fikrizikri
415 (örnek şahsiyet)
dördüncü nesil yazar 1 takipçi 14.60 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    zidane in fb yi gs li futbolcu sanmasi

    1.
  1. efendim rivayete göre bir röpörtaj esnasında zidane' ye sormuşlar:

    Muhabir : Zidane, fenerbahçeyi tanıyor musun, Türkiye' den?
    Zidane : Hayır tanımıyorum, galatasaray' da mı oynuyor?
    28 ...
  2. vatandasin gazini alma yontemleri

    1.
  3. malum şiştik millet olarak. beypazarı doğal maden sularının kaynağına gidip bütün maden sularını içsek bile kolay kolay geçmez bu şişkinlik. şehit olan askerlerimiz, terör, öldürlen sivil insanlar derken bugünlere geldik. bütün memleket sokaklara dökülüp birşeyleri protesto ettik. onu da yapmsak patlayacaktık artık. "olası" sınır ötesi operasyonumuz olasılıktan kurtulamadı bir türlü. sınır ötesi operasyonun adı oldu olası sınır ötesi operasyon. ileride çocuklarımıza bir mrias daha bıraktık türkçe adına. peki devlet ne yaptı bunun için? tabi ki hiç birşey. hariçten gazel okuyup durdular. abd ye kafa falan da tuttular da akp liler dedi var mı dünyada böyle başbakan abd ye kafa tutuyor bak falan. demek ki kafa da tutan olamamış. bu işlemin adı vatandaşın gazını almakmış. bugün internetti ki haberlerde gördüğüm kadarıyla casus uçak verecekmiş abd, bizler de uçakların bize verdiği kordinatları bombalayacakmışız. al sana ikinci yöntem gaz almak için. sonra 5 kasım da bush ile görüşecek başbakan. bu görüşmeden sonra da kaçırılan 8 askerimiz serbest bırakılacak, türk uçakları kampları dağıttı falan haberleri ile vatandaşın gazı kalmayacak hiç. sonra göbeğini kaşımaya kaldığı yerden devam edecek. ve bütün bu acizlikler ise rte nin muhteşem dış politika başarısı olarak basına yansıyacak.. vatandaş yüzünde tatlı bir gülümseme, gözlerinde sürekli uzağa bakar tarzında bakışlarla rte ye tebriklerini sunacak belki de kızılay meydanında. ama terör denen illetin canımızı almaya devam edeceği gerçeğini hiç unutmayacak balık hafızalı olmayan insanlar. boş kampları dağıtan bombalarımız için harcadığımız paralar da vatandaştan vergi olarak çıkacak. beyhude işler için milletin boğazına çökecekler. yani her türlü giren çıkan bize. abd nin eyaleti olarak yaşayıp gideceğiz mutlu mesut anlaşılan.

    demem o ki ey millet, durmak yok uyumaya devam.
    2 ...
  4. kürt kökenli vatandaşların sessizliği

    1.
  5. terör olaylarının tavan yaptığı bu günlerde millet olarak birbirimize kenetlenmek belki de en çok ihtiyaç duyduğumuz şey. özellikle de en çok söylenen de türk kürt kardeşliği. birliğimize ve kardeşliğimize en çok dem vuran kitle ise her zaman ki gibi türklerdir. zaten bizim kimse ile bir sorunumuz olmadığını her ortamda açık açık ifade ediyoruz. hergün tv lerde gazetelerde kardeşlikten ve birlikten bahsediliyor. bu olaylar karşısında henüz bir kürt kökenli şahsiyetin çıkıp da bu olanlar hakkında bizler gibi yorum yaptığını göremedim maalesef. özellikle bunların aydın kesimi tamamen 3 maymunu oynuyor. ne demek yani şimdi bu. kürtlerin bağımsızlığının savaşını verdiğini söyleyen ucube ve eli kanlı insan artıklarına kimsenin çıkıp söyleyecek tek sözü yok mu? ne kadar ilginç ve bir o kadar tuhaf.
    5 ...
  6. aciklamanin vakti geldi bazi seyleri

    1.
  7. teselli edilmeye ihtiyaç duyan insanın haykırışı.
    0 ...
  8. olasi sinir otesi harekat senaryolari

