'beni büyüten pınar süt çocuğumu da büyütecek' gibi bir şeyler zırvalanmaktadır reklamda ki bu da 'kazık kadar oldun büyüdün alık alık buz dolabının önünde bakınıp süt içeceğine git çocuk yap, bak yaşıtların vıdı vıdı vıdı...' demektir aslında. pınar yazısının altındaki o ineği çok tanıdık bulmuyorsanız dikkate almayınız.
küçücüktür, anca prize oturur zaten. kırmızı ışık saçar, odayı yada koridoru pembeye boyar. gece suya falan kalktığınızda yön bulmanızı sağlar. kimisi gül şeklindedir. kimisi eski sevgilinizde kalmıştır. bir zamanlar birlikte yaşamayı umduğunuz evde bekar hayatı sürdürüyor, içi cız bile etmeden geceleri kullanıyordur onu. birlikte seçip aldığınız ocakta çay da yapıyordur kerata. kırmızı gece lambası gereksizdir canım, hiç almayın daha iyi.
an itibariyle star da yayınlanan muhteşem yüzyıl dizisinde mahidevran sultanın sesindeki sanıyoruz gribe bağlı değişimdir. allah şifa versin ne diyelim. (bkz: borazan)
moderatör bir eski sevgili tarafından protesto edilmektir. isyan bayrağını çekersiniz işte o an. kral mısın be adam dersiniz. diyemezsiniz. değil yazar olmak, çaylak bile değilsinizdir artıkım. kapı dışarı etmiştir sizi. top benim, ben oynicam işte tavrıdır.
kişiye sıradan hissettiren hitap şeklidir.
canım
sevgilim
hayatım
hatun
güzelsin
hoşsun
vs.
kırk yılda bir içten gelerek söylenen bir canım, hatta kıro bulup o kokoşların beğenmediği gülüm bile bunlardan bin kat daha iyidir. hiç olmazsa içten geliyordur.
eski sevgilide görülen sendromdur. o dolu, o farklı, o muhteşem insan ölmüş gibidir. çünkü eski sevgili diye gördüğünüz kişi gayet bayağı, basit, bambaşka biridir. öyle ki, konuşması bile değişik gelir size veya gerçekten değişmiştir. bu o olamaz, dersiniz. olsa olsa, huyu suyu farklı olan ikizi falandır, dersiniz. ayrıldıktan sonra dönüştüğü boktan kişinin yarısını tanışma evresinde görmüş olsaydınız onunla çay bile içmeyeceğiniz gelir aklınıza, kandırılmış hissedersiniz.
nesli tükenmiş erkektir. dağda tepede yaşama hayalleri kurar mesela. en olmadı çocuk sahibi olmayı düşler. korkak değildir. hayal kurmaktan korkmaz. üzülmekten korkmaz. üzmekten de korkmaz. korkusu diğer tüm duygularını yok etmemiştir şimdilik. ya 13 yaş altıdır, yada 70 yaş üstü. bu sebepten bulduklarınızla sevgili falan olamazsınız. bu erkeklerle sohbete doyum olmaz. gözlerinde korku görmezsiniz. sizi heyecanlandıran, sonsuz bir merak uyandıran bir şeyler vardır gözlerinde. onda hasreti yaşarsınız, heyecanı, sevgiyi. dünyanın terketmişliğine karşılık bir gülüşüyle size güven verebilir.
herhalde çok felsefe yapar. çok okumaz, seçip okur. futbol ile ilgilenmez, siyaset çukuruna da düşmez. smiley kullanmaz, şirin görünme derdi yoktur, yanlış anlaşılmak umrunda değildir. türkçeye hakimdir. herhalde sözel ile alan bir bölümde okumuştur veya okuyordur, tarih, edebiyat, psikoloji gibi.
tahmin ediyorum o saçını da yapmaz. sizin farketmediğiniz, silik, üstü başı uyumsuz, biraz demode görünümlü, az konuşan konuştuğunda da anlaşılmayan tipler vardır ya(varsa haber verin be), hani, abi bu adam ne diye yaşıyo ki dersiniz, işte onlardandır herhalde.
bu erkek kadına acısa bile, kadına dokunmaz bu. karşısında biz kadınların feminizm saçmalamaları yapacağımız cinsten değildir. hani bir öneride bulunursun falan, kadın hemen savunmaya geçer aptal aptal triplere girer ya, işte bu erkek kadının ağzına sıçsa, kadın hadi ya öyle mi düşünüyosun der. nesli tükenmiştir efendim, tükenmiştir.
