Yine uzun süre ara verdiğim, belki bişeyler değişmiştir diyip geldiğim ama erkekleri de kadınları da aynı derecede mide bulandırıcı olan sözlük. Anonim kalabilen kaç kişi kaldık merak ediyorum.
Eskiden de sözlükler vardı. Işin ilginci zirveler yapılır herkes herkesi tanırdı. Mükemmel arkadaş ortamı vardı. Kimsenin kimseye yan gözle baktığını bilmem. Şimdi sözlüğün kadınları da evli/sevgilisi olan adamlara musallat, teşhircilik yapan ve ne yazık ki sözlükte en çok saygı gören, toz kondurulmayan tipler. Erkeklere zaten yorum yapmıyorum. Bunlar arasındaki istisnaları ayırıyorum. Ki onlar da ya sözlüğü bırakmayı tercih ediyor ya da sessiz sakin kendi hallerinde yazıyorlar zaten. Velhasıl sözlük ölmüş ağlayanı yok.
En az 20 yılını kedilerle geçirmiş biri olarak nasıl olduysa böyle bi gaflete düşmüş bulundum. Sonuç mu? Elimin bir hafta boyunca davul gibi şişip iltihaplanması, o gunlerden kalma diş izleri ve 5 tane de kuduz aşısı...
(bkz: Ben ettim siz etmeyin)
Bu güruh gidip "en son ne zaman öpüştünüz, seviştiniz" türevi başlıklardaki entryleri artılayan, kendini pazarlayan yazarlara yaranmakla uğraşanlarla aynı güruh. O yüzden eksi artılara takılmayı çok zaman önce bıraktım zaten. Siz yazın okuyan bir kişi bile olsa kardır.
(bkz: Nerde eski sözlükler)
hıçkıra hıçkıra ağlatan, özellikle benim gibi fazla duygusalsanız uzun süre etkisinden çıkamayacağınız vurucu kitaplardan biri fareler ve insanlar. anlatımı oldukça akıcı ve elinize aldığınız zaman gerçekten bırakmak istemeyeceğiniz türden bir kitap, tavsiye olunur.
Bunun adı aleni şekilde dalga geçmektir. Tamam zenginsin kazanıyorsun afiyet olsun ama bu kadar da insanların gözüne sokmayın. Bu pozu pekala koltuğunda otururken de verebilirsin beybisi.
Sözlükteki kaç evli erkeğin eşi burda yazdığından, diğer yazarlarla ne konuştuğundan haberi var ki. Aldatmak ille de aynı yatağa girmek değil. En mazbut, naif dediğiniz kişilerin bile kim olduğunu bilmiyorsunuz.
Mühendisim ama objektif yaklaşmak gerekirse, kamuda çalışıp bir imza ile oturduğu yerden bi ton para kazanan da var, sıfır bilgiyle torpil sayesinde iyi firmalarda çalışan da var; fabrikalarda 50 derece sıcaklıkta çalışıp üç kuruş alan meslektaşlarım da var.
aynı şekilde canını dişine takıp bu salgında bile can kurtarmak için her türlü fedakarlığı yapan eli öpülesi doktorlar da var; keyfe keder oturduğu yerden saat doldurup g.t büyüterek tüm gün internette goygoy yapan, bi de ben sağlıkçıyım diye övünüp takdir bekleyen doktorlar da var. hangisini kıyaslayacağız ki.
teknik olarak her ikisi de oldukça zor ve yerine göre her ikisi de hayat kurtaran mesleklerdir.
enayilik... ya çıkın şu arabesk kafalardan. kimseyi kendinizden çok sevmeyin, hayır yani gerek yok. inanın kimse sizi o kadar sevmeyecek ve sürekli fedakarlık gösteren siz olacaksınız, sonra kullanılacaksınız vs vs.
o olmadan yaşayamam dediğiniz kişilerin kaç tanesi hayatınızda ki şu an? bu bile yeterli bir cevap olacaktır sanırım.