fenahaldetirstim
-236 (pikaçu)
beşinci nesil yazar 1 takipçi 2.20 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    fenerbahçe nin türkiye ye yakışmaması

    1.
  1. bilecik gezim esnasında son derece elit bir ortamda zikredilen bu cümleye önce kızdım. Bir şişe blush açtım ve dedim ki, türkiye fenerbahçe'ye yakışıyor mu? Cümleyi kuran sanatçı dostum, aykut fenerbahçe'ye yakışıyor mu diye sordu. Ben de mehmet topal aykut'a yakışıyor mu dedim. Bir süre soru cevap şeklinde devam eden sohbetimiz, beşiktaş'ın türkiye'nin en büyük kulübü olduğu gerçeğini dile getirmemizle son buldu.

    not: futboldan aşırı anlıyoruz.
    0 ...
  2. yayayasasasa blogspot com

    1.
  3. hem müzikal hem de görsel anlamda güzel kliplerin paylaşıldığı blog. bazen "aaa böyle bir şey vardı!", bazen de "aaa böyle de bir şey varmış!" dedirtiyor.

    http://yayayasasasa.blogspot.com/
    0 ...
  4. alış veriş merkezi gezen mutsuz insanlar topluluğu

    1.
  5. partisini kursan iktidarı sağlar.

    evde otur otur sıkıldım, biraz vakit geçirmek biraz da paralanmak için izmir'de bir alış veriş merkezinde sikimsonik bir işe girmiştim geçen ay part-time.

    tükkanın önünden günde binlerce insan geçiyor. adam çocuğunu, karısını, baldızını, görümcesini kapmış gelmiş mekana. bebek arabası önüne katmış kervan mobilyanın vitrinin içerisinden şaşkın gözlerle baka dalıyor. o an iç sesi ile "la bi sandalyeye 273 lira veren zihniyetin götünü keserim!" diye haykırıyor, görebiliyorum gözlerindeki bu ifadeyi. sadece o değil ki! aynı manzara ile dakika başı karşılaşmak mümkün. bu kadar mutsuz olacağını bile bile tüm ailesini de kapıp alış veriş merkezine gelen bu güruha inanasım gelmiyor.

    çocuğu eline, bacağına yapışmış "dondurma!" diye zırlarken, "hadi fahriye hadi bak dövücem amaa artık haa!" kıvamı karşılık verirken belki de cebindeki cüzi işçi maaşının burukluğunu yaşıyordur bilemem. ama o asık suratından ve hiç bir mimik ile bezeyemediği ifadesiz yüzünden mutsuz olduğu o kadar aşikar ki, yanına gidesim geliyor. omzuna dokunmak istiyorum arkasından, "abi madem bu kadar mutsuz bu denli umutsuzsun, niçin aileni bir parka, bir sahil kenarına götürmedin? neden buradasın abii? ne işin var kervan mobilya'nın önünde güzel abim?" diyesim geliyor. tutuyorum kendimi...
    0 ...
  6. fenahaldetirstim i maldanadam özentisi zannedenler

    1.
  7. mal bunlar.

    7 ay sözlüğe girmedim, bir adam gelmiş bir kenara koyduğum fransız bayrağını almış, akmış ortama. yahu eski başlıklarımı görüp altına "maldanadam özentisi bu" diye entry yazacağına, girdiğim entrylerin tarihine baksana be evladım.

    tek tek mesaj atıp özür dilemelerini istediğim bu riyakarlarla daha fazla uğraşamayacağımın farkına vardım. sayıları gün geçtikçe artıyor nitekim. biraz dikkat edin bari bir bok yiyorsunuz.

    neyse bu hiç birinizi zerre ilgilendirmiyor. mesajımı toplu vermek istedim.

    ayrıca evet fransa dünyanın en mükemmel ülkesi. sonra da türkiye tebi.
    şaka lan şaka türkiye 86. falandır herhalde.
    2 ...
  8. kendi ile çelişen türban

    1.
  9. namahrem bitli kadın kıllarının örtülüyor olması moda ülkemizde.

