Sonra neden işsizlik oranı arttı, neden ülkede eli yüzü düzgün insan görmek zorlaşıyor, neden birilerinin çocuğu bu okuldayken benimki değil, birilerinin çocuğu bu işteyken benimki değil diye ağlanır bu insanlar.
Haktır.
Çocuk yapması gereken insanlar hükümetin söylediği gibi üç tane bile yapmazken bazıları ipini koparınca lama gibi sağa sola tükürmeler artıyor ama ne yazık ki...
Sonuçta 1970'te 3 milyon olan istanbul'u Corona Virüsü gibi saran ipini koparan, dağından, mağarasından, ahırından koparak dolduranlarla dolu bir ülke oldu Türkiye artık.
sözlük içi ortaklaşa bir bağış fonu kuralım da gençlerimiz gençliğine doysun gece yarısı etrafa saçtıkları hormonal aura yüzünden hadım edilecekler haberleri yok.
hala nasıl hakkında başlık açılmamış diye şaşırdığım sözleri kaos, savaş, politik ve yabancılaşma gibi kavramlarla yüklü Death Metal/Hardcore metal müzik projesi!
hem de dinlenmeye değer olan, kulakların pasını silecek bir proje!
vokalde tabiisi de wolf down'dan tanıdığımız larissa stupar var.
gitarların birinde larissa'nın biriciği Brutality Will Prevail'den tanıdığımız ash gray!
neyse öteki elemanların pek önemi yok zaten sürekli değişiyorlar.
babası yaşadıkları köydeki herkesin soyismi karabulut olduğu için "aman hanım kimin eli kimin elinde belli değil partileriyle akraba evliliği soylardan geldiğimiz belli olmasın" diyerek soyismini değiştirendir.
haliyle size de sürekli mezhep faşizmiyle hem sünni hem de arap olduğunuz için saldıran bir kitle olsa sizde bunlara benzer şeyler söylerdiniz.
ne de olsa yaşadığınız bölgede her 3 kişiden 2'si -sizi kurtarmak için ülkenize girdiğini söylenen bir ülkede size mezhep faşizmiyle saldırıyorsa, siz de buna inanmamaya başlarsınız. adamlarda inanmamaya başlamış haliyle.
herkesi aynı sanıyorlar. düşünsenize, muaviye, ehl-i beyt diye bağıran kızıl çomar kitle bunlardan sırf sünni ve arap oldukları için nefret ediyordu. hatta ben "muaviye soyları yezidler" diyeni bile gördüm. çünkü hem dinine bağlı, hem de ülkelerinde mezhep faşisti bir liderin baskısına maruz kaldıkları için dinlerine daha da bağlılar.
ama bizim kukla kitle çok rahat bir şekilde bu insanlardan nefret etti, ne de olsa sürü psikolojisi...
insanların milliyetçi duygularıyla oynayıp zaten doğuştan milliyetçi olan bizlerin konsantrasyonunu başka yöne çekerek bu insanlara acımamız, üzülmemiz gerekirken nefret etmemiz sağlandı. yaşasın sosyal medya!
bu adamlar ilk geldiğinde w.h.t. squires yalanı çıktı ilk olarak sosyal medyada, savaşmıyorlar denildi ama en azından bir akrabaları, tanıdıkları suriye türkmen ordusu, suriye milli ordusu ve de hamza özel kuvvetler tümeninde bizimle birlikte savaşıyordu. hatta barış pınarı harekatı'nda bizim askerlerimize canlı-kanlı kalkan oldular ve 250 şehit verdiler.
lütfen yazdıklarımı bu şarkıyı dinlerken okuyun. çünkü ben dinlerken gözümden birkaç damla yaş gelirken yazdım bazı kısımları. (erkek adamım lan ben! olur mu öyle şey!)
atatürkçü olduğunu iddia eden birçok kitleden esad'a duydukları sevgiye dair sözler duydum ve anlam veremedim. sonuçta atatürkçü olan bir insan ülkesinde terörü destekleyen, teröre yardım ve yataklık yapan eli kanlı diktatör bir aileye bu denli sevgi duymamalıydı. sonra bu sevgiyi duyanların belirli bir topluluğa mensup olduğunu fark edince bir şeyler çark etmeye başladı. neyse.
dedesinin osmanlı'daki soyismi "vahş" idi ve koçgiri isyanı'na benzerlikler gösteren, sırf kendisinden olmayan insanların evlerine girerek eşlerine tecavüz ettiği, evlerini yağmaladığı bir çetesi vardı. mesleği buydu. hatta kurtuluş savaşı'nı fırsat olarak görmüş, zaten normalde yaptığı çeteciliği bir adım öne taşımış, yine koçgiri isyanı'nda yaşanan olaylara benzer savaşanların eşlerine, kadınlarına tecavüz edip evlerini yağmaladığı olmuştu. osmanlı'ya karşı propagandalar düzenledi. yaşadığı topraklardaki kendinden olmayan insanların sayısını katliamlarla azaltarak fransız mandasına "biz arap nusayrileri olarak kendi devletimizi istiyoruz" yazan bir mektup yolladı...
