feza pilotu
566 (ordinaryus)
dokuzuncu nesil yazar 0 takipçi 26.52 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    teknosa ya giydiren mamaklılar

    1.
  1. istemsizce güldüm.

    3 ...
  2. yozgat belediyesi

    1.
  3. karten tente

    1.
  4. Uzun süredir balkonum için istediğim tenteyi yaptırmama vesile olmuş firma.gerçekten çok başarılılar şiddetle tavsiye ederim.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/628631/+
    1 ...
  5. 30 mart 2014 saatlerin 1 saat ileri alınması

    2.
  6. ülkenin ise 5 yıl geri gitmesiyle sonuçlanmıştır.
    1 ...
  7. celladına aşık ülke

    1.
  8. ördekten sonra şimdi de inek

    1.
  9. http://www.haberturk.com/...ekten-sonra-simdi-de-inek
    o ineğin gözlerine çekilen kırmızı çizgi nedir amına koyim millet ineği gözlerinden tanıyacak sanki taşşak geçer gibi.
    7 ...
  10. rize de cinnet geçiren polis memuru

    1.
  11. cuma namazında yüksek dozda imana maruz kalmış, gaza gelmiş polis memurudur.

    http:///haber.mynet.com/cinnet-geciren-polis-631464-yasam/
    6 ...
  12. evlenmeden önce vs evlendikten sonra

    1.
  13. başbakanın talimatıyla kupa almak

    1.
  14. abdurrahim albayrak gibi bir adamın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını rahatsız ederek ,beceriksiz bir federasyona sahip olduğumuzu tekrar göstermesidir.
    2 ...
  15. herkes normal ben anormal

    1.
  16. Bazen insanlardan nefret ettiğimi hissediyorum. Bazen de buna eminim. Tamamen iyi niyetle gelip nasılsın diye soranın yedi ceddini anmak geliyor içimden. Ama sadece susuyorum. Sustuğum da ceddine saydırdığımı hissetseler keşke diyorum. Hiç olmayacak şeyden mükemmel kavga çıkarabilme yeteneğimin farkındayım ama birde hiç olmayacak insanları durduk yere affederim. Hep bir tarafın normal olmadığını söyleyip dururdum ama son zamanlarda kendimin normal olmadığını söylüyorum. Çevreme bakıyorum, herkesle aynı herkesten o kadar çok var ki. Sanırım herkes normal ben anarmol.
    2 ...
  17. sevişmek için sevmek

    1.
  18. --spoiler--
    Fuzuli'ye sormuşlar "Sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi?" diye; "Hacı, sevişmiyorsan hepsi fuzuli" demiş.
    --spoiler--
    4 ...
  19. tavandaki düşler

    1.
  20. Gerçek şudur ki; Tavandaki düşlerde roller hiçbir zaman adil dağıtılmaz.

    Sen düşünde, bir adamı-kadını alır başkahraman yaparsın. O devasa güzellikteki evinde, aynı yatakta uyur aynı yemeği yersin. Ama onun düşünde; ya bir bahçıvanı oynarsın ya da hizmetçiyi… Bahçıvanın düşünde de;başkahramanı… En acısı da, yoldan geçen kuru kalabalıktaki figüran… Deniz kenarında ki arkası dönük o belirsiz kişiyi oynamaktır. Yoksunuzdur aslında.

    Yani kısaca demek istediğim; Kimse, kimsenin düşünde olması gerektiği yerde olmaz. Roller aynı bile olsa, replikler daima farklıdır. Düşlediği gibi düşlenmez.
    1 ...
  21. fakir sevgili

    1.
  22. genelde simitçi de simit yiyerek vakit geçiren çiftlerdir.
    parası simite yetiyordur. ne fakir olmak suçtur, ne de simit yiyerek vakit geçirmek.
    Kendilerine ait otomobilleri de yoktur genelde.Akbil yetişir imdada ama başkaldırı kaçınılmazdır...

    Yaşanacak olası bir hadise şu şekildedir.

    --spoiler--
    +Aşkım nereye gidiyoruz
    -Valla akbili fulledim nereye istersen oraya
    +Ay aşkım çok fakirsin ya
    -Fulledim diyorum sana piç !
    --spoiler--
    5 ...
  23. derin derim

    ?.
  24. öznelerimiz sanıldığı kadar yalnız değildir.

