum derler sorarsınız neden diye 20 tl size 24 tl olarak yansıyacaktır peşin istiyorum deseniz de inatla para puanlarınız bunu telafi ediyor diye kandırırlar inanmayın yok öyle bir şey.
2) Cenazeniz olur acil kontör lazımdır gece 11.30 da ararsınız 20 tl yüklemek istiyorum derseniz yükleme yapabilmeniz için merkezimize kredi kartı ve nudüs cüzdanı fotokopinizi faxlamanız gerekiyor derler. kışın gece 12 de evden çıkıp kontör satan bir yer ararsınız.
3) en önemli yeri de burası;
şikayet var a baya bir hakaretten sonra şikayette bulunursunuz ararlar iptal etmek için kem küm olursunuz sonunda ederler başvuru yaptığınızda kartınızdan kesilen 90 tl nin kalan taksitlerini almayacağız derler ama ay sonu ekstreye bakarsınız o parayı da almışlar üstüne 70 tl lik yeni bir fatura kesmişler ve bakiyenizden 250 hediye puanınızı silmişlerdir.
bütün bunlara rağmen bu servisi kullananlara allah akıl fikir versin diyorum bzi sorarsanız eğer babamı vadafone dan arıyoruz size ücretsiz kontör yükleyip 100 tl de ücretsiz telefon bakiyesi vereceğiz bir kampanya karşılığında derler ve kandırırlar işleri güçleri yalan dolandır inanmayın bu iş davaya kadar gidebilir.
zamanında türkiye'nin pasaportundan daha değerli olduğu kesin olan pasaporttur.
Barbados,Belize,Bolivya,Ekvador,El Salvador,Fas,Fiji,Guetemala vb. adı bilmediğimiz ülkelere gidebiliriz. birde Rusya var aralarında en iyi olan da budur o da 1 aylıktır.
ülkenin durumu çok iyi olmamasına rağmen adamlar kimseyi dinlemeden kendi füzesini yapıyor, bölgesel güç hatta dünyanın güçlü devletlerinden biri olmaya çalışan türkiye ise doğru dürüst kendi silahını üretemeyip pkk ya karşı kullandığı silahları pkk ya yardım eden devletlerden satın alıyor.
ama her şeye rağmen avrupa krizle mücadele ederken bizim ekonomiz büyüyor diye seviniyoruz vatandaşın eline bir şey geçmese de. çok yakında dünyanın en güçlü devletlerinden oluruz daha çok bekleriz biz.
yasakları sırf yasaksa yapmak lazım deyip yapan türk milletidir.
hepimizin yaptığı eylemlerdir. sırf yasak diye yapmak istemek herkesin içinden geçer.
misal: 2-3 yıl önce 29 ekim ve 10 kasım günlerine kutlamaya yasak gelmediğinde ne bu kadar çok alanlara çıkıp kutlayan ne bu kadar olumlu olumsuz tepki veren ne de yayın kuruluşlarının eline bu kadar ekmek veren olaylardı bunlar. çarşıda yürürken bile sağdan soldan bir sürü karşıt gurubun elinize broşür, ilan vermesinden bahsetmiyorum bile. sırf muhalefet olmak için; ankara ya ücretsiz otobüs kaldıranlar bile var.
asıl soru da yasak yokken bu kadar vatansever olmayan milletimiz yasak geldiğinde nasıl oluyor da bu kadar vatansever *artık bilemiyoruz*işte böyle bir milletiz biz*
garip bir durumdur. her gün düzenli olarak yemek verdiğim, beslediğim 2 adet kedimin domates yediğini gördüğümde neden böyle bir şey yaptığını merak ettim. seviyorlar mı da yiyorlar anlayamamakla beraber ilk defa böyle bir şey gördüğüm için şaşırdım ve nedenini anlayamadığım durum.
tanım: gayet iyi bir şekilde beslediğim (bir gün süt bir gün et ile) kedilerimin her gün düzenli olarak 1 adet domatesi kemire kemire yemesi durumudur.
edit: ulan yeşil erik yiyeni de varmış benimkiler yine normalmiş.