    1.
  9. aslında senaryoya falan gerek yok. herşey açık bir şekilde ortada. iktidar türk silahlı kuvvetleri' ne sınır ötesi harekat için hiç bir şekilde izin vermeyecek. çünkü abd' nin izni olmadan böyle birşey yapması rte ve ekibinin sonu olacaktır. bunu da en iyi rte bilmektedir. bildiğimiz gibi abd dış işleri bakanı rica 2-3 gün müsade istemiştir. bu süre sonunda pkk elebaşlarından 1 yada 2 kişi ülkemize teslim edilecek, şu an tutsak edilen 8 askerimiz teslim edilecek ve pkk süresiz eylemsizlik kararı alacaktır. bütün bunlar da rte nin muhteşem dış politika başarısı olarak halkımıza lanse edilecek ve bizler de boş boş bakan gözler ve aptalca bir gülümseme ile rte ye hayran hayran bakmaya devam edeceğiz. sanacağız ki terör bitti, akp bu işi halletti. tabi ilk bahar gelip çiçekler açana, dağlarda ki kar eriyene kadar.
    0 ...
  10. turk halki rahat uyuyabiliyor mu

    1.
  11. terör saldırılarının iyice azmasından dolayı toplumun gözüne uyku girmemesidir.
    yine bu kadar şehitten sonra eminim rahat uyuyanlar vardır. ancak uyuyamayanların da hangi sebepten dolayı bu hastalığa yakalandığı daha önemlidir. ekonomi iyi işgüzarlığı ile toplumsal tepkisini ortaya koyamayan bir millet para uğruna birçok şeyden vazgeçmiş demektir. aman hükümete ses etmeyelim ekonomi iyi gidiyor demek ben ülkemi para uğruna satarım demekten başka birşey değildir. toplumsal tepkisini bir türlü ortaya koyamayan bir milletin başına gelenler gelecek olanlardan daha azdır maalesef. siyasi iktidarsızlığın başımıza açtığı bütün bu olaylar iktidarın değil toplumun suçudur. o yüzden türk halkı rahat uyumamalıdır. ancak şehit olan askerlerimiz için değil, işledikleri vicdan suçundan dolayı uyumamaları gereklidir.
    2 ...
  12. sığır ötesi harekat

    1.
  13. kasapların öncülük etmesini beklediğim harekat.
    2 ...
  14. konusun serefsizler

    1.
  15. tercüman gazetesinin türk halkına tercüman olan başlığı. bunu yazan, manşeti yapan cesur gazetecileri tebrik ediyorum. faşistçe bir tutumdur diye eleştirenlere de aynı başlıkla cevap vermek gerekir.

    aynı zamanda internet haber de ayarı kaçırmış falan demiş. aynı manşeti onlara da yolluyoruz bu vesile ile.

    --spoiler--
    13 askerin şehit edilmesine en sert tepki belki de Tercüman gazetesinden geldi.. Üslubu çok sertti. Birçok kesimi 'şerefsiz' ilan ettti. DTP'lilere AB'liler de eklendi.

    Manşetin hemen üstüne 'konuşun şerefsizler' başlığını attı. Hemen altında şu ifadeler yer aldı:

    "SATILIK kalemler, hain DTP'liler, AB'liler.. Şerefsizler yazıp, konuştukça mesajı alan PKK harekete geçiyor. Ama kalleşçe; tıpkı Şırnak'taki gibi."

    Gazetenin bir diğer meydan okuması da hükümete oldu. Anayasa taslağını halka götürecek olan hükümete gönderme yapan Tercüman, sürmanşetten 'Halka soruyoruz' başlığının altına '15 şehitten sonra susalım mı yıkalım mı?' diye yazdı.

    Hemen yanında siyah zemin üzerine 'herşeyi halka soracağız' diyenlere halk sesleniyor: BUNU DA HALKA SORUN" spotu yer aldı.

    Başbakanlığın faks numarasını veren gazete, okurları bu numaraya yönlendirdi.
    --spoiler--

    http://www.internethaber....news_detail.php?id=107867
    3 ...
  16. ayşe özgün lü danone reklamı

    1.
  17. aslında ayşe özgün hakkında söylenmesi gereken o kadar çok şey var ki, anlatmakla bitmez. levent orangutan' ı hayatımıza sokmasından, yaşar nuri öztürk hocayı sosyete hocası kılıfına sokmasından tutun da türk televizsyonlarında ki danışıklı dövüş sahnelerinin başlamasına sebep olana kadar neler yaptı neler. son olarak kendisi müthiş bonesi ve çıldırtan sorularıyla danone reklamlarında karşımıza çıkmış bulunuyor. bildiğimiz gibi danone uzun zamandır hakkında söylenen ürünlerine kimyasal madde katıyor, katkı maddesi kullanıyor laflarına karşılık kriz yönetimi çerçevesinde türkiye' de de faaliyetlerde bulunuyor. bu faaliyetler çerçevesinde uzman bilir kişisi ayşe özgün' e başvurmuşlar. reklam danonenin üretim tesislerinde ve gıda mühendisi olan amca ile boneli ayşe özgün teyzemiz arasında geçiyor. kısaca reklam şöyle;

    ayşe özgün' ün embesilce sorduğu; şu ne, bu ne, sorularına gıda mühendisi amcamızın verdiği cevaplar ve cevap sonucunda ayşe özgün' ün ağzından dökülen; hımm aynen evimizde ki gibi yani, cümlesine gıda mühendisi amcamızın 1-2 saniye bekleyip izleyiciyi müthiş meraka soktuktan sonra amansız bir hayal kırıklığına uğramamıza sebebiyet veren evet kelimesi ile ayşe hanım teyzemizi onaylamasından ibaret.