    şimdi tabi anadolunun yağız delikanlıları bu bit kafalıların kıllarına bakınca ereksyon oluyor olabilir pekala. fakat dünyevi zevklerin envayi çeşidini tatmış, sikiş kelimesini, mahlasından çok zikreden kumral ve dalgalı saçlı, elmacık kemikleri böyle çıkık çıkık bir erkek olarak beğenilerim bir kadın kılından çok ötede vuku buluyor.

    bu gün şanzelize'de yürüyüş yaptığım esnada gördüm türbanlı bir kadın. aklıma hemen; onun gizemli, uzun saçlarının bileğime dolanıp dolanamayacağını ve dogi pozisyonunda belini kırmmamı sağlayacak uzunluğa sahip olup olamayacağını düşündüm. sonra dudaklarına baktım bunun. öfff dedim içimden peh ne alır ama!
    1 ...
  10. allah ın genel af çıkarması

    1.
  11. dün üzerinde epey düşündüm.

    şimdi şehadet getirenler hop müslüman oluyor, islamın şartlarını yerine getirnmemiş bile olsa cennete girme şansları oluyor ya, -ki biz bunu cüneyt arkın'ın bizanslıları dövdüğü filmlerle de sınadık. böyle bir hoşgörü çerçevesi içerisinde ki allah bence yer yer af dahi çıkarıyordur.

    rahşan affı gibim lan! şimdi fani dediğimiz dünya üzerinde allah'ın varlığının bir kanıtı olarak duyargalı deniz canlılarının gösteriliyor olmasını pek sindirememiş bireylerin tanrı inancı olmuyor. adam quantum fiziği diyor, diyanet işleri başkanı sıkılan parfüm orucu bozar! o halde bu allah'sız pezevenklerin cehennemde yanacak olmaları kaçınılmaz, elzem.

    allah affedendir. ona sığındık ona güvendik. son dakika bir şehadet getirmesek de ben genel affa inanıyorum...
    2 ...
  12. eski sevgiliyi şanzelize de görmek

    1.
  13. geçen le cola almak için bime gidiy....

    pardon lan karıştırdım! fransa seyahatlerimin ne denli sık gerçekleştiğini bilirsiniz. yine o seyahatlerimden birinde paris'in değil, fransa'nın değil, dünyanın en güzel caddesi olan şanzelize'de eski sevgilim melis'i gördüm. utandım eğildim hemen. kıçımın çatalı gözüküyormuş anladım, kalktım sonra. elimdeki le porta'yı çöbe attım. yanına gidip, ağzımdan; "melis tavşan louri'yi çamaşır sepetine atıp üzerine işediğim için özür diliyorum" cümlesi döküldü azımdan. "bu sözlerinde samimi misin?" diye sordu. sonra bir süre tartıştık ayaküstü.

    "istiklal caddesi'nde de gördüğümde aynı tartışmaları yapıyoruz, ne bokuma şanzalize'de karşılaştık ki?" diye hayflandım kendi kendime. püüü hiç romantik değil!
    3 ...
  14. esmer uzun boylu yakışıklı erkeklerden hoşlanmak

    1.
  15. bayram günlerinin vazgeçilmezi beton kalburabastı

    1.
  16. lan yapmayın artık şu tatlıyı!

    bayram günlerinde ikram edilen tatlılar ve vücuttaki glikoz yoğunluğu beni hasta ediyor sonraki günlerde. kalkamıyorum yataktan. pastanelerden alınmış baklava, kalburabastı ve bilumum benzeri tatlılar hoş tabi. ama evde hazırlanmış bir kalburabastıyı kelimelerle ifade edemiyorum. içimdeki ev kalburabastısı nefreti son yıllarda hat safhada. kalburabastının, bayatlamış kurabiye ya da bir biriket taşı olduğunu zanneden ev hanımları sizedir bu sözüm; madem böyle yapıyorsun tatlıyı, yanında çatal getirme bari. ince demir testeresi getir. zira çatalı batırmaya çaba sarfederken, birinin kafasını yarmaktan çok çekiniyorum.
    1 ...
  17. internetin günlük hayattaki rolü

    1.
  18. artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.

    interneti herhangi bir kefeye koymak, buna çaba göstermek yersiz. biliyoruz ki, insanlık tarihinin en önemli buluşlarından bir tanesi. böyle geçiştiriyoruz işte interneti, teknolojik bir olay işte diyoruz.

    her fırsatta nostalji yapmaya yeltenen yazar rolünde bulunmak istemem. ama bunu yapanlar da bilirler, elde olan bir şey değil bu geriye bakmak. hele baktığında hüzünde varsa içerisinde of çok fena bir şey. yani demek istediğim bir şekilde bağımlısı olduğum internetin varlığından rahatsız olduğumu, durup durup eşime dostuma mı anlatayım? olmaz!