oğlu hafız esad ise babasından hiç farklı değildi, kendisinden olmayan karşı duyduğu kin ve nefret paha biçilemezdi. asker olduğu sırada kendisi gibi, kendisinden olmayan kitleye badeci, çomar, arap, arap sevici, koyun, yezid diyen kitleyi etrafında topladı, kendi milislerini oluşturdu. rusya'ya eğitim için gittiği sırada bunu farkeden rusya için biçilmiş kaftan haline geldi, çünkü akdeniz'e açılma politikası için en az iran kadar mezhep faşisti, kin ve nefret doluydu! tabii ki iran kadar ortadoğu'nun tamamını mikser gibi karıştıramayacak olsa da...
rusya bu farkettiği islam karşıtı adamı elinden kaçırmak istemedi ve kendisine yüklü miktarda paralar yolladı. kendisi ve milisleri bu paraları cukkaladı ve darbe girişimi başarılı oldu. halkın oylarıyla seçtiği adam yerine gelmişti ama bu kendisi için yeterli değildi. (ayrıca bu olay yakınlarda yaşanan muhammed mursi olayına çok benzemektedir. mısırda da halkın seçtiği adam yerine mezhep faşisti bir adam darbe ile gelmiş, rabia denilen işaret orada ortaya çıkmıştır, çünkü halk seçtiği liderin darbeyle düşürülmesine karşı eylem yaparken bir kız göğsünden vurularak öldürülmüştür) her neyse.
ülkesinin %80'i kendi mezhebinden olmadığı için halkın gözünü korkutmalıydı, zaten hasan sabbah'a bağlı olan dini klanı için "sünni öldürmek vacip ve sevaptır" ilkesini ilke edinmiş bir insandı. kendisinin ne kadar eli kanlı, gözü korkmaz, mezhep faşisti bir lider olduğunu göstermeliydi herkese. o yüzden çok akıllıca bir şey yaptı. liderlik koltuğuna oturur oturmaz yaptığı ilk anayasa değişikliği "islam'ın devletin resmi dini olarak tanımlanmaması üzerine oldu. bunun neye gebe olduğunu da çok iyi biliyordu.
buna karşı gösteriler yapan halkın ise kafasına bombalar yağdırdı ve ilk katliamının ismi tarihe "cisr eş sugur olarak" geçti. bunu fırsat bilen milisleri sünnilerin yoğunlukta olduğu bölgelerde evlerine girdiği insanların eşlerine tecavüz etti, çeşitli işkenceler yaptı. eylemde ölen kişi sayısı hakkında bilgi verilmedi. fakat yanan ev sayısı 30, yanmış evlerin önünde kafasına silah sıkılarak öldürülen insan sayısı 97'ydi.
bunu kabullenemeyen sivil halk bu yaşanan katliama karşı bir gösteri düzenledi ve katliam eli kanlı milisleri tarafından silahlarla bastırıldı. ikinci katliamı "sarmadah ve kinsaraf katliamı olarak" tarihin tozlu raflarında yerini alacaktı. yine kendi açıkladığı rakamlara göre 40 vatandaş katledilmişti...
bu düzenin bir diktatör düzeni olduğunu anlayan halk ona karşı güçlü bir muhalife sahip olacak siyasi parti kurmanın adımlarını attı. partinin bulunduğu yere girerek parti üyelerinin isminin olduğu kağıttaki herkesi evlerinden alarak palmira hapishanesi'ne tıktı. nasıl olduysa birkaç gün sonra hapishane yangınlar içindeydi ve 1000 kişi öldürülmüştü.
akrabalarını, yakınlarını kaybeden halk sokakta eylemler düzenlemeye başladı. ilk eyleme pazar günü yapıldığı için "pazar katliamı" ismi verildi. 42 kişi ölmüş, 150 kişi ağır şekilde yaralanmıştı...
bitti sanılmıştı. fakat o sırada eylemde bulunan ve sağ kurtulan insanları bir ortaokulu boşaltılarak içine tıktığı, tutsak ettiği yerde yakarak öldürmüştü. öldürülen kişi sayısı hiçbir zaman verilmedi. tarihe "rakka katliamı" olarak geçti.
