Vatandaşa 'ananı da al git' diyebilen bir başbakandan farklı bir beyan beklenemezdi. Bu arada 'insanlık anıtı'nın yıkılabilmesi için çok miktarda patlayıcı gerekiyormuş. Türkiye'yi dünyaya rezil edecek muazzam bir gösteriye hazır olunuz.
Ülkemizdeki sayısı giderek artan bir yığın sığırın paylaştığı bir düşüncedir. Necip Fazıl'a gelince, böyle bir laf eden adama şair denilmesi, bir de üstüne üstlük Nazım'la karşılaştırılması içler acısıdır.
Şeriat kara cahillerin iktidarı demektir. Şeriatçılık tek tip insan hedefleyen bir cahilleştirme operasyonudur ayrıca, dogmanın hakim olduğu yerde bilgi olmaz. Basit bir örnek; sözlükteki şeriatçıların 'mi', 'mı' ve hatta 'ki' eklerini ayırmak gerektiğini bilmediklerini görüyoruz, bu durum bu arkadaşların daha inandıkları kitabın düzgün bir mealini bile okumadıklarını gösteriyor. Türkçemizdeki temel dilbilgisi disiplininden bihaber olan bu arkadaşlara zavallı fikirlerini dile getirmeden önce, türkçe öğrenmelerini öneriyorum, türkçe öğrenmek zor geliyorsa arapçayı denesinler diyeceğim ama, korkarım o daha zor...
Son derece tehlikeli, herkesten ve herşeyden nefret eden, kötü ruhlu cahillerden oluşan bir yazar kadrosuna sahip gazetedir, Yazandan da okuyandan da çekinmek gerekir.
Gayet ucuz,demode, amatörce ses tercihleri, bol boya ve gösteriş, ancak klasik müzik amatörlerini tavlayabilecek düzeyde bir beste. 5. sinif postmodernizm. Üç tane 20.yy. bestecisinin ismini sayamayacak cahillere ilginç gelecek türden, popülist bir üretim.
Yazarının kendi dizayn ettiği bir otomobille istanbul'a kadar geldiği anlatılır, YKY'dan iyi bir çevirisi yapılmış bu son derece tuhaf romanı okumakta faydalar vardır.
Werner Herzog'un çektiği bir Nosferatu daha vardır, bu film için yeterli sayıda beyaz fare bulunamadığı için bir kısım farenin -nasıl yapıldığı bir muamma- beyaza boyandığı anlatılır.
Çizer olarak zayıf, mizah duygusu 'kör gözüm parmağına' kıvamında, doğru zamanda doğru yerde olmayı bilen, fırsatçı, kasaba kurnazı türünden bir uyanık. Mizah tarihimizin yüz karası...