yapılan son araştırmalara göre (ki bunu bizzat deneyenleri gördüm) küllüğün içine konulan 50 gr tuz, sigara içildikten sonra izmaritin kokusunu 4 kat azaltıyormuş.. NŞA' da 70 dk da kokan bir küllük, tuz ile birlikte 300 dk da anca kokuyor...denemekte fayda var bence..
kesinlikle bir dildir. üniversiteyi rizede okumaya çalışan biri olarak buna bizzat şahit olduğumda epey bir şaşırmıştım. lazcayı geliyrum gidiyrum gibi konuşmaktan ibaret bir dil sanarken anfide önümdeki iki kızın yabancı bir dilde konuşmalarına dikkat kesilmiştim. bir ara maksat muhabbet olsun diyerek "rusçamı konuşuyorsunuz" diye sordum (siz kesinlikle sormayın )..hayır, lazca konuşuyoruz deyince bakakalmıştım..öyle bir bakakaldımki en sevdiğim kız rizeli, en sevdiğim sanatçı kazım koyuncu oldu. ma si malimben çona..
geçen haftaki muhabbet kralında söyledikleriyle karşısındaki insanları aptal yerine koyan bir kadının para biçmeye çalıştığı yüzüyle ne denli yüzsüz olduğu bir kere daha anlaşılmıştır. kuracağı vakfa para dilenmesi bir yana vakfı sadece meşhur yüzüyle idame edeceğini söylemesi bu konudaki samimiyetsizliğinin zaten bir göstergesi..ucuz reklam peşinde koşmanın verdiği heyecanla ağzından çıkanı tartamayan bu yüze ben ancak ...... bu çok ironik olacak ama hatırladığım kadarıyla söylüyorum ;ana okulu kurmak istediği bilge köyündeki katliamın nedeni paylaşılamayan trilyonlardı arkadaşlar.
yavaş yavaş eski programlarını (zaga, tv makinası) aratan bir hal almaya başladı bu disko kralı.. abuk subuk şarkıcıların boy gösterdiği bir malzeme programı oldu çıktı.. yok artık eski tad ..bunun nedeni acaba okanın artık eskisi gibi konuk bulamamasımı yoksa brezilyalı halk dansçılarını, kıçları seyirciye dönük sahneden çıkartamayacak kadar utangaçlaştığı içinmidir acaba ,bilinmez ama şurası kesinki klasını kaybetmiş bir okan var okadar..
nihat doğanla olan programın tam bir fiyasko olduunu söyleyebilirim. hem yaşar kemal'e atıfta bulunulmasına rağmen kafasını kuma gömmesi hemde tv dizilerine yapılacak eleştriler için ağzına bant çekmesi yazıklar olsun dedirtecek kadar vehim bir olaydır. okan bayılgel sana soruyorum kovulacağından korktundamı ağzına bant çektin okan bayılgel...zaga ol... makina ol .. disko ol... kendin ol....
hülya avşarın yetenek sizsiniz adlı programda hem adının yetenek olduğu hemde onca universiteli öğrencinin arasında havada bir şekilde asılı duran yüzük için arşimed kanununu dile getirmesiyle doğabilecek bir kabustur.
ntv'de haberleri takip ederken arasıra yemek programına denk geliyorum. tabiki karşımda da vedat milor. gittiği restorantlarda önüne koyulan çeşit çeşit yemekler hakkında yediğinden az yorum yapması, tabağın dibini görmeden karar verememesi, yemek ağzında ardında kovalayan varmış gibi ağzı dolu konuşmaya çalışması; kendine gurme demesi kadar ironik..
bunu artık bir neticeye bağlamak lazım. kıçını başını açanlara ya şarkıcı dememek lazım; yada bu tür cümlelerde şarkıcı kelimesini kullanmamak lazım. kıçını başını açtınmı ...pu olursun..bu kadar basit.
bay diskonun 19 aralık taki programında kendi'ye yapılan atıflara kendince cevap vermesi güzeldi.. nihayetinde iyi veya kötü okan bayülgenin var olma sebebi bizleriz. (ben her nekadar beğenmesemde) biz istediğimiz için okan var. biz istediğimiz için bunca yıldır bu program var. ve şuda bir gerçektirki "kendi" de bizim ürünümüz.. bu durum karşısında asıl soru şu "kendi"mize nasıl bir yol çizebiliriz.
aslında bu bir yanılsamadır. mesaj göndermek istediği asıl kişi esas oğlandır.. esas oğlan bak bu benim kanki. senin gibi bir yakışıklıyla birlikte olan ben güzel kız, böyle bir çirkinle asla iş(kinaye) yapamam. gözün arkada kalmasın. der ve kendini çayıra salar(mecaz anlam)...(bizzat yaşanmış olaydır).
non, rien de rien,
non, je ne regrette rien,
ni le bien qu;on ma fait, ni le mal,
tout ça mest bien égal.
non, rien de rien,
non, je ne regrette rien.
cest payé, balayé, oublié.
je me fous du passé.
avec mes souvenirs,
jai allumé le feu.
mes chagrins, mes plaisirs,
je nai plus besoin deux.
balayés mes amours
avec leurs trémolos,
balayés pour toujours :
je repars à zéro.
non, rien de rien,
non, je ne regrette rien,
ni le bien quon ma fait, ni le mal,
tout ça mest bien égal.
non, rien de rien,
non, je ne regrette rien
car ma vie,
car mes joies,
aujourd hui,
ça commence avec toi..
edit piaf.. non, je ne regrette rien şarkısı ..sezen aksunun lakabını değiştirerek aldığı, fransızların kaldırım serçesi müthiş edit piaf..
kurban bayramlarında hayvanların allah rızası için kurban edilmeleri nihayetinde belirli bir inançtan geliyor. tok açın halinden ne anlar sözünün unutulduğu zamanlardır; amma velakin etrafta organları için zenginlere binlerce insan kurban (katledilme) edilirken televizyon dünyasının masturbasyon yıldızı hülya avşar acaba bu konuda ne düşünür.
katsayının danıştay tarafından eski haline getirilmesi ve ösym nin buna itirazı neticesinde sonuç ne olur bilmem. ama bildiğim bir şey varki o da hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı. belirli sayılarda meslek liseleri ve imam hatip liseleri var. kimsenin şu konuyu düşündüğünü sanmıyorum. katsayı itirazı kabul edilipte kalkar, bütün öğrencilere eşit haklar verildiğinde genel liseye gidecek öğrenci olacakmı acaba, veya bu liselerin aynı sayılarda kalacağını düşünen varmı. düşünün her ildeki meslek ve imam hatip lisesi sayıları genel liselerden daha fazla. türkiyeyi yeni bir potaya sokacak olan bu karar,sizce iyimi yoksa kötümü ?