    şimdi ayşe teyze bir gıda mühendisi mi? gıda konusunda söz sahibi birisi mi? evde yaptığımız herşey çok mu sağlıklı? danone bizler için çok mu gerekli? ayşe teyze ile gıda mühendisi amca birbirine yakışmış mı? danone sen nasıl bir firmasın ki çocukların tükettiği şeyleri üretirsin de bunu göstermek için ayşe özgün' ü seçersin?

    off be bu kadın insanı çıldırtmaya birebir.
    1 ...
  18. buyuk basari kazandik

    ?.
  19. Yaman TÖrüner' in milliyette ki bugün tarihli yazısı. başka söze gerek bırakmamış kendisi. tebrik ediyorum.

    http://www.milliyet.com.t.../10/01/yazar/toruner.html

    Dış politikada büyük başarı kazanıldı:

    Artık, Avrupa Birliği'nde istenmediğimiz açıkça belli oldu. Fransa ve Avusturya eliyle Almanya, açıkça bizi istemiyor. Bunlar istese, diğerleri sırada. Bırakın istemeyi, uyum süreci bile işletilemiyor.
    Artık, Irak'ta "sıcak takip" olanağımız kalmadı. Amerika'ya boyun eğildi. Kabul etmesek de, Kürt devleti kuruldu. Kürt devletinin baskısı, bize geri adım attırdı. Burada da her şeyi kaybettik. Bunun karşılığında, PKK'nın ileri gelenlerinden bazıları bize verilecek. Ama, PKK bitmeyecek. Üstelik, PKK'nın elinde ABD tankları bile var.
    Kıbrıs'ta Denktaş'tan kurtuldular. Bir zamanlar hiç kabul edemeyeceğimizi açıkladığımız Birleşmiş Milletler'in aracılığını şimdi koşa koşa kabul ediyoruz.
    Ekonomide büyük başarı kazanıldı:

    Borsanın yüzde 71'i, devlet tahvillerinin yüzde 38'i yabancılara ait. Üstelik, fiyat kontrolü de onların elinde. Sonuç olarak, artık döviz fiyatlarını bağımsız dediğimiz Merkez Bankamız belirleyemiyor.
    Merkez Bankamızda 70 milyar dolar, bankalarda ayrıca 50 milyar dolar dövizimiz var. Ama, bunlar bizim ihtiyaçlarımız için değil, yabancıların ihtiyaçları için tutuluyor.
    Artık, bankalarımızın resmi olarak yüzde 22'si yabancıların elinde. Ama, gayri resmi olarak bankaların yaklaşık yüzde 45'i yabancılar tarafından kontrol ediliyor.
    Özelleştirmelerden büyük para kazanıldı. Ama, paralar faize gitti. Faize karşı olduğunu söyleyen hükümet, en büyük rantiye dostu çıktı.

    ihracat arttı ama...

    Düşük döviz kuru, yüksek faiz, bol özelleştirme geliri, yıllık 20 milyar dolara yaklaşan yabancı yatırım sayesinde enflasyonu yüzde 10'un altına düşürdük. Bu düzenin devamı ettirilmesi ise, tamamen yabancıların elinde. Yani, enflasyon hem kalıcı olarak düşürülemedi hem de bu konudaki karar yabancılara bırakıldı.
    Artık, üretim yapılamıyor. Enerji ve iş gücü fiyatlarımız yüksek. Değerli Türk lirası sayesinde, ithal edip tüketmek, üretmekten daha ucuz. Bu nedenle, her tarafımızı alışveriş merkezleri sardı. Buralarda, neredeyse tamamen yabancı mallar satılıyor. ihracat arttı ama ithal mala süsleme yapılıp satma anlamında.
    iç işlerde büyük başarı kazanıldı:

