küçüktük,mahelleye her gün 20 çocuk ses yapıyoruz diye bir polis arabası gelirdi şikayet edende 1.katta oturan yaşlı daşakçı ali dedeydi(eski sünnetçi).Polis arabası gelmeden ışığını görüp 20 çocuk 5 saniyede oturduğumuz direğin önünden yok olurdu.
Herkes çatıya çıkar çatılardan bakardık napıyorlar diye bu polisin mahallede ne işi var amk diye kimse sormazdı.
o para ki çok lanet bir paradır,yaşlı amca o kadar çok haber izlemiştir ki yardım istediği adam tarafından parası gasp edilen yaşlı birey olmak istemez.
Bu sebeble yardım için çektiğiniz parayı öyle bir hışımla elinizden alır ki bi düşünürsünüz" tipim at hırsızı mı amk" diye.
yeni hükümetin ilk çalışmalarındandı tüm mafya babaları bitirildi,haliyle yenileri doğdu.
Eğitimsizlik,geri kafalılık,hayvansallık bakımından hızlı yükselen tipler bu alemde ama hızlı da düşerler yine aynı nedenden.Karadeniz mafyası özellikle kürt mafyalarını bastırıyordu ve dalga geçsenizde bozkurtlar devlete ciddi yardımları oldu.
nagasaki de 150 bin,hiroşimada 140 bin insani tek bir atom bombasıyla öldüren amerikanın kimyasal bombaya dayanamaması durumudur.
Bugün "Diktatöre gözümüzü kapatırsak tarihi bizi yargılar" gibi saçma ifadeler kuran John Kerry gibi bu zihniyetin insanlarının; ne kadar yüzsüz olduğunun göstergesidir,halk ayaklanmalarını organize edip ardından ülkeyi hakimiyeti altına alan insanların yüzsüzlüğüdür,tarihten demvurup tarihi unutmaktır.
götümü kime vereceğim konusunda aklıma oluşan über bir soru.
Esada versem en azından yabancıya gitmez komşu sayılır,hem obama zenci.Irakta çok acıttı beni şimdi suriye için napsam napsam ıhm diye düşünür dururum.
Trabzonda öyle izmit gibi,ankara gibi her noktadan dolmuş,otobüs geçmez geçemez.Çünkü içe doğru yapılaşma zaten yoktur,sahil şeridiyle bütün ulaşım sorunsuz gerçekleştirilebilir.
Bu hatta en fazla dolmuş adedi olan akçaabat dolmuşlarıdır.Özellikle sabah saatlerinde 1 dk da bir mercedes minibüsler veya ford transit model araçlar geçer ki diğer şehirlere göre minübüs durumu çok daha iyidir.
işte bu anlardan birinde akçaabat dolmuşları tamamen dolmuştur,ayakta son dakikada evinden çıkmış ve ilgili okullara yetişmeye çalışan genç liseliler vardır.Bu anlardan birinde beşirliden geçerken ,adeta ingiliz kraliyet ailesinin en asil kadın üyesi olan bir bayan; beşirli dolmuşlarında çok sıra olmasından ötürü arabaya biner .Ancak sarı boyalı saçları, saçma giyinimi, farklı tavırlarıyla kendine oldukça güldürür.
ilk şikayeti oturacak yer bulamamasıdır,aslında şöför direksiyonun üzerinden eliyle arabanın dolu olduğunu göstermiştir buna rağmen arabaya acele etmesinden dolayı binmiştir.
ikinci şikayeti önünde oturan bayana olur "doluysan alma kardeşim dimi yani"der.
Sesli konuşur gereksiz hareketlerde bulunur,ben hede höde anadolu lisesinde öğretmenlik yaptım diyeni dahi görülmüştür,cüzdanını açıp para çıkarması o kadar asildir ki lamborginisi bakımda herhalde dedirtir.Ben yılda 2 kere istanbula gidiyorum hiç böyle bir şey yok diyen dahi görülmüştür.
ekşicilusların amacı insanların dini görüş ve sosyal düşünceleriyle dalga geçmektir.Savaştıkları sandığı şey için savaştıkları ideolojinin gerektiklerini unutup bazı yersiz hareketlerde bulunurlar.
