bir sistem ki, erkek kazandığı parada hem kadın hem erkek eşit söz hakkına sahip olabilirken; kadının kazandığı parada tamamen kadına söz hakkı vermiş, insan tabiatından psikolojisinden en iyi anlayan mükemmel bir sistemdir.
bu insanlar 30 sene kıçını sıkıp it gibi çalışıp ev alırlar. haliyle kirasını gününde almak isterler. vay babam vay, hazretleri otursun kalksın kira günü gecikince kirasını isteyen adam aç gözlü köpekmiş. hakkını istemek aç gözlü köpeklik oldu amk yerinde.
bir üniversite mezunu sınav, iş olanakları, türkiyenin durumları hakkında bilgisi olan, özellikle öğretmen, bir arkadaş mesaj atabilir mi sormam gereken bir kaç şey var.
Maalesef toplumumuzdaki üstü kapatılan yazarlarımızdan biridir, bunları söyleyip yazınca kinaniyoruz, biz sapık oluyoruz ama bunların göz ardı edilmesi olmadığını göstermez. Özellikle toplumda konuşup bu kimseler kınamalidir ki bir an önce bu sapıklık azalsin, mümkünse bitsin.
Anadolu da, hayvanlara, tavuk inek hususiyetle eşege hallenen kişi sayısı oldukça fazladır. Küçük köylerde vesair kimin ne olduğu bilinse de söylenmez. Böyle bir vaka anlatayım sizlere. Kurtuluş savaşı sırasında, düzenli ordu kurulmuş, bir müfreze eskişehir de demir atmış. Askerlerden 5 6 tanesi bir köye dadanmış, gün agirmadan bir eşeği alıp 1 saat sonra ahıra geri götürüyorlarmis. Köylü bunları farketmişse de malum askerler, ses edememiş korkmuş. Gitmiş amirlerine komutanım böyleyken böyle, erlerin eşeğimi götürüyor demiş. Komutan siktiri çekmiş benim askerim yapmaz öyle edepsizlik demiş. Köylü ispatina muktedir olursam, cezalarını vericen mi demiş. Tamam demiş gitmiş köylü.
Köylü akıllı bir adammış, eşeğin kıçına katran sürmüş öyle uyumus. Neyse askerler almış gün doğmadan sonra geri getirmişler eşeği. Koylu yaninca gitmiş komutana askerlerini ictimaa meydanına topla kimin yaptığını buldum demiş. Askerler toplanmış. Köylü demiş emret donlarini çıkarsınlar. Komutan emredince kimlerin ahlaksızlık ettiği ifşa olmuş.
Hakkaten de kadını sıkı tut toplumda, livata, kadın kadına münasebetler, istimna artar. Baş edilemez. Aksini yap kadını serbest bırak, fuhuşun önüne geçilemez. Sosyeteyi iflas ettirmiştir bu dert. Avrupadaki 10 kadindan birisi evcil kopegine duzdurur kendini.
Bu bozuklukların asgariye indirilmesi için acizane tavsiye:
Gençler 14 15 yaşlarında evlendirilmelidir. Tabi bunu diyince de kabahatli olurum...
kızların efendi adam yerine piç erkek tercihinin sebebi, kadınlardaki aidiyet hissidir. taaa 1920 lerde demiş ki :
bazı kadınlar itaat ruhunu o kadar geniş bir şekilde içlerinde taşır ki, özellikle aradıkları erkek tipi hükmetme hırsıyla dolu, kaba ve hoyrat karakterlidir.
sevgili erkek kardeşlerime acizane tavsiyem, efendi olun. kızlar bize kalsın.
ağlayan bir erkeği görmek, çaresizliğin dibini hissettirir. onun için sanki yapılabilecek her şey yapılmış da yapılacak başka bir şey kalmamış diye düşünür, siz de çaresiz hissedersiniz.
Özel bir unide tam burslu dis hekimliği okumak mı, yoksa bogaz icinde lise matematik öğretmenligi okumak mı daha iyidir, maddi açıdan diye merak ediyorum. Özellikle sözlüklukteki matematik öğretmenleri fikir verirse memnun olurum.
Siz yüzünüzü yıkamadan ağlayabilir misiniz? Soğan dograyarak diye bir cevap verecek muzipler var aranızda, biliyorum. Ben de sizlerdendim. Çok eğlenceli değil mi? Üstüne de bir kahkaha patlat, mis.
Gerçi küçükken düşünce de ağlardım. Arada kavga da ederdim. Genelde kaybeder, ağlayan ben olurdum.
Geçen gün düştüm. Yine. Aglamadım. Bu sefer neden böyle oldu anlamadım. Gerçi aklıma bir sebep geliyor ama...
Kavga da etmiyorum yıllardır. Etsem kaybederim yine, fakat ağlar mıyım ki?
Belki de. Ama daha büyük dertlerim var. Yazacak çok şey var, uyumak tek çare.
Keşke hep çocuk kalsaydım, en büyük acıları dizimdeki yaralar sansaydım.
Evvela şunu söyliyeyim, erkeğim, yavsayan olursa kırarım bacağınızı.
Bir kız beni seviyormuş, otobüste felan görüştüğüm, arada hoş beş yaptığım birisi. Son bir aydır, beni sevdiğini biliyorumdum, ortak bir arkadaş demişti. Ümit vermemek için sıcak davranmıyordum...
Bu artvinin bilmem neresinden, ağaç yaprakları, dallarla felan yapılmış, çok hoş bir defter sipariş etmiş. Oraya her gece bir sayfasına benim hakkımda şeyler yazıyormuş. Beni sevdiğini falan filan. Şiirler de yazıyormus benim adıma. En sonunda bana verdi yazdıklarını, cesur da bir kızmış...
Neyse, mesele bu değil. Ne olduğunu tahmin edebiliyorsunuzdur herhalde. Biz erkekler, ne kadar da aşağılık mahluklarız. Evet mesele tam olarak da bu.
Güzel bir kız, beni tavlamak için çok daha azını yaparak tavlayabilirdi. Nitekim, daha önce bunu yapan biri de oldu.
o kadar uğraşıp didinip, bana şiirler yazan birisi ilgimi zerre çekmiş değil. Demiş ya freud, bir erkek sikmek istemeyeceği bir kızla arkadaş dahi olmaz diye. Çok doğru söylemiş, bu zamana kadar kendime itiraf edemesem de adam haklı. Yani düşünüyorum, istememem benim suçum mu? Hayır. Ama
Güzel bir kız olsa onu kabul edeceğimi de biliyorum.
Kızlar adına konuşmam doğru olmaz, onların gözünden bakamıyorum ama bir erkek benim için mühim olan iç güzellik diyorsa samimiyetine aldanmayın, ben dahil.
Aya felan çıkıldığına da ınanmiyorum. Ulan orospu çocukları, iyi dinleyin beni. Madem o kadar ilerlediniz atomu boluyorsunuz neden hala saç dökülmesine delikanlı gibi çözüm gelistirmediniz. It oğlu itler.
bir hatıramı naklederek bir kaç şey söylemek istiyorum. küçükken banyoya giricektim, 7 ya da 8 yaşındayım. annem e atatürk ü mü daha çok sevmeliyim muhammed i mi demiştim. iyi ki hz. muhammed demiş.
gerçekten de ilk mektebe başlıyoruz atatürk en büyük atatürk en büyük diye diye beynimizi yıkıyorlar. bir türlü tarihteki yerine koymuyoruz da siyaset malzemesi yapıyoruz. böylece, tek adam olmuş mit adam.
o da insandı, benim gibi tonla hatası var. kabul etmeyen mit haline getirmiştir.
ha tabi, harp etmiş darp etmiş, hepsini değerlendirerek hak ettiği yere koymalıyız.
osmanlı zamanından kalma değildir. ilişki kelimesi 30lardan sonra girmiştir.
münasebet derdi, osmanlı zamanından kalma olsa. bu tip meseleleri görüşüyor ise muhtemelen, tanzimat sonrasında doğmuştur.
ilişki kelimesi, 30lardan sonra girmiştir ki bu kadın bu iki farklı kelimeyi kullanıyor ise, 60lardan sonra doğduğu kesindir. bu tip meseleleri hatırladığına göre 35 yaşında felandır en fazla. gerçi her kadın hatırlar bu tip meseleleri ama 75den öncekii erkekler bu tip meseleler üzerinde durmadığı için kadın böyle bir şey demez. demek ki 75 sonrası doğdu bu kadın.
edebiyat okuyor mu bilemeyiz ama edebiyatla ''yeni uğraştığı'' kesin. yoksa ilişki demez münasebet derdi. o zaman elimizde iki ihtimal vardır. şimdi bu kadın 20 35 yaşında olduğunu (2014 yılında) delillendirdiğimize göre şunu diyebiliriz.
ya 35 yaşındadır ve edebiyatı iyi bilir, ya da 20 li yaşlara yeni basmış, edebiyatla yeni ilgilenmeye başlamıştır.
''sene i devriye'' ve '' ilişki'' kelimeleri birbirinden farklı dönemde olduğu için kızımız bir tezat içindedir. daha tam hakim değildir edebiyata. bu demektir ki 20 li yaşlarda, edebiyatla ilgilenen bir kız. kaçırmayın derim.
o kitabı ordudaki askerlerin her birisine bedava verdiler. elimdeki 600 küsürüncü basım. ordu güdümlü bir adam olduğu aşikar özakmanın. onu ordu esasta ''vahdettin m.kemal milli mücadele'' kitabını yazması için kullandılar.
bu arada kemalizmin ülkeye yahudi eliyle gelmediğini yazıyor vahdettin kitabında. sedat simavi araştırma ödülü verilmiş kendisine. işin komik tarafı sedat da dönmedir.