    Türk vatandaşları, "siz", "biz" diye ayrıldı. "Kapalılar", "açıklar"dan nefret ediyor. Artık, herkes birbirine düşman gözüyle bakıyor. Bazıları, namaz kılıp, oruç tutmayana iş bile vermiyor.
    Cumhurbaşkanı, generallerle; Başbakan rektörlerle, savcılarla kavgalı. Bu coğrafyadaki tek koruyucumuz olan asker, iyice sindirilmiş ve yıpratılmış durumda. Ülke bölünmekle karşı karşıya. Üstelik, bölününce paylaşım kolay olsun diye, belediyeler kullanılarak mali bakımdan da özerk bölgeler yaratılıyor.
    Şimdi de anayasa değiştiriliyor. Artık, yüzde 51 ne derse o olacak. Artık, kim daha hızlı çoğalıyorsa, Türkiye'nin idaresi onda kalacak. Artık, para ve yardım ile kimler kandırılabiliyorsa, Türkiye'yi onlar yönetecek. Artık, yüzde 51'i alan, 5 yıl için "kral" olacak. Aslında, bizi, "kral"ı yönetenler yönetecek. Bize de Sayın Başbakan'ın dediği gibi gitmek kalacak!
    0 ...
  20. yeni anayasa oluşturulurken toplumsal uzlaşma hali

    ?.
  21. anayasa toplumsal yaşamın kaynağı olduğu için anaysa yapmanın salt meclise ait bir görev olduğu kanısı gerçeği yansıtmaz. devlet sadece yasama değil aynı zamanda yürütme ve yargı organları ile bir bütündür. aynı zamanda akp her zaman ki yaptığı gibi yine kendi bildiğini okuyacaktır bu konuda. rte nin bugün rektörler kuruluna verdiği cevap uzlaşmaya ne kadar açık olduğunun göstergesidir zaten. ayrıca bu taslak çalışmalarında mecliste bulunan diğer parti mensuplarının bulunmaması ne kadar doğrudur. dengin mir mehmet fırat ın bugün buyurduğu gibi yeni anayasaya akp siyasi iradesini yansıtacaktır. sonuç olarak akp ye oy vermeyen vatandaşların iradelerini yansıtmayan bir anayasa olacak ve fırsatı ilk bulan tekrar değiştirecektir. bu politikasızlıkla toplum her geçen gün daha da gerilecek ve toplumsal olaylar kaçınılmaz bir şekilde ülkenin kaderi olacaktır.
    4 ...
  22. napayim ben boyleyim

    1.
  23. türk kadınının 1 numaralı kendini savunma sözüdür efendim. bir de kusura bakma ben böyleyim denirse olay en vahim boyuttadır. işin içinden çıkamadığı zaman en kestirme yoldan bu cümle kurulur ve herşey başladığı noktaya geri döner. artık ne olursa olsun, ne yapılırsa yapılsın değişmez bu düşünce.
    0 ...
  24. iş türkiye nin bankası olabilmek

    ?.
  25. türkiye iş bankasının sayıların ne ifade ettiğini anlattıı son reklamının sloganı. çok güzel bir reklam olmuş.
    1 ...
  26. ismail türüt ün son türküsü

    1.
  27. düşünce özgürlüğünün tavan yaptığı ülkemizde çok acayip tepki alan türküdür. sözlerinin ozan arif adında bir kişi yazmış. hepimiz ermeniyiz ya, çok ayıp olmuş.
    3 ...
  28. abdullah gul un ilk yurt disi gezisi

    ?.
  29. gül güney doğu gezisini değerlendirirken ilk yurt dışı gezim demiş gazetecilere. sanırım kürdistan hayaline fazla kaptırmış kendini.
    2 ...
  30. gul un baydemir in elini sikmasi

    ?.
  31. abdullah gül diyarbakır gezisinde iken oranın belediye başkanı sıfatında ki teröristin elini uzun uzun sıkması devletimizin en tepesi ile teröre nasıl yaklaştığının hepimizin görmesi açısından yetti de arttı bile. bol bol bakışıp gülümsedi daha bir hafta önce rte ye meydan okuyan kişiye. gezisinde güney doğuyu kucakladı denen gül acaba terörün kaynağı olan ırak için dış işleri bakanlığı döneminde ne yapmıştı? evet kucakladı bütün halkı hem de çok pis kucakladı. halk kucaklanmaktan o kadar memnundu ki ellerine tutuşturulan türk bayrağının bile ne olduğunu bilmeden karşıladılar onu. danışıklı dövüş işte böyle oluyor. önce teröristleri tek tek hapisten çıkarıp milletvekili olmalarını sağlıyorsun, daha sonra da milleti kucaklıyorsun. işte bu zihniyetin halkı kucaklamak ve terör konusundaki duruşu budur.
    1 ...
  32. amuda kalkan mini etekli kızın travesti çıkması

    1.
  33. heyecan dolu ve libidosu tavan yapmış insanı eşekten düşmüşe döndürecek durumdur. ağzından salyaları aktığı esnada gördüğü şey karşısında ne yapacağını şaşırır belki de, eli ayağına dolaşır, metabolizması tersine döner.
    2 ...
  34. turkiye vatandasligi

