sözlükler genellikle toplumların aynası olabilmeyi çok iyi başarıyorlar fakat burada dikkat edilmesi gereken bir kısım daha var. Hangi sözlük? çünkü türkiye de ki birçok sözlüğün yazar profilleri birbirinden çok farklı.
Bu günlerin geleceği çok önceden belli idi. Böyle bir halk ve böyle bir yönetimde faşistçe kısıtlamalar özel sektör eliyle yapılır. Bakın ben aşı karşıtı falan değilim, hatta iki doz biontech de yaptırdım ama insanların sürekli kısıtlanması ve bastırılması faşizmden başka bir şey değildir.
işte o erkek benim. Askerlikte yapabileceğimi zannetmiyorum, gerekliliğini hiç konuşmuyorum bile. Hala düzenli(profesyonel) orduya geçilmemesine şaşkınım.
bu tiple dalga geçip, günde 20 saat bilgisayar başında oturup, bu tiplere laf atan tip ile bu tip aynı tiptir. Ne çok tip kelimesi geçti dimi ama öyle işte.
Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
Kalın tuğla bacalar
kıvranarak
ötüyor!
Haykırdı en önde giden,
emreden!
Bu ses!
Bu sesin kuvveti,
bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde
vuran,
onları oldukları yerde
durduran
kuvvet!
Emret ki ölelim
emret!
Güneşi içiyoruz sesinde!
Coşuyoruz,
coşuyor!..
Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
Toprak bakır
gök bakır.
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır
Haykıralım!
Çoğu zaman bu bilgi acı ama gerçektir ve maalesef sonuçları tahmin edilenden daha yıkıcı olabilir. Bu nedenle gençlerin kendilerini aşmalarını hatta ailelerini dahi aşmalarını hedef edinmesi gerektiğini düşünüyorum.
Eveett kabul ediyorum, ben bir kuzuyum anne kuzusu ve belki size garip gelebilir ama her zaman annemi el üstünde tutarım. Bana bunun doğru olmadığını kim kanıtlayabilir ki? Bu yüzden o dayının da a*korum affetmem.