    DERiN DERiM

    Aylardan Ağustostu.
    Sıcak hava, kriminolojik açıdan suç işleme eğilimini artırıcı bir faktördü. Bir yılan, kendinden katbekat büyük bir eşref-i mahlukatla, çalı çırpıya uzak bir beton zeminde baş başaydı.
    Sığınılacak bir limanın kalmadığının farkında, çaresizlik halindeydi ve işin kötüsü, böyle zamanlarda, sürüngenliğin doğal soğukkanlılığı fayda etmiyordu.
    Yüreği ağzından çıkmak üzereyken, yılanın yaşadığı durumdan keyif alan eşref-i mahlukat, aklında, babasının çok küçükken ona söyledikleri, adeta çıldırtan bir sakinlikle hareket ediyordu: Aç kalma sakın, avlan.
    Avının gözlerinin içine baka baka… Yiyeceğinden fazla avlan... insanlar hariç tüm canlılar, sen onları yiyesin diye varlar... Gün gelecek insanları da yiyeceğiz ama zamanı var, daha değil… Sakın acıma, yoksa acınacak hale düşersin. Senin tek amacın para ve daha çok para olmalı.
    Küçüktü, saftı, buz kadar lekesiz, kar kadar temizdi, aklı ermezdi, bilemezdi vicdanı… içinden yükselen bir ses duymuştu aslında ama bunları söylemeye kalkınca, “Yok öyle bir şey, nerden duyuyorsun böyle anlamsız şeyleri!” diye bağırmıştı kulağına… Nuh’un gemisine, insan diye alınmayacak o sevimsiz adam…
    istekleri vardı, yapması gerekenler belliydi ama kolunu bile kıpırdatamıyordu nedense.
    Yılan hareketlenmişti… Kaçacak gibi oldu ve avcı birden kontrolden çıktı…
    Vücudunun bir yerine, azıcık büyük bir kıymık batsa acıdan ağlayan ama üzerindeki kürk gerçek mi diye sorduğunda, ‘imitasyon’ cevabını alırsa dudak büken eşref-i mahlukatın, deriye ihtiyacı vardı.
    Üstüne vazife olan işler, hakkıyla yerine getirilmeliydi. Bu vazifenin birimi, kilogramdı.
    Tek hamle!
    Sürüngenin kuyruğu ile gövdesinin birleştiği yerden acı fışkırdı…
    Yılan, eli ayağı olmamasına rağmen, yarım düzine teknik kullandı... Son bir ümitle, sürüm sürüm sürünüyordu...
    Düzinelerce kas ve yaklaşık dört yüz omura sahip yılan, kendini bir çalının arkasına zar zor attı.
    Acının şiddetiyle kıvrandı ve arkasına dönüp baktı… Avcı hala betondaydı… Kalite kontrolü yapıyordu.
    Oysa yılan, hatayı hiç kimsenin bakmadığı yerlerde aramaktaydı… Standartlar doğrultusunda ilerlemeyen bir canlıydı.
    Yılana da bir takım öğütler vermişti büyükleri:
    Aslında biz insana en yakın canlılarız. Görünüşümüz benzemese de, kalp yapımız hemen hemen aynıdır, bu yüzden onlara zarar vermemeye çalış.
    Merak edip sormuştu:
    “Üzerime basmak isterlerse? Bana tuzak kurarlarsa?”
    “O zaman al canını evladım. Bu yüzden ölmüşlerimizin derileri kıymetlidir.”
    Yılan kuyruğundaki acıyla, arkasına döndü.
    Yok! Kuyruğu yok... Şaşkınlığı, acısından büyüktü…
    Başladı son nefesini beklemeye... Ancak korktuğu olmadı. Nefesi kesilmedi.
    Yarası deride değil, derindeydi.
    Ve kaldığı yerden sürünmeye devam etti...
    4 ...
  25. masallardaki bilinç altı atışı

    1.
  26. Masallarda bilinç altındaki çiplere yerleşen verilerdir.

    “Sizce dünyadaki en meşhur masal nedir? Erkek kadın, dünyadaki herkesin bildiği masal ?

    Hansel ve Gratel mi ? Külkedisi mi ? Pinokyo mu yoksa ?

    “Küçükken bana anânem kendi uydurduğu masalları anlatırdı. Çok geç okudum ben Pamuk Prenses ve Yedi Cüceleri ve yıllarca bu masal, bilemediğim bir nedenden beni hep rahatsız etti.”