    evet hiç bir şey eskisi gibi olmuyor, herhangi bir araştırma esnasında bol kilometreli kütüphanelerin kapılarını çalmak zorunda kalmıyorum. bir şarkı dinlemek istediğimde, ismini brovsıra yazmam yetiyor. tak anında kulağımda. para bile harcamıyorum kitap okumak istediğimde. bu ve buna benzer bir dolu şey evet kötü değil hatta ligtv'yi HD kalitesinde, beleş izlemenin verdiği keyif paha biçilemez. ama ne bileyim işte huzursuz ediyor insanı şu internet. en yakın dostunun sırlarını seninle değil de blog sayfasında paylaşıyor olmasını düşünmek iyi bir şey değil. ya da sevdiceğinin feyspuk zımbırtısına bakmadan edememek ve akabinde uyuz olduğun sima veya isimlerden hır çıkartmak hoş değil.

    en çokta çocukluğumda tanışmadığıma seviniyorum internet ile. mazallah şimdi kuzen gibi onlayn oyunlarda sosyalleşir mesenelerde titreşirdim. feysden(!) hiç yüzyüze gelmediğim kankalarımın fotoğraflarının altına "kanjca jock cikkis jckmıshsın" yazar öyle eğlenirdim. o yaş için bana gerek olmayan terimlerle bir bilgisayar dahisi olmadığıma seviniyorum. şimdi tüm çocuklar internetin kralı! ben ise çocukluğumda muçinin kralı olduğum için memnunum. zira hız ve çeviklik gerektiriyordu.

    internetimin borcunu kapattım bugün. yokken bir sıkılganlık, bir huzursuzluk vardı. şimdi var. daha bir sıkılganlık, daha bir huzursuzluk şimdi...
    0 ...
  19. satori evresindeki mahsun kırmızıgül

    1.
  20. tehlikeli. insan nirvana'ya ulaştığında neler yapabileceğini düşünemiyor.

    şimdi bu adam çok değil bundan bir 10 yıl öncesine kadar tek kaşlı ve alemin sıradanlığının içerisindeki döngüde kral olabileceğini iddia eden bir adamdı. ne oldu da çeşitli metaforların başımızı döndürdüğü, avrupada o festival senin, bu festival benim gezen sinema yapıtlarının sahibi oldu. ne oldu da katıldığı tolkşov programlarında en uç noktalarda verebileceği mesaj; "hepimiz kardeşiz!" iken, bukowski, baudelaire gibi isimlerden alıntılar yapmaya başladı.

    kendisine tavsiyem. macar ve rus felsefi sinemasından uzak durması yönünde. hayır o değil, bakışları da tekin durmuyor artık.
    0 ...
  21. türkler avrupa birliği için çok kaba bir ırktır

    1.
  22. fransa'da konuşmacı olarak katıldığım bir seminerde sarf ettiğim cümle.

    zira cümleyi kurmamla beraber, bir türk gazetecinin yüzüme ayakkabısını fırlatması bir oldu. bu da sarfettiğim cümlenin içerisindeki gerçeklik payını doğrular nitelikte. avrupa birliğine girmiş bir türkiye'nin serbest dolaşım hakkı kazanabilmiş olmasını düşünemiyorum.
    9 ...
  23. yılda bir kere yıka bulaşıkları makinede

    1.
  24. an itibari ile başlattığım kampanya.

    göt kafalı beyaz eşya üreticileri nasıl küresel felaket temalı kampanyalar başlatabiliyorlar aklım almıyor doğrusu. yok enerji tasarrufu, yok su bilmem ne! ulan senin o ürünü elde etme serüvenini baştan sona incelediğimiz zaman ekolojinin, doğanın, enerjinin nasıl amına koyulur görüyoruz zaten. dahasına ne hacet?

    elim bilmem kaç dereceye kadar dayanırmış. pis sidikli sende...
    4 ...
  25. doğum günü partisinde mezdeke çalan erkek

    1.
  26. gay olabilir.

    hele mezdeke 5'in kıvrak ritimleri, bir yağmur ormanı yoğunluğundaki duygu selinin başlangıç sekansı kıvamında vuku bulan histerik melodileri düşünüldünde genelleme bile değildir. hani kenar işlemeli, allı güllü tülbent beline hesabı.
    2 ...
  27. poz veren kadınların büzük dudaklı öpücük estetiği

    1.
  28. orta öğrenimini yeni tamamlamış ve bakireliğini henüz kaybetmiş kadınlarda gözlemlediğim bir avatar pozu var. büzük dudaklı öpücük hareketi.