    ?.
  35. yeni sivil anayasa taslağında sözde bağımsız kurul tarafından yeni yumurtlanmış anayasada geçen türk vatandaşlığına alternatif kavramdır. benim için hiç geçerliliği olmadığı gibi bu eylem birleştiricilik naraları atan hükümetin yaptığı bölücülüğün alasıdır. kim bölünüyor diye soracak olursanız, bir türk olarak ben bu kavramı kabul eden toplumdan ayırırım kendimi.
    3 ...
  36. sozlugun polemik kralicesi mini etekli kiz

    ?.
  37. reytingi her zaman tavan yapan bu mini etekli kızımız sözlüğün gidişhatını ve yazarların ruh halini en iyi yansıtan varlık olmuş gördüğüm kadarıyla bugüne kadar. nasıl sokakta yürüyen mini etekli kıza herkes bakıyorsa, sözlükte mini etekli kız ile ilgili başlık görünce de sözlükteki herkes o başlığa dokundurmadan edemiyor. mini etek giydi ahlaktan bahseder oldu, utanmadan oruç tuttu falan filan. sözlüğün hülya avşar' ı bu mini etekli kızımızdır. artık onu da hak ettiği yere koymamız gerekiyor sanırım.
    0 ...
  38. 12 eylul darbesinin 27 inci yildonumu

    1.
  39. aslında 40 dakika önce girilmiş olsaydı daha anlamlı olurdu belki bu başlık. gençlerimizin katledilişinin, kardeşin kardeşi öldürmesinin, toplumu asosyal ve apolitik yapmanın ilk adımlarının atılmasının, yüzyıllar geçse de hiç unutlmayacak o dönemin kimine göre başlangıcının kimine göre de sonun başlangıcının üzerinden 27 yıl geçti bugün. ama yürekler dünmüş gibi hala yanmakta. yanan yüreklerin de 27 yıldır kavrulduğunu acı bir şekilde hatırlatan gündür.
    0 ...
  40. turkiye de ki solu abd nin olusturmasi

    1.
  41. aslında sol görüşlü bir insan olarak böyle bir başlık açmam garip gelebilir insanlara. ancak sol görüşün dünya üzerinde etkin olmaya başladığı dönemlerde rusya merkezli sol görüş abd için yoğun bir tehdit oluşturmaktaydı. bunun üzerine abd de orta doğu daki etkinliğini kaybetmemek adına ülkemizde ortaya çıkan sol görüşe destek verip kendi yanında tutmayı etkin bir politika olarak izlemiştir. eğer dikkat edersek bugünün liberal liboş köşe yazarları ve gazetecilerin bir çoğu dönemlerinin en hızlı solcularıdır. tabi deniz gezmiş ve onun gibi vatan sevgisi taşıyan asıl sol görüşlü insanlar yine abd tarafından ülkemizdeki işbirlikçilerce katledilmiştir.
    diğer bir boyut ise ülkemizde ki sağ kesimin de abd tarafından desteklenmiş olmasıdır ve halen güçlü bir şekilde desteklenmesidir.
    sonuç çıkarmak pek zor olmasa gerek.
    3 ...
  42. vakit haber7 ve turevlerinde nasil yazar olunur

    1.
  43. dinci kesimin medyasında yazar olabilmek için insanların taşıması gereken özellikleridir.
    -öncelikle bol bol atatürk ve laik sistem düşmanı olmanız olmazsa olmaz kuraldır. bu kuralların değiştirilmesi dahi teklif edilemez. o kadar yani.
    -diğer bir şart ise bol bol ampul yalamanız şarttır. öyle ki yeri geldiğinde diliniz dışarıda gezebilirsiniz.
    -diğer bir olay ise toplumu bol bol provake etmelisiniz. lan bunlar musevi, bunlar hristiyan bu meczuplar da laik falan diye çaktırmadan gireceksiniz damardan.
    -ampul yalayacaksınız bol bol.
    -sevmediğiniz adamların fotoğraflarını manşetten vereceksiniz böyle tablo gibi ki birileri gidip bombalasın ya da öldürsün.
    -ampul yalamaya devam.
    -türban hakkında bol bol yazacaksınız, başı açıkları müslüman olmamakla suçlayacaksınız.
    -ampul yalayacaksınız.
    ahmet necdet sezer hakkında en az 5 adet hakaret dolu yazınız olacak.
    -yaladıkça yalamak isteyeceksiniz ampülü.
    -atatürk' ü sever gibi yapıp annesi de türban takardı falan diye zırvalayacaksınız.
    -ve tabi ki yaladıkça orgazm olmayı öğreneceksiniz.

    eğer bu özelliker sizde de mevcutsa hemen cv leri yollamaya başlayın ilk yazınız yarına yetişsin.
    2 ...
  44. abdullah gul e dokunulmazlik zirhi

