nereden başlayacağımı bilemedim ama sanırım ilk önce yalan söylemeyi öğretir istanbul. doğru söyleyenlerin kolaylıkla yaşayamayacağı şehirdir çünkü burası.
sonrasında kazıklanmayı öğretir. bazen bir esnaf kazıklar seni, bazen eşin, dostun, arkadaşların, ya da sevgilin kazıklar. çıkarcıların şehridir çünkü istanbul. herkesin kendi götünü koruması gereken yerdir.
daha sonra karmaşa ile nasıl başa çıkman gerektiğini öğrenirsin. dışarı çıksan trafikte bir karmaşa vardır bir yerden bir yere gitmek için kestirmeleri öğrenirsin. ilişkiler de karmaşıktır, hele hele gönül ilişkileri hep bir boka sarma durumundadır. işte bunu aşmak içinde aldatmayı ve aldanmayı öğrenirsin.
acı çekmeyide öğretir istanbul insana, bunca kötü şeyin karşısında nasıl ayakta durman gerektiğini kafana vura vura öğretir.
yalnızlıkla başa çıkmayı veya kalabalıkta yalnız kalmayı da öğrenirsin. yukarıda öğrendiklerinin hiç birini uygulayamadığın zaman yalnızlığı seçersin çünkü.
iyi bişi öğretmez mi demeyin, öğretir elbet mesela sarhoş olmayı öğretir. en gri yerlerde bile nasıl hava almanız gerektiğini öğrenirsiniz. ev ekonomisini öğrenirsiniz kuş yemi alacak kadar parayla nasıl yaşayacağınız ve hatta hatta nasıl birikim yapabileceğinizi de öğrenirsiniz. aşk acısıyla başa çıkmakta kolaydır bu şehirde , çünkü gidenin yerine nasılsa bir yenisi gelecektir. bu yüzden müthiş bir egoyla nasıl yaşayacağınız da bilirsiniz. cesur olmayı gözünüz kara olmayı öğrenirsiniz, yeni gelecek biri olduktan sonra kaybetme korkunuz olmaz çünkü.
velhasıl kelam istanbul her daim meşgul olmayı öğretir.
