15 yıldır hiç bir lise öğrencisi okula başladığı sistemle mezun olamamış..
bakın bunun adı rezilliktir, kepazeliktir..
2005 - liseler 4 yıl
2006 - lgs yerine oks geldi
2009 - oks yerine sbs geldi
2011 - sbs çok sistemli yerine sbs tek sınav
2012 - 4+4+4 sistemi geldi
2014 - sbs yerine teog geldi
sonra başgan çıktı ''biz teog'la mı geldik'' dedi..
teog gitti..
yerine ne geldi?
''herkes evine yakın okula gitsin''
fdlfkldsfkls
sdşlfşsdlfşsdlfsd
olm şaka değil bak.. evet şaka gibi ama değil malesef.
bir sürü benzer başlık var ama daha vurucu olması için başlığı böyle açtım.
yıl olmuş 2017, dünya nelerle uğraşıyor biz nelerle geyiği yapmayacağım ama harbiden ağlanacak halimize gülüyoruz.
dolar almış başını gitmiş, türk lirasının dışarda değeri zaten 0.
zam gelmeyen bir tek ürün yok. benzin 6 liraya mazot 5 liraya koşuyor.
her dolar artışından sonra yapılan zamlar dolar düşse de geri alınmıyor.
sonra neymiş? yol yaptık..
ya kardeşim ben o yola çıkmak için araba almaya kalksam, 40 bin arabaya 40 bin lira da ötv'sine kdv'sine bokuna püsürüne vermek zorundayım.
1 litre benzin için benden istediğin paranın dünyada eşi benzeri yok.
otobüse 2,30'dan 2,60'a çıkıyor, ülkede tık yok.
otobüs lan bu.. yüzde 12 zam nedir?
günde 2 kere binsen 5 lira.. asgari ücret zaten 1.400 lira..
mtv'e %40 zam geliyor, bakanın yaptığı açıklama : zaten %25 yapacaktık %40 yaptık..
%40'ı aşağı çekince de millet seviniyor..
kimse de demiyor ki ''aga %25 nedir?''
sonra ülkede pinpon topuna göre enflasyon %8-9 beklentisi varmış. sokayım öyle beklentiye..
herşey ateş pahası, kıt kanaat millet geçinemiyor, ekmek aslanın midesini de geçmiş.
ama sorsan herkes memnun. ulan bir ben miyim şikayetçi anlamıyorum..
sorsan köprü yaptık..
o köprü az kullanıldığı için maliyeden yılda ödenen paranın haddi hesabı yok..
üzerinden geçme garantili köprü yaptırıyorsun, millet geçmeyince vergilerden ödüyorsun, sorduğun zaman köprü yaptık diyorsun..
valla anlamıyorum. en acısı bunları diyenler yarın bir gün seçim olsa yine başa gelecekler..
olum mal mısınız?
bu yapılan insanlığa sığacak birşey değil. kendi çocuğunuzun başına geldiğini (ALLAH korusun) hayal bile edemezken, nasıl olup da kalkıp ''seks rahat yapılsa'' diye açıklama yapılabilir..
adli makamın yapacağı işe kadar ben konya'da olsam gider bulurdum bu orospu çocuğunu..
telefon numarasını da buldum ama kapatmış şerefsiz.
konya'da ufak çocukları kandırıp, çıplak fotoğraflarını alıp, sonra bunlar üzerinden kızları taciz eden, para isteyen ve ilişkiye zorlayan (tecavüz) bir adet orospu çocuğudur.
yazılanların çoğunu okudum.
geçiyor diyen de haklı, geçmiyor diyen de haklı.
acıyor diyen de haklı, unutuluyor diyen de haklı, unutulmuyor diyen de haklı.
bence aşk acısını en iyi anlatan şey ''izi kalıyor''
evet zaman içinde acısı azalıyor, hayatına yeni biri giriyor, belki yine seviyorsun, yeniden aşık oluyorsun şanslıysan.
ama izi kalıyor.
geçen sene ayrıldım sevgilimden. uzun, oldukça uzun bir ilişkiydi.
tanışmamız dahil 10 senedir hayatımdaydı. 6 senedir sevgiliydik. herkes gibi biz de çok şey yaşadık, ayrıldık, barıştık..
geldiğimiz son noktada beyaz eşyalardan, yatak odası takımından vs. konuşmaya başlamıştık..
istemeye kaç kişi gelecek vs. gibi konular konuşuluyordu artık.
hayatımda o olmadan yapmayı hayal ettiğim hiç bir hayal yoktu.
hiç bir hayalim tek kişilik değildi. koyu fenerli olmasına rağmen benimle galatasaray maçlarını izlememesini hayal edemiyordum mesela. gecenin 3'ünde canı baklava isteyince çat diye kapıda bitivermek çok normaldi benim için. aşıktım, mutluydum.