    1.
  45. dokunulmazlık denen şey yüzünden refah partisi mensubu iken iç edilen trilyonla ilgili davası bir türlü görülemeyen gül' ün yargılanma süreci cumhurbaşkanı olunca açılacaktı. ancak hazırlanan yeni 'sivil' anayasa sayesinde cumhurbaşkanına da görev süresi boyunca dokunulmazlık zırhı getirilmesi çok ilginç! çok dürüst ve namuslu müstakbel cumhurbaşkanı demişki; gerekirse gidip hakim karşısına çıkarım tabi bulunduğum görevin statüsü ve konumu buna izin verirse. vay vay vay, bu nasıl bir adalet duygusudur böyle. abdullah gül yardakçıları savunun hadi ne kadar dürüst ne kadar onurlu diye bu adamı. bu korkunun sebebi nedir acaba? abdullah gül madem korkmuyor neden çıkıp diyemiyor istemiyorum dokunulmazlık diye. 7 yıl sonra ne olacak peki? o zaman zırhı nerden bulacak? unutulmamalı ki adalet her zaman yerini bulur, geç de olsa. bu dünyada bulmazsa diğer dünyada yine bulur.
    5 ...
  46. o bizim hicbir seyimizdir

    ?.
  47. mehmet gündem adlı yeni şafak gazetesi yazarının 15.04.2007 tarihli, ahmet necdet sezer hakkında ki yazısının başlığı. bekir coşkun' a sövenler çıksın bakalım meydana şimdi.

    alıntı:

    Birilerinin cumhurbaşkanı olmayı kabul ettiğinde, Sezer başka birilerinin de cumhurbaşkanı olmadığını kabul etmiş olmazdı mı?

    Benim cumhurbaşkanım değil Sezer…

    Sen de mi Sezer?

    Tarihten bir ses gibi geliyor kulağıma bu söz. Bir tek farkla…

    Yedi yılda “Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer”den geriye sadece Sezer kaldı. Yarın Sezer'den geriye ne kalır bilinmez. Yedi yıl önce bir umuttu, şimdi ise bir hüsrandır bize Sezer.

    Sayılı günler çabuk geçiyor, Mayıs ortasından itibaren o artık bizim “hiçbir şeyimizdir.”

    Yedi yıllık projenin sonucu bir çapsızlık örneğidir.

    yazının tamamı için;

    http://www.yenisafak.com....9&y=MehmetGundemPazar
    3 ...
  48. rte nin ikinci torununun abd vatandasi olmasi

    ?.
  49. rte nin oğlu bilal' in çocuğunun abd' de doğacak olması ve bu sebepten dolayı abd vatandaşı olacak olmasıdır. zaten bilal abd' de yaşamaktadır, garipsenecek bir durum yoktur. anlaşılan o ki rte ilerleyen zamanlarda memlekette sığınacak dal bulamayacağını bildiği için yerini şimdiden yapmaya başlamış. fettullah ın yan komşusu olur da hafta sonları bbq partileri verirler belki de. ayrıca türk' üm diyemeyen başbakan ileride torunlarını bu sorundan kurtarmanın yolunuda bulmuş gibi börünyor. coni amcalar.
    4 ...
  50. hafta sonu yağış var

    ?.
  51. özellikle biz ankaralıları duyunca müthiş mutlu eden haber. çok şükür ya rabbim.

    http://www.internethaber....news_detail.php?id=100935

    yaşasın dindar cumhurbaşkanımız, sezer kurutmuştu memleketi. gidişi bile etki etti hemen memleketin bereketi geldi. heyo heyooooo.
    1 ...
  52. basi acik kiz alip onu hidayete erdirecegim

    1.
  53. türbanlı kızlarla evlenmeyip başı açık kız tercih eden fazla dindar erkeklerin son yıllardaki söylemiymiş. ismail Fatih Ceylan'ın " Evlenemeyen Kızlar ve Evlenmeyen Erkekler " (Akış yayınları) adlı kitabında belirttiği üzere dindar erkeklerle ve kadınlarla yaptığı söyleşilerden ve gözlemlerden yola çıkarak varmış bu sonuca. mücahit dindar erkeklere diyorum ki bari 4 tane al da 4 misli sevap kazan. yalanın böylesi de olmazki ya. acaba bunu söyleyen inanıyor mu söylediğine?
    5 ...
  54. es bulamayan turbanli

    1.
  55. emre aköz' ün 24.08.2007 tarihli, yine yalakalığın sınırlaraını zorlayan yazısı.

