Yaşadığım çevrede gitgide iyi insanların azalıp kötülerin çoğaldığını fark ediyorum ve bu beni çok rahatsız ediyor. Eskiden bu kadar çok rahatsız edici insan yoktu buralarda. Yaşlı teyzeler amcalar vardı, çocuklar vardı, genç tatlı çiftler vardı. Ama şimdi öyle değil. Neyce konuştuğumu bilmediğim korkunç görünümlü adamlar doldu sokağımız. O dediğim insanların hepsi ya vefat etti ya taşındı. Apartmandaki biz hariç tüm dairelerdeki insanlar değişti ve hiç karşılaşmak istemeyeceğim insanlar taşındı.
Mesela apartmanda şuan yaşayan hapisten çıkmış ve sürekli uğursuz adamlarla aşağıda buluşup uyuşturucu alıp veren, çocuğuna akşamları çatıdan ateş ettiren biri var bu apartmanda. Bazen aksam tek başıma apartmana girerken bekleyip arkamdan dalıyor içeri. Elbet korkuyorum. Sürekli bağırışma kavga bitmiyor apartmanda. Bazen uyanıyoruz kan izleri her yerde. Ben güya 24 yaşında tapteze genç kızım. Hani böyle çiçekler böcekler falan öyle bir yaşamımız yok.
Balkonda oturmayı çok severdim yıllardır. Geceleri bile kışın bile otururdum. Şimdi bakınmaya korkuyorum balkondan. Sürekli bizim balkonumuza bakan acayip tipli adamlarla göz göze geliyorum. Yeni yapılan bir apartman var oraya da taşınmıs birkaç erkek bir arada yaşıyor. Bugün arkam dönük oturuyordum bir döndüm yaslanmış demire beni izliyorlar. Artık ne balkona rahatça çıkabiliyorum ne sokağa. Ne olacak böyle bilmiyorum. Ya ben çok korkaklaştım ya da gerçekten güvenilir insan kalmadı
Buraya çok uzun zaman sonra bir çağrı yapmak için kullanmak istiyorum.
Karantinadayız dükkanlar kapalı esnaflar da artık sokak hayvanlarını besleyemiyor.
Lütfen evinizde yenip içilmeyen şeyleri çöpe dökmek yerine hayvanlarla paylaşın. Kemikleri köpekler için saklayın. içilmeyen sütleri kediler için, bulguru kuşlar için.
Herkes en azından kendi sokağına gelen hayvanları doyurmaya çalışsın ki bu zor günlerde onlara da zorlaşmasın.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
Hayatın bazı insanları aşırı zorlamasıyla hata yapmaya ittiğini düşünüyorum. Eğer şu 50-60 yıl sabredenlerden değilseniz başınıza işler açacak yerlerde bulunmanız zor değil.
Aslında bu battıkça batmak oluyor. Kendimizi kötü hissediyoruz, daha iyi hissetmek için eksikleri doldurmaya çalışıyoruz. Şanslıysak ilk seferinde ya da ikinci seferinde bunu başarıyoruz. Ama değilsek...
Bilmem kaçıncı umutla bekleyişimizin sonu hüsrana varınca bu sefer elimizde hiç yapmadığımız şeyleri yapmak kalıyor.
Sonra haberlerde çıkınca ne hallere düşmüş insanlar yazık diyoruz. Aslında o insanlar daha iyisi için çabalayıp da sıfırla kalan insanlar. Kaybedecek bir şeyi kalmayan insanlar. Sıfırı tüketen..
Sadece merak ve kıyaslama isteğidir. Kimi insanları gerçekten merak ediyorum. Günlerinden kesitler görmek istiyorum. Ama bu kişiler ünlü ya da başarılı kişiler değil genelde. Normal görünen ama nedenini bilemediğim şekilde benden daha hoş vakit geçirdiğini, hayatın her anından zevk aldığını düşündüğüm insanlar var. Gerçekten öyleler mi diye sorguluyorum. Keşke görme imkanım olsa. Keşke her şeyin güllük gülistanlık olmadığını görsem de kendime neden ben böyle yaşıyorum diye eziyet etmeyi bırakabilsem.
Hayalimdir. Aslında olduğum şehre çalışmak için gelmek isterdim çünkü şehrimi seviyorum. Aslında buraya yazmak istediğim çok şey var uzun uzun fakat daha güzel bir zamanlamada düzeltmeyi planlıyorum.