şu an geriye dönüp baktığımda, insanın yaşaması gereken en güzel duygu gerçekten aşk.
mümkünse tatlısı ile ama acısı bile güzel olan tek şey aşk.
sonra bitti. uzun uzun anlatmaya gerek yok. bitti.
ölüyorum sandım. ölmedim. yaşıyorum sandım. yaşamadım.
ne oldu anlamadım. herşey boş geldi. ama herşey.
istanbul'un her karesine onunla gittim lan ben.
herşeyi onunla yaptım.
o kadar çok yerde izi kaldı ki.
sonra alıştığımı sandım.
koton mağazası bir erkeğe ne ifade edebilir ki?
ne bileyim. bana ediyor. herkese farklı yerler farklı anlamlara geliyor, zaten aşkın güzelliği de burada.
kimse kimseyi anlamıyor, ama herkes herkesi anlıyor.
unutmak için çok içtim. 1239839 defa aramak istedim. aramadım.
bitmesi gerekiyordu, bitti.
geriye binlerce iz kaldı.
sonra ansızın, hiç beklemediğin anda, geçti sandığın anda, bir yerde karşına çıkıyor, biriyle el el, gülüyor, bir kadının en güzel yeri gülerken gülen gözleridir bence, gözleriyle gülerdi.. sonra karşına çıkıyor..
ağlamıyorsun, gözüne bir şey kaçıyor.
sonra anlıyorsun ki, gözyaşının bittiği yerde hayat kaldığı yerden yeniden başlıyor.
senden sonra ilk gün. bugün. benim doğum günüm.
iyi ki doğdum.
insanlık için küçük benim için büyük bir başarı.
96 kilodan 77 kiloya düşmek.. (3,5 ay)
not : kilo 77 olunca hiç bir kıyafetime giremiyorum. elinizde kullanmadığınız giyilebilir kıyafetleriniz varsa (gömlek, t-shirt, pantalon vs.) yollayıp beni masraftan kurtarabilirsiniz. bende de bolca 54 beden pantollon, ceket falan var.
large, x large gömlekler, t-shirtler, montlarım var.
isteyen varsa ben de onları dağıtacağım. bari işe yarasınlar *
detayları paylaşacağım, diyetisyenlere gitmeniz elbette tavsiye edilir, ancak ben buna bütçe ayırmak istemediğim için herşeyi kendim araştırdım ve yaptım.. uzun bir yazı olacak, ama benim gibi defalarca diyete niyet edip vazgeçen, spora niyet edip 5 dakika yürüyüp geri dönen bir adam (yaş 30) bile bunu başarabildiyse, siz de başarabilirsiniz.
en başa dönersek, işten ayrıldıktan sonra kola-cips, nutella-süt, çikolata-çerez kombinasyonları (biraz hayvan olduğumu kabul ediyorum) ile sabahlara kadar film izleyip internette takılarak 96 kiloya kadar çıktım. özene bezene aldığım, arkadaşımın düğününde nikah şahidi olarak giyeceğim takım elbiseye giremeyince (54 beden) , ''noluyoruz lan'' diyerek diyet yapmaya karar verdim.
ilk yaptığım şey diyetisyenlerden fiyat almak oldu, ancak diyetisyen olayı beni aştı. ben de araştırmaya başladım.
ilk olarak vücut kitle indeksime baktım. 1,75 boy 96 kilo için vücut kitle indeksim 31.3 kg/m2 çıktı. (25 olması ideal kabul ediliyor)
sonuç olarak ideal Kilonun Çok Üzerinde çıktım. (pek şaşırtıcı olmadı)
ben kola bağımlısı bir insandım. her gün 1 litre kola içiyordum. gecenin 3'ünde beni evden çıkarabilecek tek şey evde kolanın bitmesi olur, böbrek ağrım tutsa iğne vurdurmaya gitmem ama kola almaya giderim. o derece bir manyaktım. ilk olarak kola ile vedalaştım.