    http://www.sabah.com.tr/akoz.html

    Eş bulamayan türbanlı
    Bir tanıdığım üst düzey bir siyasetçinin eşiyle konuşuyordu geçen gün. Telefonu kapattıktan sonra şöyle dedi: " Kendisi güzel, eğitimi tamam, ailesi gayet iyi türbanlı kızlar eş bulamıyormuş. "
    Bu konuda birkaç yıl önce bir haber okuduğumu hayal meyal hatırlıyordum.
    Biz tam bunları konuşurken ismail Fatih Ceylan'ın " Evlenemeyen Kızlar ve Evlenmeyen Erkekler " (Akış Yay.) adlı kitabı piyasaya çıktı. Tabii burada "kızlar" derken kastedilen " türbanlı " olanlar.
    Ceylan'ın yaptığı gözlem ve söyleşilere göre, sorulduğunda birçok " dindar " erkek, " Başı açık kız alacağım, onu hidayete erdireceğim " diyormuş. Bence yalan!
    Soruyu soranın kulağına hoş gelecek, buna karşılık sorulanı da eleştirilerden koruyacak bir uydurma gerekçe ! Duyan da o delikanlıların kendilerini dine adadığını, adeta misyonerler gibi açık kızları " doğru yola " döndürmek için uğraştığını sanır. Tabii böyle düşünen delikanlılar da vardır ama toplumsal ilişkiler mekanizması öyle çalışmıyor. Olay kabaca şöyle işliyor:
    Kemalist "çağdaşlaşma" modeli, toplumun kılcal damarlarına nüfuz edemedi. Çünkü:
    1) O tepeden inen modeli ancak devlet memurları ve onunla eklemlenen profesyoneller (avukat, doktor, mühendis) taşıyordu.
    2) Toplumda köylülük büyük yer tutuyordu. Bir köylü hiç "çağdaşlaşmadan" ömrünü geçirebiliyordu.
    Öte yandan, serbest piyasa ekonomisinin ve kentleşmenin gelişmesi, çağdaşlaşmaya karşı " modernleşmeyi " ortaya çıkardı. "Modernleşme" derken kastettiğim, bireylerin, yeni ilişki biçimlerine ve yeni teknolojilere kendi yorumlarını katarak uyum sağlamasıdır.
    Bunları akılda tutarak başa dönersek: Sorunu yaratan, türbanlı kızlar değil, onlarla evlenmeyen dindar delikanlılardır.
    Peki niye evlenmiyorlar? Çünkü evlilik, " kariyerin " bir parçasıdır. Kapitalist şirket ilişkileri ve popüler kültür, eşi türbanlı bir erkeğe " ikbal " değil " sorun " vaat ediyor.
    Son 8 yılda, üstelik de hükümette AKP olmasına rağmen, başını örten kadın oranındaki azalmanın ardında işte bu kaygılar var. Geçen gün Prof. Eser Karakaş, bu yılın ilk 7 ayında 33 bin 819 "yeni şirket" kurulduğunu, buna karşılık 6 bin 186 şirketin kapandığını yazıyordu. ( Star, 22 Ağustos )
    Sizce bu şirketlerde çalışan kadınların çoğunluğu başını örtüyor mu, örtmüyor mu?
    Türbanlı kızlar çok acı çektiler ve maalesef daha da çekecekler!

    sözlük yazarının notu: o değilde ne olacak bu türbanlıların hali?

    emre aköz bi git çay falan koy sen.
    2 ...
  56. ahirette mekan icin dunyada iman

    ?.
  57. dünyada mekan ahirette iman atasözüne post modern bir bakış açısı.
    1 ...
  58. gokten buz dustu

    1.
  59. 14 Ağustos 2006 Pazartesi 14:55

    xxxxx'ın bir Mezrası'nda bir evin bahçesine 30 kg ağırlığında buz düştüğü iddia edildi.

    Gökten 30 kg buz düştü

    xxxxx'ın xxxxx ilçesi'ne bağlı xxxxx
    Köyü Bozdoğan Mezrası'nda bir evin bahçesine 30 kilogram ağırlığında buz düştüğü iddia edildi.
    Önceki akşam saat 21.00 sıralarında Bozdağan Mezrası sakinleri, büyük bir sesle irkildi. Mezralarına roket veya uçak düştüğünü zanneden köylüler, sesin geldiği noktaya gidince, 30 kilo ağırlığında bir buz kütlesiyle karşılaştı.

    Bir süre buza dokunmaya korkan köylüler, daha sonra "Buz yukardan geldi, şifalıdır" diyerek buzu yediklerini söyledi. Buzun tadının çok değişik olduğunu ve içinde ot parçalarının bulunduğunu belirten köylüler, 4-5 saat içinde eridiğini ifade etti. Buz parçasının yere düşmeden önce büyük bir ses duyulduğunu söyleyen mezra sakinlerinden Celal Kartal, "Evimin önünde oturuyordum. Havadayken uçak sesine benzer bir ses geldi. Uçak düştü sandım. Düşünce top sesine benzer bir patlama sesi işittik. Önce her an patlayabilir diye kimse yanına yaklaşmadı. Daha sonra 30 kilogram ağırlığında buz parçası olduğunu fark ettik" dedi.

