2008 den beri sözlükteyim, kız veya erkek olduğundan emin olduğum yazar yok. bu duruma hakim olan, bu da yetmezmiş gibi bunu ankete dönüştüren siz değerli yazarlarımız da bir bitmediniz.
dünyanın en kaplumbağa trafiği, stresten bayıltan bir iş, hayatımızı idame ettirmeye zar zor yeten bir gelir düzeyi, çirkin kadınlar, sapık ruhlu adamlar, kimliksiz bir ülke... sonuç "down"...
hepimiz yetiştirdik. sarısını, yeşilini, mavisini. hatta o dönem bir efsane vardı, "yumurtasını boyuyorlarmış, civcivde kabuğun rengine bürünüyormuş." şeklinde. kuvvetle muhtemel hurafeydi. renkli olanlarının büyüdüğüne hiç şahit olmadım. gerçi orjinal renginde olanların da büyüdüğüne hemen hemen hiç şahit olmadım. ne bekliyorduk ki, fabrikasyon varlıklar ancak kendi fabrikalarında hayatlarına devam edebilirlerdi.
24.bölümüyle kalitesi sınırlarımızı aşmış dizidir.
bu arada "ismail abi her zaman her yerde* ismail abisin" ve unutmadan "erdal abi insan değilsin valla*!"
kendini atatürk zanneden adamın yaptığı konuşma sırasında gerçekleşen yuhalama.
bir de "ali sami yen stadında yükümlülüklerini yerine getiremeyen gs yönetimi..." tarzında birşeyler söyledi adam, sonra yuhalama, kanal d'nin sesi kısması vesaire vesaire...
karikatürlerin mizah anlayışının, ulusal tv'lerdeki samimiyetsiz komedi dizilerinden farklı olarak, sokağı yansıtmasından ileri gelen durumdur. sokakta vücut bütündür, bel altı veya üstü olarak ikiye ayrılmaz.
ahmet kaya'yı ağzına sakız eden bölücü ve faşistlere olan nefreti ayyuka çıkaran sıfat tamlaması. ayrıca sözlükteki liseli reyizleri de görmemizi sağlamıştır.
ahmet gökçek'in bestelediği tezahürattır. bir sonraki maçta melih-ahmet elele tezahüratını duymak olasıdır.
hatırlanacağı üzere aynı taraftar güruhu melih gökçek'in sülalesinden kimseyi sağlam bırakmadıktan sonra bir anda aynı melih gökçek lehine tezahuratlarda bulunmaya başlamıştır. artık gökçek ailesi candır kandır, diğerleri ise tu kakadır.