amacım 1 haftalık süre ile zararlı olan herşeye veda edip sonuç alıp alamayacağıma bakmaktı.
kola, alkol, asitli içecekler, hazır meyve suları, çikolata, cips, kuruyemiş, şeker, yağ, tuz gibi kilo yaptığı herkes tarafından bilinen şeyleri hayatımdan çıkardım. ne içeceğiz diyenler için ben çay sevmediğim için (şekersiz içemiyorum, şekersiz içerseniz içebilirsiniz) bol bol su içtim ki sizin de içmeniz lazım.. ayrıca limonlu ılık su ve süt içtim.
ikinci olarak fast food'a veda ettim.
ilk hafta şöyle beslendim.
sabah : 2-3 haşlanmış yumurta, beyaz peynir (az yağlı), salatalık, domates (zeytinden biraz uzak durdum, 4-5 zeytinde 1 çay kaşığı yağ var)
yumurta yemeyi sevmeyen biri olarak bu beni zorladı, bazı günler kahvaltıyı yulaf ezmesi+süt ile yaptım. zamanla yumurtaya alıştım. bunu yaparsanız sizi oldukça tok tutacağını göreceksiniz. (yumurtaya tuz atmayın, bunun yerine kekik, kırmızı biber gibi ilaveler yağ yakımını hızlandırır)
kahvaltıdan önce içeceğiniz ılık su+limon kombinasyonunu duymuşsunuzdur. kesinlikle tavsiye ederim.
sofraya oturmadan 15 dakika önce içeceğiniz limonlu su size tokluk hissi veriyor.
çalışmadığım için kahvaltıyı 11-12 gibi yaptım. çalışanlar elbette erken yapmak durumundalar. onlar için ayrıca yazacağım.
3-4 gibi bir kase yoğurt veya 1 elma, veya 1 bardak taze sıkılmış portakal suyu veya 1 bardak süt
akşam yemeğinde çorba ve yoğurt veya 1 tabak sebze yemeği (patates hariç) veya tavuk,balık (yağsız)
tüketmekten çekinmediğim şey bulgur pilavı oldu (pirinçten uzak duralım mümkünse)
ekmeksiz yapamıyorsanız tam tahıllı ekmek yiyebilirsiniz. ben ekmeği tamamen kestim.
7-8 gibi akşam yemeğini yedikten sonra uyku düzenimi kurdum. gece 12 gibi yatıp sabah 12 gibi kalkmaya başladım ( hayvan olduğumu hala kabul ediyorum.)
bu tempo bana 1 haftada 3 kilo verdirdi.
spor yapmaya niyetlenip başlamadığımı eklemek isterim.
ilk haftanın sonuçları beni kamçıladı açıkçası, ve işin içine sporu katmaya karar verdim.
şimdi çalışan arkadaşlar için önerim, sabah kahvaltıyı hafif geçiştirmek yerine yumurta ile tokluk sağlayacak şeyler yerlerse, öğlen yemeğini hafif geçebilirler, eğer işiniz ayaktaysa muhtemelen akşama kadar yakarsınız ama yine de fast food'dan uzak durmakta fayda var. yanınızda acil durumlar için elma bulundurun, can simidi olur, hem tokluk yapar, hem sağlıklıdır.
kutu sütlerden alarak ara öğün yapabilirsiniz. akşam yemeğini yukarda yazdığım gibi geçebilirsiniz. evde süt içerken içine tarçın atabilirsiniz.
spor olarak yarım saat yürümeye başladım.
haftanın 1 gününü serbest gün olarak ilan ettim ve kendimi ödüllendirdim. (kendini ödüllendirmek ne lan? dediğinizi duyar gibiyim) kola içersem önünü almayacağımı bildiğim için serbest günümde tatlı yedim. 3 dilim baklava, 2 dilim pasta gibi hayvanlıklarım oldu. (bunlar olmasa kaç kilo olurdum hala merak ediyorum)
1 ayın sonunda bu şekilde 8 kilo verdim.
bir ayda bu kadar kilo vermenin sağlıksız olduğunu okudum. size bunu yapın diyemem bu yüzden.
ama benim önceliğim sağlıklı veya sağlıksız kilo vermekti.
