şu an kendime koyduğum hedef. eski nickimle kısa sürede bu kadar entry girmeyi bırak, hayatımda bir günde herhangi bir yere bu kadar çok yazı yazmadım ben. bakarsın 100 değil 1000 olur o da olumlu mu olur, olursa kimin için olur orasını bilemem ama. durumlar sıkıntılı biraz. söz vermek istemiyorum. 1000 olur ama 10000 olmaz mesela. öeeh o kadar da yani, abartmayalım. benim de kendimce bir hayatım var elbet. her gün seninle olsam gerçek hayattaki insanlar darılacak sonra sözlük. çevremdeki hatunlar küsecek falan. bak sırf aynı gecede "fernweh neredesin seni hınzır hadi gel buraya kırbaç zamanı geldi" diyen on kızı görmezden geldim. bak mesajları duruyor burada gördün değil mi. ne yaptım sonra ama? senin gibi güzel bir sözlükle beraber takıldık. değerini bil. ama bunlar bir yere kadar oluyor tabii. neyse sen alındın gibi sanki biraz. sustum tamam.
siz sevgili yazarlar... biliyorum beni çok özleyeceksiniz. ardımdan göz yaşları dökeceksiniz oluk oluk büyüyen ve gözlerinizden fışkıran. hayat nereyi gösterirse oraya yuvarlanıp gidiyoruz bir top gibi. sonumuzu tabii ki zeus, poseidon, allah, yehova, tengri vesaire falan filan işte onlar neyse hepsi ortaya karışık onlar bilir. son günü beklemeyip şimdiden vedalaşmak iyidir.
dincisi gibi çekilmeyen şey. ateisti de dincisi de iki saniyede belli ediyor kendini. bu sayede muhabbete devam edip etmeme konusunda önlemlerimi daha hızlı almış oluyorum. bu konuda kazandığım insan sarraflığı bunu bana kazandıranların aşırı yüzeysel oluşu sayesindedir. benim sarraflık konusunda genelde yetenekli biri oluşumdan kaynaklı da değil yani. öyle bir şey yok.
bazı gazetelerin arka sayfasında yabancı bir kadın ünlünün üstünde büyük puntolarla yazan ifade. bu yoksa mutlaka dolaylı da olsa seksli bir şey vardır. "aşkı severim ama seks başka", "vahşi ve sert erkeklere bayılırım" vesaire vesaire...
grafiti sanatıyla uğraşan gençlerin sloganı. amerika'nın bazı eyaletlerinde grafiti yapmak suç biliyorsunuz. gençler bu durur mu yapıştırmış cevabı. yazdıkça birileri siliyor hep ama, başka bir yöntem bulmak lazım bence. gençler böyle böyle heba oluyor grafiti sanatı uğruna, kandırılıyorlar kolayca. şimdi boş işler var, dolu işler var yani. sonra yaşlanınca bırakıp lüks evlerinde aldıkları lüks boyalarla badana yapıyor çoğu. yapabilirler tabii ama grafiti yaptığı sıralarda ne yaptığını bilmesi de önemli. sırf belli bir gruba aidiyet hissi yaşamak için bireyselliğini feda edip grafiti yapanlar var. olmaz. grafiticilik bu değildir.
fiziğin temel yasalarından biri. bir f kuvveti seni büküyorsa senin bükülüşün o f kuvvetine verdiğin tepkidir. buna da fizikte etki- tepki prensibi denir. o da zaten newton'un hareket kanunlarının üçüncü yasasına tekabül eder.
merhaba. ben bugün bir şiir yazdım. şiirimin ismi "bana bakma sen, ama bakarsan da peki".
yoksa, yoksa bir hayal miydi içimden fışkıran renkli yusufçuklar
ve ruhuma gidip gelmekten aşınmış avuçlarımda beliren şosemsi hüzünler
sanıyor musun ki aklımda var seninle yalnızca ve yalnızca cinsel sevişmeler
peki var, kabul, ancak ben yitik ve esrik bir şairim kadın;
çatık kaşlı, bir o kadar da tatlı.
sabahları kedi patilerinin değdiği avuçlarımdan kelebekler yükselir
içimdeki kuş giderek büyür, büyür, daha çok büyür, iyice büyür, çok büyür...
güneşin doğuşuyla yatakta yan uzanıp bebeksi tenimde parıldayan kehribar sarısı tüyleri izlerim bir süre
aynı anda hüzünlü ve seksi olabileceğimi söylemiş miydim sana?
ve bir vaşak gibi çılgın elbette
genellikle sembolist takılırım aslına bakarsan, bazense sadece takılırım
bana bakma sen, ama bakarsan da peki.