    özellikle de blogger profillerinde ilk seks deneyimlerini, anal seksin ruhlarında oluşturduğu hezeyanı ve bilumum, aşık oldukları erkeğin, en yakın arkadaşlarının amına koyuyor olmasını uzun uzadıya yazan genç bayanlar bu bahsettiklerim. tabi bunlarla da sınırlı kalmıyor. alterno ve fotoğrafla yakından ilgili 20'li yaşlarının ortalarına gelmiş kadınlarımızda da görüyoruz bu stili. feyspuk zımbırtısının ana sayfasında; "ayşen çokemo profil fotoğrafını güncelledi" kıvamında binlerce buna benzer ileti geliyor bana. evet çevrem geniş.

    neyse bana kalırsa kendi içinde bir estetiği var. tek ümidim erkekleriizin de aynı batağa bulaşmaması. o zaman.. işte o zaman incinirim bebeğim.
    2 ...
  29. düşündüğüm ve yaptığım şey şeklinde biten entryler

    1.
  30. okumaya zaman ayırılmayacak kadar kötü entrylerdir.

    misal;
    başlık: çay
    entry: her gün içmenin beni amcık gibi yapacağını düşündüğüm şey.
    yazarı: e e ka ka yazar

    başlık: itörnıl sanşayn of dı spotlıs maynd
    entry: sevgilimlen beraber izliyoz bunu. bunu izilemeksee yiğişmek için hergün yaptığım şey. yıh yıh******** (yıldızlı bakınızlara dikkat!)
    yazarı: püü sana

    banane lan senin her gün ne yaptığından ya da düşündüğün şeylerden. böyle göt gibi entryler yazacağınıza, gidin pavır paf görls izleyin.
    0 ...
  31. blogger avatarına anime karakter koyan kadın

    1.
  32. çirkindir!

    ya da erkeklerin, o gerizekalı fotoğrafına bakıp, suratındaki sivilcelere odaklanarak otuzbir çekeceğini zannediyordur. eğer bir kadınsanız ve blogger profilinizdeki avatar kısmına göt gibi bir anime karakter koyduysanız, çekinmenize gerek yok! gerçek fotoğrafınızı oraya gönül rahatlığı ile koyabilirsiniz. kimse size aşk e-mail'leri atmayacak. çünkü çirkinsiniz!

    ayrıca o kısımda fotoğraf diyor. neden öyle diyor bir düşünün...
    4 ...
  33. vatan sağolsun söyleminin samimiyetsizliği

    1.
  34. bir annenin, bir babanın yavrusu ölüyor, yitip gidiyor bu dünyadan ve o pervasızca "vatan sağolsun" diyor.

    eğer canımdan, kanımdan bir parça, sikimsonik bir silahlı çatışmada, sırf ikili güçlerin amcıkça emelleri uğruna ölüyorsa, "bana benim olanı geri getirin" derim. haykırırım! vatan kim ki? ecdatların savaşarak, destansı bir şekilde anlatılarak kazandıkları iddia edilen bu topraklar bana sevdiğim insanı geri getiremeyecek ve hatta ölümüne sebep olacak bir çatışmanın sebebi olacaksa lanet olsun!

    insanoğlunun en çirkin yanı samimiyetten uzak oluşu malesef.
    7 ...
  35. l0l

    1.
  36. mutlak değer içinde sıfır. rakamla; "0". çok şekerim.
    2 ...
  37. günümüzde eş dost vesikalığı biriktirmenin önemi

    ?.
  38. hani bir laf var; ölen ölüyor, kıymeti ise o öldükten sonra anlaşılıyor. öyle bir şey sanki bugünlerde.

    milenyum kuşağından önceki kuşaklar için hayat sanki biraz daha basite indirgeniyor, samimiyet kavramı her geçen gün yerini olumsuz ekine bırakıyor gibi. ya da sadece ben dellendim öyle hissediyorum. gelişen teknoloji ile beraber, rahatına düşkün bireyler olup çıkıyoruz. bunu şu yüzden söylüyorum; "ne önemi var abi?" lafına çok sinir olduğumdan. vesikalığını rica ettiğim bir dostun "of feysbukda var işte bakarsın ordan" serzenişine kıl olduğumdan ya da "ay çok çirkin çıkmışım du bi totoşop görsün bu" tedirginliğinden o dostun.