liman şehirlerinde ekonomi oldukça iyiydi, liman şehirlerinde yaşayanlar işyerlerine sahip olduğu için çoğu varlıklı ailelerdi ama bir problem vardı. mezhepleri... kendileri sünni olduğu için liman şehirlerinden alarak hama bölgesine ihraç etti ve kendinden olan insanları paranın bu hızlı aktığı bölgeye yerleştirdi... (şebbihalar bu şekilde ortaya çıkmıştır)
liman şehirlerinden ihraç edilerek hama'da yaşamaya başlayan aileler gittikçe fakirleşti ve yaşadıklarını kabullenemeyerek hama isyanı'nı başlattılar. hafız esad'ın erkek kardeşi için gün doğmuştu adeta. bunu bahane bilerek top ve helikopterlerle eylem yapan halkın olduğu şehrin tamamını ateş altına aldılar... 40.000 kişi ölmüştü. tarihe "hama katliamı" olarak geçecek bu olay tarihte benzeri az görülen bir katliamdı.
daha fazla yazmak istemiyorum. ama...
zamanla yaşadığımız bölgedeki dini klanı onun dini klanından farklı olduğu için göze batmaya başlamışız ki ilk olarak asala'yı, sonrasında pkk'yı destekledi, suriye'de abdullah öcalan'ı sakladı, yardım ve yataklık etti, pkk'ya mezhep faşisti milis gücü toplayan bu denli eli kanlı diktatör bir aile bunları yaparken dünya kamuoyunda neden hiç ses getirmiyordu?
nedeni çok basit. çünkü ölenler sünni müslümandı ve sünni olmanıza bile gerek yok, müslüman olmanız bile yeterli aslında, "hocalı katliamı" denilen alçak olayı hepimiz biliyoruz. ama birilerine göre ölenlerin sünni olmalarının hiçbir önemi yok ki hala "neden suriye'ye girdik" gibi sorular sorabiliyorlar.
şimdi soruyorum. eğer bu diktatör sünni kökenli olsaydı ve de alevi kökenli araplara bu denli bir katliamda bulunsaydı, ölenler arap alevisi olsaydı yine "suriyede ne işimiz var?" diye sorur muydu birileri? gelen suriyelilere bu denli nefretle, insanların konsantrasyonunu bu yaşanan olaylardan uzaklaştırarak, milliyetçi duygularıyla oynananarak w.h.t. squires gibi yalanlarla sosyal medyada nefret aşılanır mıydı? özellikle sivas, berkin elvan ağzından düşmeyen ama başbağlar, yasin börü ve eren bülbül'ü hiç anmayanlara soruyorum sadece bunu...
katil, işgalci, terörist devlet israil'in işlediği vahşi cinayetlerinden sadece bir tanesini içeren video'dur.
+18 görüntüler içeren video'dur o yüzden lütfen rahatsız olacaksınız linke tıklamayın... lütfen. https://twitter.com/metin...tatus/1231637763033882624
yoktur. ama kemalist olduğunu iddia eden, mezhep faşisti, iran devşirmesi, kızıl çomarlar osmanlı dönemi'nde yüzbinlerce sivili şahkulu, celali gibi isyanlarda katlettiği için osmanlı döneminde gizli saklı yaptıkları şeyleri türkiye cumhuriyeti döneminde rahatça yapabiliyorlar diye olan bu sahte sevgilerine kananlardan ziyade onlarla aralarında büyük bir fark vardır. mesela sıralamaya kalkarsak...
osmanlı zaferi sonrası timur şah ismail kaşarinin büyük dedesine 30.000 türkmen çocuğunu kaçırıp bıraktığında, bu çocuklar geçmişini unutmuştur. iran devşirmesi takiyyeciler olarak yetiştirilmiştir. sonrasında osmanlı devletine misyoner olarak döndürülürler ve aradan geçen 150-200 yıl sonra şahkulu isyanı'nda 50.000 sivili kendi mezheplerinden olmadığı için katlederler. bu isyanı bastıran babayiğitler farklı, onlar farklıdır mesela.
celali isyanlarında yüzbinleri katledenlerle bu isyanları bastıranlar farklıdır.
kuvay-i milliye'yi oyuncak sanarak sırf mezhebi onlardan farklı olduğu için cephede olanların eşlerine, kızlarına, annelerine tecavüz edip evlerini yağmalayanlarla, bu isyanı bastıranlar farklıdır bla bla bla.
bir de iran'lıların en büyük düşmanı olarak gördüğü arapları da iran devşirmesi oldukları için sevmezler ama başkaları sever falan filan.
iran lideridir. onun türkiye'de, osmanlı'da safevi devleti yandaşı olup, celali isyanlarını başlatan tohum-u-tomurcuklarına sorarsanız tabii ki "şuanki yaşadığımız" durumdur. sonuçta zamanında bismişah naralarıyla ismail şah için çırılçıplak aşk ile koşanlar onlar değil miydi? tarih önemlidir okuyunuz, öğreniniz, öğretiniz.
