Aydın olmak. Dünyanın bütün entelektüel bilgilerini alabilirsin ama Aydın olmak kalp ve zihnin aynı yörüngede çalışmasıyla olur. Bu yüzden çok zengin toplumlarda bile binlerce entelektüel varken Aydın sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Sadece Türk milleti değil bütün milletler kendi içinden herkesi aydınlatacak liderlere ihtiyaç duyar zaman zaman. Bu normal ama buna takılıp da önüne bakamamak malesef ki normal değil. ilerlemek için ihtiyaç duyduğun her şey damarlarındaki asil kanda yani geçmişinde mevcut, e kullan o zaman.. özgürlüğü hatırlaman gerekiyorsa tekrar Samsun’dan çık yola; taassubu unutman gerekiyorsa Erzurum’a göm seni kendinden uzaklaştıran zihniyetleri. Ama kullan artık şu güzel özelliklerini..
kendinin en iyi haline ulaşmak için çabaladığını bazen bocalasan da vazgeçmeyeceğini kabullenmek.
kitap okumak, spor yapmak, çalışıp para biriktirmek, ilişkilerindeki yanlışların hakkında düşünüp gerekirse yardım almak vb. temelde bu amaca hizmet ediyor zaten..
okurken bunalıma girip girip çıktığım güzel bir yolculuktu. tom'un ruhunda yetişen gazap üzümleri amerika'da bağ bozumu yaratamasa da benim içimde en son maksim gorki'nin çocukluğunda hissettiğim ve kendi çocukluğumda hatırladığım o acziyeti uyandırdı..
sonuçta resmi kayıtlara nasıl bir sayı kaydedeceklerine gösterge olan bir yükselme..
Deprem sonrası yaşanan can kaybının bu şekilde sayılara indirgenmesi zihnimizdeki ölüm algısını zedeliyor bence. 44 bin veya 100 bin ne fark eder ki ölenler anne, baba, çocuk, teyze, dede, hala, amca idi bir zamanlar. Bu kayıp benim için sayılarla ifade edilemeyecek kadar büyük bir trajedi. ölümün Zihnimde normalleşmemesi ve hissizleşmemek için haberleri izlemeyi bıraktım zaten. Sadece hatay'daki arkadaşlarımla konuşuyorum arada..
güzelleşmektir. Seven insan güzelleşir ve gelişir. Kişi sevince kendi dışındaki dünyaya bakmayı öğrenir. Kendine sevdiğinin gözünden bakabilirse de merhameti ve empatisi gelişir.
efendi erkek eğer istiyorsa bir kadını her türlü kazanabilir. kadınlar kimyası daha az uysa da sağlıklı olanın bu olduğunu anlar zamanla... Ama piç erkek bir kadını kazanmak yerine gitsin önce kendi karakterini kazansın..
kendisine ve çevresine karşı itidalli bir duruşu olmayan insan tipleridir.
-aşırı sesli konuşan
-nefret söylemleri ile insan çekiştiren
-ter kokan
-hakaret ve küfür dolu konuşan
-ilk tanıştığında hayatınızla ilgili ayrıntıları öğrenmeye çalışan
-kadınlar veya erkeklerin davranışları hakkında saplantılı doğruları olan
-sizi duygusal bir liman gibi kullanmaya çalışan
-ona olan duygularınızı söylediğinizde uzaklaşan insan tipleri bana göre iticidir.
zamanla her şeyin geçmesi, zihnimizde yeni yaşantı ve deneyimler arttıkça eski yaraların ve hüzünlerin bilinç dışına atılması şeklinde tanımlanabilir. Alışmak için yaşamak ve yeniden mutlu hissetmek gerek. çünkü insan Yaşamaktan kendini çekip içine kapanırsa o yara yıllar sonra bile ilk günkü gibi kanayabilir. Allah herkese yaralarını iyileştiremese de gününü iyileştirecek dostlar, arkadaşlar, ilişkiler nasib etsin. Yalnızlık çok zor..
fikir ve düşünce özgürlüğü ortamı sağlama kapasitesi açısından en büyük türk sosyal medya araçlarından biri. Engellenme şekli cumhuriyetin ve demokrasinin kazandırdığı ya da kazandırması gereken değerler hakkında tekrardan düşündürdü. Yanlış bilgi her yerde var ama bu durum bir yönetici makamının tasarrufuyla hukuki bir zeminden yoksun topyekun bir kıyıma dönüşebiliyorsa orada artık nobranlık ve otokrasi hakimdir. belki de gerçek hep buydu bilemiyorum.. Vatandaşlık haklarımız ve temel özgürlüklerimiz konusunda yaratılan bu korku ortamını kınıyorum.
geldiği konum için minnet ettiği kapıya himmet daralınca eğitimsizliğinin altında gizlenen şiddet ve öfke meydana çıkmış bir parti üyesinin belediye başkanına şişe fırlatması olayı.
eğer bunu bir erkek bir kadına yapsaydı farklı bir gündemle karşılaşabilirdik. şimdi cinsiyetinin ve sahip olduğu dini siyaset kimliğiyle kendisine verilen makamın terkini usul usul yapar artık. türk milleti necip bir millettir. birilerini Başının üzerine çıkardığı gibi zamanı gelince ayağının altına da alır. tarih boyunca böyle olmuştur.. şimdiden au revoir..
inciye gidip bıraktıklarından da kötü bir durumda olduğunu görünce mecbur kalmışlardır. Buralar da biraz şenlenir hem..
tanım: Sansür nedeniyle sözlüğünü terk etmek zorunda bırakılan kişilerin en yakın sözlüğü okumaya veya işler iyi giderse belki yazmaya da başlaması olayı..