    Buz parçası evinin önüne düşen Mehmet Algan ise, "Evimin önünde Kazım Algan ve annem Ayşete ile beraber oturuyordum. 3 metre önümüzde büyük bir patlama sesi geldi. Ben roket zannettim ve hemen bütün elektrikleri yaktım. Sonra yanına yaklaştık ve baktık ki buz parçası. Yere düşünce üstteki ağacın dallarını kırdı. Düştüğü yerde de odun vardı. Onları da kırdı ve büyük bir çukur açtı. Yaklaşık 30-40 kilo civarı vardı. Bu ara bütün köylüler geldi. Evimize uçak düştü zannettiler. Sonra buz parçalarını toplayıp yediler" diye konuştu.

    Buz parçalarını şifalı zannettikleri için yediklerini ifade eden Hikmet Algan, buzun yaklaşık 2 kilosunu kendisinin aldığını ve eriterek suyunu içtiğini söyledi. Buz kütlesinin herhangi bir evin üstüne düşmesi halinde büyük bir tehlikeye neden olabileceğine dikkat çeken köy sakinlerinden Metin Ağım, "Bu buz kütlesi, evin 3 metre yakınına düştü. Evin üzerine düşseydi, büyük ihtimalle ölümlere sebep olacaktı. Nerden geldiğini bilmiyoruz. Sadece köylüler, bu kütlenin gece gökyüzünden geldiğini gördü. Başka bir gezegenden mi geldi, herhangi bir uçaktan mı düştü, bulutlardan mı oluştu? Bilmiyoruz. Yetkililerin bu konuyu araştırmalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

    Habere yapılan yorumlar:

    merakli adam 14 Ağustos 2006 Pazartesi 15:29
    ucaktan atılmış tuvalet suyudur
    ucaklar seyahat esnasında tuvaletlerin kullanma suyu deposu dolduğunda bunu dışarıya tahliye ederler. o yükseklikte hava sıcaklığı -50 -60derece olduğu için bu kullanılmış su kütlesi hemen donar. Bizim köylülerde bunu şifalıdır diye yeyip içmişler. ne diyeyim afiyet olsun
    Elalemin sidiğinide içmişler ya nutkum tutuldu.

    ismail yigit 14 Ağustos 2006 Pazartesi 15:53
    Cehalet
    Bu muhtemelen ticari bir ucaktan atilan donmus diski. Ve sifali diye yediklerini soyluyor adam. Allah insani cehaletten korusun.

    Bilal Yalçın Şahin 14 Ağustos 2006 Pazartesi 15:59
    Levent Bora
    benim de tahminim var ama, sonra yine askerin üstüne kalır diye söylemiyorum.

    osman deniz altunkaya 14 Ağustos 2006 Pazartesi 16:02
    çok saflar
    bazı uçaklar pahalıya mal oluyor diyo tuvalette biriken idrarları havada bırakıyorlar ve onlarda havada donuğp yere düşüyor afiyet olsun köylülere

    Tolga AYKURT 14 Ağustos 2006 Pazartesi 16:38
    Parti varmış...
    Bence uzaylılar dünya atmosferinde parti veriyorlardı. içeceklerine koymak için yanlarına buz almışlardı ama partinin ilerleyen zamanlarında hepsi kafayı buldukları için buzu sarhoş uzaylının biri gemiden düşürüverdi. Eeee uzaylının buzu ağır olur tabii.Hem şifalıdır da...

    ARZU KATMER 14 Ağustos 2006 Pazartesi 17:30
    COK GULDUM BU HABERE
    Sayın Osman Denız Altunkaya ya kesınlıkle katılıyorum... Gecmıs olsun koylulelere... Cok guldum bu habere...

    Erdal Kara 15 Ağustos 2006 Salı 02:47
    Baba naaptınız siz yaaa...
    Resmen pohu yemişsiniz... Şifalı diye kim söyledi size be allahın akıl fukaraları... Demek gökten size vibratör falan düşşe onu da şifalı diyerekten arkanıza mı.. tööbe tööbe... Fantazi kurdurtmayın insana gece gece...

    bekir inan 16 Ağustos 2006 Çarşamba 10:08
    gökten düşen
    Sason köylüleri cahillikleri ile tarihe geçecekler uçakların tuvalet kapakları havada iken açılır pislik düşerken hava soğukluğu nedeniyle buza dönüşür. Köylüler bunu yediklerini söylüyor inşallah yememişlerdir. Gökten düşen herşey yenmez denizmi bu her çıkan yensin. [/i][/b]
    0 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük