su ürünlerinde okuyanların,beterin beteri var haline şükret dostum diye birbirlerini teselli ettikleri bölümdür sanırsam..ne olacak ki bu fakülteyi bitiren?mandıracı mı?
özellikle evde yanlız kalındığı geceler yaşanan fena bir triptir.uykusuzluktan gözünün feri gitmiştir,ancak göt korkusundan uyuyamaz insan.ne zaman gözler yumulsa ya komşunun evinden bir tıkırtı duyulur,ya da allahın belası buzdolabı ani bir ses çıkarır.evdeki tüm ışıklar yakılır ve öylece havanın aydınlanması beklenir uyumak için..
en sinir bozucu erkek türlerinden örneklerdir.iki erkeğin arkadaşlık dereceleri her ne olursa olsun birbirlerini gördüklerinde ellerini uzatıp tokalaşmak yerine şap şup öpüşmeleri hem enteresan hemde akıllarda soru işareti bırakacak bir görüntü oluştur.oluşturmaz demeyin,oluşturuyor.
hazır çorbanın poşedini çöpe atıp,sonrasında 'kaç bardak su koyuyorduk ya'diyerek poşedi çöpten geri çıkarma eylemidir.ama eminim ki bunu birtek ben yapmıyorum..
kefir'i bir ayran markası sanan,dürümcüden aldığı dürümlerin yanında elinde ayran diye bir kutu kefirle gelebilecek insan namzetidir.ayrıca kendisi arkadaşım olur.
hemen her kardeşin küçük yaşlarda yaşadığı bir dialogdur,büyük kardeş küçük kardeşine üvey olduğunu,onu aslında bir caminin avlusunda bulduklarını söyleyip zavallı veledi günlerce ağlatır,büyük kardeş ise bu durum karşısında zevkten dört köşedir.
bu iki ülkenin insanlarının birbirlerine aşırı benzerliklerinden dolayı birbirlerinden ayırt edememektir.her ikiside küçük,çekik gözlere,kısa bir boya ve hiçbir dünya lisanına benzemeyen bir dile sahiptir.şahsen hala daha aralarındaki farkı anlamış değilim..
kafeinsiz kahve saçmalığının üzerine üretilen kola çeşididir.aynı zamanda az önce yanlışlıkla aldığım koladır.kola demeye bin şahit isteyen,gazı diğer kolaya nazaran daha az,tadı daha yumuşak,kısacası kola tiryakileri isyan ettirecek koladır.
-annecim ben çıkıyorum,
-bir ekmek,1 gazete,1 de kısa malbora al
-anne iyice kapıcı murtaza belledin beni ama haa,dur ben bunları yazayım bir kağıda ooof of!!
-!!!!
günümüz gençliğinin sağlıklı beslenme programıdır.özellikle yanlız yaşayan gençlerin vazgeçilmez beşlisidir..evde hiçbir şey olmasa,kahve,sigara,kola,alkol ve sigara muhakkak bulunur.uyanır uyanmaz gözler kahve-çay-sigara üçlüsüyle açılır,ve dışarı çıkılır.sıcaklarında vermiş olduğu etkiyle akşama doğru 1 litre kola bitmiştir bile..akşamsa ellerinde vodka veya biralarla eve gelen hayırsever arkadaşların getirdiği cips,çerez tarzı besinlerden biraz tıkınıp paket paket sigara eşliğinde içmeye başlanır.çöp kutusuna baktığınızda,boş sigara kartonları,bira,kola kutuları,cips poşetleri,boş alkol ve enerji içeceği şişeleri, sallama çayın poşedi dışında herhangi birşey görmek neredeyse imkansızdır..
her daim baharatlı yemek kokan bu mutfak,insanı hep çocukluğuna götürür nedense..yemek pişsin pişmesin o koku daima büyüannenin mutfağındadır,yılların kokusudur,duvarlarına sinmiştir sanki.ve siz,eve girer girmez ilk o kokuyu duyarsınız,heyecanla mutfağa koşarsınız.
saatlerdir öten telefon şarjını,çeşitli sebeplerle bir türlü şarja takmak istememektir.bu sebeplerin başında cep telefonundan ayrılamamak gelir.o sırada kullanmıyor olsanız bile telefonunuz tuvalete girerken lavabonun yanında,uyurken ise yastığınızın altında olmalıdır.üşengeçlikte bu sebepler arasındadır.pek fazla arayanınız olmasada o şarj aletinin yerini bulup şarja takmak büyük zahmettir.hiç uğraşmazsınız,tüm gün telefonun şarj bitim sesini dinler durursunuz..diğer sebeplerse sürekli mesaj yazma modunda olmak,geveze arkadaşlar tarafından dakika başı aranmak,veya bir sevgiliye sahip olmaktır.şarzı taktığınız prizin başında da oturup konuşmak istemezsiniz..eskaza taksanız dahi,2 dakika geçmeden o şarjı yerinden çıkarır,dolana dolana konuşmanızı sürdürürsünüz.
şarj artık isyan etmektedir ancak umrunuzda değildir,yanlızca gece yatana idare etmesini dilersiniz,yatarkende başucunuza en yakın prize takarsınız.
sokağa atsanız daha mutlu olacak,sizden kurtulduğu için muhtemelen sevincinden çıldıracak,sorumsuz sahiplerinin mağduru olan hayvanlardır.(eski kedim şakire)
inanılmaz bir mekanizma olan insan vücudunda,olmasada olur diyebileceğimiz bir organında olup olmadığı sorusudur.mesela şu 12 parmak bağırsağı..ne lüzumsuz birşey,ince ve kalın bağırsak görevlerini yerine getiriyorlar zaten..
dünyanın en çirkin mesleğine saplanmış kalmış olan kadınların,bu yola,zamanında tanımış olduğu bir erkeğin sayesinde düştüğü düşüncesidir.yüzde yüz olmamakla birlikte,yüzde doksan doğru bir önermedir.o kadını, bu karanlık dünyaya iten bir erkeğin olması muhtemeldir.
tiyatro,bale,opera,kitap/resim sergileri,ünlü yazarların söyleşileri,imza günleri gibi kültürel aktiviteleri seviyor gibi gözükmek,ancak nefret etmektir,işkence gibi görmektir.ve hayatında bu etkinliklerden en fazla bir tanesine gitmiş olmaktır.bir ortamda konusu geçtiğinde eşe dosta yıllarca bu etkinlik anlatılır..
hasta olupta ailenin ısrarlarına dayanamayıp hastaneye giden,sonrasında doktorun kendinden tahlil için bir tüp kan alınması gerektiğini öğrenince kaçacak yer arayan insandır.
uludağ'ın bursa'da olduğunu bilmemektir. geçenlerde çok komik bir olaya tanık oldum.
neyse anlatayım; hepberaber arkadaşlarla cafe bar tarzı bir mekanda oturuyorduk, masadaki erkek arkadaşlarda askerlik anılarını anlatıyorlar gülüyoruz ediyoruz yani gayet eğlenceli bir ortam..biara seçkin diye bir arkadaş,'yaa sormayın benim askerlik çok zor geçti, izmir gibi sıcak memleketten sonra uludağ'ın o soğuğunda geceleri .ötüm dondu'demesi üzerine, kız arkadaşı demesin mi 'aa sen hani askerliğini bursa'da yapmıştın, amma yalancısın haa'.bunun üzerine masada 10 saniyelik bir sessizlik oldu ve herkes acaba ciddi mi yoksa şaka mı yapıyor diye kızın yüzüne baktı..ama kız gayet ciddi bir şekilde sorusuna cevap bekliyordu..devamını anlatmama gerek yok sanırım, kız o gecenin alay konusu oldu..ve hiçde istifini bozmadan aptal aptal kendi düştüğü duruma o da güldü bizimle beraber..hey allahım dedim içimden, gelde böyle tiplerde vatan millet sevgisi ara, kız daha uludağ'ın bursa'da olduğunu bilmiyor, ülkesinin nereden geldiğini ne bilsin!!
her maç sonrası ardı ardına açılan futbol konulu başlıklara bayanların fransız kalmaları,dolayısıyla maç sonrası bu kritik saatleri sözlük dışında geçirmeyi tercih etmeleridir.
küçüklüğümüzde minik kutu içerisine uğurböceği,karınca,arı,böcek vb. hayvanları hapsedip beslemeye çalışmaktır.ayrıca bu değişik hobi sadece bende mi vardı diye merak edip açtığım konudur.