şuan dişçideyim. Ve dişçim bana oğlunu anlatıyor. dişçimin oğlu; hem zeki hem zengin. Üniversite sınavına hazırlanmadan kazanmış, hazırlığ da geçmiş. Evlenelim dese kesin evlenirim.
ikisi de birbirinden kötü geliyor gözüme. Tercih meselesi tabi insanlar istediğini yapabilir.
Ama özellikle, dışarıda pala bıyıklı asarım keserim tarzında takılan göbekli bey amcaların öpüşmesi, elleşmesi.. Orada bayılasım geliyor.
+bebeğim
-efendim aşkım ?
+yılbaşına ne kadar kaldı?
-3 4 gün aşkım.
+heh işte bebeğim, biz bu yüzden ayrılalım biz.
-nasıl yani !!
+bahane arıyordum zaten yavrum bu da güzel bi sebep bitsin işte. Ayrılalım.
insanların tamamen psikolojik olarak yazıları kendilerine yormasıdır.
kendi burcunun okurken bir insan 'aa bu özellik bende var' 'aa bu özelliği ben taşıyorum ama yansıtmıyorum' gibi yorumlarla o özellik olmasa dahi kendine benimseyip uyguluyor.
saçmalık. yer yüzündeki canlıların hepsinden fazla kıvrak zekaya sahip bir olan kadınlar, sadece karşılarındaki erkeğin gururunu kırmamak ya da o yapmış olsun diye sundukları töleranstır. yoksa kadın istemezse o şey olmaz zaten.
Sesi hala kulaklarımda çınlayan, kıyafetlerini ve sesini üzerine öyle güzel yakıştırırdı ki. Yanında olup sarılmadığım için üzüntü duyduğum tek ünlüdür.
Çocukluğumun en güzel zamanlarını hatırlayan kişidir.
ilk tanıdığımda çok garibime gitse de zamanla alıştığım, Türkiye'nin en iyi seslerinden biridir. ilk defa uzun saçlı, yüzüklü gördüğüm erkekti. Ve ondan sonra başkasına kolay kolay yakıştıramadım.
-bence en öncelikli yanaklarda ki gamzeler.
-göz makyajının iyi yapılması.
-Rujun ilk sürülmüş gibi yeni durması.
-Üzerindeki kıyafetin boynunun açık olması.
-kalçayı gösteren bir pantolon seçimi.
-Bel kıvrımının belli olması.
-Topuklu ayakkabılar.
kendini bilmez yahut uğraşacak şeyleri kalmamış nesil yazarların sekizinci nesile bok atmasıdır.
Bir nesil önce olmakla bir nesil sonra olmanın hatta ve hatta ikinci ücüncü nesil olmanın bir farkı yoktur.
Farkı yaratan tek şey kişinin ne düşündüğüdür. Nasıl yazdığı ve bakış açısıdır. Bunu hala göremeyen yazarlar varsa, kaçıncı nesil olduklarını umursamadan sözlükten ayrılsın.
sekizinci nesil bir yazar olarak şunu söylerim; bundan onceki 7. , 6. Vs vs yazarlar da kendinden sonrakiler gelmeden önce son nesili temsil ediyorlardı. Şimdi ne olduda başkalarına b*k atmaya başladılar ? 8. Yazarlar ezikse zamanında onlar da ezikti ona bakarsanız. Şimdi noldu da bir an münasip bir yerleri havaya kalktı.
Ayrıca; iki farkli nesil de oldum ve hiçbir farklılığın olduğunu görmedim. Bir insan neyse o'dur, bunun nesil farkı ile alakası yok.
-evleneceğiniz kişiler sizi annenizin karnından hizmetçi olarak doğduğunuz düşüncesine kapılabilir.
-kafanıza estiğinde gece saat kaç olursa olsun dışarı çıkamıyor olmak.
-dışarı çıkacakken saç mutlaka sorun olur.
-iş görüşmesine gittiğinde işe alacak kişi size sulanabilir.
-gece dışarı çıkmak için saatlerinizi harcarsınız.
-mühendislik fakültesinde okuyorsanız gözle tacize alışmanız gerekir.
-bazı kendini bilmez kişiler sırf bayan olduğumuzdan bizim dediklerimizi dinlemez, takmaz.
-eğer evlenmişseniz ve boşanmışsanız bazı kesimlerin bakışları değişir size.
-bazı erkekler sırf bedeninizi cinsel obje olarak görür ya da para ile satın alınabileceğini zannederler.
Bakire olmadığı için o kişi ile çıkmayan, sevgilisi iken bakire olmadığını öğrenince ayrılan ya da bakire sevgili istiyorum diye tutturan erkeğin; o sevgilisinden önce kaç bakire kızı bozduğunu oturup düşünmesi lazımdır başta. Sonra kendi cevabını kendi versin hala veremiyorsa alsın bağnaz kafasını evine kapansın.