10 senedir görüşmediğin arkadaşın lafı olabilir. he, herşey tamam, kilo da almadım tamam yani, beni seçtin, pikaçu? len kilolu olsam ne olmasam ne, sana mı kaldım düdük!? diyesi gelir insanın. e haklıdır da insan yani.
hayatın gerçeğidir. bir kadının günümüz güzellik anlayışına uygun görünebilmesi için saç boyası, saç şekillendirme, manikür, pedikür, epilasyon gideri toplamda ortalama 350 tl civarındadır. bu 'güzellikle' de oturup tavla atacak değildir, kıyafete de ayda 200 lira harcasa, boy gösterebileceği bir bardak çaya 5 lira verilen mekanlara gittiğini düşünelim. genç nüfusun çoğunluğu için konuştuğumuza göre, muhtemelen öğrenci olan kızımızın ev kirası, ev giderleri, okul masrafları dışında bu ücreti(600 lira falan) ödüyor olması demek eşek yüküyle para kaldıran bir aileden geliyor olması demektir(boru değil bir asgari ücret lan).
günümüz türk erkeğinin saçını enseden bağlamış, öylesine bir pantolon öylesine bir ceketle gezen, makyajsız bir kız için oturup sabahlara kadar içmeyeceği gerçeğidir.
mecburi edit: elbette tek kriter güzelliktir.
insanın aklına diğerleri filmini getiren olaylar zincirinin, kişiye söylettiği cümledir.
şöyle ki;
ölümü kurtuluş olarak görmeye başladığı günlerde yazar olan yazar (bkz: yazar) o günden bugüne hayatındaki değişimi gerçek üstü görmektedir. 17yaşından beri yakasını bırakmayan hastalığın izleri birden bire tedaviyi seneler önce bıraktığı halde, silinmiştir, sonuçlar, hep, öyle bir hastalık hiç başına gelmemiş gibi gösterir durumu. kişi aptallaşır. kistlerin tamamen yok olduğu ultrasonda da anlaşıldığı gün evinin karşısına bir spor salonu açılır. ayaana kadar geldim koduğumun, e hadi kalldır kıçını, der gibidir tabelası. mesaj alınmıştır. bu arada kişi, hiç zorlanmadan, kendiliğinden anlamsızca sigarayı bırakır.
sağlıklıdır, sigara içmiyordur, güzelleşmeye başlamıştır. neydim ne oldum lan, der. lan ben ölecektim hani, der. sözlükte yazar olduğum gün geberdim herhalde, bu da öbür dünya gibi bir şey olsa gerek der.
hayatı o kadar güzelse artık, niye hala sözlükte yazdığı ise tüm bu anlamsızlığa tüy dikmektedir.
artık söylemeden edemeyeceğim gerçektir. anlıyorum hepimiz ermeniyiz falan da, hepimiz sapız, hepimiz ya tekme yedik ya attık, sevgili muhabbetini duymamak için buradayız.
şimdi, sevgilisi olan adam ne diye sözlükte vakit öldürsün (bkz: yeme beni).
e sol framedeki yok sevgiliyi öpmek, yok yalamak, yok sevişmek başlıkları nedir? neyin nesidir? sadist misiniz? hadi birileri sadist, onun altına içerlenerek yazanlar mazoşist midir? arkadaşım, olan var olmayan var. yapmayın.
şeyinin bamya boyutundan mıdır, ağır kokudan mıdır bilinmez, bir yatanın bir daha yatmadığını, kendisinden koşarak uzaklaştığını anladığımız erol büyükburç un, kendisini gelmiş geçmiş en karşı konulmaz erkeği sanması yüzünden olsa gerek, yaşadığı şok ile beyin hücrelerindeki tahribatın kısa tanımıdır.
buyrun efendim. http://www.videokeyfim.co...menu14-videoid4Z3poArKtOR
bipolar bozuklukta kullandığım en az 15 ilaçtan en etkilisidir. yanında 1000lik depakin kullanarak vücuduma çok kötü bir şey yaptığımı düşünüyordum ki, kaç ay kullandım ve uzun süre kullanımda bahsedilen kaşıntı, döküntü, çene kitlenmesi gibi yan etkilerini görmedim.
kilo alımı oldu 10 kilo kadar, o da mani durumundaki aktif halim normale dönüştüğünden ve sigarayı bırakmamdandır. düşünsenize, yaptığınız onca leş hareketi geçtim, sigarayı bile bırakacak hale geliyorsunuz.
güzel ilaçtır lamictal. seroquel ve paxilin aksine, zihni açar. kafanızdaki gürültü sakinleşir, kararlarınız netleşir.
elbette ve sadece doktor tavsiyesiyle kullanılmalıdır.
bozmak dediğine göre kadın fizyolojisini puzzle sanan erkeğimsidir.
bozmak demişken, bu bekaret almak vermek geyikleri bile sözlüğe bağlılığımı bozmadıysa, hiçbir şey bozamaz. (bkz: baydınız amk)
--spoiler--
bakire lan, dokunma, üstüne kalır(yankılanır: üstüne kalır... üstüne kalır... üstüne kalır!...) ile bir ergenlik atlattıysa, üstüne kalmış bakireyle birlikte olamaması (bkz: bence) gayet normaldir ya. yüklenmeyin hacı.
