'' Devinimin olduğu yerde ışık, ışığın olduğu yerde kaçınılmaz biçimde gölge vardır. Hayat ışıkla mümkünse de, hayatın anlamı gölgelerde saklı durur. Gölgesini kaybeden insan, gölgenin kendisine dönüşür.'' (bkz: cehennem çiçeği)
murat menteş-ruhi mücerret
m.barış muslu-yıka beynini
emrah serbes-erken kaybedenler
emrah serbes-hikayem paramparça
jean christophe grange -sisle gelen yolcu
romanlarda anlatırlar,filmlerde öpüştüler. anneannemin fısıldadığı öyküler var,bir de durağına hiç uğramamış otobüsler. başkaları sevişirken gıcırdayan yatak yaylarına kulak kabarttın mı hiç? apartman önlerinde çekirdek çitleyen çocuklara dikkat ettin mi? yüksek sesle konuşan alçakları dinledin mi yeterince ? o zaman çoraplarını çıkar, çünkü aynı safhadayız.
anlatıla anlatıla yalama olmuş hatıralar var çok şükür. başka hatıraların arasına karışıp bambaşka hatıralara dönüşmüş hatıralar... ve hiç yaşanmamış hatıralar var, bence en güzelleri. o zaman ellerini ceplerinden çıkar, çünkü kahve söyledik.
gitmek istemediğin şehirlerden geliyorum geceleri. rüyalarında kuruyan nehirlerden geliyorum. bir kaplumbağanın kalbiyle geliyorum. bir kaplumbağanın kalbini sökersen o kalp bir saat daha atar. bir dere elli sene sonra taşar, bir telefon yüz yıl çalar. ne öğrendik bu aşktan: insan bir gün herkesi unutabilir. o zaman hayaletlere inan, çünkü onlar hep dokunabilir.*
Eğlenceli ve zevk veren şeylerin günah olduğunu düşünürsek günah olabilir. ( yemekte mesajlaşmaktan tek zevk alan ben değilimdir umarım). Mesela saçmalamakta eğlenceli şuan ben günahkarım. Saygılar.