    “Masalın başına gidelim… Üç ana karakter var. Birincisi güzel ve iyi Pamuk Prenses. ikincisi güzel ve kötü Kraliçe. Üçüncüsü iyi Kral.

    iki kadın karakterin de güzel olduğuna dikkat! Bilinçaltına işlenen ilk şey: Kadınsan ve hayatta başrol kapmak istiyorsan güzel olman ilk şart. Gizli dayatmayı görüyor musunuz?”

    “Gelelim bir sonraki bilinçaltı atışına! Bu güzellerden Pamuğumuz iyi, Kraliçemiz kötü. Niye?”

    “Çünkü Pamuk Prenses yardımsever, annesi öldü. Kraliçe ise tahtı ele geçirmek istediği için evlendi.”

    “Yani? Bir insanın iyi olması için yardımsever denmesi ya da annesinin ölmesi yeterli. Başka bilgi yok, hanım hanımcık ortalıkta dolaşıyor ama Kraliçe çok kötü çünkü iktidara talip! Kraldan sonra yönetimi ele almak istiyor!
    Masalı dinleyen küçük insanların çiplerine ikinci veri yerleşiyor böylece: iktidara talip olan kadınlar, cadıdır, arsızdır, kötüdür.
    Günümüzde de durum bu… Etrafınıza bakın, masalın bu yüklemesi dolaşır etrafta, bazen en modern ailelerde bile… Bacağını kırıp evde oturan, çalışsa da, kocasının yanında önemsiz görünmeyi başaran, dır dır etmeyen kadın makbuldür. Pamuk Prenses gibi kadınlar makbuldür.
    Sonra biliyorsunuz, Pamuk Prenses cellâda verilir öldürülmek üzere. Evlenme yaşında olduğunu düşünürsek, yaşı en az on yedi, on sekiz ama o karşı çıkar mı cellâda? Mücadele eder mi? Canını kurtarmak için tekme bile atmaz! N’apar, hatırlayın! Bu erkek cellâttan, ağlayarak ve yalvararak canını bağışlamasını ister!
    Masalı dinleyen küçük insanların çiplerine yükleme: Canınız bile erkeğe emanet! Zaten sizin olan bir şey için bile olsa, erkekten bir şey istemenin, onu ikna etmenin yolu ağlamaktır! Yalvarmaktır! Küçülmektir!
    Evlerde aynı masal sürer… Kadın, kendi isteklerini doğrudan ortaya koymaz! Ağlayarak, sızlayarak, susarak, cilve yaparak, boyun bükerek, zaten ona ait olanı almaya çalışır… Küçülerek!”

    “Cellattan kurtulan prensesimiz ormanda gördüğü eve girer. Biliyorsunuz, ortalık müthiş dağınıktır, pistir. Yığılmış bulaşıklar, kokan çoraplar… Ve Prenses, Prenses de olsa kadındır! Bütün kadınların hormonlarında taşıdığına inanılan üstün temizleme, arıtma, düzenleme yeteneği devreye sokulur! Çünkü bunlar kadın işidir. Doktor, öğretmen veya Prenses olman fark etmez, bu işler kadına aittir. Yükleme açık: Cüce olan bu adamlar madende çalışır ama evlerini temizleyemezler çünkü bu aşağılık işler kadına ait!”

    “Sonra yedi adet cüce erkeğimiz işten gelirler ve yorgun Prensesin güzelliğini seyrederler. Sonra bu yedi er kişiden sadece salak olan Keloğlan dışında kimse Prenses’e aşık olan olmaz! Cinsel çekim duyan olmaz! Neden?
    Gözümüze soka soka çiplerimize yerleştirilen birden fazla şey var burada! Sınıfsal farklılık! Aşk için bile şartlar vardır! Kendi sınıfının dışından birine aşık olmak, sadece Keloğlan gibi salaklara mahsustur.
    Cüce olmak acınası bir durum mudur? Güzel bir genç kadının yedi erkekle bir evde olmasında sakınca yoktur. Bu masalı yazan neden Prensesi yakışıklı normal yedi erkekle bir eve koymaz? O zaman penis önemli olur çünkü!”