    ver abi işte vesikalığını! ben onu cüzdanıma koyup, götümün teriyle renklerinin biraz açılmasını istiyorum! bir başka yakın arkadaşım, cüzdanımı karıştırırken, kredi kartlarının banka ve modellerini değil, tipolojisini çıkarmaya çalıştığım eş dost ortamının kanıtları arasında senin vesikalığına bakıp "bu kim?" diye sorsun istiyorum! sorsun ki; paylaştığımız onca güzel anıyı bir çırpıda anlatıyım ona. akabinde vesikalığına sahip olduğum tüm güzel insanlar adınada devam ederim nasılsa.

    ah dostlarım! 51239 megapiksel soni saybırşat dicital fotoğraf makinasının gözü kör olsun...
    0 ...
  39. saçı ile erkeği tahrik ettiğini düşünen dini bütün

    1.
  40. henüz tek haneli rakamlarda dolaşan yaşı ile kılından utanması gerektiği öğretilmiş dini bütün dişi kardeşlerimiz. ilerki yaşlarda ne randıman bekliyorsun sonra bu çocuktan?

    evet o bitli kafandaki kılınla gerçekten ilgiliyiz...
    4 ...
  41. türk erkeklerinin fason delikanlı olduğu gerçeği

    ?.
  42. bakıldığı zaman mangalda kül bırakmayan cinsten bir delikanlılık potansiyeli, yoğunluğu olduğu gözlemleniyor türk erkeklerinde.

    peki bir amcık beyinli italyan erkeğinden bile korkak tırsık olduğu gerçeğini kim reddedebilir türk erkeklerinin? delikanlılığı sadece giydiği bol kumaş beyaz gömlek ve dar kumaş siyah pantalon üzerinden tespih ile yapıyor olması utanç verici. dün bir toplu taşıma aracı olan belediye otobüsüne binmek icab etti. normalde sikimi sürmem ama o an oldu işte. önümde bir delikanlı kisvesi. tam binecek, 2 emo önüne geçti bunun, onlar önce bindiler. sonrasında kimsenin duymayacağı şekilde, "sikicem şimdi belalarını, amuğa godum ipneleri" diye kendi kendine vızıldandı. allah'tan absolut kulağım da ben duydum. aldım tespihi elinden vurdum ensesine. "bir daha seni buralarda görmeyeyim" dedim. sonra otobüsteki iki emoyu aşağı indirip bir güzel dövdüm. kenara çekip, üzerlerine işedim.

    has delikanlı fransa'dan çıkar bebişim...
    3 ...
  43. islam dininde şarabın caiz olmaması

    1.
  44. kan yapar tavsiye ederim.

    şimdi yaradan bunu hıristiyanlıkta kutsal bir içecek olarak addetmiş. sonra hoop müslümanlıkta yasak! yaradanın külli olan ihsanı neden değişkenlik gösteriyor? yoksa sevgili peygamberimiz hz. muhammed'miydi şarabı haram kılan? lan gerçi olur mu hiç? kendini yaradana şirk koşmamıştır herhalde.
    1 ...
  45. her tespiti genelleme zanneden toy yazar

    ?.
  46. vallaha inanır mısın? hiç bir şeyi ciddiye almıyorum şu sanal sözlük zımbırtılarında bu kadar. çileden çıkarıyorlar insanı ekran başında. ekran dediğim yanlış olmasın 22" wievsonic.

    sosyalizm sevdalısı bilinçsiz bir şahıstan bahsediyorsun, zannediyorlar ki, sosyalizme bok atıyorsun! lan uzun entry okuma konusunda ne kadar sığ, ne denli zayıf olduğun tamam da, madem fikir yürüteceksin, bir oku! ne demiş, sosyalizme mi bok atıyor? yoksa sosyalizmin gölgesine sığınmış sığ ergen gençlere mi? hemen; "yok efenim böyle genelleme mi olur?, "mal mısınız?" vs vs...

    çok sevdiğiniz bir söz dizisi var; "bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmak" aha o işte size meyil etsin emi...
    0 ...
  47. paris sanatın başkentidir

    ?.
  48. sağda solda new york diye ağlayan eleştirmenler görüyor ve çok üzülüyorum.