88 kiloya indikten sonra aynı tempo ile devam ettim.
serbest günleri 1 haftada 1'den 10 günde 1'e düşürdüm.
yürüyüşleri sabah kahvaltı sonrası (12'de kahvaltı mı olur lan?) ve akşam yemeği sonrası olarak 2'e çıkardım.
ara öğünleri arttırdım.
sabah 2-3 yumurta, salatalık, domates
yürüyüş sırasında 10 badem
yürüyüş dönüşü yoğurt (buna da kırmızı biber kekik falan attım hep)
2 saat sonra yarım bardak portakal suyu
akşam yemeği yukarda yazdığım gibi
yatmaya yakın limonlu su
bu ara öğün olayı irade ile alakalı. iradeniz sağlamsa ara öğün yemeyebilirsiniz.
ama ben boğazıma çok düşkün olduğum için ara öğünlerde bişeyler hep tıkındım.
2'ci ay bu şekilde 6 kilo verdim 82 kiloya düştüm.
3'üncü ayın başında spor olayını abarttım ve paraya kıyıp spor salonuna yazıldım (macfit, gelirseniz selam verin *
beslenmeme dikkat ettim protein ihtiyacımı karşılamak için yumurta, tavuk, yoğurt, balık gibi gıdaları arttırdım akşam yemeğinde.
diyete başladığımdan beri hiç patates, pilav, fast food vs. yemedim. kola, alkol, hazır meyve suları, meyveli soda vs. içmedim.
sonuç olarak 3,5 ay oldu ve bu sabah tartıldım 76,9 kiloyum.
not : ölçümler sabah aç karnına tuvalete çıktıktan sonra, noter huzurunda (yuh * yapıldı.
bugün siparişini verdiğim protein tozum geldi. ve protein ihtiyacımı karşılamak için buna başladım. bununla alakalı gelişmeleri daha sonra yazarım. eğer kilonuz bariz biçimde çoksa 1 hafta dişinizi sıkarak bile 2-3 kilo verebilirsiniz. 1 ayda 6-7 kilo çok kolay veriliyor. zaman ilerledikçe yağ azaldığı için kilo vermek zorlaşıyor. son 1 haftada 1 kilo zor verdim.
şu an vücut kitle indeksim 25.1 kg/m2 ( 1,75 ve 77 kilo) hedefim 72-75
kadınlar için söyleyeceklerim bu kadar. biraz irade, sonra ideal form. ayrıca evde dahi yapabileceğiniz karın kası ve kalça sıklaştırma hareketlerini çok kolay internette bulabilirsiniz. dediklerimi yapabilirseniz 1 hafta sonra bana teşekkür mesajı atacağınıza emin olabilirsiniz * sormak istediğiniz birşey olursa seve seve cevaplarım.
erkeklerin merak edeceği ilk şey : vücut sarkıyor mu? hayır. spora başladıktan sonra sarkma olmadı, sıklaştırma ağırlıklı çalıştım, güçlenme üzerine çalışmalara da başladım. karın ağırlıklı çalışmalar yapıyorum sıklıkla (günde 500 mekik, 50 şınav) bu mekik ve şınav olayı cidden zor, ama azimliyim.
yürüyüş olarak eğim 15 hız 6 yarım saat yürüyorum. yaklaşık 500 kalori yakıyorum.
ayrıca pilates topuyla yapılan karın hareketlerini yapıyorum. (pilates topu deyip geçmeyin çok etkili cidden)
güçlenme üzerine sırt ve göğüs, ön kol, arka kol ağırlıklı çalışıyorum. bacaklara da çalışmak lazım ama önceliğim değil şu an.
sırt ve omuzda bariz değişiklik olmaya başladı. bicepslere çok yüklenmiyorum şu an ama gelişme var.
karında kas var mı? en çok merak edilen şey *
tabii ki yok. ama karnım şu an düz. 3-4 kilo daha verdikten sonra sanırım 3-4 ay içinde aynı tempo ile karın kasları çıkmaya başlar. amacım six pack değil, düz olsun bana yeter. çünkü karın kası yapmak sandığınız kadar kolay değil, kızlar boşuna sevmiyor *