    “Çünkü masalı dinleyenler, soracak yaşta değildir: Neden yedi erkekle bir kadının aynı evde kalması tuhaf olsun ki?
    Ama ikiyüzlü düzen içinde uyuyan ve aynı masalla büyümüş ebeveynlerin, bunu çocuklarına okuması için, burada erkeğin penissiz kabul edilmesi gerekir! Bu da ancak cücelerle mümkün olmuştur! Cüceyse penisi yoktur!
    Bu nasıl bir aşağılamadır, farkında mısınız? Ama aşağılama, cücelerin sevimliliği içinde eritilmiştir…
    Böyleceeee, fiziksel farklılığın aşağılandığı nokta da yerleşir çiplere…
    Artık insanların, birbirini, kısa boylu, burnu kocaman, şişman, zayıf, kalın bacaklı, at suratlı gibi değerlendirmesinin olağan olacağı yol açılmıştır!
    Sonrası belli! Beyaz atlı yakışıklı Prens gelip onu kurtarır! Kocanız aynı sınıftan olacak, e siz güzelseniz o da yakışıklı olacak ve elbette zengin olacak yüklemesi!”

    “Bu masalla ilgili daha bir çok alt okuma yapılabilir ama özü budur!
    2 ...
  27. bir türlü daireye benzetilemeyen daire

    1.
  28. Düşündükçe evleri dikdörtgen veya kare olarak tasarlayıp sonra isimlerine ''daire'' diyen adam hepimizle büyük dalga geçiyor olmalı dedirtir.
    2 ...
  29. dünyanın boku çıkmış

    1.
  30. 3 günlük dünyayı 5 milyar yıl kullanırsan boku çıkar tabi dedirtir.
    2 ...
  31. hiçbir kız

    1.
  32. hiçbir kız tarafından kabul görme-yendir.

    "şu kulağına photoscape ile küpe efekti yapan çocuk ne kadar cool. tam bir photoshop dehası. keşke öyle bi sevgilim olsa"

    -hiçbir kız
    4 ...
  33. kimseye benzememek

    1.
  34. Arzu edilendir.
    Hadi biz kimseye benzemeyelim
    Tokalaşarak bitirelim bu işi
    Ben adamlığıma kıravat takayım
    Sende dizlerinin altına kadar uzanan
    Güçlü kadın elbiseni giyersin
    Ve caddenin tam ortasında
    Karşı karşıya gelelim
    Sen elini uzat..
    Bende ....
    Hayır çok saçma!
    Çıkarayım ben bu kravatı, yoksa boğarım onunla seni
    Ve sen ne yapıyorsun bu bedenine bol gelen elbisenin içinde
    Çırılçıplak...Çığlık çığlığa ve hatta göz yaşlarında boğulurcasına
    Bitirmeliyiz bu işi
    Kimseden bir farkımız olmasın.
    Ne senin kadınlığın yeter el sıkmaya
    Ne de benim kalbim dayanır sende bu kadar güçlü bir kadın elbisesi görmeye..!
    6 ...
  35. benim payım imkansız olan

    1.
  36. imkansız olan dır.

    Atlattı diyorlar acıyan bi gülüşle
    Evet atlattım diyorum pişkin bi ifadeyle
    Aslında yalan da değil Acınası bakışları..
    Yalandan merhametleri..
    inanmadan 'anlıyorum' diyen zihniyetleri..
    Evet! Atlattım.
    Ama seni atlatamadım
    Hala acizce bir düş
    Hala sessizce bir çığlık beynimde kulaklarımı sağır eden
    Ve tümbenliğimi esir almış bir günah
    Öncesini yok edemeyen
    Sonrasına izin vermeyen
    Mutluyken rahatsız etmeyen
    Her boşluğa bakışımda
    Gelmişimi geçmişimi s*ken..
    'kimse ben gibi olamaz,ben kadar sevemez'
    'O'da ölebilir mi ben gibi' diyen gözler..
    Ölmek kolay olan
    Zor olan; Ölümü beklemek..
    imkansız olan; Öleni beklemek..
    2 ...
  37. beni anlatmalı bu cinayet

    ?.
  38. Çok profesyonel olmalı bu cinayet.


    Antidepresanla alkol ?


    Hayır
    intihar derler kaza süsü gerek.


    Ya bir kaza kurşunu ?


    Hayır
    Kurşun ele verir kusursuz olmalı.


    Belki de trafik kazası ?
    iyi araba kullanır.


    Peki ya...


    Hayır!


    Denenmemiş olmalı
    Ona yakışır olmalı
    Beni anlatmalı bu cinayet
    Ama herşey ona kalmalı..


