ben gayet ıyı bılıyorumkı perıton dıyalız hastalarımızın özellıkle yesılkartlı hastalarımızın drenaj torbaları ve mını kapakları ödenmıyor dıger kurumlarında hastalarımız eczaneye bunların parasını peşin verıyor daha sonra hasta kurumlarla ugrasıyor.ayrıca bu ev dıyalızı hastalarının pansuman malzemelerınıde devlet ödemıyor.
ülkemizde 60000 böbrek yetmezliği olan hasta var ve halka eğitim verilmezse onümüzdeki 5 yıl içerisinde bu sayı 100000i aşacak. çünkü bu hastalığın ilk evreleri kişiye belirti vermiyor verse dahi halk bilinçlendirilmediği için kişiler durumun farkına varamıyor.
demokratik dediğimiz ülkemizde o kadar çok hak yeniyorki bunlardan bir grupta bizim diyaliz hastalarımızdır. kronik bir hastalığa sahipler ve bu hastalık ile belkide 20 yıl geçirmek zorundalar. ortalama ömürleri 5-10 yıl arasıdır. bizim yediklerimizi yiyemez içtiklerimizi içemezler hep bir hesap peşindedirler ne kadar içtim ne kadar çıkardım ay gözlerim şişti bacaklarımda ödem oldu yine bir avuç dolusu ilaç potasyum fırlamasın fosforuda düşüremedim. bir hastaneye bir doktora bir hemşireye ve bir makineye bağımlı yaşarlar. hadi şöyle bir kaçamak yapayım bırkac gun felekten bir gece çalayım ne mümkün. sevgilisi bırakır kocası bırakır karısı bırakır çocuğu bakmaz. bu ınsanlara bırde şu çok tuttugumuz bizi yöneten daha doğrusu güden başımızdakiler darbe vurmaktadır. malzemelerini ilaçlarını ödemezler.
Genelde bol baharatlı yemekler yapılır.Tavuk ve baharat ağırlıklı bir mutfaktır. Tatlıdan tavuğa kadar bütün yemekler baharatlıdır. Tatlılar tarçın ağırlıklı tavuklar köri ağırlıklıdır. Hinduluk dini yüzünden inek eti kullanılmaz.
Benim ülkeme dair vizyonum öznel ve kişisel bir vizyondur. Ben herhangi bir politik partinin üyesi değilim ve benim cümlelerim tamamen inançlarımdan kaynaklanır. Bazen doğru bazen yanlış. Ben her zaman bunların doğru olduğuna inanırım ama doğru olmayabilir diyen bir adama nasıl bu tarz bir yaklaşım olabilir şaşkınım ne kadarda kültürlüyüz.
Bizim umudumuzdur bu. Güneye dönüşümde içimde taşıyacağım inançtır. işte bu inanç sayesinde umutsuzluk dağını yontup bir umut anıtı yaratacağız. Ulusumuzu saran ahenksiz bağırtıları, bu inanç sayesinde güzel bir kardeşlik senfonisine dönüştüreceğiz. Bu inanç sayesinde birgün özgür olacağımızı bilerek hep beraber çalışacak, hep beraber dua edecek, hep beraber mücadele edecek, hep beraber hapse düşecek, özgürlük için hep beraber ayağa kalkacağız."Martin Luther King 39 yaşında öldürüldüğünde kalbi 60 yaşında gibiydi. Hiç durmadan özgürlük için mücadele etmişti, bir hayalim var diyordu. "Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar." Beyaz adam senin çocuklarına kısmen özgürlük getirdi Martin, hatta senin renginden göstermelik bir başkan bile seçtiler, ama dünya hala özgür değil. izindeyiz..
etrafın sarıldı. acı densizlik mensizlik etmeden paşalar kimi çık dışarı. yok ağam ben gelmiym deysen, aha, vabalı boynuğa. allah yarattı demezik, iki darak sıkar, kafayın pekmezini akıtırık. döyüslük etmeli deelsin. şindi efendi efendi orada kaç rehine var onu söyle baa. lahmacun göndericim. la kime deeeym...
28 Temmuz'da bir araya gelen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, suyun temel bir insanlık hakkı olduğunu kabul etti. Türkiye'nin çekimser oy kullandığı tarihi karar, 124 oyla kabul edildi. Bu kararla su, tüm insan haklarının temel bir parçası ilan edildi.