En önemli hareketleri şunlardır;
1.insanın hatalı bir organizma olduğunu göstererek Allahın var olmadığını ispatlamaya çalışmak
2.Atayiz düşünceyi yaymak ve yaymasına zemin hazırlamak
3.Genellikle insanları katogorize etmeye çalışmak
4.Tabu nedir bilmemek ve bununla övünmek
5.Batı müziği dinleyip diğer müzik türlerini aşağılamak
6.Kesinlikle haftanın en az 2 güne alkol almak ve bunla övünmeye çalışmak
7.Son 3-4 yılda artan bir türk ırkı düşmanlığı sergilerlemek
8.Gezi parkı sürecince pkk 'yı haklı bulma eğilimine kaymışlardır(çok içli dışlı oldular herhalde)
9.Favori filmleri Donnie Darko'dur
10.Sorsan televizyon hiçbiri izlemez ama televizyonda ne olduysa hepsi bizzat anında en saçma kanallardaki olayları bile sözlüğe girmek
işbu yazarlar'a cevap verilmemeli sözlüğü ekşiciler basmış yine mottosuyla cevap verilmesi itinayla tavsiye edülür.
bol kıllı türk erkeğiyle kesinlikle yarışacak kızdır.Göğüslerinden tutun, karın bölgesine kadar her noktasında kıl vardır.Eğer kızı zamansız evinize çağırırsanız o anki rehavetle kız bunları göstermemeyi unutabilir.
En fazla kıl kalçanın üstünde görülmüştür,sözlük kızlarına selam olsun lütfen dikkat edelim bu iş bir raconu var.
Kavga çıkacaktır adam lazımdır...Telefon edilir buluşma noktasına varılır.Ağız dalaşının ardından itişmeler başlar ve 4 kişi dövüşürken her iki taraftan 2 kişi -biri sizin arkadaşınız olmak üzere- dövüşü ayırmaya çalışır.
Bak güzel arkadaşım gel adabınla dayak ye daha iyi, yapma üzme bizi lütfen.
Hem klavyeli hem dokunmatik olması göz doldurur niteliktedir.Tek elle rahat yazılabilmesi için oluşturulan hafif kıvrımlı kasası telefon sahibine "telefonu arka cebine koyma lan" esprilerine mağruz bırakır.
Klavyeli telefonların klasik görünümünden uzaktır ve fazlasıyla mesaj yazanlar için idealdir.Bunun yanında tam bir şarj canavarıdır,konuşurken kulağınız beklet butonuna dokunup ani buhrevi anlar yaşayabilirsiniz.
Son derece dayanıklı bir kasası vardır dengesiz bir sevgilisi olanlar yahut çabuk sinirlenenler için idealdir.Duvara var gücüyle fırlatmaktan bahsetmiyorum sinirlenip s.ktir git denip yataga fırlatılan telefonun yataktan zıplayıp yere düşmesinden bahsediyorum.
Pek çok forum sitesinde arka kapağı açılamamasından şikayet edilmiş.Telefonun ekran tarafı sol elinizin 4 parmağıyla kamera tarafını baş parmağınızla kavrayın ardından sağ avuç içinizi kapağın üzerine vurun/vakum misali) ve aşağı doğru çekin işlem tamam.
teflonu kaka olarak gören ya da teflon tavanın olmadığı bir yerde yumurta kırıldığında o çelik tavaya yanan kısmını;normal kısmı bittikten sonra ekmeğin sert yeriyle kazıya kazıya yemek , daha sert olan kısmını ise çatalla kazıyıp ağıza atmak işte bu hayattaki en güzel şey.
Sıcak sıcak fırından çıkmış pizzayı rahat tüketilebilmesi için 4 parçaya ayırırken dökülen sucuklardır efendim,tek tek toplanıp ağıza atılması makbüldür.
Bulunduğum şehirde 10 yıldır çıkan her milletvekili ciddi parası olan inşaat zengini ya da bilinmiş bir mekan sahibi istisnalar tabiiki var ama durum bu.
Para onunsa sıkıntı yok, ama benim cebimden çıkmıssa ümüğü sıkılır öbür tarafta.
Ahlaki, hukuki, insani değerlerimi bir yana bırakıp yalnız stratejik olarak düşüneyim.
Önümde bir şehir içinde kadın var, çocuk var, yetişkin erkek ve silahlı insanlar var.Elimde yıllarca askeri yatırım yapmam ve rusyadan büyük askeri destek almam sebebiyle işe yarar tank, obüs, top, pek çok tür füze,sayısız personel silahı var.Belki fazla kayıp veririm ancak bu silahları kullanırsam batılı devletlerin ah kimyasal silah kullandığı kesinleşsede kartlarımı oyuna soksam çabalarını bildiğim halde neden kimyasal silah kullanıp sayıca 1300 olan onbilerce kişiyi etkilemeyen bir saldırı içerisine gireyim.Basit bir hava saldırısı bile yeterlidir bu sayı için.