    Gözleri beni göstermeli
    Beyni adımı haykırmalı
    Kalbi son kez benim adımla atmalı
    Eşsiz olmalı bu cinayet
    Hiçbir otopsi ele vermemeli
    Kusursuz olmalı
    Bana yakışır..
    Ona yakışır olmalı.
    3 ...
  39. işte benim uykum

    ?.
  40. Gözümü kapadığımda uykuya
    Parmak uçlarında yürüyor karanlığım..
    Yalnızlığım usul usul nefes alıyor..
    Tam uyudum derken sağır edercesine çığlıklar atıyorlar
    Lanet olsun herkes uyuyor!
    Onlar uyurken unutuyorlar beni
    Onlar rüyasında sevişirken
    Ben karanlıkla vedalaşıp giremiyodum rüyalarımın koynuna
    Ve yanlızlığın tecavüzüne uğramışçasına darmadağın güne 'Merhaba'diyorum
    Sanki her gün ölür gibi
    Ezan sesinle kapıyorum gözlerimi.
    3 ...
  41. tanrıyla randevum var benim

    1.
  42. Tanrı'yla randevum var benim
    Şeytanla yemeğimden sonra..
    Sen"Her haltı yedin" dedin ya bana
    Bu son yeyişim belkide..
    Sonrasında
    Tanrı'yla randevum var benim
    Hadi hesap ver dendiğinde..
    Meleklerim defterilerimi önüme getirdiğinde..
    Her günahın altına senin imzanı atıcam
    Her günahımın sebebi olarak kaydedilceksin
    Bunu yemedim..
    Şeytanın yemekteki tatlısıydı...
    2 ...
  43. herkes herkes gibi olmamı istiyor

    1.
  44. herkesin herkesi herkes gibi yapma isteğidir.

    Herkes herkes gibi olmamı istiyor.Ama zaten herkes herkese benzemiyor mu ?

    -Mesela ben.. kimseyle konuşmam, ama konuştuğumada hiç susmam.
    -Mesela ben.. 'slm' diyene gülmem ..Sadece 'slm' demiştir.Ben gülersem eğer çok komiktir olanlar yada çok mutlu olmuşumdur.Ama ben slm’dan mutlu olmam.
    -Mesela ben .. yemek yapamam,ama bu yemek yemeyi sevmediğimdendir.Yumurtayı tavaya denk getiremiyorsam eğer, bu kimseyi doyurmak istemediğimdendir.
    -Mesela ben.. uyumam. Ama 24 yaşındaki birinden 2 kat daha yaşlıyımdır.Çünkü o uyurkende ben yaşamışımdır.
    -Mesela ben.. yüksek sesle konuşmam konuşulmasınıda sevmem, ama sinirlendiysem sesim yüksektir.
    -Mesela ben.. ağlamam kolay kolay ,ancak ölüm ağlatır beni.Her ölene de ağlamam gaddarımdır.
    -Mesela ben.. kendini beğenmeyen sağlıklı insandan nefret ederim.Tek bir sağlıklı organı için tüm hayatını verebilcek milyonlarca sakat insanın hala aynayla barışık olduğunu düşünürsek..
    -Mesela ben.. yalnızım dır. Hep yalnız anılmak isterim ben.
    -Mesela ben.. Yatağımdaki diğer yastık dolu olsun istemem..Hiçbir zaman.
    -Mesela ben.. Kimsenin değilimdir.Ait olmayı sevmem,korunmayı sevmem, yasakları sevmem,hesapları sevmem,acı çekmeyi sevmem,açıklama yapmayı sevmem,özlemeyi sevmem,aramayı sevmem, aranmayı sevmem,çaresizliği sevmem,sevgi dilenmesini sevmem,aslında ben..

    Bana bakıldığında arkamdaki duvarı görücek insanlar istiyorum çevremde. Herkes gibi insandan daha çok korkutan bir şey daha varsa, o da herkes gibi birden fazla insan.
    10 ...
  45. insan bedeni altında gezen yaratıklar