--spoiler--
önemli mevzu olabilir. belki de sizin gibi eli şeyinde bir sakallı değil de, yalnız bir dönem geçirmekte olan sarışın, renkli gözlü, 160cm boylarında 50 kilo civarında bir çıtırdır.
fikir tembeli insan, insan görünümlü robottur. karşılaşabileceğiniz en tehlikeli insan tipidir. aileden ne gördüyse uygulayandır. bu şekilde 'geleneksel fikir kalıbını' aileden almış, 5 6 kuşaktır aynı izole şekilde yaşamakta olan tehlikeli aileler günümüzde mevcuttur. bunlar, istanbul un göbeğinde de olabilirler, bir köyde de. ama tembellik ölçüsüyle iğrenme seviyem doğru oranda olduğundan büyük şehrin göbeğinde yaşayandan daha çok iğrenirim, daha tembel olduğundan.
şimdi nedir fikir tembeli diyeniniz yok, duyamadığıma göre böyle soru, evet yok. ama ben yine de diyeyim.
ister kürtlerin pis bir ırk oldukları için tamamen yok edilmesi gerektiğine inanan faşist bir babanın
ve
aşırı kemalist, türbanlı insanla ben yolda yanyana bile gelmem diyen bir başka faşist olan annenin evladı olun (bkz: ben)
ister kadının saçının telinin görünmesi,namussuzluktur ve onun cehennemde cayır cayır yanacağına işarettir diyen bir anne babanın evladı olun,
eğer bir mağarada sadece bu iki insanı görerek yaşamıyorsanız, başka fikirleri de görüp duyabildiğiniz çağda, iletişim olanaklarının müthiş bir teknoloji ile desteklendiği bir zamanda yaşıyorsanız
fikirlerinizi seçme şansınız vardır.
ne radikal islamcı, ne kemalist, ne de başka bir faşist etiketi üzerinize ailenizin yapıştırmasına izin vermek durumundasınız.
yok ben bu aileden geldim, yok bize böyle öğretildi, bu hikayelerini geçiniz.
insan vücudunda, daha doğrusu kadın vücudunda kimilerine göre eller ve ayaklar ve yüz dışındaki her bölge, kimine göre dizden yukarısı ve meme kısmı, kimine göre göz dışındaki heryer. hatta kimilerine göre gözler de ayıp yerdir, onlar da gizlenmelidir.
belki kadının kendisi ayıp bir yerdir. kim bilebilir.
bir kadını, en cıvıl cıvıl haliyle beğenmiş, ona ilgi göstermiş, onu daha yüzyüze gelmeden bulutların üzerinde uçurmuş, ona şiirler yazmış falan tiptir.
ama, gel gelelim, nasılsa bu tip aynı tip yani, kızla tanışınca birden o gitar çalan, bekar hayatı yaşayan tipten çıkıp, kadının tesettürlü olmasını istemeye başlayan biri haline gelir. mini etek giymeyen, ortalama bir giyim tarzı olan kadına kıyafet kısıtlaması başlar yavaştan. üstü kapalı laf sokmalar ve eleştirmelerle kadına öylece sunduğu sevgiyi vermemekle kadını tehdit eder tabi üstü kapalı olarak. kadıncağız oltaya gelirse, işin ucu kadının kapanmasına, 2. üniversitesini bırakmasına kadar varabilir.
eğer zatı alim kadar şanslıysa tüm bu kara çarşaf, peçe, dualar, büyülendiğine inanılan insanlar sülalesinden, nikahına 3 gün kala bile olsa, çıkabilir.
ekşi aşağı ekşi yukarı, nedir abicim alıp veremdiğimiz, bırakınız yapsınlar bırakınız etsinler. bıktım lan artık şu solda ekşi görmekten. o kadar ekşiciysen git ekşide yaz mk.
yalnızlıktır. büyük ihtimal hiç gidemeyeceğiniz yerleri izlemek, günlük hayatınızda-eğer ondan kaldıysa- hiçbir işe yaramayacak bir sürü görüntü ve bilgiyi beyninize tecavüz etmesi için televizyondan salıvermektir. çığ altında kalanlar, allah aşkına biri söylesin bana, marmaristen çıkmayan biri için ne ifade edebilir ki? (bkz: yalnızım dostlarım yalnızım yalnız)