özgürlüğüdür yüreğimizin sevgiler,
bir tebessüme ömür yakanlardanız.
kimse yakıştırmasın köleliğin zincirini,
halka halka prangaları kıranlardanız.
bir yanımızda bülbülce sevdalar tütsede,
bir yanda korları sineye basanlardanız.
sanılmasınki mazlumcadır duruşumuz,
zamanı gelir öfkeler de kusanlardanız.
isteyenin olsun parakende,
parça bölük duygular,
olduğu gibi yüreğindekileri
yaşayanlardanız.
sahip,
buyur ölümcül yalnızlığa.
kafeslere astar çek.
zevkleri idare etsin,
fikirsiz kuşların.
yoldaşına öğreti ödünç ver,
aşklardan bahseden.
eflatun üfle,
akillerin kulak zarına.
ve rabbiyessirli sulardan içir,
yeşil gözlü çocuklara.
sahip,
rejimleri incelt biraz,
al havalarını yavaştan.
iblisleri çöz artık,
mücadele öğrensin,
acemi nefisler.
zeki bir nemrut gönder,
ve eli çekiç tutmayan.
velev yokuşlarda bekleyenleri,
bekletme inişlerde.
sahip,
soruları cevapla,
kısa olsun ve sırlı.
bir tavsiye gönder,
azrail'in kanatlarıyla.
tarihi geçmiş kalabalıkları,
iade al,
miladın en evveline.
rahatlasın dünya,
ve gökkuşağının son rengi...
usul usul seyrelirken hızlı adımlar,
yüreğime galebe çalıyor yollar.
yollar ki üzerinde insan görünümlü
mahluklar,
hepsi bir başka maskeli,
hepsinde binbir çeşit çehreler.
bir kaç lokma ekmek,
biraz paçavra
ve arsız güdülerimiz
aslından uzak insan taifesi,
'ben ' canavarına yenik düşmüş,
sahtekarlar,
çekilin artık yolumuzdan!
yüzü insan,
gözü kan,
kazurat makinası canlılar,
sizide bekleyenler var!
şair ismail karakuş' un aynı ismi taşıyan kitabının en güzel şiiri.
tuhaflık seziyorum pastel bakışlarında.
gönlümün girdabında,
kaybolacak mıydın bu denli ?
ve matlaşacak mıydın zihnimde,
bu karanlık silüetle ?
sen ki,
en canlı hücremdin beynimin çeperlerinde.
dumanlı bir başkaldırıydın,
aşkımın beyaz tünelinde.
sendin,
beni ben yapan bir zamanlar,
benlerimin içinde..
tuhaflık seziyorum pastel bakışlarında...
perdelerden tanıyorum sesini.
unutmuşluk yaşıyorum bir an.
bakışındaki ölü yıkayıcıyı,
hatırlıyorum bir yerlerden.
efsanelerden kalan,
mistik bir haykırış kusuyor gözlerin.
fersiz ama kindar süzüyorsun.
gözlerimin içini emiyor,
sürüklüyorsun beni ve diğer benlerimi...
tuhaflık seziyorum pastel bakışlarında.
bir yeşil ormandayım.
ama kapkaranlık ve ölümcül.
bakışında haykırış,
gülüşünde öfke var.
duman, sis,
ve korku yayıyor gözlerin.
özlüyorum o eski gözlerini.
tuhaflık seziyorum pastel bakışlarında.
kapılıyorum,
herşeye rağmen,
engin denizlerine.
ve ayılamıyorum yine bir süre.
yine dalıyorum gözlerine,
sonunda,
benim olmayacağını bile bile.