    ?.
  46. insanlar birbirlerini parçalayarak öldürdüklerinde,davaları yıllara yayılır hele ki zenginse mesela;Cem Garipoğlu davası gibi…Sonra 4 duvarın arasına konup orda yıllarca tutulur cezası bu kadar hafiftir. Fakat bir hayvan, neden saldırdığı belli bile değilken birini öldürdü diye hiç alakası olmayan bir grup hayvanla canlı canlı yakılarak öldürülürler. Ama hiç kimse düşünmez neden öldürdü? Ya başta ona saldırıldıysa? Hiçbir sokak köpeği tehlike görmedikçe insana zarar vermez. TBMM idam yasasını kaldırmış olmasını işte bu zamanlarda şiddetle kınıyorum ben! Böyle insanları birden fazla masum canı yakarak aldıkları için. Hiçbir fark bulundurmaksızın aynı şekilde yakarak idam edilmesini isterdim. Ve halka açık yerlerde yapılmalıydı bu. ibret_ı alem olmalı ki, buna teşebbüs edecek her Orospu evladının önceden çekilmiş demoları gibi izlemelerini sağlardı. Ben acımasız değilim fakat bu şerefsizlerin yakılışını,yemin ederim ki gözümü kırpmadan izlerdim. Böyle insan bedeni altında gezen yaratıkları gördükçe hayvanları daha çok seviyorum.

    http://haber.mynet.com/an...erral&utm_campaign=fb
    0 ...
  47. şimdi ben sana gel derdim de

    1.
  48. Referanslı bir isim aramak bazen, gelme diyebilmek için.

    Şimdi ben sana Gel derdim de;
    Ben tek uyumayı severim... Mesela; bazen yastığın altında, bazen yastığın üstünde, hatta bazen yatağın altında..zaten azcık uyurum, onda da sen horlarsın kesin uyuyamam ben.Yorganımı da paylaşmam ben, ya ben sarılırım yada yataktan aşağı atarım. Ben böyle rahat ediyorum işte.

    Gel derdim de;
    Ben sabahları kahvaltı etmem, sen şimdi acıkırsında kesin. Ama ben kahvaltı hazırlayamam. Kahve yapardım ama, sabahları kendi kahvem için suyun ısınmasını beklemek bile ölüm geliyor. 1 bardak daha .. ımm hayır yapamam.

    Gel derdim de;
    Ayna küçük. Ben dişimi fırçalarken, senin makyaj yapasın tutar, yada saçını tara yasın gelir, sinir olurum ben kavga çıkar kesin.

    Gel derdim de;
    Ben bu karşımda duran denizi yıllardır tek başıma izledim. O bana ben ona eşlik ettik hep. Kusura bakma o beni yalnız görmeye alışkın. Yoksa…

    Gel derdim de;
    Ben tek başıma içerim.. Genelde sarhoş uyurum ben, ama şimdi sen olunca sırf sen zorda kalma diye sarhoş olmadan önce pijamalarımı giymem gerek, yatağımı açmam gerek.hatta başucuma bir bardak su koymam gerek …planlı sarhoş olamam ben.

    Gel derdim de;
    Aslında az önce söylediklerimi beraber yaparsak daha çok sevebilirim ben. Sonra alışırım, bağlanırım. Bir gün gidersen bir daha toparlanamam. Ondan, gel derdim ama.. Gelme sen.
    7 ...
  49. süt nerde cocuk icti cocuk nerde zehirlendi

    1.
  50. inek nerde? daga kaçti..Dag nerde?... Bilmiyorum ama Vali hala yerinde..

    gazete manşetleri ;

    "hükümetin sütü bozuk çıktı" sözcü,
    "bozuk sütte ergenekon parmağı" zaman
    "kesk'li müdürler öğrencilere bozuk süt dağıttı" yeni şafak
    "besmelesiz içilen süt hasta etti" milli gazete
    "süt dağıtımındaki sabotaj çetesinin ses kaydı internete düştü" vakit
    "sütte dünya standartlarının gerisinde kaldık" milliyet
    "ayşe arman öğrencilerle birlikte bozuk süt içti, yeni yazı dizisini tuvalette yazdı" hürriyet
    "kürt çocuklarına bilerek bozuk süt içirdiler" özgür gündem
    "devletin sütü bozuksa, ineğin suçu ne?" taraf

    hükumet beyanatları ;

    "sütünü helal etmeyen ineğin sütünü içmiş sütü bozuklar"
    "kendini bilmez üç-beş ineğin siyasi komplosu"
    "sütte leke var bizde yok"

    türk adaleti

    "çocuğun rızası var."
    5 ...
  51. bir ateisti zorla musalla taşına yatırmak

    16777208.
  52. Zorlanmayı gerektirecek bir durum söz konusu değildir çünkü ateist canını teslim etmiştir artık,tepki vermesi beklenemez ister yatır, ister kaldır fantezi meselesi.
    2 ...
  53. cennette kızlar ne yapacak

    ?.
  54. dedikodu yaparlar ne yapacaklar.
    0 ...
  55. © 2025 uludağ sözlük