Olabilecek en yasanasi sehir. Ne cok kalabalik, ne cok karisik. Insanlari cok cana yakin ve yardim sever. Biraz soguk, bazen fazla soguk ama huzur dolu bir sehir. ABD'ye gidenin mutlaka gormesi gereken cinsten bir yer.
insanı tekrardan iyi müziğin varlığına inandıran şarkı. Saatlerce ardı arkası kesilmeden dinledim ve her seferinde biraz daha güzel geliyor kulağa, bu güzelliğin sonu sanki yokmuş gibi hissediyorum.
"no i never really had it in me, did i, did i?
no i never really had it in me, did i, did i?
(no) i never really had it in me, did i, did i?" kısmında kendimi bambaşka bir boyutta bulmama sebebiyet veriyor.
Alın bu şarkıyı hayatınızın merkezine koyun, pişman olmayacaksınız.
"Nine" daki performanslarıyla beni benden alan, zarif, güzel kavramının soyut hali, yetenek şelalesi, güzel insan. Oscar'lı olması önceki saydıklarımın yanında sönük kalmamalı ancak gerçekten bu dişi kişisi rolünü yaşıyor adeta. Bu kalitede 10 tanesi dünyayı değiştirir diyorum ve susuyorum.
Bu insanların -benim de içlerinde bulunduğum yani biz- çokluğu neden ayakkabı üreticilerini harekete geçirmez bilemedim. Ömrümün sonuna kadar spor ayakkabılarıyla gezmeye mahkumum sanırım.
Asıl sorunun o çocukların türkçe konuşmasının, öğrenmesinin bir anda "milli" mesele yapılmasıdır.
Öncelikle o olimpiyatlara katılanlar hangi okullarda okuyor, o okulların arkasında kimler var bunlar irdelenmeli.
Neden dünyada sadece Türkçe Olimpiyatları diye bir şey var, çince olimpiyatı, ispanyolca olimpiyatı yok.
Bir kaç yabancı daha türkçe öğrenince biz süper-güç mü olucaz?
Bu ülkede ingilizce bilmeyen insanlara sınıf farkı yaşatılırken, o çocuklar türkçe biliyor diye dünya ayaklarının altına mı serilcek?
Ayrıca çıkıp "o çocuklar bizim istiklal marşımızı söylüyor ulan" diye ahkam keserken, şunu düşünmeli ki, Bir türk çocuğu çıksa uganda milli marşını söylese ona neler diyecek kim bilir.
Kendi kendimize başka finansmanlarla, belki benim aklımın almayacağı siyasi oyunlarla, gövde gösterisi yapıyoruz.
Klibi olmamış şarkıdır. O nasıl bir öpüşme sahnesi ya? Kalbin çıkışı falan da nasıl tırt, öyle böyle değil.
Şarkı güzel olmasa yeden yere vurasım gelirdi.
Annemle oturduk, annem daha ilk turdan "e bunların hiç birinin bacağı yüzü falan güzel değil. Ülkede güzel kız kalmamış" dedi.
Sonra gitti uyudu. Ben yılmadım o aralarında benden kalın bacakları olan kızları izledim. Gittiler yüzü en güzel ama vücudu en tırt olanı birinci yaptılar. Vaktimi kaybettiğimi anlayıp bende gittim mışıl mışıl uyudum.
Yazmadan önce iyi bir playlist oluşturulur. Perdeler kapatılır, güneşli bir hava varsa dışarda olayı imkansız kılmasın diye. Termosa çay konulur. Ve word açılır.
kompleksli erkek tepkisi:
-kaç kere? Ne şekilde? Benden daha mı iyiydi?
Aşktan kör erkek tepkisi:
-Ama ben seni çok seviyorum.
Kıskanç erkek tepkisi:
-laaaağn yakarım...
Takıntılı erkek tepkisi:
-Nasııl? Seeen? benii? beni?
Sıradan bir tepki:
-O.....
edit: Aldatanın cinsiyeti değil önemli olan, ancak genelde aldatan dişiye tepkiler bu şekilde. entry'den bu tepkileri tasvip ettiğim kanısına varılmasın.