    19. yy itibari ile fotoğraf'ın kamuya malolması ilk fransız bilimler akademisinden duyurulmuş ve bundan sonraki fotoğrafın kusursuz reprödüksyon olanağının sanat dalları ve akımlar üzerindeki etkisi, etkileşimi tartışmaları paris'te vuku bulmuştur. buna dönemin en önemli düşünür gezerlerinden olan walter benjamin ve romantik insan charles baudelaire ön ayak olmuştur da diyebiliriz. o dönem paris'te, pasajlarda hep sanat konuşulur, atelyelerde icraa edilirdi. oradaydım biliyorum...
    0 ...
  49. sosyalizm sevdalısı bilinçsiz entelektüel

    9.
  50. entelektüel yerine entellektüel yazarlar -ki o kadar bilinçsiz, bilgisiz insanlardır. bir sosyalist neden ezilsin? sorusuna cevap arayacakları yerde, sosyalizm hakkında ileri geri konuşabilme yetisine sahip insanların da arkasında dururlar kendileri gibi. bir sosyalist, önce okuduğunu anlamalı. maddeyi tanımlamalı, sonra fikir yürütmeli.
    0 ...
  51. ayar verme çabasının pespayeliği

    1.
  52. sanal sözlüklerde sıklıkla karşılaştığım bir kirlilik ayar verme çabası.

    hırpani yazar gençlerimiz, önce bir yazarı troll ilan eder ve manasız bir biçimde hedef görür, gösterirler. ekrana kilitlenip ilgili hedef yazarla alakalı açılan ya da girilen ayar adı altındaki saçma salak, bilgiden, cinastan yoksun pespaye başlığa, entrye ne cevap gelecek? kümülatifim ne kadar artacak? bütün gece bununla ilgilenirler. bunda asosyal ve karşı cinsle olan iletişimdeki başarısızlık ön plandadır. zira git sevgilini sik! ne bakıyorsun ekrana.

    olmuyor gençler. ayar adı altında klavyelerinizi eskitmekten başka bir işe yaramıyor yazdıklarınız. üstelik bir not: sözlükte yazan kızlar bu tarz atlangoçluklardan hazetmez söyleyeyim. gidin melankolik şiirler, aşklı meşkli entryler döşeyin.
    2 ...
  53. tuvalet kağıdını renkli alan insan

    ?.
  54. kaliteli tuvalet kağıtlarının en leziz özelliği; en az iki kat kağıt kullanarak imal ediliyor oluşu "bak ne diyorum en az iki" ve temizliğin simgesi olarak beyaz bir renge sahip oluşlarıdır. tek kat kağıt ve gri renkteki tuvalet kağıtları elde parçalanır ve kısa süreli bir kaos yaratabilir tuvalette. gelelim şu pembe ve sarı tuvalet kağıtlarına;

    bunları evine alıp, makat deliklerini bunlara silen insanların temiz olmalarından şüphe duyarım! çekiyorsun kağıdı tırtırlı yerinden kopacağına, cart diye saçma salak bir yerden yırtılıyor. eline sardığın an, anüs bölgene götürmeden elinde eriyor! o değil; "bakalım bokum pembe kağıdın üzerinde nasıl duracak", "yok ı ıh mavide daha iyi durdu galiba yıh yıh" kıvamında cümleler mi kuruluyor tuvalette? bu anüs düşmanı insanların, 2 lira daha az ödeyebilmek için anüslerine yaptıkları bir saygısızlıktan başka bir şey olamaz!

    siyah tuvalet kağıdı çıksa onu da alırsınız kir göstermesin hesabı...
    3 ...
  55. fransa nın en güzel yanı

    ?.
  56. türkiye'ye dönüşüdür...

    diyeceğimi sanıyorsanız nah öyledir..kim ister lan dönmeyi totoş musun?
    fransa'nın en güzel şeysi; demir atmış yatlarda mankenlerle yanyana, üstüste uzanıp sürtünerek kovalamaca oynamaktır.
    6 ...
  57. eski sevgilinin çamaşır sepetine işemek

    ?.
  58. müthiş zevkli ve son derece tatminkar.

    geçenlerde eski sevgilim merve aradı. hadi gel biraz kovalamaca oynayalım hesabı. içkilerin su gibi aktığı gece sonunda merve kovalamacanın hakkını verememişti. çok sinirlendim bir hışımla kalktım yataktan. nereye gidiyorsun? dedi. su döküp geleceğim dedim. önce mervenin evcil hayvanı tavşan louri'yi kaptım koridordan, doğruca banyayo gittim. tavşanı çamaşır sepetinin içine atıp öylece işedim üzerine. bi sürü sütyen, g-string telef oldu tavşanla beraber. çamaşırların aldığı kokuyu tahmin edebiliyorsunuzdur herhalde.
    1 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük